6 Mart 2025 Perşembe

Trump kararları ve küresel ticaret savaşlarının ayak sesleri / Trump decisions and the footsteps of global trade wars

Mehmet Özay                                                                                                                             03.06.2025

ABD yönetiminin, Meksika, Kanada ve Çin’i hedef alan ve 4 Mart’tan itibaren uygulamaya konulan gümrük vergisi uygulamasına, ilgili ülkeler tepki vermekte gecikmedi.

Trump’ın, Meksika ve Kanada’ya tanıdığı bir aylık uzatma süresinin dolmasının ardından, her iki ülkeye yönelik yüzde 25’lik gümrük vergisi uygulamasının başladı.

Bunun yanı sıra, Çin’e yönelik olarak açıklanan yüzde 10’luk gümrük vergisi artırımı, yüzde 20’ye çıkartılarak aynı gün yürürlüğe girdi.

Anlaşma yok

ABD’nin en büyük iki ticaret ortağı Meksika ve Kanada’yı hedef alan gümrük vergisi artırımı öyle anlaşılıyor ki, verilen bir aylık dondurma kararına rağmen, taraflar arası görüşmelerde olumlu bir gelişme yaşanmadığını ortaya koyuyor.

Öte yandan, Çin’e yönelik gümrük vergisine yönelik yüzde 10 artırımın ardından, bir yüzde 10 daha eklenerek, yüzde 20’ye çıkartılması ABD-Çin ticaret ilişkilerinde de olumlu anlamda yol kat edilemediğine işaret ediyor.

Bununla birlikte, Çin’li yöneticiler Trump yönetimiyle görüşme imkânları aradıkları ancak, karşılıklı tariflerin artırımı nedeniyle uygun bir ortamın oluşmadığı görüşünü dile getiriyorlar.

Oysa, her iki durumda da, başkan Donald Trump önceki açıklamalarında, ilgili ülke yetkilileriyle görüşmelere referans yapmak suretiyle ikili ticaret ilişkilerinin yeniden yapılandırılabileceğine vurgu yapıyordu.

NAFTA işlevsiz

4 Mart kararının ABD’nin Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’na (North American Free Trade Agreement- NAFTA) taraf olan ülkeler arasında, toplam bir trilyon dolara yaklaşan dış ticaret hacmin gelişmelerden etkileneceği anlamına geliyor.

Burada hemen şunu söylemekte yarar var ki, ABD’de Trump yönetimi, fiili olarak NAFTA’yı rafa kaldırmış durumda.

ABD’nin aldığı gümrük vergisi artırımının uygulanmaya başlanması karşısında Kanada devleti ABD’den ithâl edilen ve 30 milyar dolar’a tekabül eden, belirli ürünlere yüzde 25’lik gümrük vergisi artırımı getirdiğini açıkladı.

Kanada’nın karşı yaptırım kararı bununla da sınırlı değil.

Trump’ın geçtiğimiz ay ilân ettiği bir aylık dondurma kararına benzer şekilde Kanada yönetimi önümüzdeki 21 gün içinde, ABD’nin bu tarif kararından vazgeçmemesi halinde, ilâve 125 milyar dolarlık ithâlata da, benzer bir gümrük vergisi uygulaması yapılacağı belirtiliyor.

Tüm bunlar olurken, Asya-Pasifik bölgesinde borsaların 4 Mart açılışlarında önemli düşüşün yaşanması, Washington’da alınan kararın doğrudan yansıması olduğuna kuşku yok.

Pekin’de ise, yetkililer, Trump’ın aldığı kararın Dünya Ticaret Örgütü (World Trade Organization-WTO) uygulamalarına muhalif olduğuna vurgu yapıyor.

Kafa karışıklığı

Öte yandan, gümrük tariflerine yönelik ABD yönetiminin politika çıkışı ile, bu politikadan neyin hedeflendiği konusu arasında kafa karışıklığı devam ediyor.

Öyle ki, Trump yönetimi tıpkı Şubat ayında özellikle, Meksiya ve Kanada’yı hedef alan söylemlerinde sınır güvenliği, uyuşturucu ve kaçak göçmen gibi unsurları öne çıkarmıştı.

Bu söylem karşısında, örneğin, Pekin yönetimi, dünyana uyuşturucu politikaları konusunda dünyada en ağır yaptırımları uygulayan ülkelerden biri olduğuna işaret ederek, Trump yönetiminin bu iddiasını yalanlıyor.

Bugün, Meksika, Kanada ve Çin’i hedef alan yeni gümrük tarifi uygulamasında da, aynı söylem devam ediyor.

Sıradan insanların, geçim ve yaşam koşullarını doğrudan etkileyeceği konusunda ortak bir görüşün oluştuğu bir ortamda, ilgili ülkeleri “cezalandırmayı” amaçlayan tüm bu gümrük vergisi artışlarından, hedefin iç güvenlik olgusu olması, ABD yetkililerince açıklanmaya muhtaç bir durum arz ediyor.

Uyuşturucu bahane mi?

Bu kafa karışıklığının en önemli bölümü Trump’ın söylemlerinde kendini ortaya koyuyor.

Bir yandan, uyuşturucu trafiğine dikkat çekerken öte yandan, yüksek gümrük vergileri sayesinde ABD’de üretim artışının ve Amerikan halkının refahının sağlanacağı konusunda heyecanlı görüşler paylaşıyor. 

Ekonomi değerleri üzerinden değerlendirildiğinde de, ABD’de başkan ve kabinesi bir kenara, ekonomi uzmanları uygulamaya konulan gümrük vergisi politikasının ters tepeceği konusunda neredeyse aynı görüşte buluşuyorlar.

Bunlar arasında, “efsanevi yatırımcı” sıfatıyla anılan Warren Buffett’in açıklaması bugünlerde gündemde...

Buffeet, Trump’ın ekonomi politikasını olumsuzlarken, bu uygulamanın ABD’de fiyatlara vergi olarak yansıyacağı bir başka deyişle, fiyatların artışına neden olacağı görüşünde.

Trump yönetimi, “yeniden Amerika’yı büyük yapma” söylemi ve politikasında karar süreçlerinin bu üç ülke sınırlı olmayacağı konusunda da bazı ipuçları veriyor.

Yeni hedefler!

Bu noktada, önümüzdeki süreçte, yeni ülkeler ve yeni yaptırımların kapıda olduğuna kuşku yok.

Trump’ın açıkmaları dikkate alınacak olursa, önümüzdeki Nisan ayında hedefe alınacak bazı yeni ülkeler ve yaptırım kararlarıyla karşılaşma olasılığı yüksek gözüküyor.

20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturan Trump’ın, bugüne kadar ortaya koyduğu performansa bakıldığında, ikili ilişkiler ve uluslararası politika konusunda ortaya koyduğu eylem plânında iyi hesap edilmişlik unsuru dikkat çekiyor.

Trump yönetimi, ilgili konularda ilgili ülkeleri doğrudan tahrik edici söylemlere girmek yerine, tedrici olarak politikalarını uygulamayı seçiyor.

Bu politika bir anlamda, Trump ve kabinesinin hem, iç kamuoyuna hem de, küresel kamuoyuna ilgili taraflara, ülkeler zaman tanıdığı ve sorunlu alanlarda anlaşma çabası sergilediği yönünde bir izlenim oluşmasına neden oluyor.

ABD’nin, bu yeni politika kararına karşılık ilgili ülkelerden anında karşılık gelmesi, önümüzdeki dönemde önemli bir sürecin yaşanacağının göstergesidir.

https://guneydoguasyacalismalari.com/trump-kararlari-ve-kuresel-ticaret-savaslarinin-ayak-sesleri-trump-decisions-and-the-footsteps-of-global-trade-wars/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder