3 Kasım 2025 Pazartesi

APEC’de ABD-Çin görüşmeleri / The U.S. and China meetings in APEC

Mehmet Özay                                                                                                                             03.11.2025

Son dönem uluslararası ilişkiler tanımlamalarında, Asya-Pasifik ve Hint-Pasifik olgularının birarada, çelişkili ve alternatif olarak kullanımlarına rağmen, Asya-Pasifik belirleyici bir önemde olmaya devam ediyor.

Bu önemi ortaya koyan gelişmelerden biri, geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günü, Güney Kore’de yapılan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği yıllık toplantısı oldu.

21 ülkenin katılımcı olarak yer aldığı toplantıların odağında hiç kuşku yok ki, kurumsal yapının adında da yer aldığı üzere ‘ekonomik ilişkilerin’ belirleyiciliği dikkat çekiyordu.  

Ekim ayının son iki gün Güney Kore’nin şehrinde gerçekleştirilen toplantıları iki farklı açıdan ele almak mümkün.

Birinci alan

İlki, son birkaç yıldır -diğer alanlar kadar- ekonomi alanında belirleyici olan ve etkisi ve yönelimi belirsizlikler kadar, yeni açılımlara da konu olan ‘yapay zeka’ (Articifial Intelligence-AI) ve demografik değişim olguları gündeme alınması oldu.

İlk etapta birbirine yabancı ve hatta, tezat içerdiği ileri sürülebilecek olan bu iki kavramın, aynı toplantı süreçlerinde yer almasını dikkatle incelemek gerekiyor.

Nüfus yapılaşmalarının her açıdan önem taşıdığı bir dönemi yaşadığımıza kuşku yok...

Bir yandan, ‘yaşlanan nüfus’ tanımlamlarına konu olan gelişmiş ülkeler, öte yandan ekonomik darboğazla çalkalanan özellikle, gelişmekte olan ve geri kalmış ‘Güney’ ülkelerinin nüfus yapılaşmalarındaki değişimler temelde, ekonomi alanı kadar yapay zekâ gelişmeleri açısından da önem taşıyor.

Söz konusu bu konu, “APEC Nüfus Yapısal Değişimi İşbirliği Çerçevesi” adı verilen ve içinde bir gelecek projesi barındırdığını ima eden bir konu ile gündeme geldi.

İkinci alan

APEC toplantılarının ikinci önemli alanını, son dönemde küresel ilişkilere damgasını vuran Çin-ABD arasında, bugün anlaşmaya doğru gittiği izlenimi veren ticaret görüşmelerine konu oldu.

Bu bağlamda, gerek, bu iki ülke ve gerekse de, APEC’e üye diğer 19 ülkenin beklentisi, ticaret savaşları konusunun doğrudan liderler düzeyindeki görüşmelerle ele alınarak bir sonuca bağlanması olduğuna kuşku yok.

Bu noktada, Trump-Şi Cinping görüşmesini başarı olarak kabul edebiliriz...

Bunun temel nedeni, düne kadar gümrük tarifeleri krizinin yaşandığı belirli alanlarda rahatlama anlamı taşıyan anlaşmalar oldu.

Söz konusu alanlar arasında, ABD’nin kara listeye aldığı Çin şirketlerinin listeden çıkartılması, Çin’in nadir mineral endüstrisine getirdiği kısıtlamanın kaldırılması; Çin’in Açe’den başta soya olmak üzere tarım ürünleri alımında artışa gitmesi; her iki ülke deniz şirketlerinin ilgili limanlarda karşılaştıkları vergi uygulamalarına son verilmesi gibi hususlar teşkil ediyor.

Bütüncül bir açılımdan ziyade, kısmi olarak değerlendirilmeye aday alınan kararların, bazı uzmanlar tarafından, “makul” olarak değerlendirilmesinde haklılık payı bulunuyor.

Anlaşmaya varılan hususlara yakından bakıldığında, Çin’in -şayet ortada bir başarıdan söz edilebilecekse- ABD’nin bir adım önünde olduğu yolundaki görüşleri gelişmelerin pratik yönelimlerine bakarak teyidini beklemek gerekiyor.

APEC’in önemi

Bu iki küresel güç arasındaki çatışmacı eğilimin yerini belirli şartlar çerçevesinde anlaşmaya doğru evrilmesi, diğer ülkeleri özellikle de, bu yüzyılın başlarından itibaren, dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinin önemli bir bölümünü içinde barındıran Asya-Pasifik bölgesindeki ulus-devletleri yakından ilgilendiriyor.

APEC bölgesel yapılaşması, Asya-Pasifik bölgesine özgü ekonomik, yatırım, ticaret vb. alanlardaki ilişkileri bir kurallar düzeneğinde olmasa da, bir ölçüde ilgili ülkeler arasında, konsensus oluşumuna zemin hazırlamasıyla önem arz ediyor.

Bu yaklaşım, geçtiğimez günlerde yapılan zirvede de ortaya kondu.

APEC üye ülkelerinin tüm tarafların kazanımına olanak tanıyacak bir ticaret ortamının oluşturulmasının önemine dair, Cumartesi günü yapılan ortak liderler deklarasyonunu bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

APEC’in küresel ticaretin yüzde ellisi ve dünya ekonomik toplam hacminin yüzde 61’ini oluşturması, Cumartesi günü yapılan açıklamanın, hiç kuşku yok ki, küresel bir önemi bulunuyor.

ASEAN etkisi

ASEAN zirvesi sonrasında gerçekleştirilen APEC toplantıları bir anlamda, bölgesel genişlemeciliğin bir örneği olarak dikkat çekiyor.

Her ne kadar, siyasi ve ekonomik bağlayıcılığından bahsedilemese de, APEC’in, örneğin ASEAN’da hem 11 ülkeyi birlik olan ASEAN’da alınan kararları, hem de ASEAN Artı olarak bilinen ASEAN’ı tek tek küresel güç yapılarıyla bir araya getiren ticaret, ekonomi, savunma vb. alanlardaki işbirliklerinin Asya-Pasifik bölgesel boyutuna taşınması ile şu veya bu şekilde bir etki oluşturmakta olduğunu ileri sürebiliriz.

Bu yıl, ASEAN zirvesinin özellikle, dünya liderlerini biraraya getirebilmiş olmasıyla, olağanüstü bir yapılaşmaya konu olması, benzer bir durumun APEC’e yansımasına olanak tanımasıyla önem arz ediyor.

Küresel barış olgusunu temellendirmeye vazgeçilmezliğine kuşku olmayan günümüz süper güçleri ABD ve Çin devlet başkanlarının APEC toplantılarına paralel olarak biraraya gelmesinin, bu anlamda ASEAN’ın biraz da sürprizle karışık memnuniyet oluşturan yapılaşmasının bir ürünü olduğu aşikâr.

Günümüz gelişmeleri çerçevesinde aciliyetin, iki küresel gücün liderinin biraraya gelebilmesi olduğuna göre, kanımca APEC toplantılarını, bu hedefi gerçekleştirmiş olması dolayısıyla da, başarılı addetmek mümkün.

https://guneydoguasyacalismalari.com/tr_tr/apecde-abd-cin-gorusmeleri-the-u-s-and-china-meetings-in-apec/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder