25 Ekim 2021 Pazartesi

ASEAN’da Myanmar sorunu: Gerginlik mi değişim mi? / The matter of Myanmar in ASEAN: tension or change?

Mehmet Özay                                                                                                                            22.10.2021

ASEAN’da yılın ikinci zirvesi yaklaşırken, gözler yeniden son dönemde bölgenin en önemli sorunu olarak gündemde yer alan Myanmar’a yönelmiş gözüküyor.

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nde (Association of Southeast Asian Nations-ASEAN) bu yıl dönem başkanlığını yürüten Bruney Sultanlığı’nda, 26-28 Ekim tarihlerinde yapılacak liderler zirvesi öncesinde, Myanmar’da darbeci general Min Aung Hlaing’e gelme çağrısı yapıldı.

1 Şubat 2021’deki darbenin ardından Myanmar’da sivil yönetime geçiş bir yana, ülkede güvenlik ve barış ortamının tesis edilememiş olması karşısında ASEAN’da Myanmar’daki darbeci yönetime tepkinin bir gerginlik mi yoksa, ASEAN içinde bir değişim anlamına mı geldiği üzerinde düşünülmeyi hak ediyor.

Söz konusu darbenin ardından, general Min Aung Hlaing özellikle sivil çevrelerden gelen tüm tepkilere rağmen, Nisan ayının sonlarında Cakarta’da düzenlenen zirveye katılmıştı.

Zirvede, birliğe mensup üye ülkelerin Myanmar’da barış ortamının tesisine yönelik yumuşak baskı anlamındaki taleplerine ve özellikle özel elçi atanması ve ilişkilerin elçi vasıtasıyla yürütülmesi taleplerine, Nya Pyi Taw yönetiminin bugüne kadar olumlu karşılık vermemesi, bugün darbe yönetiminin dışlanmasına yol açmış gözüküyor.

ASEAN’da tepki

Varlığını geleneksel olarak bölgesel barış ortamına bağlamış olan ASEAN, söz konusu zirve ile darbeci generallere işbirliği olanağı tanırken, bugün bu yolun kapanmakta oluşu alternatif yaklaşımları gündeme getiriyor.

Bu noktada, geçtiğimiz günlerde dönem başkanı Bruney Sultanlığı’nda yetkililerin yaptıkları açıklamada, Myanmar’da darbeci generallerin zirveye davet edilmeyecekleri açıklamasına Nya Pyi Taw yönetiminden gelen tepkide, kararın Birliğe üye ülkelerin tümünün onayıyla gerçekleşmediğine vurgu yapılarak bir anlamda kabul edilemez bir karar olduğuna dikkat çekildi.

Buna rağmen, Singapur, Malezya, Endonezya gibi üye ülkelerin darbeci general Hlaing’a, bu ay sonuna doğru yapılacak zirveye “gelmeyin” çağrısı tekrarlanması önemli.

Öyle ki, ASEAN’ın iki önemli üyesi Malezya ve Endonezya dışişleri bakanları hafta başında Cakarta’da yaptıkları görüşmede, geçen hafta ASEAN üst düzey diplomatlarınca alınan karara destek verdiklerini açıkladılar.

Bu kararın ardında, Şubat ayından bugüne kadar geçen süre zarfında darbeci yönetimin ülkede düzen ve istikrarı sağlamaya yönelik adımları atmaması gösteriliyor.

Söz konusu zirvede Myanmar’ı, mevcut darbe yönetimine alternatif olarak “siyasi olmayan bir temsilcinin” davet edilmesi gündemde.

Bunun adı henüz konulmamakla birlikte, örneğin sürgün hükümeti olarak adlandırılan sürgündeki ‘Ulusal Birlik Hükümeti’ (Myanmar’s National Unity Government-NUG), olup olmayacağı ise belirsiz.

Myanmar yönetiminin ASEAN’dan gelen karara itirazda, bugüne kadar ASEAN’da alınan kararların konsensüse dayalı olmasına vurgu yapıldığı ortada. Aslında, ASEAN’da bugünlerde konuşulan konu da tam da bununla ilgili.

Birlik’te değişim mümkün kü?

Bir süredir, ASEAN’a yönelik olarak uluslararası çevrelerden ve ASEAN üye ülke sivil toplum çevrelerinden gelen eleştirilerin başında, ASEAN’ın “iç işlerine karışmama” maddesine yönelik olduğu biliniyor.

Bundan özellikle, 2012 yılından bu yana Myanmar’ın batısında Rakhine Eyaleti’nde yaşam süren Arakanlı Müslümanlara yönelik etnik soykırıma varan şiddet karşısındaki herhangi etkin bir adım atılamamış olmasının payı büyük.

Bugün bu eleştiri, çok daha güçlü bir şekilde ve hem de ASEAN’da yetkili ağızlardan gelmesi  gayet önemli bir gelişme. Bunda hiç kuşku yok ki, ASEAN’ı var eden koşulların devam ettirilmesi amacı öncelikli bir konu.

Bu noktada, Güney Çin Denizi, ABD-Çin çekişmesi ve son olarak Aukus gibi geniş kapsamlı ittifak oluşumlarının ASEAN bölgesinde istikrarı etkileyecek süreçler olarak değerlendirilmesi karşısında Birlik üyeleri, kendi aralarında çok daha etkin siyasal karar mekanizmaları öngörüyorlar.

Myanmar’da çözümsüzlük

Myanmar’da darbeci generaller 1 Şubat’tan bu yana, ülke yönetimini sınırlı bölgelerde tutmaya çalışırken, yaşanan gelişmelerin geniş toplum kesimleri nezdinde kabul gördüğünü söylemek mümkün değil.

Ancak bu kesimlerin ortaya koyabilecekleri tepkinin boyutlarının sınırlı olduğunu da görmek gerekir.

Gelinen noktada bir açmaz olduğuna kuşku yok. Bunun temel sebebi de ülkenin yakın tarihinde yaşananlarla ilgili.

Öyle ki, Myanmar ulusal ordusu Tatmadaw’ın, 20. yüzyıl ikinci yarısı boyunca tam anlamıyla egemen olduğu siyasi sistemde, neredeyse hiçbir şekilde gelişme şansı bulamamış olan sivil toplum, bugün de kendini var edip etmeme sorunuyla karşı karşıya. 

Bu durum, egemen bir güç olarak Tatmadaw’ın varlığını, bu süreçte tek egemen güç olarak varlık sürmesine neden oluyor.

ASEAN alternatif geliştirebilir mi?

Bununla birlikte, bugün yaşanan sorun, bölgesel önemi çerçevesinde, örneğin 20. yüzyıl süreçlerinde yaşananlardan farklılık taşımaktadır.

Öyle ki, Myanmar gibi toplumsal, ekonomik ve siyasal gelişmeye tabiri caizse aç; öte yandan, zengin yer altı ve üstü kaynaklara sahip bir ülkenin ASEAN için hem bölgesel kalkınma, hem kendine özgü bir iç pazar nitelikleriyle öne çıkmaktadır.

“Myanmar’lı bir ASEAN mı yoksa Myanmar’sız bir ASEAN’mı?” sorusu gündeme getirilecek olursa, hiç kuşku yok ki, ASEAN liderleri Myanmar’ı içlerinde görme eğilimi sergileyeceklerdir.

Bugün ASEAN ile Myanmar cunta yönetimi arasında yaşanan gerginlik, aslında tam da bunun bir göstergesidir.

ASEAN gerek iç siyasi ve ağırlıklı olarak ekonomik yapılaşması, gerekse uluslararası arenada ittifak yaptığı ve/ya yakınlaşma eğilimleri sergilediği Batı ile Asya Pasifik bölgesinde Japonya ve Avustralya gibi ülkelerin de verdiği gizli/açık destekle, Myanmar’da sivil yönetime geçişin yollarını aramaktadır.

Bu süreç, birden fazla alanda güven tesisinin veya güvensizliğin tesisi anlamına gelmektedir. Şunu görmekte yarar var: ASEAN için Myanmar sorunu sadece Arakanlı Müslümanlar sorunu olmaktan çıkmış, ulusal boyutta seyreden bir üst boyuta taşınmıştır.

Bu durumda, Myanmar’da demokrasiye geçiş süreci, aynı zamanda ülkenin önemli bir sınavdan geçtiği anlamı taşımaktadır.

Kaldı ki, bu süreci giderek daha da olumsuz yönde körükleyecek gelişme, zaten Myanmar merkezi yönetimiyle çatışmacı ilişkilere sahip olan sınır boylarında Kachin, Karen, Mon, Shan vb. gibi eyaletlerdeki otonom yönetim arayan yapılarla ilişkilerin de kendi haline terk edilmesi anlamına gelmektedir.

Myanmar’da yaşanan yönetim sorunu ASEAN için birincil anlamıyla güvenlik ve ardından ekonomik olarak gayet önemli bir sürece tekabül etmektedir.

Bu durumu giderek ASEAN için içinden çıkılmaz ve fazlasıyla bir yük haline getirecek olan ise yaşanan ve giderek daha fazla yaşanabilme ihtimalini içinde taşıyan insani boyuttur.

Tatmadaw’ın çeşitli bölgelerde sivillere yönelik girişimleri neticesinde yaşanan göçler bir iç göç özelliği taşıdığı gibi, Tayland sınırındaki hareketlenmede de görüldüğü üzere, sınır ötesi bir nitelik kazanmıştır. Bugün ABD’li yetkililer, Tayland yönetimiyle görüşmeler yaparak belki de, önemi ve de bölgeye tehdidi giderek artacak göç sürecinde insani yardım arayışlarında bulunmaktadır.

Myanmar’da 1 Şubat’ta yaşanan darbenin ardından yaşanan gelişmeler, ASEAN yönetiminde bu soruna yeni yaklaşımlar geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Bunların başında, Birlik sözleşmesinde yer alan önemli maddelerden “iç işlerine karışmama” maddesi geliyor.

Bu ayın sonunda yapılacak ASEAN zirvesi öncesi ve zirve sürecinde bu noktada bir gelişme olup olmayacağı merak konusudur.

https://guneydoguasyacalismalari.com/2021/10/22/aseanda-myanmar-sorunu-gerginlik-mi-degisim-mi-the-matter-of-myanmar-in-asean-tension-or-change/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder