Mehmet Özay 05.06.2025
Güney Kore’de, 3 Haziran’da yapılan ve son otuz yılın en yüksek seçmen katılımının yaşandığı başkanlık seçimlerini, Demokratik Parti adayı Lee Jae-myung kazandı.
Böylece, Güney Kore’de başkanlık muhafazakarlardan liberallere geçmiş oldu...
Başkan Lee, dün yani, 4 Haziran’da parlamentoda yapılan yemin töreninin ardından, resmen görevine başladı.
Bu seçimle birlikte başkanlık muhafazakâr Halk Gücü Partisi’nden (People Power Party-PPP), Demokratik Parti’ye geçmiş oldu...
İstikrar
Sabık başkan Yoon Suk Yeol’un görevden uzaklaştırılmasıyla başlayan siyasi kaos sonrasında yapılan erken genel seçim, ülkede uzun süredir yaşanan siyasi belirsizliği -en azından şimdilik-, sona erdirmiş gözüküyor.
Yoon Suk Yeol, 3 Aralık 2024 tarihinde aldığı sıkıyönetim kararının ardından, ülke kamuyounda önemli tepkilere yol açmış ve hakkında açılan davalar sonrasında, 4 Nisan’da alınan nihai kararla görevinden uzaklaştırılmıştı.
2022 yılında yapılan başkanlık seçimlerine PPP adayı olarak katılan ve yarışı kazanan Yoon Suk’un görev süresini tamamlamadan başkanlık koltuğundan ayrılmasından daha çok, Güney Kore toplumu için travmatik olduğuna kuşku bulunmayan gelişmelere konu olmasıyla önem taşıyor.
Yoon Suk’un 3 Aralık’ta ilân ettiği sıkıyönetim kararının parlamentoda oylanmasının önüne geçilmesini sağlayan önde gelen muhalif milletvekillerinden biriydi.
Seçimlere üç partiden aday katılırken, Demokratik Parti adayı Lee Jae-myung oyların % 51.7’ini alarak ülkenin yeni başkanı oldu. Rakibi ve Halkın Gücü Partisi (People Power Party-PPP) adayı Kim Moon-soo ise, yüzde 39.3 oy alabildi. Yeni Reform Partisi (New Reform Party-NRP) adayı Lee Jun-seok ise yüzde 7,7’de kaldı.
2022 seçimlerine de katılan ancak rakibi Yoon Suk’a 0.7’lik oranla kaybeden Demokrat Parti adayı Lee Jae-myung, Salı günü yapılan seçimlerde rövanşı önemli bir farklı almış oldu.
İlk gün atamaları
Lee Jae-myung başkanlığının ilk gününde yani, 4 Haziran’da yaptığı toplantı ile başbakan ataması için görüşlerini paylaştı.
Lee’nin Demokrat Parti’den dört dönemdir milletvekili olan ve bu anlamda, önemli bir tecrübe sahibi olduğu düşünülen Kim Min-seok’u Başbakanlık için önerdi.
Parlamentodaki bu tecrübesinin yanı sıra, Kim Min-seok’un uluslararası ilişkiler ve kamu yaşamının iyileştirilmesi konularındaki tecrübeleriyle öne çıktığı görülüyor.
Başkan, basın toplantısında başbakanın yanı sıra, önemli bazı makamlara yapacağı atamalarla ilgili olarak gündeme gelen isimlerin halkın güvenini taşıyan adaylar olduklarına vurgusu dikkat çekiyordu.
Ağır görev
Yeni başkan Lee’nin, öncelikli politikaları arasında, demokrasi, ekonomi ve Kuzey Kore barışı bulunuyor...
Ülke demokrasisine önemli bir darbe vuran, geçen yılın sonundan itibaren yaşanan siyasal kaosun yol açtığı psikolojik yarayı sarma konusunda başkan Lee kararlı gözüküyor.
Bu anlamda, üç dönemdir milletvekili ve önemli bir stratejik olarak tanınan Kang Hoon-sik’i başkanlık ofisi müdürü olarak atayarak, başkanlık ile kamuoyu arasında ilişkilerin geliştirilmesini amaçlıyor.
ve ve ABD’de Donald Trump’ın, 20 Ocak’tan itibaren uygulamaya koyduğu küresel gümrük tarifelerinin getirdiği belirsizlik ortamında uluslararası ticaret ve ekonomi konularında gerekli politikalar geliştirmek olarak özetlemek mümkün.
Liberal görüşleriyle tanınan Lee’nin, ABD ile ilişkilerde pragmatik bir siyaset izleyeceği belirtiliyor.
ABD’nin, diğer bölge ülkeleri gibi Güney Kore’ye de uygulamayı askıya aldığı yüksek gümrük vergileri uygulamasının sona ermesine az bir süre kala, yeni başkan ve kabinesinin yaklaşımı merakla bekleniyor.
Yeni başkan seçimi, ülkede ekonomi alanında ümitleri yeşerttiğini söylemek gerekir...
Bunun somut göstergelerinden biri, dün borsa yüde ikiyi aşan bir artışla son on ayın en yüksek artışına tanık oldu.
Güney Kore en büyük ticaret ortağı olan Çin’le ilişkilerini gevşetmeden, ABD ile olan gümrük vergileri sorununu halletmek istiyor.
Bu amaçla, kısa süre içerisinde başkanın veya görev tevdi edeceği önemli bir heyetin ABD ile görüşmeleri hızlandıracağını söylemek mümkün.
Ekonomide zor günler yaşayan Güney Kore’de, iş sektörlerinde yenilikçiliğe önem vermeyi ve böylece üretimde artışı öngören Lee’nin, Doğu Asya politikalarında en önemli yeri işgal eden Kuzey Kore ile ‘barış masasına’ oturma konusunda da istekli olduğu anlaşılıyor.
Kuzey Kore ve barış
Bu çerçevede, Güney Kore’nin Rusya eski büyükelçisi ve dışişleri Kore Yarımadası Barış Müzakereleri Ofisi başkanlığı görevini yürütmüş olan Wi Sung-lac’ın ulusal güvenlik danışması olarak atanması gayet önemli.
Wi’nin hem, Rusya ile ilişkilerde ve Rusya’nın Kuzey Kore ile olan yakınlığından ve de önceki süreçlerde barış müzakerelerine yakından katılması önümüzdeki dönemde, yeni hükümet için kayda değer bir rol oynayacağını gösteriyor.
Bu süreci yönetmede kendisine iş düşeceğine kuşku olmayan bir diğer kurum ise istihbarat...
Başkan Lee bu kurumun başına, daha önce ‘Birleşme Bakanlığı’ görevini yürütmüş olan Lee Jong-seok’u ataması ile bunu ortaya koymuş oldu.
Başkan Lee’nin ilk açıklamalarından bakıldığında, Kuzey Kore ile barış masasına oturma ve hatta, somut bir sonuç elde etme konusunda gayet kararlı olduğu anlaşılıyor.
Lee’nin, “... Savaşarak kazanmaktansa, savaşmadan kazanmak daha iyi. Aynı zamanda, savaşa gerek kalmayan barış süreci en iyi güvenliktir” şeklinde anlaşılabilecek söylemi, bu konuda gayet iyi niyet sahibi olduğunu da ortaya koyuyor.
Güney Kore’de başkanlık seçimlerinin yapılmasının ardından, “Demokratik yönetim mi, yeniden skandallar mı?” sorusunu yeniden sormak gerekiyor.
Son dönemde ülke yönetiminde ortaya çıkan skandallar devlet başkanlarının görevden alınmalarına yol açarken bu durum, ülke siyasetinin demokratik yapısı ve işleyişi konusunda bazı çekinceleri de gündeme getiriyor.
https://guneydoguasyacalismalari.com/guney-korede-demokrasinin-restorasyonu-restoration-of-democracy-in-south-korea/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder