2 Mart 2025 Pazar

Trump ve Ukrayna’yı küçümsemek / Trump and Underestimating Ukraine

Mehmet Özay                                                                                                                            02.03.2025

Trump’un sahip olduğu özgüven duygusunu, kendini yüceltilmişlikle özdeşleştirme yaklaşımı, bir ulus-devletin başkanını, ‘şamar oğlanı’ muamelesine tabi tutacak kadar ileri gitmiş durumda.

Trump-Zelenskyy buluşmasının, basın ve dolayısıyla kamuoyu önünde yapılmış olması ne anlam ifade ediyor?

İyi niyet

Halen savaş halinde olan bir ülkenin devlet başkanının konuk olduğu bir ülkede, basın üzerinden kamuoyu önüne bilinçli olarak çıkartılması, ortada iyi niyet yerine başka niyetlerin olduğunu ortaya koyuyor.

Cuma akşamı Capitol Hill’de yaşanan sürece konu olan kişinin, Ukrayna devlet başkanı Zelenskyy’nin olması akıllara, bir başka devlet başkanı veya başbakanın olabileceğine dair de bir örnek teşkil ediyor.

Evet düne kadar, Trump, İsrail başbakanı Netenyanu, Japonya başbakanı Ishiba , Hindistan başbakanı Modi’yi Beyaz Saray’da ağırladı.

Ancak, Ukrayna devlet başkanı Trump, Zelenskyy’i ABD kamuoyu önüne çıkartmak ve başkan yardımcısı JD Vance ile birlikte bir tür abluka altına alma çabası gayet aşikârdı.

İki taraf arasındaki diyalogun tartışmaya ve bunun ötesinde, Trump ve yardımcı Vance tarafından diplomatik yaklaşımın çok ötesine geçerek neredeyse, Zelenskyy’e yönelik sözlü saldırıya dönüşmesini tüm dünya izlemiş oldu.

Güvenlik garantisi yoksa

Tartışmanın odağında, Zelenskyy’nin Rusya ile yapılacak barış anlaşmasında güvenlik garantisi istemesi savaşa maruz kalan her toplumun ve yönetimin doğal bir talebi olarak görülmeliydi.

Ancak, ABD tarafının bu garanti yerine, -ki, burada klasik bir Trump diplomasisi kendini ortaya koyduğunu söylemek gerekir-, barışı bir tür oldu bittiye getirme çabası kendini hissettiriyor.

Bu oldu bitti, öyle anlaşılıyor ki, Trump-Putin arasında yapılan bir dizi görüşmeler ele alınan hususlar ne ise onunla bağlantılı olsa gerek...

Halka şikayet!

İlginçtir, Trump’ın, Zelenskyy’i Amerikan halkına şikâyet dikkatlerden kaçmadı.

Diğer tüm hususlar bir yana, Amerikan halkının Ukrayna’da olup bitenden, ne kadar haberi olup olmadığı tartışmaya açıktır.

Tıpkı, geçmişte -diğerleri bir yana- örneğin, 1990’larda Bosna’da, örneğin, 1980’lerde Polanya’da, örneğin 1950’lerde Çekoslavakya’da yaşanan süreçlerde, ABD hükümetinin tavrı ile halkının yaklaşımlarında olduğu gibi.

Bir vecheden, Amerikan halkının, yaşanan sorunun herhangi bir yanında bulunmadığı ileri sürülebilir.

Ancak Trump’ın yaklaşımında, Ukrayna halkının topraklarının işgali karşısında verdiği mücadelede sanki, bugüne kadar -şayet bir başarıdan bahsedilebilecekse- bunun, Amerikan halkı sayesinde olduğu yönlü ima dikkat çekiyordu.

Bu durum, tam anlamıyla abesle iştigaldir.

ABD-NATO

Bir diğer husus, Trump’ın kendi kendisiyle çelişen yaklaşımıdır.

Biden döneminde, Batı Avrupa ülkeleriyle birlikte yapılan askeri desteğin, Ukrayna yönetimine ve de halkına bir bağış olarak ortaya konmadığını Trump’ın iyi bilmesi gerekir(di).

Aslında, Zelenskyy’i -kanımca- tam da, bu hususa dikkat çekerek, ABD yönetiminin sergilediği ikircikli tutumunu ve Ukrayna yönetimini, çoktan başladığı anlaşılan barış sürecinde ikinci plâna atma yaklaşımı karşısında, “... olan bitenin, yakın gelecekte ABD tarafından da hissedileceği” yönündeki söyleminin ardında, bunu görmek mümkün.

Buna ilâve olarak, Zelenskyy’nin bu ifadesine Trump’ın gayet kızdığı çok barizdi...

Trump’ın, “Sen kendi işine bak, bizim ne hissedeceğimiz sana kalmamış” yaklaşımıyla karşılık  verirken, Zelenskyy  bununla ne demek istediğini iyi yorumlamak gerekir.

Burada en başa dönüp Ukranya meselesinin, salt Rusya ve Ukrayna arasında bir gerilim ve çatışma olmadığını hatırlamak gerekiyor.

Aksine, sorunun odağında, NATO karşısında kendini tehdit altında hisseden Rusya’nın, gayet klasik bir düşünceyle, kendine güvenlik bölgesi oluşturma isteği bulunuyordu.

Zelenskyy, gizli/açık tam da bu olguya dikkat çekerek, Rusya’nın sadece Avrupa için değil, ABD için de bir tehdit oluşturma potansiyelinde olduğuna vurgu yapıyordu...

Bunun sağlaması yaşanan üç yıllık dönemde kendini ortaya koyuyordu.

Öyle ki, Rusya’nın Ukrayna işgalinin başından itibaren, tüm Avrupa ülkelerinin duydukları ortak kaygı, sanki güncellenmiş bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yayılmacılığına maruz kalmakta olduklarıydı.

Bu nedenledir ki, Ukrayna’yı NATO koruması altına almak ve hatta, Ukrayna’yı NATO üyeliğine kabul etme süreci gündemde önemli yer işgal etmişti.

Böylesi bir askeri korumanın olmaması halinde, işgalin özellikle, her an için kuzey’deki küçük ulus-devletlerin kapısını çalabileceği endişesi yatıyordu.

Tekrar olmak üzere, savaş ortamında bulunan bir ülkenin devlet başkanının psikolojisi, düşünce yapısı vb. bireysel unsurları göz ardı eden ve bu anlamda, ‘öteki’ni küçültücü, alçaltıcı bir eylemin ortaya konduğunu ima eden Cuma akşamı yaşananların temelde, Trump ve kabinesinin, diğer ülkelerle ilişkilerinde nasıl bir diplomatik yaklaşım sergilemek istediğinin de bir tür örneğini veriyor.

https://guneydoguasyacalismalari.com/trump-ve-ukraynayi-kucumsemek-trump-and-underestimating-ukraine/

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder