19 Mayıs 2025 Pazartesi

Keşmir sorunu / Kashmir issue

Mehmet Özay                                                                                                                             19.05.2025

Hindistan’a bağlı Jammu-Keşmir bölgesinde, 22 Nisan’da yaşanan saldırının ardından, Hindistan ve Pakistan arasında, bugüne kadar gelen çatışmacı eğilimin kendini gösterdiği bir süreç yaşanıyor.

Hindistan ve Pakistan arasında sınır güvenliği, ulusal güvenlik vb. bağlamda bir sorun olarak nükseden Keşmir bölgesiyle ilgili soruna, daha geniş bir perspektiften bakılmalıdır.

Bu noktada, Hindistan ve Pakistan arasında hangi ülkenin haklı, hangisinin haksız olduğu gibi ön belirlemeci bir duruş sergilemek yerine, tarihsel, sosyolojik ve siyasal gelişmeleri değerlendirmeye alan kapsamlı bir tutumun yerinde olacağına kuşku yok.

Keşmir siyaseti!

Öncelikle, soruna gayet temel bir açıdan yani, Keşmirliler bağlamında bakarak gelişmeleri anlamaya çalışmak mümkün...

İki farklı ulus-devlet çatısı altında yaşam süren ve yaklaşık yirmi beş milyon nüfusa sahip Keşmirlilerin, coğrafya olarak ikiye ayrılmış olmalarına rağmen, ortak bir siyasal hareket ve hedeften bahsedilemiyor...

Benzeri coğrafyalardaki ayrışma, farklılaşma ve hatta iç çatışma süreçleri olarak karşımıza çıkan yapının aynısı veya benzerinin, Keşmir içinde de olduğunu söylemek mümkün.

Bu durum, Keşmir toplumunun siyasal zaafiyetinin temel itibarıyla, tarihsel bir devamlılığının olduğunu ortaya koyuyor. 

Seçenek: “Biri ya da öteki”

Öyle ki, Hindistan ve Pakistan’ın 1947 yılı bağımsızlık süreçlerinde kendine, “biri ya da diğeri” çözümünün sunulmuş olması bile Keşmir siyasetinin, ne denli kendini ifade etmekten uzak olduğunun göstergesidir.

O dönem verilmesi beklenen cevapta gecikilmesi, bugün karşımıza iki ulus-devletin sınırları içerisinde iki bölge yani, ‘Özgür Keşmir’, ‘Jammu-Keşmir’ varlığını üretmiş durumda.

Bu çerçevede, bölge halkının aklının hâlâ 1947 yılı öncesinde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Ancak, ortada ne bunu aşabilecek bir siyasal ve toplumsal çözüm çabası, önerisi bulunuyor ne de, Hindistan ve Pakistan anlaşmazlığını ortadan kaldırabilecek, ‘bir iç siyasal çözüm’ üretimi Keşmirlilerden sadır oluyor. 

Bu ayrışmış yapının, halkının büyük bir bölümünü Müslümanların teşkil ettiği Keşmir toplumunun, varlık sorunu olduğuna kuşku yok. 

Bu cümleler, Keşmir’i ve/ya Keşmirlileri suçlayıcı mahiyet taşımıyor kuşkusuz ki...

Burada dikkat çekilmek istenen gerçek şu ki, bu ve benzeri temel yaklaşımlar ortaya konulmadıkça ve bunlardan hareketle çözüme dair bir süreç başlatılmadıkça, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi ne, dindirmek ne de, sona erdirmek mümkün olacaktır.

Uzun dönemli bakış

Bununla birlikte bu durumu, bugünün ya da yakın geçmişin bir ürünü olduğunu söylemek de güç...

Temelde, sorunun 19. yüzyıl ilişkilerine kadar geri götürülmesi gereken boyutunun, günümüz jeo-politik ve jeo-stratejik bakış açılarında ve/ya bunları ortaya koymaya çalışan çevrelerce ne denli dikkate alındığı ise kuşkulu.

Bunun dışında, Keşmir bölgesinin bugün ikiye ayrılmışlığı, Hindistan ve Pakistan bağımsızlıklarına giden 1947 öncesi süreçte neredeyse, tüm bölgeyi etkisi altına alan siyasal ve toplumsal kargaşayla başlatılmasını da doğru değerlendirmek gerekir.

1940’lardan 80’lere uzanan süreçte, Keşmir sorununun, Soğuk Savaş yıllarınının da etkisiyle, 1980’lerde yeniden ortaya çıkması ve sonrasında, zaman zaman parlayan ve bazı toplumsal ve tekil eylemlerle şekillenen bir vechesi bulunuyor.

Sürecin sonlarına gelindiğinde karşımıza, 2016 ve 2019 eylemleri geliyor. 22 Nisan 2025 gerilimi, son on yılı içini alan sürecin devamı mahiyetinde.

Ulus-devletçi çıkarlar

Karşımızda çatışmanın iki önemli aktörü Hindistan ve Pakistan’ın bütün bir bağımsızlık süreci boyunca kendilerini ‘çatışmaya odaklamış’ bir siyaset çizdiklerine kuşku yok.

Öyle ki, her iki ülkenin sahip olduklar nükleer varlıklarını, birinin diğeri üzerinde hegemonya teşkili üzerinde şekillenmiş olması sorunun salt Keşmir bölgesiyle de sınırlı olmadığının bir işareti gibidir.

Sanki, üzerinden iki ulus-devlet kendi ulusal güvenliklerini yapılandırmada Keşmir’i, Keşmir sorununu kullanışlı bir aygıt olarak ortaya koyuyor.

Hindistan, uzunca bir dönem önce yazıldığı üzere, Jammu-Keşmir’de bir Keşmirli’ye dört Hindistan askeri olacak şekilde bölgeyi militarizasyon kapanına almasını ile Pakistan, ‘Özgür’ denilen Keşmir’de bizatihi, Keşmirlilerin kendi siyasal geleceklerini tesisde gerekli adımları atamamış olmasını birarada değerlendirmek gerekiyor.

Keşmir konusunda dikkatle ele alınması gereken husus, yazının başında da dile getirdiğim üzere, kolaycı bir yaklaşıma kapılmadan bir ülkenin haklılığı diğerinin haksızlığı üzerine bina edilemecek bir durumun olduğudur.

 https://guneydoguasyacalismalari.com/kesmir-sorunu-kashmir-issue/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder