24 Kasım 2025 Pazartesi

Endonezya ve Malezya’da İslami Eğitim: Bir makanenin kısa anısı / Islamic Education in Indonesia and Malaysia: A short memoir of an article

Mehmet Özay                                                                                                                             23.11.2025

Endonezya ve Malezya’da dini eğitim konusu sadece, ulusal ve bölgesel boyutta değil, uluslararası boyutta önem taşıyan ve ilgili ülkelerin, akademi çevrelerinin modern dönem boyunca üzerine ilgiyle eğildikleri bir konudur.

Temelde Batı’da, sömürge dönemlerinin erken sayılabilecek yıllarından bu yana, Malay Takımadaları’nda İslami eğitim, kurumları, hocaları, kaleme aldıkları eserler, okutulan çalışmalar, dönem dönem bölgeyi ziyaret eden ve kısa süreliğine bu coğrafyada dersler veren, eserler ortaya koyan dönemin uluslararası alimleri vb. bağlamda süreklilik arz eden bir çalışma evreni olarak karşımıza çıkar.

Ve bu ilginin, modern dönemdeki devamlılığı ilgili Batılı ülkelerdeki ve bunların muadili doğudaki örneğin, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Kore, Japonya gibi Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin üniversitelerinde Güneydoğu Asya Çalışmaları (Southeast Asian Studies) ve genel itibarıyla, İslami Bilimler Çalışmaları (Islamic Studies) başlıklı bölümler ve enstitülerin desteğinde devam ettiğine tanık oluyoruz.

Bir makale

2005 yılından itibaren, Açe’de başlayan Malay dünyası çalışmalarım boyunca içinde, dini’ boyutunun da olduğu eğitim olgusu akademik ilgi alanımın başlarında yer alıyordu. Ve hâlâ yer almaya devam ediyor...

Bu akademik ilgimin ürünü olarak bugün, konuyla ilgili ortak yazarlı makalemin yayınlandığını öğrendim.

Ön haberini e posta ile ilgili akademik dergi editörlüğü’nden ve tam yayın haberini de, ortak yazar olarak esere katkıda bulunan Dr. Teuku Zulkhairi’nin mesajıyla aldım.

Bu yeni makaleyi, çalıştığımız kurumaların yıl sonunda, “Ey Akademisyen bu yıl neler yaptın, söyle bakalım?” sorgulamasına sunulacak yeni bir eser olarak algılamanın dışında, bu çalışmanın hasbel kader, geniş Malay dünyasında eğitim konusunda bugüne kadar ortaya koyduğumuz çalışmalara, yeni bir katkı olacağı ve yeni çalışmalara zemin hazırlayacağı temennisiyle bakıyorum.

Bu çerçevede, şunu da ilâve etmekte yarar var ki, yeni bir yayın, akademisyen ve araştırmacı çevrelerinçe paylaşıldığını tahmin ettiğim şekilde, bizler için bir yeni çocuğumuzun dünyaya gelmesi analojisiyle değerlendirilebilecek bir öneme sahiptir. 

Bu gelişme üzerine, söz konusu bu yayının doğum ve gelişim sürecine dair kısa bir yazı kaleme almamın anlamlı olacağını düşünüyorum.

Uluslararası konferansın düşündürtükleri

Bundan yaklaşık beş yılı aşkın bir süre önce alanında, yetkin ve otorite kabul edildiğine kuşku olmayan bir kurum tarafından, uluslararası bir konferansa iştirake davet edildim.

İslam coğrafyasının farklı bölgelerinden akademisyen ve araştırmacıların da yer alacağı belirtilen bu organizasyonda bana düşen vazife Malay dünyasında, İslami eğitim konusunda bilgilendirici mahiyette bir çalışma ortaya koymamdı.

Genelde olduğu üzere verilen sürenin kısalığı, o dönem bölgede olmamam nedeniyle ana kaynaklardan ve kendilerinden doğrudan görüş almam gereken ilgili otoritelerden uzak olmanın getirdiği zorluklara rağmen, elimde var olan verilerle bir metin ortaya koymuştum.

Bahsi geçen bazı eksiklikleri gidermeye matuf olarak, Dr. Teuku Zulkhairi ile haberleşerek, ilgili bölümleri tamamlama konusunda onun kıymetli desteğiyle bir çaba ortaya koyduk. Böylece, çalışma iki isimli olarak ilgili uluslararası konferans hazırlık kitapçığında yerini aldı.

Ve konferans günü yerimi alarak çalışmamı, ortamda bulunan ve çoğunluğu akademisyen ve araştırmacı olan ve bunun yanı sıra, ‘eğitim ve ilgili bürokrasinin’ önemli isimlerinin de yer aldığı bir dinleyici kitlesine sunumumu gerçekleştirmiştim.

Yukarıda dile getirdiğim ve bir şekilde gidermeye çalışşam da, var olan sınırlılıktan ötürü çalışmanın, benim için standard bir metin olduğunu samimiyetle söylemeliyim...

Bununla birlikte, sunumum ve ilgili panelin sona ermesinin ardından, başta ilgili bürokrasiden ve bir kaç uluslararası kurumdan takım elbiseli, sinek kaydı traşlı bazı bireylerin yanıma gelerek, ‘beni yaptığım sunumdan ötürü’ kutlamalarına şaşırmadım değil.

Bu tür kutlamaların standart bir yanı olması kadar, çalışmasını sunan akademisyen ve araştırmacı için bir anlamda, ‘pohpohlanmaya’ el veren bir yönü olduğuna da kuşku yok. İkincisine, meylim olmadığını, bugüne kadar her türlü ortamda ortaya koymuş olduğum tavırla kanıtladığımı bizi tanıyanlar bilir...

Bu anlamda, şahsımı sunduğum çalışmadan ötürü tebrik edenlerin, ‘pohpohlama’ yönünde bir niyetleri var idiyse, suküt-u hayale uğradıklarına kuşku yok.

Bilgi ihtiyacı

Kısa sohbet sırasında onların da, pek böylesi bir dertleri olmadığını fark ettiğimi hatırlıyorum. Umarım bu hissiyatımda yanılmamışımdır...

Bu bürokratların dertleri, benim geniş Malay dünyası olarak adlandırdığım bölgede gerçekten, ne tür bir İslami eğitimin var olduğu konusundaki can alıcı bilgi ihtiyaçlarıydı.

Sunum sonunda yanıma gelip konuşmak istemelerinde, konunun detaylarına dair benden bilgi talepleriydi...

Onlara, uygun bir dille bunun nasıl olacağına dair bazı ipuçları vermiştim. Bürokrat olmalarından dolayı, bu ipuçlarını gayet incelikle anlayıp, buna göre hareket etmelerini beklemek en azından, biz akademisyen ve araştırmacıların hakkı olduğunu düşünüyorum.

Aradan geçen süre zarfında, bu yönde umduğum herhangi bir gelişme olmadı...

Aksine, daha kötüsü oldu...

İlgili uluslararası etkinliği organize eden kurum yetkilileri, sürecin daha en başında tebliğlerin yayınlanacağı ‘sözünü’ vermişlerdi.

Bir süre sonra, ‘ikinci anavatanıma’ döndüğümde beklentimin aksine, ‘yayın konusunda’ herhangi bir gelişmenin olmamasına üzülmüştüm.

Ancak, olan bitene pek de şaşırmamıştım...

Bu kadarı da olmaz!

Nedeni belirtilmeyen bir şekilde söz konusu yayın gerçekleşmezken, -ya da yayın yapıldı ancak, bizim makale yayınlanmaya uygun görülmedi- detaylarını araştırmak bana düşmez-, yine ilgili kurum bünyesinden kişiler, doğrudan ve dolaylı olarak, “Malay dünyasının iki önemli ülkeki Endonezya ve Maleyza’da, İslami eğitim değil, ancak konuyla yakından bağlantılı bir başka hususta ‘araştırma raporu’ talep ettiler.

Siz olsanız nasıl tepki verirdiniz?

Benim tepkim, aslında yukarıda dile getirdiğim uluslararası konferansta verdiğim sunumun ardından, yanıma gelen bürokratlara verdiğim cevapla benzerdi.

Anlaşılan o ki, birileri hala bir yerlerde takılıp kalmış...

Bunun, hayra alamet bir husus olmadığını söylemek ve paylaşmak gerekir.

Makaleye ne oldu?

“İlgili konferansta sunulan ancak yayınlanmayan makaleye ne olacaktı?” sorusuna cevap vermek gerekiyor...

Tabii ki, “bu makalenin hali ne olacak diye?” kara kara düşünmedim...

Elbette, bu kendi halinde makaleyi yayınlayacak bir kurum olur diye beklemeye başladım. Amacım, çalışmayı İngilizceye çevirip bazı eklemelerle yeni bir yayına dönüştürmekti.

Ancak, tahmin edileceği üzere, üzerinden zaman geçen ve bu anlamda, metinle aramıza kayda değer bir mesafenin girdiği çalışmayı yeni bir kurguya evirecek bir süreç gayet zorlayıcıdır. Bunun yerine, yeni bir makaleye başlayıp bitirmek daha ehvendir...

Böylesi bir imkân, şükür kü çıktı...

Yıllar sonra diyebileceğim bir zaman aralığı sonrasında, kıymetli Musa Alptekin Hoca’yla başka mevzuları konuşurken, yukarıdaki makalenin yayımı konusunda bir yaklaşım gündeme geldi.

Ve bugün bu yayını somut bir şekilde karşımızda görmekten sadece, makalenin yazarlarından biri olarak değil, -tüm eksikliğine rağmen-, konunun ilgili okur çevrelerine ulaşmasından memnun olduğumu belirtmek isterim.

https://guneydoguasyacalismalari.com/tr_tr/endonezya-ve-malezyada-islami-egitim-bir-makanenin-kisa-anisi-islamic-education-in-indonesia-and-malaysia-a-short-memoir-of-an-article/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder