9 Ekim 2012 Salı

Bir Entelektüel Şahsiyet: Harun Keuchik Leumiek


Mehmet Özay                                                                                                              8 Ekim 2012
Toplumların içinden geçtikleri tüm siyasi ve toplumsal çalkantılar, hır-gürlere rağmen, bu yapı içinde kültürün, sanat değerlerinin ve estetiğinin koruyuculuğu sorumluluğunu kendine biçen ve sessiz sedasız bu vazifesini ivedilikle devam ettiren bireyler vardır. Sosyal ilişkilerin görünür yüzünde çoğunluk onları farklı yönleriyle tanırken, onlar aslında tarih olacak bugünlerin inşası ile meşguldürler. İşte Harun Bey de onlardan biri. Tam adı, Harun Keuchik Leumiek... Açe’nin önemli mücevheratçısı olarak bilinir. Bu önemi, işine saygısından kaynaklandığı gibi, belki de genelin bilmediği ancak ilgili çevrelerin yakından takip ettiği üzere bir kültür adamı olmasından da kaynaklanıyor. Mücevheratçılığı, onu içinde yeşerdiği toplumun önemli sanat ve estetik değerlerine yoğunlaşmasına bu anlamda sadece yerel bazda değil, ulusal düzeyde dikkat çeken bir kolleksiyoner olmasına neden olmuştur. Kimilerince kolleksiyonerlik, bir tür para kazanma yolu olarak da değerlendirilebilir elbette. Ancak Harun Beyi daha da öteye taşıyan özelliği, elindeki değerleri daha da anlamlı kılacak şekilde çeşitli yazılar, kitaplar kaleme almasında yatar. “Açe’de Altın İşlemeciliği” (Perhiasan Tradisional Aceh) (1998) ve otobiyografi (2008) çalışması bunlardan birkaç.  

Otobiyografisi demişken biraz bilgi vereyim. Bu eser, bugünlerde yetmiş yaşına girmiş olan Harun Keuchik Leumiek’in dolu dolu geçirdiği yaşamını ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda, 20. yüzyılın ikinci yarısında Açe’de yaşananlara da bir ışık tutuyor. Eserde Harun Bey’le ilgili olarak Ameer Hamzah, Prof. Dr. HM. Hakim Nyak Pha, H. Badruzzaman İsmail gibi Açe’nin önde gelen kişilerinin görüşlerine yer verilmesi de Harun Bey’in Açe’nin toplumsal, siyasal ve kültürel yaşamındaki önemini ortaya koymaktadır. Açe’nin tarihi ve kültürel birikimini kendinde meczetmiş, entelektüel bir şahsiyetle yaptığım bu ikinci görüşme de sona erdi.

Harun Bey, işinin bir gereği olarak Endonezya Kuyumcular Derneği üyesi. Zanaatkârlığını, kolleksiyonerliğini geniş kitlelerle paylaşmak ve bu anlamda toplumda bir bilinç oluşumuna vesile olmak amacıyla görüş ve dünüşcelerini Mimbar Swadaya, Medan’da yayınlanan “Harian Analisa” gibi kimi gazete ve dergilerde yazarak gündeme getiriyor. Bu yazarlığını elli yılı aşkın süredir devam ettirdiği fotoğrafçılığı ile zenginleştirmiş biri. Bu özel çalışmalarının yanı sıra, kimi kurumlardaki görevleri ile bir anlamda resmi hüviyete kavuşturmuş biri. Bu anlamda, Açe Geleneği Derneği -ki Açe resmi kurumları ve protokolü içinde önemli bir yeri halen devam etmektedir- olarak çevirebileceğimiz “Majlis Adat Aceh”nin başkanlığını yürüttüğü biliniyor. Bir başka özelliği ise, Açe kostümleri üzerine ihtisası. Bu konudaki ilgisi onu kimi tarihi kişilikleri konu alan filmler için kostümler üretme noktasına kadar getirmiş.

Harun Bey’in mücevherat dükkânı meşhur Beytürrahman Camii’nin hemen yanı başında. Burası, aynı zamanda, mücevherciler sokağı olarak da bilinir. İlerleyen yaşına rağmen, işiyle alâkasını devam ettiren, bununla birlikte, vaktinin önemli bir bölümünü de entellektüel faaliyete ayırmaktan geri kalmayan bir zanaatkâr. İlk kez, bir öğlen vakti dükkânına yaptığım ziyarette tanışmıştım. Duruşu ve konuşuşundaki dikkat ve intizam öyle ki mücevhercilik gibi ince işi bir zanaatla irtibatından geldiğine kuşku yok.

Harun Bey’in mücevhercilik sanatı ile irtibatının, ailesinin Açe’nin meşhur Bitay Köyü’nde yaşamış olmaklığıyla irtibatı göz ardı edilemez. Çünkü bu Köy, tıpkı Kampung Pande gibi (Pande’nin gümüş anlamına gelmesinin de ortaya koyduğu üzere gümüş işçiliğinin geliştiği yerdi) adı geçmişte bu türden zanaatkârlığın yeşerdiği ve gelişme gösterdiği mekan olarak biliniyor. “Bugün buna dair elimizde ne var?” sorusuna cevabı, Harun Bey’in Açe’de altın işlemeciliği ve süslemeciliğini konu olan kitabında yer verdiği fotoğraflarda buluruz. Bu çalışmanın ilk sayfalarında 1911 yılına tarihlenen siyah-beyaz fotoğraf Bitay’da altın işiyle meşgul zanaatkârlara dikkat çekiyor. Fotoğraftakilerden biri de Harun Bey’in büyükbabası...

Böylesi bir ailenin ferdi olan Harun Bey, bölgede Açeli zanaatkârlarca üretilen değerlerin korunması konusundaki çabasına örnekliği ile dikkat çekiyor. Bu tür coğrafyalarda, çeşitli hengameler nedeniyle modern anlamda bir korumadan -en azından yakın döneme kadar- bahsedilemeyeceğinden hareket ederek söylersek, Harun Bey onun gibi belki birkaç kişinin varlığının içinde yaşadıkları toplumun kültür ve tarihi varlıklarının nesilden nesile aktarılmasındaki önemi ortaya çıkar. Burada hemen, birkaç ay önce Singapur’da Empress Caddesi’ndeki meşhur Asya Eserleri Müzesi’nde Açe ile ilgili eserlerin yer aldığı ve 19. yüzyıl sonuna tarihlenen, içinde kolyelerin (seurapi), küpelerin (subang) bulunduğu bölümdeki mücevherleri gördüğümde, Harun Bey’in Açe toplumu için yaptığı çalışmanın ne tür boyutlar içerdiğini bir kez daha fark etmiştim.

Harun Bey’in Banda Açe’nin merkezinde Surabaya Kavşağı köşesindeki genişçe evi bir müzeyi andırıyor. Burası Açe sanat eserlerine ilgi duyan yerli ve yabancı konukların sıkça ziyaret ettiği mekânlardan biri. Genişçe salona açılan kapıdan girildiğinde, evin sahip olduğu bu kıymetli eserlere göre tasarlandığı düşünülür. Bir uçtan bir uca camekânlı dolaplar içindeki aralarında meşhur rencongların da bulunduğu envai türden savaş aleti, sultanlık mühürleri, Çin işi seramikler ve porselenler, sultanlık dönemine ait altın sikkeler, geleneksel kıyafetler, bazı el yazma eserler vb. yer alıyor. Tüm bu kültür objeleri, dükkânında ‘sakladığı’ üç yüzyıllık kılıçları tamamlayan unsurlardır.

Yukarıda fotoğrafçılığına değinmiştim... Bu anlamda, elinde önemli bir fotoğraf koleksiyonu bulunuyor. Her bir fotoğraf bir A4 kağıda yapıştırılarak ve üzerine tarihler ve mekânların isimleri düşülerek devasa bir “Yakın Dönem Açe Tarihi” kayıtları bugüne kadar geliyor. 1960’lı yıllardan itibaren fotoğraf çeken sayın Harun Bey, iki farklı dönemde gerçekleştirdiği çekimlerle iki farklı tarihi döneme analitik bir yaklaşım sergilemiş oluyordu. Bu bağlamda, bu fotoğraflarla Banda Açe’nin son elli yılındaki değişimi ortaya koyuyor.

Harun Bey, Açe kültür ve sanat varlıklarını korumaya yönelik ilgisi ve çabası nedeniyle 2006 yılında Endonezya Kültür Bakanlığı özel ödülüne layık görülmüş. Harun Bey’in bu çabasının yeni nesillerce kıymetinin bilinmesini temenni ediyorum.

http://www.dunyabizim.com/Manset/11161/hem-fotografci-hem-koleksiyoner-bir-aceli.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder