21 Nisan 2025 Pazartesi

Çin’den ABD’ye görüşme çağrısı. Yoksa... / China calls for talks with the U.S. Otherwise...

Mehmet Özay                                                                                                                             20.04.2025

Çin’in, ABD büyükelçisinin dün, Washington’da yaptığı açıklama, ABD-Çin arasında yaşanmakta olan ticaret savaşının henüz beklenen düzeye gelmediğini gösteriyor.

Büyükelçi Xie Feng, yaptığı açıklamada, ABD yönetimine seslenerek, iki taraf arasında gümrük vergilerinin karşılıklı artışıyla gündeme gelen ve giderek artmakta olan gerilime dikkat çekerek, “her iki tarafın da kaybedeceği bir sürecin yaşanmasından önce”, ABD’ye masaya oturma çağrısında ve de davetinde bulundu.

Çin büyükelçisinin dünkü açıklamasının, ABD başkanı Donald Trump’ın Cuma günü yaptığı -ve her zaman olduğu gibi detay vermeyerek, “Çin’le çok iyi bir diyalogumuz” var anlamına gelen açıklamasından sonra gelmesi dikkat çekiyor.

Çin’in tutumu

Büyükelçi’nin söyleminin ve de çıkışının, bireysel bir çıkış olmadığı ortada...

Bu yaklaşım, Pekin’deki Çin siyasi elitinin görüşünü doğrudan yansıtması şekilde değerlendirilmesinde yarar var.  

Büyükelçinin açıklamasında dikkat çeken ikinci bölümde, ABD yönetiminin anlaşma masasına oturmaması halinde, Çin’in, gümrük vergileri üzerinden kendisine yöneltilen ticaret savaşına karşılık vermekten çekinmeyeceğini söyledi.

Büyük kriz uyarısı!

Buna ilâve olarak, bu sürecin nelere mal olabileceğine dair ise, 1930 yılında yaşanan küresel ekonomi depresyonuna vurgu yaparak ortaya koydu.

Çin büyükelçisinin ortaya koyduğu açıklamanın ilk bölümü, oldukça rasyonel bir çıkış ve bu çıkış bugüne dayanmıyor.

Gerilimlerin yaşanmasından çok önce Pekin’den başta devlet başkanı Şi Cinping olmak üzere çeşitli düzeylerdeki yetkililer, ABD ile ekonomik anlamda “ortak zeminde, birlikte var olmak istedikleri” anlamına gelecek söylemi sürekli gündeme taşıyorlardı.

Bugün Çin’in ABD büyükelçisi açıklamasıyla yukarıda dikkat çekilen söylemin ötesine taşınıldığı anlaşılıyor.

İki temel husus

Burada iki nokta dikkat çekiyor...

İlki, Çin’in, ABD yönetimince maruz bırakıldğı yüksek vergi yaptırımları karşısında sessiz kalmayacağını bu kez, Washington’daki temsilcisi vasıtasıyla ortaya koymasıdır.

İkincisi, Çin’in ABD’nin gerilimli çıkışları karşısında benzer süreci başlatacağıdır.

Çin’in, 20 Ocak’tan bu yana, ABD’de Trump yönetimi tarafından sürekli güncellenen gümrük vergilerindeki artış politikası karşısında, kendine özgüveninin devam ettiği anlaşılıyor.

Büyükelçi vasıtasıyla dün yapılan açıklamanın, bu özgüvenin ifadesi ve de yenilenmesi olarak okumak mümkün.

Gelişmeleri doğru okuyan kim?

Bununla birlikte, yaklaşık üç aylık Trump yönetiminin uygulayageldiği gümrük vergileri politikalarının kanımca Çin yönetimi tarafından diğer ülkeler üzerinde de oluşturduğu baskının ABD’ye değil, Çin’in benimsediği politikalar yakın ve hatta onları destekleyecek boyutta olmasından güç aldığını söylemek gerekir.

Pekin’in bugüne kadarki resmi söylemini tekrarlayan Çin elçisinin açıklamasındaki odak nokta, “birlikte var olma” etrafında şekilleniyor.

Ancak, ABD’de -2016-2020 yıllarındaki birinci Trump yönetiminden başlayarak, 2020-2024 Biden yönetiminin de içinde yer aldığı süreçte, Çin’in önerdiği ve küresel çapta -en azından, Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin de gizli-açık destek verdiği, “birlikte var olma” olgusuna sıcak bakmadıkları ortadadır. 

Şayet, Çin’in ve diğer ülkelerin bu konudaki siyasal tutumu ve davetine, ABD’de her iki yönetimin olumlu cevap vermiş olsalardı, bugüne kadar, -en azından- gümrük vergileri politikasında statükoyu koruyucu bir süreç takip ederler veya gerilemesi konusunda bir çaba içerisinde olabilirlerdi.

Washingon’dan böylesi bir gelişme hasıl olmadığına göre, Çin’in tüm girişimleri ve açıklamalarına karşı, bugün ABD’de Trump yönetiminin atılan bunca adımların ardından, ‘görüşmelere yeşil ışık yakacağını’ düşünmek oldukça güç.

Trump sürprizi

Bununla birlikte, Trump’ın “farklı” bir siyasetçi tipini sergileyen ve bu rolü isteyerek kasıtlı ve bilinçli bir şekilde oynayan Trump’ın önümüzdeki dönemde ne yapıp yapmayacağı konusunda alternatifleri masaya koymak gerekir.

Bir bakarsınız, Trump söyleminde 180 derece değişikliğe giderek, Şi Cinping’le masaya oturuvermiş!

Böyle bir durumun hasıl olmasın da bile, Çin veya küresel kamuoyu öyle istediği için değil, yine kendi bireysel ve ülkesi çıkarlarını öncellemenin garanti altına alınması halinde gerçekleşebilecek bir ihtimalden bahsediyoruz.

Geleneksel tıp metaforu

Çin büyükelçi mesajını, metaforik olarak Çin tıbbına dayandırarak zenginleştirerek sunmuş!

“Yin” ve “Yang” olarak adlandırılan ve birbirine zıt güçler olarak bilinen yapının oluşturduğu ahenk ve dengenin, benzerinin uluslararası ticaret ilişkilerinde, Çin-ABD arasındaki ticaret ilişkilerinde gerçekleşmesine atıfta bulunuyor.

Zıt olmak ve birbirini iten güçler olmakla birlikte, birinin ötekini ortadan kaldırmadığı bir denge hali...

Trump ve kabinesinin, böylesi bir Doğu değerini ve metaforunu ne denli anlayabileceğini ve önem verebileceğini kestirmek güç.

Ancak, Çin yönetiminin Washington’daki büyükelçisi vasıtasıyla küresel kamuoyuna gayet olumlu bir çözüm önerisi ile geldiğini söylemek gerekir.

En azından, küresel ekonominin atardamarı hükmünde olan Doğu ve Güneydoğu Asya bölgesindeki Çin’e yakın veya görece uzak ülkeler ve toplumlarda, bu metaforik yaklaşımın kanımca oldukça olumlu bir karşılık bulduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Nihayetinde, bölge yazılı ve görsel medyasında, ilgili ikili ilişkiler ve uluslararası toplantılarda ABD’nin bir kefeye Çin’in bir kefeye konduğunda, ABD’nin yer aldığı kefenin olumsuz tarafı temsil ettiğine tanık olunuyor.

Hem de bu görüş, tüm Asya-Pasifik bölgesindeki ABD’nin on yıllardır müttefiki olan ülkelerin de içinde bulunduğu uluslar tarafından da paylaşılıyor.

https://guneydoguasyacalismalari.com/cinden-abdye-gorusme-cagrisi-yoksa-china-calls-for-talks-with-the-us-otherwise/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder