24 Ağustos 2025 Pazar

Trump, Putin ve siyasal gerçeklik / Trump, Putin and political reality

Mehmet Özay                                                                                                                             23.08.2025

Evet, sizinle aynı düşüncedeyim... Saçma bir başlık...

Trump’dan uluslararası politikada makul, rasyonel, sürdürülebilir politikalar beklenip beklenemeyeceğine dair tahminlerden ziyade, son sekiz aylık iktidarı döneminde ortaya koyduğu politikalar bize, kafi derecede bir veri sağlıyor.

Trump’a yönelik bir eleştirinin sebebi, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’le Alaska’da yaptığı görüşme sonrası arzu ettiği gelişmenin ortaya çıkmaması üzerine Rusya’yı, yeniden hedef tahtasına koymasına dayanıyor.

Barış gelmiyor!

Beklenti, Alaska sonrasında Rusya devlet başkanı Putin ile Ukrayna devlet başkanı Volodymyr Zelenksy’nin zirvede bir araya gelmesi ve barışın tesisini dünyaya ilan etmeleriydi.

Böyle bir şey olmadı...

Başkan Putin’den, Alaska’ya referansla ABD ve de dolayısıyla Trump’la olan yakın ilişki olasılığını gündeme taşıyan güllük gülistanlık açıklamaya karşın, Rusya dışişleri bakanı Sergei Lavrov, böylesi bir zirve için şartların ortaya çıkmasını beklediklerini söylüyordu.

Oysa, Alaska süreci gizli/açık, bu şartların tesisi anlamına geliyordu.

Hatırlayalım...

Trump, Putin’le Alaska’da görüşme şartı olarak Rusya’dan barışa dair somut bir adım atılmasını gösteriyordu...

Aksi halde, Putin’le görüşmeyecekti...

Trump, Putin’le Alaska’da görüştü... Olumlu fotoğraflar yayınlandı...

Ancak...

Alaska sürecine dair kaleme alan yazarlardan Sidney Blumenthal, Trump’ın herhangi bir dış politikası olmadığını yazısının başlığına taşımıştı... Ve, yaşananları absürd olarak nitelemişti...

Evet, Alaska süreci tastamam bu anlama geliyor...

Daha açıkçası, Trump politikalarının yanlışlığına...

Bu süreçte, Trump, ABD başkan yardımcısı JD Vance’n mi, dışişleri bakanı Marco Rubio’nun mu yoksa Putin’le Moskova’da görüşmesi üzerine gönderdiği emlakçı olduğu söylenen Steve Witkoff’un mu kurbanı oldu?

Bunlardan hangisi, daha çok absürd gözüküyor?

Can simidi: yaptırım

Trump’ın belki de, Putin’in kendisine verdiği sözün yerine getirilmemesi üzerine yaşadığı hayal kırıklığı ilk değil...

Ancak, işi oluruna bırakan tavrıyla Trump, Rusya’yı yeniden yaptırımlarla anmaya başladı.

Yaptırımlar kategorik olarak ortaya konuyor... Mesela, ilki, Rus resmi ve iş çevrelerine yönelik uluslararası ilişkilerde yaptırım kararı

İkincisi, Rus mallarına yüksek gümrük vergisi kararı...

Üçüncüsü, ABD’de yapılacak 2026 dünya kupasına Putin’e yaptığı daveti geri çevirmek ve Rusya’yı turnuvadan elemek.

Trump’ın bir de dördüncü seçeneği daha. O da, “ne halin varsa gör! Bu bizim savaşımız değil.” Herhalde Trump’ın bir süre sonra etkisini gösterecek olan olsa olsa üçüncü ve dördüncü meddeler olabilir...

Niyet ve irrasyonalite

Trump’ın, Ukrayna’nın işgali üzerine Avrupa’nın ortasında gelişen savaşı sona erdirme niyetine karşın, bugüne kadar bunu bir iradeye dönüştürememe konusundaki becerisini alkışlamak gerekiyor.

Trump politikalarıyla ilgili her yazımda herhalde, ‘en son örnek’ diye sergilemeye çalıştığım anlamsızlıklara her yeni yazıda, bir yenisini eklemek gayet sıkıcı bir durum.

Ancak, küresel politikaları güdümleyen bir gücü temsil eden bir siyasiyi izlemek ve söylemlerini, eylemlerini anlamlandırmaya, analiz etmeye çalışmak bunu biraz da kaçınılmaz kılıyor.

Son yazımda...

Even son yazımda, yani 20 Ağustos günlü yazıda, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’le Alaska’da yaptığı olağanüstü görüşme sonrasında, Ukrayna politikasında ve de barış sürecinde, 180 derecelik değişimi ortaya koyan Trump’ın acaba bir sonraki politikası ne olacak demiş ve yazıyı şu şekilde bitirmiştim:

“Ukrayna için sürecin bittiği söylenebilir mi?

Kanımca hayır... Durup Trump’ın bir sonraki hamlesini bekleyelim...”

Evet, sadece birkaç gün sonra yani, 22 Ağustos’da, Trump’ın yine başına yeni bir şapka takarak Ukrayna sorununa, daha doğrusu Avrupa’daki savaşa dair politikasında bir diğer geri adımı atarak, Rusya’ya ambargo’ya döndüğü görülüyor.

Yani, Avrupalı liderlerin Alaska öncesi süreçte Trump’ı iknaya çalıştıkları politikaya...

Trump’ın görüş değiştireceğini tahmin ediyordum...

Ancak, yine bir önceki yazıda Trump’ın demecine atıfla, “... Putin’in, bir anlamda savaş yorgunu olduğunu ve kararını önümüzdeki birkaç hafta içinde vereceğini söylüyor” demiştim...

Trump, kendi söylemini yalanlayarak, cümlelerinin içinde bolca “massive” (ağır) sıfatına yer vererek, Putin’e birkaç haftalık zaman tanımadan topları yeniden Moskova’ya döndürmeyi başardı...

 

Trump ve ergenleşememek

Bu anlamda, sürekli politika değiştiren ya da politikasınayön vermesi beklenen görüşlerini değiştiren Trump, hiçbir şeyden tatmin olmayan, düşüncesini psikolojisine, psikolojisini düşüncesine eviremeyen, düşünce kısırlığı ve de psikolojik dengesizliğini akranları arasında egemenlik kurmaya çalışan ergenlik çağındaki bir gencin hıpırtılı halini yansıtıyor.

Açıklamalarına yakından göz attığınızda öne çıkan ifadelerinden biri ‘I am not happy’ (mutsuzluğu)... Sürekli bir mutsuzluk hali var Trump’da.

Ancak ulusalı ve uluslararası bağlamında siyaset, mutluluk ve mutsuzlukla değil, makul, anlaşılabilir, sürdürülebilir, değerleri olan politikalarla yürütülür. Mutlu olmak veya olmamakla değil...

Ve Amerika Birleşik Devletleri’ni, sürekli ‘mutsuzluk’ hali yaşıyan böylesi bir lider yönetiyor...

Modelsizlik örneği

Trump, bununla da kalmıyor, dünyaya yeni bir nizam verme arzu ve şevkini önünde hiçbir engel tanımadan ortaya koyma cüretini sergiliyor...

Küresel gücü temsil eden bir ülkenin başkanı olarak Donald Trump’ın ortaya iyi bir model koymadığı gayet belirgin.

Ancak, ortada maalesef Trump’ın yanlışlarını ve yanlış modelliğine son verebilecek bir mekanizma da bulunmuyor.

Batı’nın liberal demokrasi güçleri ile zaman zaman ekonomi-politikte gündeme gelen söyleme rağmen, Batı özellikle de Avrupa, yani Avrupa Birliği veya Avrupa’nın öne çıkan ülkelerinin liderleri bu anlamda tıkanmışlığıyla yarım-yamalak söylemler dizmeye çalışıyor.

ABD açısından Ukrayna süreci sona ermiş değil...

Nihayetinde, ABD başkanı Trump’ın geçen yıl kampanya sürecinde ABD kamuoyuna verdiği sözlerden birini bu oluşturuyor...

Ancak, başkan Trump’ın uluslararası politikada ve özellikle de, Avrupa’nın ortasında süren savaşa dair bugüne değin ortaya koyduğu performansdaki başarısızlık onun yakın zamanda başarılı bir performans ortaya koymayacağı anlamına gelmiyor...

Trump’a biraz daha zaman tanımakta yarar var...

https://guneydoguasyacalismalari.com/tr_tr/trump-putin-ve-siyasal-gerceklik-trump-putin-and-political-reality/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder