26 Ağustos 2025 Salı

Güney Kore-Çin ilişkilerinde yeniden yakınlaşma / Reconciliation of South Korea-China relations

Mehmet Özay                                                                                                                             25.08.2025

Güney Kore, Çin’le ilişkileri yeniden normalleştirme konusunda önemli adımlar atıyor.

Güney Kore başkanı Lee Jae Myung’un özel temsilcisi, eski parlamento sözcüsü Park Byeong-seug’un dün Pekin’e yaptığı ziyaret, iki ülke ilişkilerinde bir süredir yaşanan gerilim yerini, yeniden yakın işbirliğine bırakma emaresi olarak kabul ediliyor.

Bu gelişme iki ülke arasında ekonomik ilişkiler kadar siyasal anlamda da yakınlaşma olacağının izlerini taşıyor.

Gerginlik sebebi

Girişte dikkat çektiğim ‘gerginliğin’ sebebi, 2017’de ABD’nin Güney Kore topraklarına füze savunma sistemleri kurmasıyla başlamıştı...

Ancak bunun dışında özellikle, aradan geçen süre zarfında ilişkilerin düzeltilmesi yönünde adımlar atılırken, 2023 yılında dönemin Güney Kore devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un söylemleriyle iki ülke ilişkileri yeniden gerginleşmişti.

Gözlemcilerin ifadelerinden, Güney Kore ordusunu sıkıyönetime davet eden -ve bu nedenle hakkında açılan davalar sonucu başkanlığına son verilen- sabık devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un Çin’le ilişkilerde de olumsuz gelişmelere yön vermesiyle ülke siyasal tarihinde olumlu bir şekilde anılmayacağının göstergesi olduğu anlaşılıyor.

Şi Cinping’e davet

Dün, özel elçi Byeong-seug’un Çin dışişleri bakanı Wang Yi ile görüşmesinde, Çin devlet başkanı Şi Cinping’e verilmek üzere başkan Lee’nin mektubunu iletti.

Çin tarafından yapılan ilk açıklama, yeniden işbirliğine olumlu bakıldığı yolunda.

Bu çerçevede, Çin dışişleri bakanı Wang Yi, “farklılıklara rağmen, ikili ilişkilerde ortak zemin arayışının” olumlu olduğunu vurgu yaparken, bu ziyareti, aynı zamanda iyi komşuluk ilişkilerinin bir yansıması olarak değerlendirdi.

Güney Kore özel elçisinin sunduğu mektubun içeriğine dair detaylı açıklama yapılmazken, bunun Çin devlet başanı Şi Cinping’in, Ekim ayında Seul’de düzenlenecek olan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği’ne (Asia-Pacific Economic Cooperation-APEC) daveti olduğu belirtiliyor.

Tarihsel bağ

Dışişleri bakanı Wang’ın, “ortak zemin arayışının” akıllara öncelikle, ekonomik ilişkileri getirdiği düşünülebilir.

Bu doğru...

Ancak, bugünlerde bu açıklama ile dikkat çekilen hususu, iki ülkenin Pasifik Savaşı sürecinde Japonya karşısında aynı konumda bulunmaları olduğu anlaşılıyor.

Öyle ki, Güney Kore-Çin ilişkilerinin ‘normalleştirilmesi’ sürecine, ‘Japonya’ faktörüne gizli-açık bir atfın olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Bu çerçevede, Japon işgaline karşı Çin Halk Ordusu’nun direnişinin 80. yılı münasebetiyle 3 Eylül’de Çin’de düzenlenecek olan etkinliğe Güney Kore parlamento sözcüsü Woo Wonshik’in katılacağının açıklanması, bunun somut bir göstergesi olacaktır.

Aynı dönemde, Güney Kore’nin de benzeri bir ‘işgale’ konusu olması, iki komşu ülkenin tarihsel tecrübe açısından aynı konumda yer almalarına neden oluyor.

Doğu Asya ekonomisi

Bu ‘tarihsel’ tecrübe benzerliğine rağmen, iki ülkenin Japonya’yı hedef tahtasına koyarak, göz ardı ettikleir gibi bir sonucu çıkarmak ise mümkün değil.

Ortada, hassas bir dengenin var olduğu ve ikili ilişkilerde, “zedelenen ilişkileri yeniden nasıl başlatmalı veya geliştirmeli” sorusuna verilebilecek pratik cevaplardan biri olarak değerlendirmek daha rasyonel gözüküyor.

Bu çerçevede, özel temsilci Byeong-seug’un Çin’e yaptığı ziyareti bu anlamda, bir dönüm noktası kabul edilirken, ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, içinde Japonya’nın da yer aldığı, Doğu Asya ekonomik işbirliğine de önemli katkısı olduğuna kuşku bulunmuyor.

Son dönemde, Güney Kore-Çin serbest ticaret anlaşmasının yanı sıra, Doğu Asya üçlü ekonomik işbirliği yapılaştırılması anlamına gelen Bölgesel Kapsamlı Ekonomik İşbirliği hiç kuşku yok ki, üç ülkenin de önemsediği bir gelişmedir.

Bu durum, özellikle Trump’ın gümrük vergilerinde artışa gitmesiyle oluşan belirsizlik sürecinde bir süre önce üç ülke yani, Güney Kore-Çin-Japonya ticaret bakanlarının biraraya gelmesi önemli bir gelişmeye işaretti.

Bu gelişmelerin, özellikle ulusal siyasette istikrarsız bir dönem yaşayan Güney Kore’de dış ilişkiler ve ekonomik alanında önemli adımlar atılmasıyla hem, siyasete moral destek hem de, ülke ekonomisinin canlandırılması konusunda gayet önemli bir adım olarak anılmayı hak ediyor.

Ekonomik boyut

Güney Kore’nin Çin’le ilişkileri yeniden normalleştirme çabası özellikle, iki ülke ekonomik ilişkileri açısından önem taşıyor.

Tıpkı benzeri ülkelerde olduğu gibi, Güney Kore’nin de en büyük dış ticaret ortağının Çin olması, ilişkilerin neden normalleştirilmesi gerektiğine dair yeterli ipucu sunuyor.

Bunun yanı sıra, Güney Kore’nin bu girişiminin zamanlamasına dikkat çekmek gerekiyor.

Bunun yanı sıra, Güney Kore özel elçisinin Çin ziyaretinin, başkan Lee’nin Washington ziyaretiyle aynı günlerde gerçekleşmiş olmasını da doğru değerlendirmek gerekir.

Başkan Lee, ABD başkanı Donald Trump’la görüşmek üzere, bugün erken saatlerde Washinton’a ulaşırken, özel temsilcisi dün Çin başkenti Pekin’deydi.

Bir yandan, ABD’nin uygulamaya başladığı gümrük tarifesi öte yandan, Güney Kore iç siyasetindeki istikrarsızlık, devlet başkanı Lee’nin dış ilişkilerde açılıma verdiği önemi ortaya koyuyor.

Bu noktada, dikkatle izlenmesi gereken, Güney Kore’nin ABD ve Çin ilişkilerini birarada götürme konusundaki yaklaşımıdır.

 https://guneydoguasyacalismalari.com/tr_tr/guney-kore-cin-iliskilerinde-yeniden-yakinlasma-reconciliation-of-south-korea-china-relations/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder