7 Eylül 2025 Pazar

Çin’de bir fotoğraf üzerine yorum... / A comment on a photo in China...

Mehmet Özay                                                                                                                             05.09.2025

Çin’in, Pasifik Savaşı sürecinde kendi topraklarında Japonya’ya karşı elde ettiği başarının 80. Yılı dolayısıyla gerçekleştirilen törenin yankıları sürüyor.

Tianjin’de gerçekleştirilen törenlerde, askeri gücü ön plâna çıkartılan Çin’in aynı zamanda davetliler listesi, ortada salt bir ulus-devletin yani, Çin’in tarihsel hafızasını yenileme ve halkına gurur ve mutluluk tattırmaktan ibaret olmadığını ortaya koyuyor.

Güç temerküzü

Çin devlet başkanı Şi Cinping’in davetlisi olarak, seçkin izleyici kitlesinin bulunduğu platformda yer alan davetli liderlerin ise alkışlarının neye tekabül ettiği sorgulanmayı hak ediyor.

Görkemine kuşku olmayan askeri geçit töreni sürecinde alkışlarla eşlik edilenin, “bir ulus-devletin 80 yıl önce gerçekleştirdiği bir başarıya mı?”, yoksa, “80 yılın ardından, Çin’in ulaştığı teknolojik modernleşmenin ürünü olan araçlara yöneltilen hayranlık mı?” olduğu yolundaki sorunun cevabını herhalde bu liderler herkesten daha çok biliyordur.

Bu durumda, bize kalan ise sadece, göstergeler üzerinden yorum yapmaktan ibarettir.

Çin’de, 80 yıl kutlamaları ile aynı sürece denk getirilen, ‘Şangay İşbirliği Organizasyonu’ (Shangai Cooperation Organisation-SCO) zirvesi, Çin’in -bir süredir gelişmekte olan- küresel imajını yeniden ve sembolik unsurları güçlü bir şekilde dünya aleme ilan etmeyi hedefliyordu.

Bu gelişme, aynı zamanda Çin’in -halen gelişmeye devam eden- küresel gücünü yeniden yapılandırma anlamına gelen farklı süreçlerin, birbirine eklemlenmekte olduğuna işaret ediyor.

Bu noktada, bölgede ilgili basın organlarında dikkat çekildiği üzere, gelişmekte olan beş ülkenin üyesi olduğu BRICS ve ile daha çok Doğu ve Orta Asya merkezli bir bölgesel yapılaşma olan SCO’nun kurucu üyesi olan Çin’in, 2013’den bu yana yani, Şi Cinping’in devlet başkanlığı ile birlikte gündeme getirilen -ve büyük ölçüde tarihin yeniden inşası anlamına gelen- deniz ve kara ipek yolları projeleri, bir başka ifadeyle, Kuşak-Yol Projesi (Belt and Road Initiative-BRI) Çin’in, kendi coğrafyasından başlayarak tedrici olarak genişleyen yeni bir ekonomi-politik inşası anlamına geliyor.

Davetliler ve temsil

Bölge medyasında çokça dikkat çekilen bir fotoğraf karesi bize, Çin merkezli gelişmekte olan yeni jeo-politiğin Asya-Pasifik’den başladığına vurgu yapmamıza olanak tanıyor.

İlgili fotoğraf karesi, Çin devlet başkanı, Şi Cinping, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore devlet başkanı Kim Yong-un ile Endonezya devlet başkanı Prabowo Subianto’dan oluşuyor.

Bu dörtlünün yer aldığı kadraj bize, Doğu ve Güneydoğu Asya üzerinden geliştirilmek istenen bir jeo-politiğin varlığını ortaya koyuyor.

Çin ve Rusya ile ilgili değerlendirmelere alışkın olmamıza rağmen, bu fotoğrafda yer alan Kuzey Kore ve Endonezya devlet başkanlarının böylesi bir küresel yapılaşmada ne gibi rolleri olduğu veya olacağı ilgiyle çalışılmaya değer.

Kuzey Kore

Kuzey Kore’nin tek başına bir değere tekabül etmediği, Çin ve Rusya gibi Soğuk Savaş döneminin iki önemli ülkesi tarafından desteklenmiş olmakla kalmayan bugüne kadar bu desteğin sürdüğü bir ülkeden bahsediyoruz.

Kuzey Kore denildiğinde ilk akla gelen ise, ‘nükleer silahlara sahip olma’ ve ABD düşmanlığı şeklinde tezahür ediyor...

Bu siyasal olgunun, 1950’lerin başlarında yani, Pasifik Savaşı’nın hemen ardından Kore Yarımadasının yönetimi konusunda, Kuzey Kore – Güney Kore çekişmesi ve savaşının doğurduğu güvenlik politikalarından bugüne uzanan tarihsel bir boyutu olduğu ortada.

Yukarıda dikkat çekilen yakın ilişki veya müttefiklik olgusu, Kuzey Kore’nin bugün Avrupa’nın ortasında süren savaşta, Rusya’nın yanında aktif olarak yer almasına neden olacak denli, yeni bir evreye evrildiğine işaret ediyor.

Bir başka ifadeyle söylemek gerekirse, Kuzey Kore kendisini sadece, Kore Yarımadası ve Doğu Asya’da örneğin, ABD’nin en yakın müttefiki olan Japonya’ya karşı askeri varlığıyla değil, bugün bizatihi Avrupa içlerinde var olabilecek bir kapasiteye sahip olmasıyla herkese gösteriyor.

“Kuzey Kore ile ilgili hatırlamamız gereken bir başka husus var mı?” sorusuna -halkının fakirliği ve yoksulluğu hariç!- maalesef olumlu bir cevap vermek mümkün olmuyor.

Bunun yanı sıra, Kuzey Kore’nin, Güney Kore’den bağımsız ele alınamayacak bir ulus-devlet olması, Doğu’dan veya Batı’dan Kore Yarımadası’nda barış teşkilini arzu eden çevrelerin sürekli akıllarında tutmaları gereken bir husus olduğunu unutmamak gerekir.

Bununla kastım, Kuzey Kore’yi kendilerine “bir askeri destek” hükmünde görmek isteyen ya da kendilerine kullanışlı bir ‘piyon’ olarak kabul etmek isteyen örneğin, Çin ve Rusya gibi devletlerin, Kore Yarımadası gerçekliğinin öteki yarısını göz ardı etmemeleri gerektiğine vurgu yapıyorum.

Prabowo

İlgili kadrajda yer alan bir diğer isim ise Endonezya devlet başkanı Prabowo Subianto...

Çin’de Şangay İşbirliği Organizasyonu zirvesi ve 80. Yıl kutlamalarından bir hafta önce Endonezya’da başta, başkent Cakarta olmak üzere belli başlı şehirlerde patlak veren protesto gösterilerinin ulaştığı ciddi boyuttan ötürü ‘Çin’e gitmeme kararı alan Prabowo’nun fotoğraf karesinde yer alması oldukça şaşırtıcıydı.

Bu gelişmeyi, Prabowo yönetiminin Endonezya’da geniş toplum kesimlerinin ortaya koyduğu gösterileri hal yoluna koyduğu ve bir anlamde, ulusal güvenliği tesis ettiği sonucu çıkartılabilir.

Ancak, Endonezya’da en azından bugüne kadar göründüğü kadarıyla, işler maalesef bu yönde gelişmiş değil..

O zaman, “Peki, Prabowo’yu fotoğraf karesinde yer almaya sevk eden güç neydi?” sorusunu sormamız gerekiyor.

Bu gelişmeyi, selefi Joko Widodo’nun aksine, ulusal platformlarda yer alma konusunda başkan Prabowo’nun agresif bir ilgisi olduğunu söylemekle izah etmek biraz yüzeysel bir cevap olur...

Bölge basınında çıkan haberler dikkate alındığında, bu gelişmenin ortaya çıkmasında, Çin devlet başkanı Şi Cinping’in “seni aramızda görmek istiyoruz” anlamına gelen ısrarlı davetinin etki boyutu kendini güçlü bir şekilde hissettiriyor.

Pajajaran Üniversitesi’den Teuku Rezasyah’dan alınan açıklamaya bakılırsa, Prabowo’nun ya da Endonezya yönetimi, Batı’dan Doğu’ya bir başka ifadeyle ABD’den Çin’e doğru gerçekleşmekte olan küresel çapta yaşanan güç evrilmesinde tıpkı diğer üç ülke yani, Çin, Rusya ve Kuzey Kore ile aynı görüşte ya da kampta yer alıyor...

Kanımca, bu yorumda bir tuhaflık var. Söz konusu üç ülke -yukarıda dikkat çektiğim üzere- uzunca bir süredir zaten ‘aynı kampın elemanları’...

Endonezya’nın bu fotoğraf karesinde yer almasını izah edecek başka gerekçeler bulunması daha doğru olur.

Bu yaklaşımı destekleyecek husus ise, devlet başkanlığı koltuğuna oturmasından itibaren Prabowo’nun, ‘Trump’la daha 20 Ocak’da Beyaz Saray’da yerini almadığı bir dönemde’ ABD’ye yaptığı ziyaret sırasından başlayarak ısrarla görüşmek istemesi’, onun en az Şi Cinping’le görüşmek istemesi kadar anlamlı ve gerçekçi(ydi).

Bu noktada, Endonezya’nın üzerinde yükseldiği coğrafyanın yani, Pasifikler’in batısında bir yanıyla, Güney Çin Denizi’ne öteki yanıyla, Hint Okyanusu’na açılan denizleriyle jeo-stratejik bir konumda olması herhalde, Çin’in geliştirmekte olduğu bölgesel jeo-politik ve jeo-askeri yapılaşmada ilgi gösterilmesi gereken bir ülke olduğunun mantıklı bir izahı olsa gerek.

Bununla birlikte, son gelişmeler bir yana, daha geçen yılki başkanlık yarışından itibaren hem, ülke içinde hem de, ülke dışında Prabowo’ya karşı gösterilen siyasal tepkinin geçtiğimiz birkaç haftada meydan gösterileriyle ciddiye alınması gereken bir boyuta sıçraması Endonezya’nın yukarıda dikkat çekilen -kendisi istesin veya istemesin- uluslararası rolünü nasıl oynayacağı konusunda daha farklı soruların gündeme getirilmesine neden oluyor.

Güvenliğin mahalleden önce ev içinde gerçekleştirilmesi gereken bir ödev olduğunu birilerinin Endonezya yönetimine hatırlatması gerekiyor.

Çin’in hafta başından bu yana küresel siyasette ve medyada öne çıkan Tianenman Meydanı gövde gösterisi, bize yaklaşımların sadece tarihi bir hatırlatma olmadığını gösteriyor.

Bununla birlikte, bu sembolik gösterilerin içerdiği gizli/açık militarist tutum ve söylemlerin bir yanıyla ders alınacak ve küresel barışa hizmet edecek yaklaşımları ortaya koyması en büyük temennimdir.

https://guneydoguasyacalismalari.com/tr_tr/cinde-bir-fotograf-uzerine-yorum-a-comment-on-a-photo-in-china/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder