5 Ekim 2025 Pazar

Sanae Takaichi: Japonya’da ‘demir lady’ iktidarına doğru / Sanae Takaichi: Towards the ‘iron lady’ rule in Japan

Mehmet Özay                                                                                                                             05.10.2025

Japonya’da ‘demir lady’ lâkaplı Sanae Takaichi dönemi başlıyor...

Dün yapılan, parti içi başkanlık seçimini kazanan Takaichi, Liberal Demokrat Parti, hükümet ve de ulusal siyaset için bir umut olarak ortaya çıkıyor.

Siyasette yeni bir paradima

Japonya’da iktidarın büyük ortağı Liberal Demokrat Parti’de (Liberal Democrat Party-LPD), parti için başkanlık seçimini tahmin edildiği üzere, ‘demir lady’ lakaplı ekonomi güvenliği eski bakanı Sanae Takaichi kazandı.

Diğer dört aday karşısında, parti içi başkanlık yarışını kazanan Sanae Takaichi, yaptığı ilk açıklamalarda ülke siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olacağı yönünde güçlü emareler ortaya koydu.

Bu çerçevede, Takaichi’ni açıklamasında yaptığı “sürekli çalışma” vurgusu ile, siyasete yeni bir paradigma getireceği anlaşılıyor.

Seçilmesi sürpriz değil

Sabık başbakan Şinzo Abe’ye ve de politikalarına yakınlığıyla bilinen Takaichi’nin, parti başkanlığına seçilmesini sürpriz olarak görmemek gerekiyor.

Son beş yıldır parti içi istikrarın kaybedildiği LPD’de dün yani, 4 Ekim’de yapılan başkanlık seçimini beş aday arasında tek kadın aday olarak yer alan Sanae Takaichi’nin kazanması, parti içi ve ulusal politikada bir ilk anlamına geliyor.

Bir anlamda, 2020 yılından bu yana, LPD’de yaşanan siyasal krizde eşiğe gelinmesi, bir kadın aday olması kadar, Abe gibi karizmatik ve kimi ölçülerde başarılı bir politikacıya yakınlığı nedeniyle Takaichi’nin sonuç getirecek siyasal kararlar almasına elverişli bir ortamı sağlıyor.

Bir kadın adayın siyasette önce çıkmasını, belki diğer benzeri ülkelerde gözlemlendiği üzere, ‘feminist’ söylemle ele alınabilecek bir yaklaşım olmadığını hemen başta ifade edeyim.

Japonya’da ortaya konulan ve bir süre bekleyip görmemiz gereken bu gelişme üzerinden belki de, siyasette ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ olgusunu, diğerlerinden farklılığı, kendine özgülüğü gibi olgyularıyla derinden incelemek gerekecek.

Disiplin

Yeni dönemde LPD’nin parti içi disiplini kadar, ulusal ekonomi için benzer bir disiplinin oluşturulması konusunda önemli adımlar atılması gerekiyor.

Bayan Takaichi’nin bunun farkında bir politikacı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Öyle ki, son bir yıl içinde yapılan ara seçimler sonunda LPD modern dönem Japon siyasetinde, ilk ve en büyük siyasi yenilgileri tadarken, bunun doğrudan yansıması parti içi liderlik yarışında kendini ortaya koyuyor.

Yapılan her seçimin getirdiği yenilgi üzerine güvenoyunu yitiren parti başkanı ve de başbakan, yapılan yeni bir seçimle yerini bir diğerine bırakıyor.

Son beş yılda karşımıza çıkan bu durum, dün yapılan seçimle Takaichi’nin parti başkanlığına getirilmesi, son dönemde yaşanan ilkler sıralamasına bir yenisinin eklenmesi anlamına geliyor.  

Bu durumda, parti içi disiplinin öncelikli bir konu olduğuna kuşku bulunmuyor.

Umut dolu gelişim

LPD ve partinin küçük ortağı Komeito’nun ulusal parmanento için önce, 2024 Ekim ayında alt kamara ve ardından, 2025 Temmuz ayında üst kamara için yapılan ara seçimlerde, parlamentodaki üçte ikilik çoğunluğunu yitirmesi nedeniyle, Takaichi’nin bugüne kadarki uygulamaların aksine, doğrudan başbakanlık koltuğuna oturması anlamına gelmiyor.

Bir yandan, ultra-muhafazakâr olarak adlandırılan Takaichi öte yandan, ulusal siyasette her dönem muhalefet saflarını oluşturan Anayasal Demokrat Parti (Constitutional Democrat Party-CDP) arasında ve de, diğer bir kaç küçük parti arasında, yeni bir siyaset anlayışının ortaya çıkmasına elverir bir durum olduğuna işaret ediyor.

Bu konuda, geçtiğimiz birkaç hafta boyunca LPD başkan adaylarının, muhalefetin siyasal yaşama dair yaklaşımlarını gözden geçirdiklerini ve hatta, bazı görüşmeler yaptıklarını söylemek mümkün.

15 Ekim’de, Parlamento’da yapılacak olan oylama, Takaichi’nin geleceği kadar LPD ve ülke geleceği içinde büyük önem taşıyor.

Bu gelişmeler dikkate alındığında sadece, LPD ve koalisyonun küçük ortağı Komeito’nun oylarıyla başbakan seçilemeyeceği aşikâr olduğuna göre, Takaichi’nin 15 Ekim’e hazırlıklı olduğunu söylemek mümkün.

Bu anlamda, belki de yeni bir ilk olarak, muhalefet sıralarından birkaç ismin kabineye girebileceğini söylemek bile mümkün...

Sıkı para politikaları ve büyüme

Parti içi seçim kampanyasında, sıkı mali politakaların öneminin farkında olduğunu ifade eden Takaichi, aynı zamanda Japonya’nın gelecek birkaç on yılına damgasını vuracak ekonomi politikasıyla gündemde.

Sürekli kaybeden LPD’nin bu dönem kaybetmeye tahammülün olmadığı partililerin fark etmiş olması lazım ki, radikal denilebilecek bir kararla bu sefer, partinin önemli isimlerinden bir kadın politikacıyı parti başkanı seçtiler.

Bu seçimi, LPD ve Japon siyasetinde yeni bir gelişme ve de yenilenmenin bir ifadesi olarak kabul etmek mümkün.

Güçlü özgüvenine şüphe olmayan Bayan Takaichi’nin, bu değişim sürecini yönetme konusunda da aynı özgüvenle hareket etmesi bekleniyor.

Bununla birlikte, ‘ultra muhafazakârlığı’nı 2022’yılında Yasukuni Tapınağı’na ziyaretle sembolik olarak da göstermiş olan Takaichi’nin, hem, parlamentonun ve hem de, geniş Japon toplumunun beklentileri çerçevesinde, sansasyonel kabul edilebilecek bu türden ‘aşırılıklardan’ kaçınacağını düşünmek mümkün.

Son beş yılda dördüncü kez parti başkanlığı yaşayan LPD’de, parti içi krizin Takaichi’nin seçilmesiyle bittiğini söylemek için çok erken.

Bununla birlikte, bazı karakteristikleriyle öne çıkan Takaichi’nin LPD ve ulusal siyaset için bir umut olduğunu düşünmek için yeterli sebep bulunuyor.

https://guneydoguasyacalismalari.com/tr_tr/sanae-takaichi-japonyada-demir-lady-iktidarina-dogru-sanae-takaichi-towards-the-iron-lady-rule-in-japan/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder