1 Haziran 2023 Perşembe

Endonezya’da devlet felsefi olarak Pancasila / The importance of Pancasila as the state philosophy of Indonesia

Mehmet Özay                                                                                                                            01.06.2023

Endonezya gibi geniş bir coğrafyayı kaplayan ve buna paralel olarak toplumu oluşturan çok etnikli yapıyı birarada tutan değerlerin neler olduğu konusu, modern dönemde sürekli araştırma konusu olmuş ve olmaya devam etmektedir.

2. Dünya Savaşı sonrasının ‘bağımsızlaşma’ süreçlerinde kendine özgü bir yeri olan Endonezya’nın daha o dönemde başlayan, “yeni devletin felsefesi’nin ne olacağı” tartışması karşılığını, nihayetinde beş ilke yani, Panca Sila’da bulmuştur.

Pancasila’nın kabul edilmesi, 17 Ağustos 1945 tarihinde ilân edilen bağımsızlıktan çok kısa bir süre önce oluşturulan ‘bağımsızlık hazırlık komisyonu’nun çalışmalarının sonuçlarından biri olarak 1 Haziran 1945 tarihinde gündeme geldi.[1]

Her ne kadar, hazırlık komisyonu süreçte, devlet felsefesinin ve dolayısıyla nizamının ne olacağı konusunda farklı talepleri gündeme getirilmiş olsa da, nihayetinde bazı isimlerin karar mekanizmasında devre dışı bırakılması Pancasila’nın bugüne miras olarak gelmesinde önemli bir yeri vardır.

Söz konusu farklı talep olarak İslam’ın bölge toplumlarının kahir ekseriyetinin Müslüman olmasından hareketle ve tarihsel olarak bölgede varlık süren siyasi yapıların sürdürülebilirliğine atıfla gündeme taşınmasının sadece, bağımsızlıktan kısa süre önce yani, 1 Mart 1945’de oluşturulan hazırlık komitesinde dikkat çekilmemiştir.

Aksine, İslam’ın bölgedeki varlığına vurgu ve İslami siyasal bağlamın yeni ulus-devletin yapılaşmasındaki önemine dikkat çekilmesinin öncesi yıllarda gündeme geldiği görülür.

Bu çerçevede, 1930 yılında bir gazetede ‘Nasional’ başlıklı bir makalede, gayet açık bir şekilde din ve ulusalcılık olgusuna dikkat çekilir: “... İslam dinimizdir... Endonezya, diğer uluslar karşısında varlığımızı ortaya koyan ulusumuzdur. İslam ilkelerine göre anavatanımızı (Tanah Air) koruyacağız...”[2] ifadesinin, bölge halkları arasında dini-siyasal tutuma dair bir fikir vermektedir.

Bunun yansımasının 1945 yılında bağımsızlık hazırlık komisyonunda gündeme getirilmesi ise bu düşüncenin sürekliliği açısından önem taşıdığını söylemek gerekir.

Pancasila

Bu kavramın içini dolduran beş ilke şunlardan oluşuyor: Tek Tanrı’ya inanç, sosyal adalet, milliyetçilik, humanism, demokrasi.

Bugün Pancasila olarak ulusal düzeyde karşılık bulan söz konusu felsefe, ülkenin dini, siyasal, kültürel ve ekonomik varlığının neye tekabül ettiğine dair ipuçlarını içinde barındırıyor.

Bu noktada, tıpkı diğer ulus-devletler gibi modern anlam ve kimliğini bu değerler üzerinden edinen Endonezya’da her 1 Haziran Pancasila günü olarak kutlanması, hiç kuşku yok ki, hem tarihi referansların hatırlanmasında, hem de bugünün koşullarında bu referansların güncellenmesinde işlevsel bir önem arz ediyor.

Sıkça tanık olunduğu üzere, uluslararası tanınırlık noktasında, dünyanın üçüncü büyük demokrasisi olarak zikredilen Endonezya’da, ulusal boyutta çok farklı etnik ve dini grupları birarada tutan araç ise Pancasila kavramıyla gündeme getirilmektedir. Ve yukarıda dikkat çekilen beş ilke, toplumsal birliği (social cohesion) oluşturan yapının iç dinamikleri oluşturmaktadır.

Bağımsızlık düşüncesi

Pancasila’nın doğuşuna neden olan gelişmelerden biri, 1908 yılında bir grup tıp öğrencisinin girişimiyle kurulan ‘Yüce Amaç’ olarak ifade edebileceğimiz Budi Utomo (Noble Endeavour) hareketi olduğu konusunda ortak bir görüşten bahsedebiliriz.[3]

Bununla birlikte, 1908-1945 yılları arasında yaşanan irili ufaklı pek çok siyasal hareketin ve gelişmenin Endonezya adının ortaya çıkması ve Endonezya milliyetçiliğinin olgunlaşması noktasındaki katkılarını göz ardı etmek mümkün değil.

Örneğin, dini ve ekonomi temelli olarak 1912 yılında kurulan Sarekat Islam,[4] Ki Hadjar Dewantoro tarafından 1922 yılında kurulan Taman Siswa Okulları,[5] 1928 yılındaki dil kongresinde gündeme getirilen ve Endonezya adı’nın “bir ülke, bir ulus ve bir dile” karşılık geldiğini ortaya koyan “Endonezya Gençlik Yemini” (Oath of Indonesia’s Youth)[6] bunlardan bir kaçıdır.

Birlik meselesi ve tepkiler

19. yüzyıl gelişmeleri bir yana, 1900 yılından itibaren Hollanda sömürgeciliğine karşı başlatılan mücadelenin çeşitli boyutlarıyla ulus-devlet oluşumuna doğru gidişinde temel sorunlardan birini, çok farklı etnik ve dil gruplarının nasıl birleştirileceği meselesi oluşturması doğaldı.

Tam da bu noktada, bölgedeki bağımsızlık hareketlerini, sadece Japonya faktörüne bağlayan teorilerin toplumsal ve siyasal gerçekliği yansıtmaktan uzak olduğunu vurgulamak gerekir.

Bağımsızlık olgusunun Takımadalar gibi geniş bir coğrafyada birbirinden bağımsız ve/ya birbiriyle şu veya bu şekilde ilintili olarak gündeme gelmesinin, 19. yüzyıl başlarından itibaren ortaya çıktığı konusunda tarihi veriler, literatürde yeterince ele alınmıştır.

Öte yandan, Endonezya bağımsızlığını 2. Dünya Savaşı’nın sınırlı zaman dilimine sıkıştırmak ve bu çerçevede, tekil veya ana faktör olarak Japonya’nın Asya-Pasifik’teki yayılmacılık politikalarına ve/ya literatürde ele alındığı şekliyle Japon İşgali’ne (Japan Occupation) bağlayan yaklaşımların doğruluk derecesi de tartışmaya açıktır.[7]

Hollanda sömürge yönetiminin olası bir bağımsızlık sürecine karşı tutumu da üzerinde durulması gereken bir konudur. Öyle ki, bu yaklaşım, bağımsızlık sürecinin zorluğu ve nelerle karşılaşılacağına dair bir görüş olarak gayet önemlidir.

Buna göre, “…Hollanda’nın Takımadalar’dan çekilmesi halinde bölge, tümüyle kaosa sürüklenir” söylemi,[8] bağımsızlık sonrasında Takımadalar coğrafyasında ulusal birliğin tesisi konusundaki karamsarlık belki de, en iyi açıklayan yaklaşımlardan birisidir.

Pancasila’da sürdürülebilirlik

Pancasila, modern Endonezya tarihinin üç aşamasında da önem taşıyan bir siyaset düşüncesini ortaya koyar. Söz konusu bu üç aşama: i) Sukarno dönemi yani, ‘Eski Düzen’ (Orde Lama), ii) Suharto dönemi yani, ‘Yeni Düzen’ (Orde Baru) ve iii) 1998 sonrasından bugüne kadar geldiği düşünülebilecek ‘reform dönemi’.

Bu üç dönem içerisinde Pancasila’nın devlet mekanizmasının her türlü aracıyla toplumun tüm farklı kesimlerine tanıtılması, tanıştırılması, içselleştirilmesi gündeme gelmesi Pancasilaştırma (Pancasilazation) kavramının ortaya çıkmasına neden olan politikaları nedeniyle, Suharto döneminde olmuştur.[9] Bunun temel nedeni, bu yazıda ele alınmasına gerek olmayan ülkenin farklı bölgelerindeki siyasal gelişmelerdir.

Bununla birlikte, söz konusu bu uzun dönemli süreçte, devlet felsefesi olarak başvurulan Pancasila, tüm sorunlara rağmen, yukarıda dikkat çekilen Hollanda sömürge yönetiminin “… olası bir bağımsızlıktan duyulan kaygının” gerçekleşmemesindeki rolünü de dikkat çekmek gerekir.

https://guneydoguasyacalismalari.com/endonezyada-devlet-felsefi-olarak-pancasila-the-importance-of-pancasila-as-the-state-philosophy-of-indonesia/

 


[1] Douglas E. Ramage. (1995). Politics in Indonesia: Democracy, Islam and the Ideology of Tolerance, London: Routledge, s. 11.

[2] T. M. Oeman. (1930). “National”, Soeara Atjeh, 15 Juni 1930, Tahun 2, No. 16, s. 5.

[3] Benedict, Anderson. (2002). The Spectre of Comparisons: Nationalism, Southeast Asia and the World, Reprinted: London: Verso, s. 79.

[4] Peter Carey. (1997). “From Netherlands Indies to Indonesia-From Portuguese Timor to the Republic of East Timor/Timor Loro Sa’e: Two Paths to Nationhood and Independence”, Indonesia and Malay World, No. 71, March, s. 10.

[5] H. Rosihan Anwar. (2003). Against the Currents: A Biography of Soedarpo Sastrosatomo, (Tr.: Toenggoel P. Siagian, Jakarta: Pustaka Sinar Harapan, s. 17.

[6] H. Rosihan Anwar. (2003). A.g.e, 18.

[7] Söz konusu gelişmelerle igili detaylar için Bkz.: Mehmet Özay. (2022). “Pasifik Savaşi Japon İşgali Sürecinde Sumatra Adası’nda Açe’nin Siyasal Rolü”, Dünya Siyasetinde Asya Pasifik 5, (ed.), İsmail Ermağan; Mehmet Özay; Özlem Zerrin Keyvan, 1. Baskı, Ankara: Nobel Akademik Yayınları. (111-135); Mehmet Özay. (2021). “Endonezya Bağımsızlığı Öncesinde Siyasal Hareketlere Kısa Bir Bakış”, Dünya Siyasetinde Asya Pasifik 4, (ed.), İsmail Ermağan; Mehmet Özay; Özlem Zerrin Keyvan, Ankara: Nobel Yayınları. (155-188).

[8] Peter Carey. (1997). A.g.e., s. 7.

[9] Douglas E. Ramage. (1995). A.g.e, s. 44. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder