10 Mayıs 2012 Perşembe

Açe’de Osmanlı İzleri


Lada Sicupak
Osmanlı Sultanı II. Selim’i ziyaret için yola çıkan Açe heyeti, Sultan’a sunulmak üzere yanlarına baharatlar almışlardır. Ancak yolculuğun uzun ve zahmetli sürmesi nedeniyle uğradıkları limanlarda baharatları satmak zorunda kaldılar, İstanbul’a vardıklarında ise yanlarında çok az baharat kaldı. Padişahın huzuruna çıktıklarında sadece ipek bir bez içerisinde bir avuç dolusu baharatı sunabildiler. Padişah bu hediye karşısında biraz şaşırmış, ancak tebessümle karşılamış ve elçilerin taleplerini dinlemeye başladı. Elçilerin talepleri üzerine Açe’ye gönderilen Osmanlı topları, bu küçük fakat değerli hediye adına Lada Sicupak olarak anılır.[1]

Türk Bayrağı
Açe Sultanlığı’nın Osmanlı Devleti ile girmiş olduğu ilişkilerin dini, siyasi, ekonomik boyutlarını bir arada ele almak gerekir. Osmanlı’nın halifelik unvanını taşıyor olması, Açe-Osmanlı ilişkilerinde başat rol oynamıştır.
Bu çerçevede Osmanlı, Açe Sultanlığı’na ay-yıldızlı Osmanlı bayrağını kullanma izni vermiş; Açe de Portekizlilere karşı deniz savaşlarında bu bayrağı donanmasında kullanmıştır. Açe’nin yanı sıra, ay-yıldızlı bayrak bölgedeki diğer sultanlıklar tarafından da benimsenmiştir.
Sembolik bir değeri olan bu bayrak, 4 Aralık 1976 yılında kurulan ve 15 Ağustos 2005 tarihine kadar faaliyetlerini devam ettirmiş olan Açe Özgürlük Hareketi (GAM)’nin bayrağı olarak varlığını sürdürdü.[2] Ayrıca, Türk bayrağını bazı tarih kitaplarının iç kapaklarında Açe Milli Marşı* ile birlikte görmek de mümkündür.

Türk Köyleri
Banda Açe, tarih boyunca Açe sultanlıklarına ev sahipliği yapan bir merkez olmuştur. Bu şehir aynı zamanda İslam’ın bölgede yayılmaya başlamasıyla birlikte Arap, Acem, Osmanlı ve Hint topraklarından gelen alimlere ve askerlere ev sahipliği yapmıştır. Özellikle 16. yüzyıldan başlayarak Osmanlı’nın bölgeye gönderdiği alimlerin ve askerlerin yerleşip yaşamlarını sürdükleri yerler Türk köyleri olarak anılmaktadır. Osmanlı ve Türk isimleri bu topraklarda hâlâ hayırla yad edilmektedir. 
2004 yılında yaşanan tsunami felaketi tarihi mirasın önemli eserlerini silip süpürdüğü için köylerin tarihine dair bilgilere sözlü kaynaklardan ya da Açe dışındaki kütüphanelerden ulaşılabilmektedir.
Söz konusu beş Türk köyü Gampung Pande, Gampung Bitai, Eumpeorum, Peulanggahan ve Gampung Jawa’dır.

Bitai Köyü:
16. yüzyıl ortalarında Portekiz tehdidine karşı, Sultan Alaaddin Riayat Şah el-Kahhar (1537-1571) tarafından Osmanlı’ya gönderilen elçilerin talepleri yerinde bulunarak, Sultan II. Selim’in bizzat onanıyla Açe’ye askeri yardım gönderilmesine karar verildi. Açe’ye gelen Osmanlı askeri uzmanları Dalam adı verilen Açe sarayının yakınlarındaki Beyt’ül Makdis adı verilen köye yerleştiler. Zamanla köyün adı Bitai olarak anılmaya başlandı. Osmanlı askeri uzmanları burada “Askari Baitul Muqaddas” adıyla bir askeri akademi kurdular.[3] Eski Büyükelçilerden Metin İnegöllüoğlu, Bitay Köyü’nde bulunan Osmanlı varlıklarının ve bir kütüphanenin 2. Dünya Savaşı sırasında harap olduğunu belirtir.[4]
Çalışmalarımız sırasında Banda Açe’de Desa Lamgamee ve Acun isimli köylerde de Türklerin yaşadığını öğrendik. Tsunami felâketi dolayısıyla bazı belgelerin kaybolması nedeniyle bu konuda sağlıklı bilgilere rastlayamadık. Ancak, Bireun’da da bazı Türk ailelerin varlığı konusunda bize ulaşan bilgiler oldu. Ayrıca, Sumatra’nın ücra köylerinde yaşayan bazı insanların “Hacı Turki[5] olarak adlandırılmaları da Açe’deki Türk izlerine işaret etmektedir.
Kuzey Açe’de bulunan Tamiang’da 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başında yönetici (raja) olan Teuku Ampon Chik Raja Ismail Sıddık Attahashi (1880-1949) adlı bir Türk’ün varlığı dikkat çeker. Söz konusu yöneticinin Medan’da yaşayan torunları ile yaptığımız görüşmelerde fotoğraflara ve 20. yüzyıl başlarında Hollanda Sömürge Valiliği tarafından bölge yöneticilerine verilen resmi belgeden Sıddık Attahashi adına verilmiş olanına rastladık. Ailenin elinde bulunan silsileye göre, Attahashi’nin Açe’ye gelen ilk atası, 1652 yılında yedi gaziyle birlikte Açe’ye gelen Elmir Kaiseri Attahshi Pasha adında biri olduğu anlaşılıyor.
Türk varlığı ile ilgili olması nedeniyle şu gözlemi de aktarmakta fayda var. Serambi Indonesia adlı yerel gazetenin 3 Temmuz 2007 Salı günkü nüshasında Doğu Açe Perlak bölgesi’nde, Blang Balok Köyü’de Osmanlı Devleti’nden gönderildiği iddia edilen ve tarih kitaplarında “Lada Sicupak” adıyla anılan toplardan birinin bulunduğu yazıyordu. Söz konusu köye yaptığımız ziyarette, Ayah Wan adlı köy sakinlerinden Ayah Wan’la yaptığımız görüşmede iki metre uzunluğundaki topu gördüğümüz gibi, hikayenin tamamını da dinleme fırsatı bulduk. Her ne kadar, bilimsel araştırma gerektirmekle birlikte, burada Açe halkının toplumsal hafızasında yer eden Türk imgesi ve yardımına dikkat çekmekte fayda var.

Selçukluların Varlığı
Bugüne kadar Osmanlı-Açe ilişkilerine çeşitli çalışmalarda yer verilmekle birlikte, Selçuklu Türklerinin Sumatra Adası’ndaki varlıklarına dair kapsamlı bir çalışma yapılmış değil. Bununla birlikte, bu konuda bazı ipuçları olduğunu vurgulanmalıdır. 13. yüzyılda Selçuklu Türklerinden bir kolun Buhara üzerinden Malaka-Sumatra ve Sulawesi’ye göç ettikleri varsayılıyor.[6]
İslam’ın Açe topraklarına gelişine dair bir başka ifade ise Malezya Ulusal Üniversitesi’nde bulunan ve bugüne değin uluslararası araştırmacılarca ele alınmamış olan bir el yazmasında yer alır. Bu el yazması, aynı zamanda, Açe ile Türkler arasındaki bağı Selçuklulara kadar geri götüren bir belge niteliği taşımaktadır. Bu el yazmasında, 1116 yılında Mahdum Abi (Abu) Abdullah Şeyh Abdurrauf’un (el-Mulaqqab Tuan Di Kandang Şeyh Bandar Darussalam) 500 kişilik bir grubla Bağdat’tan Açe’ye geldiği belirtilir. Selçuklu Türklerinden olduğu ifade edilen Şeyh Abdurrauf’un liderliğindeki grup bugün Banda Açe şehir merkezine yakın bir konumda olan Gampung Pande’de İslam’ı yaymaya başladı. El yazmalarına göre, 1205 yılında Gampung Pande’de Açe Sultanlığı’nı kuracak olan Cihan Şah, Şeyh Abdurrauf’un oğludur. Bu bilgi, aynı zamanda, Drewes ve Voorhoeve tarafından edit edilen Adat Açe’de de zikredilir.[7] Açe sultanlarının Büyük İskender’in (İskender Zulkarneyn) Türkistan Buhara taraflarından gelen ve Sultan Malik İlik Han Şah Selçuk’la başlatılan bir kolundan geldikleri belirtilir.[8] Bu bağlantı Açe ile Türkler arasındaki ilişkinin erken dönemlere kadar gittiğini ortaya koyar.
Bu veriler ışığında 1511 yılında Açe İslam Sultanlığı’nı kuran Sultan Ali Mugayat Şah’ın (1511-1530) büyükbabası olan Şeyh Abdurrauf’un Selçuklu Türklerinden olduğu yönünde görüşler vardır.[9]


[1]H. M. NUR El-Ibrahimy, Selayang Pandang Langkhah Diplomasi Aceh, 1993, s. 6; Zakaria Ahmad, Keradjaan Atjeh 1520-1675, Penerbit Monora, Medan, 1972, s. 41; Snouck Hurgronje, The Acehnese, s. 208-9.
[2]Not: Açe’deki son siyasi gelişmeler bağlamında kurulan yerel partilerden GAM’ın bayrağı olan ancak merkezi hükümet tarafından reddedilen bu bayrak, bu siyasi hareketin devamı olan Açe Partisi’nin bayrağı oldu. Endonezya merkezi hükümetinin itirazı doğrultusunda bayrağın ortasındaki ay ve yıldız çıkarıldı. Bunun yerine Aceh Partisi (Partai Aceh) yazılıdır.
*Bkz.: Ek-2.
[3]İsmail Sofyan, (ed.) Perang Kolonial Belanda Di Aceh -The Dutch Colonial War in Aceh-, The Documentation and Information Center of Aceh, Banda Aceh, 1990, s. 54; Zainuddin, Tarich Atjeh dan Nusantara, s. 48.
[4]Metin İnegöllüoğlu, “The Early Turkish-Indonesian Relations”, (Ed.), Aceh Dalam Retrospeksi Dan Refleksi Budaya Nusantara, Intim, Jakarta, 1988, s. 55.
[5]İsmail Hakkı Göksoy, Güneydoğu Asya’da Osmanlı-Türk Tesirleri, s. 60.
[6]Metin İnegöllüoğlu, “The Early Turkish-Indonesian Relations”, s. 55.
[7]Bkz.: G. W. J. Drewes ve P. Voorhoeve, Adat Atjeh, Reproduced in facsimile from a manuscript in the India Office Library, S. Gravenhage-Martinus Nuhof, 1958.
[8]Teuku H. İbrahim Alfian, ”Islam Dan Kerajaan Aceh Darussalam”, (Ed.), Taufik Abdullah, Sejarah Dan Dialog Peradaban, LIPI Press, Jakarta, 2006, s. 238; Metin İnegöllüoğlu, “The Early Turkish-Indonesian Relations”, s. 55.
[9]Metin İnegöllüoğlu, Asya-Pasifikte Türk İzleri, Manisa: Celal Bayar Üniversitesi 5. Yıl Kutlamaları Konferanslar Dizisi, 1998, s. 4-5; 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder