Mehmet Özay 26.04.2025
Singapur’da, 15. Genel seçimler önümüzdeki Cumartesi günü yapılacak...
Güneydoğu
Asya’nın Ada ülkesi Singapur Cumhuriyeti’nde, 97 sandalyeli parlamentonun
belirleneceği 15. Genel seçimler önümüzdeki bir hafta sonra yani, 3 Mayıs
Cumartesi günü gerçekleştirilecek.
Küresel
belirsizliğin, kendini giderek daha çok hissettirdiği bir ortamda yapılacak
olan seçimler, Ada ülkesi Singapur’da istikrar adına önemli bir süreç olarak
değerlendiriliyor.
Başbakan
Lawrence Wong, seçim süreciyle ilgili yaptığı açıklamada bu hususa değinirken,
geçen on yıllar boyunca Singapur’un sürekli gelişme ve kalkınmasına yol açan
uluslararası sistemde yaşanan değişimlere dikkat çekerek, gizli/açık seçmenleri
‘sağ duyulu’ olmaya davet ettiğini söyleyebiliriz.
Seçim kararı
Seçim kararı,
devlet başkanı Tharman Shanmugaratnam’ın 15 Nisan’da parlamentoyu feshetmesinin
ardından, başbakan Lawrence Wong, yine aynı gün açıkladığı seçim kararını
açıklamıştı.
Aday belirleme
süreci ise 22 Nisan’dan itibaren başlatıldı. Adaylar, seçim kampanyalarını ise
23 Nisan 1 Mayıs günleri arasında yürütecekler.
Önümüzdeki
Cumartesi günü yapılacak parlamento seçimleri için seçmenler, kayıtlı oldukları
sandıklarda sabah 8’den akşam 8’e kadar oylarını kullanabilecekler.
Seçmenler 33
seçmen bölgesinde toplam 97 milletvekili seçimi için oylarını kullanacaklar.
Dar bölge
sistemi ve tek sandalyeli olmak üzere iki farklı seçim bölgesi bulunuyor.
Dar bölge
sistemi 18 bölgeyi içeriyor ve parti adayları grup olarak seçime giriyor; 15
bölgeyi içeren ikinci seçim bölgesinde adaylar tek tek yarışıyorlar.
PAP: İktidar
partisi
Aday belirleme
sürecinde özellikle iktidardaki PAP önemli açılımlarıyla dikkat çekiyor.
Dördüncü nesil
tarafından yönetilme sürecine geçilen parti, bu süreci genç nesil ile
parlamentoya taşımaya hazırlanıyor.
PAP, toplam 33
seçim bölgesinin tümünde seçimi katılırken, muhalefet partisi İşçi Partisi 26
milletvekilliği için mücadele edecek.
Diğer küçük
partiler ise, siyasi ideolojilerine ve politik programlarına hitap
edebilecekleri sınırlı seçim bölgelerinde yarışa katılacaklar.
Meritokrasiyi
ilke olarak benimseyen PAP’ın, aday belirleme sürecinde kamu ve özel sektörde
çeşitli görevlerde bulunan ve alanlarında öne çıkan bürokratları milletvekili
adayları olarak belirlemesi dikkat çekiyor.
PAP yönetimi,
bu politikasıyla meslek yaşamlarında Ada’nın ekonomik, sivil toplum, kültür,
eğitim yaşamına katkıda bulunmuş isimleri parti kanalıyla ulusal siyasette rol
almalarını sağlıyor.
Bu politika
sayesinde, PAP bir anlamda yetişmiş insan gücünü, sahip oldukları tüm
tecrübelerle Ada’nın ulusal, bölgesel ve küresel bağlamlarda kendine özgü
siyasal, ekonomik ve kültürel çelişkileri ve açılımlarını yönetmeye sevk
ediyor.
Bireysel
başarı, disiplin, iş ahlakı, değerler gibi pek çok ulus-devlet siyasetinde
karşılığını bulmanın zor olduğu ilkeler üzerine inşa edilen bir Singapur
siyaseti ile karşı karşıya olduğumuzu söylemek gerekiyor.
Bunun yanı
sıra, 1965 yılından bu yana iktidar olan PAP’ın, iktidar aygıtı ve kontrolü
üzerinden elde edilebilecek alanları kendi lehine kullanabildiği de bir
gerçek...
Yeni yüzler...
3 Mayıs’ta
yapılacak 15. Genel seçimler için PAP, değişik seçim bölgelerinde yarışacak 30
yeni isimle seçimlere giriyor.
Gözlemcilerin,
bu oranın son seçimlerle kıyaslandığında, en yüksek sayı olmasına yaptıkları
vurgu dikkate alındığında, PAP’ın değişim konusunda önemli bir adım atmakta
olduğunu söylemek gerekir.
Bu
politikasıyla PAP yönetimi, yeni bir döneme girildiğini gizli/açık ortaya
koyuyor.
Aslında bu
dönemin, geçtiğimiz yıl yaşanan parti genel sekreterliği ve başbakan
değişimiyle ortaya konmuştu.
Böylece, uzun
yıllardır başbakanlık koltuğunda oturan Lee Hsien Lhoong yerini, dördüncü nesil
politikacılar arasında önemli bir isim olarak değerlendirilen maliye bakanı
Lawrence Wong almıştı.
Aradan geçen
yaklaşık bir yıllık süre zarfında Wong’un, partiyi yeni yüzlerle tanıştırma
veya partiye yeni bir ivme kazandırma adına çabasının en önemli göstergesi
önümüzdeki Cumartesi günü yapılacak seçimler olacak.
Ada siyaseti
1965 yılından
bu yana bağımsızlık sürecine bakıldığında Singapur Cumhuriyeti’nin kurucu
partisi konumundaki PAP’ın bu politikada başarılı olduğunu söylemek mümkün.
Ülke siyasetini
Ada’nın bağımsızlığını kazandığı 1965 yılında bu yana elinde tutan Halkın Eylem
Partisi’nin (People’s Action Party-PAP) iktidarında bir değişiklik
olması beklenmiyor.
Mevcut mecliste
PAP’ın yanı sıra, İşçi Partisi (Workers’ Party-WP) on milletvekili ile
temsil ediliyor.
2020 yılında
yapılan 14. Genel seçimlerde iktidardaki PAP oyların yüzde 61.23’ünü almıştı...
PAP iktidarını
devam ettirse de, muhalefet açısından 2020 seçimleri ikinci dar bölgenin
kazanılmasıyla önemli bir başarı olarak değerlendirilmişti.
Önümüzdeki
hafta yapılacak seçimlerde İşçi Partisi’nin benzeri bir başarı peşinde olduğunu
söylemek mümkün.
Bununla
birlikte, iktidarı değiştirecek bir seçim sonucu ortaya çıkması beklenmese de,
parlamentoda muhalefetin sesi olacak milletvekillerin sayısının artması, Ada
demokrasisinde önemli kabul ediliyor.
İşçi Partisi,
seçmenlerin ilgisi çekmek adına bu seçim döneminde sloganını, “Singapur İçin
Çalışma” olarak belirledi.
Siyasetin
çeşitliliği
Yukarıda dikkat
çekilen iki temel siyasi partinin yanı sıra, Ada siyasetinde sivil toplum ve
örgütlenmenin uzantısı olarak kabul edilebilecek siyasi partiler bulunuyor.
Bu siyasi
hareketleri, bir ölçüde İşçi Partisi ideolojisinden ayrışan ve temelde,
sosyalist ve komünisit eğilimleri güçlü bir şekilde bünyesinde barındıran
partiler olarak kabul etmek mümkün.
Bunlar arasında
İlerlemeci Singapur Partisi’nin (Progressive Singapore Party-PSP),
toplamda beş dar bölgede seçime girmesi bekleniyor.
Bunlar
arasında, partinin siyasal ideolojik tutumunu doğrudan yansıttığını gösterecek
şekilde Ada’nın Batı Sahili ve Batı Jurong gibi işçi kitlelerinin yoğun olduğu
seçim bölgesi bulunuyor. Partinin ideolojisinden hareketle, parti ismini “İlerlemesi
Sosyalist Parti” olarak okumak da mümkün...
Sınırlı seçim
bölgelerinde siyasi yarışa katılacak olan diğer partiler ise şunlar: SUP, NSP, RDU,SDP, PAR, SPP-PAR.
Bunların yanı
sıra, sayıları az da olsa bağımsız adaylar da yarışta yer alacak.
Söz konusu
küçük partilerin bu ve benzeri sınırlılıklara sahip olması, Ada siyasetinin
tümüne hakim olmaktan ziyade, daha çok ilgili siyasal ve toplumsal gruplara
hitap ettiklerini ortaya koyuyor.
Küresel vurgu
Kalkınmış
ekonomisi ve çeşitli açılardan sergilediği performans ve yapılaşmalarla,
birinci sınıf bir dünya devleti sıfatlarıyla anılan Singapur’da, 3 Mayıs
Cumartesi günü yapılacak seçimlerde seçmenler Ada’da siyasal istikrar ve
demokratik hakların yanı sıra, dikkate alacakları en önemli husus hiç kuşku yok
ki, 20 Ocak’tan bu yana küresel ekonomi ve ticaret dünyasında yaşananlar
bulunuyor.
Ada’nın,
kalkınma ve gelişme süreçlerinde, her açıdan dışa bağımlı olduğu ve bu anlamda,
Çin ve ABD ile ticari ilişkilerin üst düzeyde seyrettiği dikkate alındığında
yaşanan ticaret savaşlarını doğrudan hissetmeye başlayan ülkelerden birinin
Singapur olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Yazının
girişinde Başbakan Lawrence Wong’un açıklamasına yaptığım atıfta da görüldüğü
üzere, Singapur önümüzdeki beş yıllık süreci iyi yönetebilecek bir iktidar
arayışında olacaktır.
Ayrıca,
Başbakan Wong’un küresel sistemin nereye evrileceği konusundaki belirsizliğe
vugu yaparken, “yeni dönemin eskisi gibi olmayacağına” vurgusu gayet önemlidir.
Ada
ekonomisinin küresel ticarete endeksli yapısı hiç kuşku yok ki, Başbakan Wong
kadar, mesleki yaşamlarını büyük ölçüde söz konusu küresel sisteme entegre
olmuş kurumlarda geçiren pek çok Singapurluyu da yakından ilgilendiriyor.
Seçmenlerin bu
anlamda sandık başında verecekleri kararın salt Ada kimliği, politikası ve
ideolojik ayrışmalarıyla sınırlı olmayacağı aksine, bunların dışında ve
ötesinde küresel gelişmelerin de dikkate alınacağını söylemek mümkün.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder