Mehmet Özay 07.11.2025
Malaka şehri, 7-8 Kasım günlerinde, “Nusantara Etnik Miras Festivali”ne (Festival Warisan Etnik Nusantara) ev sahipliği yapıyor...
Etkinliğin adının ‘Nusantara’ olması, Malezya’daki bazı
kurumların yanı sıra, Endonezya’dan da katılım olduğunu ortaya koyuyor.
‘Nusantara’
Etkinliğin adıyla ilgili olarak...
‘Nusantara’ adı, Endonezya’da resmi tanıtım ve
kavramsallaştırmalarda kullanılırken, Malezya’da resmi çevrelerde bu kullanıma
rastlamak mümkün değil.
Malaka yönetiminin, bu adı söz konusu etkinlikte gündeme
getirmiş olmasını, hiç kuşku yok ki, olumlu karşılamak gerekir.
Malaka yönetiminin niçin bu adı kullandığına dair bir
sorgulamaya verilebilecek pratik cevap ise, ‘Dünya İslam Dünya Malayu’
organizasyonunun bünyesinde, Malay Takımadaları olgusunun içkin olması, geniş
Malay dünyası bağlamında Nusantara’nın da bir terminoloji olarak
kullanışlılığını gündeme getirmesiyle izah edilebilir.
Organizasyon
Bu festival çerçevesinde, Malaka Eyalet Yönetimi, Malaka
Kültür ve Sanat Müdürlüğü ve Dünya Malayu Dünya İslam adlı kurumlar tarafından
ortaklaşa düzenlenen seminerde, Osmanlı ve Malay Dünyası ilişkileri birkaç konu
başlığı altında ele alındı.
Bu yazıda, söz konusu seminerde konuşmacı olarak yer alan
akademisyenlerin görüşlerine ve bunlara dair eleştirel bir yaklaşım ortaya
koymayacağım.
Ancak, şu kadarını söylemek gerekirse, tarihsel olarak
önemli bir rol oynamış olan Malaka şehrinde böylesi bir etkinliğin
gerçekleştirilmiş olması, akademik ve entellektüel bağlamının önemi kadar,
tarihsel bilinci yeniden ve farklı bağlamlarıyla ele alınmasına olanak
tanımaktadır.
Bundan öte, amacım, Dünya Malayu Dünya İslam adı
verilen kurumun varlığı üzerinden bazı görüşleri dile getirmek.
Söz konusu bu kurumun, 2000 yılında kuruluşunda ve bugüne
kadar gelişiminde, daha önce Malaka eyalet valiliği yapmış olan ve ardından,
diğer dokuz sultanın sahip oldukları ‘manevi’ kurumsal yapıya eş, “Yang
Pertuan Agung” unvanıyla, eyalet geleneksel yönetiminin başında bulunan,
Tun Seri Setia Dr. Hacı Mohammad Ali bin Mohammad Rustam’ın büyük katkısı
bulunuyor.
Kanımca, Tun Muhammad Ali’nin geniş Malay dünyasına
yönelik ilgisi ve bu ilgiyi somut kurumlar ve etkinliklere dönüştürecek maddi
katkısı olmasa, bu kurumun bugüne kadar gelmesi pek mümkün olmayabilirdi.
‘Birlik’ olgusu
Sivil toplum temelli bir yapılanmaya sahip Dünya Malayu
Dünya İslam, kuruluşundan bu yana, Malay dünyasını bir bütün olarak görmeyi
hedefliyor.
Bu birliği, dil temelinden alıp, kültür ve sanat formuna
yaygınlaştırılacak şekilde gündeme getimesi önemli.
Kurumsal adın diğer bölümünü oluşturan ‘Dünya İslam’ ise
Malay dünyası ile İslam dünyası ilişkilerini geliştirme hedefi bulunuyor.
Bu ikinci alan, bugün gerçekleştirilen seminer de olduğu
gibi İslam dünyasının farklı bölgeleri ile tarihin belirli evrelerinde
geliştirildiği düşünülen gelişmeleri ele alıyor.
İkinci alanın önemine kuşku olmamakla birlikte, kanımca
birinci alan, bölgesel bir sivil toplum yapısı sunan kurumun çalışmaları
açısından, daha dinamik bir olgu olarak dikkat çekiyor.
Pan-Malay
Bu çerçevede, geniş Malay dünyasının farklı bölgelerinde
dönem dönem gerçekleştirdiği etkinliklerle, modern ulus-devlet yapılaşmalarının
ayrıştırıcılığını aşarak, Malay birliği olgusunu hem, sembolik ve hem de, somut
akademik ve entellektüel çabalarla ortaya koyuyor.
Malaka şehrinde kurulmuş olan ve Malay Takımdaları
genelinde temsilcilikler bağlamında yaygın olduğu söylenebilecek kurum, Malay
Birliği bir başka ifadeyle, Pan-Malay olgusunu gündeme taşımasıyla önem
taşıyor.
Bununla birlikte, Pan-Malay olgusunun bugüne bağlı ve
sınırlı bir kavramsallaştırma olmadığını ifade etmekte yarar var.
Pan-Malay olgusunu tıpkı, benzeri kavramsallaştırmalarda
olduğu üzere, Avrupa’daki benzeri gelişmelerin bir yansıması olarak görmek
mümkün.
Pasifik Savaşı öncesi Malay Takımadaları bölgesinde
çeşitli boyutlarıyla bağımsızlık hareketleri gündeme geldiğinde, bazı
aktivistlerin ve siyasilerin Malay birliğini gündeme taşıdıkları gizli açık
kendini ortaya koyuyordu.
Örneğin, Açe’de Darwish Sulaiman, merhumAli Hasjmy gibi
bazı akademisyen ve entellektüeller Pan-Malay kavramını, savaş sonrası dönemde
de kullanmalarıyla dikkat çeker.
Bu hususu dile getirmekten kastım, sadece Pasifik Savaşı
öncesi dönemden değil, savaş sonrası ulus-devlet yapılaşmalarının gündeme
geldiği süreçte de, Malay Birliği olgusunun dinamik bir nitelik arz etmesidir.
Söz konusu kurumun bağlayıcı hususlarından başında gelen
dil olgusu dikkate alındığında, Kuzey Sumatra’da merhum Tengku Luckman Sinar’ın
Malay geleneksel kurumlarını yeniden gündeme taşımaya matuf akademik ve
entellektüel çabasını hatırlamakta yarar var.
Kuzey Sumatra’nın Deli, Asahan, geleneksel
sultanlıklarından Serdang’ın, -sembolik de olsa- son sultanı unvanını taşımış
olan Luckman Sinar’ın, Dunia Melayu Dunya İslam ile bir anlamda, benzer noktada
buluştuğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Malay dünyasının geçmişten bugüne uzanan sürekliliğinde
günümüz akademi ve entellektüel kurumların rolü kayda değer bir önem arz
ediyor.
Dunia Melayu Dunya İslam’ın son yirmi beş yıldır ortaya
koyduğu çabaları özellikle, yirminci yüzyıl ortasından itibaren bölgede yaşanan
gelişmeler çerçevesinde geçmişle bağları yenilemesi, güncellemesi noktasında
dikkate almakta yarar var.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder