13 Ocak 2019 Pazar

Malezya’da Federal Sultan’ın istifası / Federal Sultan’s resignation in Malaysia


Mehmet Özay                                                                                                                         13.01.2019

foto:malaymail.com
Malezya’da bir süredir gizliden gizliye süren ‘monarşi’de ne oluyor sorusu kendini kamuoyuna açarken, birbiri ardına gelen değişimlerle gündem oluşturuyor.

Kelantan Eyaleti sultanı olan 5. Muhammed Faris Petra’nın daha görev süresinin dolmasına üç yıl varken Federal Sultan olarak görevinden çekilmesi kararının ardından, ülkedeki 9 eyalette hüküm süren sultanlardan oluşan sultanlar konseyi 24 Ocak’ta yeni Federal sultanı atayacak.

Hazırlıklar, Pahang eyaleti prensinin yeni Federal sultan olacağı yönünde. Bu çerçevede Pahang eyaleti sultanlık konseyi Cuma günü yaptıkları toplantıda, Pahang prensini yani, eyaletin halen hayatta olan sultanı Ahmet’in oğlu Abdullah’ı yeni federal sultan olarak atanabilmesi için öncelikle eyalet sultanlığına getirilmesi kararı aldı.

Buna neden olarak ise, Pahang eyaletinin başında bulunan 88 yaşındaki Sultan Ahmet’in ilerleyen yaşı ve hastalığı nedeniyle federal sultanlık görevini yapamayacak olması gösteriliyor. Bu süreçte, 59 yaşındaki en büyük oğlu Abdullah’ın önce eyalet sultanlığına getirilmesi ve ardından da federal sultan olarak göreve başlaması öngörülüyor.

Bu çerçevede, ‘prens Abdullah’, 15 Ocak Salı günü Pahang eyaleti başkenti Pekan’da sultanlık sarayında yapılacak törenle görevi babasından devr alacak. Federal sultan için sultanlar konseyi 24 Ocak’ta kararı onayladıktan sonra Pahang Sultanı 31 Ocak’ta yemin ederek görevine başlamasına kesin gözüyle bakılıyor.

5. Muhammed modern Malezya tarihinde

5. Muhammed’in federal sultanlıktan çekilmesi, birkaç açıdan önem taşıyor. İlki, ülkenin 62 yıllık modern tarihinde federal sultanlık makamında ilk defa böyle bir değişimin yaşanıyor oluşu. Aktif görevde bulunan bir sultan görevinden çekilerek yerini bir başkasına bırakması, geleneklerine bağlılığı ile dikkat çeken ülkede şaşkınlığa yol açtığına kuşku yok.

Her ne kadar, ‘monarşi’nin rolünün sembolik olmasından ötürü ülke siyasetinde bir anlamı olmadığı söylense de, monarşinin varlığı kimi alanlarda belirleyici olmaya devam ediyor. bu bağlamda, 5 Muhammed’in federal sultanlık makamından çekilmesi önemli.

Öyle ki, bu gelişme, geçen yıl 9 Mayıs’ta yapılan 14. genel seçimlerde bağımsızlıktan (1957) bu yana iktidarın ilk defa değişmesi gibi önemli bir gelişmenin ardından ikinci büyük değişim olarak değerlendirilmeyi hak ediyor.

Değişimin nedeni evlilik mi?

Söz konusu istifa, ana akım medyada 5. Muhammed’in bu yılın başındaki yeni evliliğine bağlanıyor. Sultan, 2015 yılında Moskova güzeli seçilen bayanla evliliğinin ardından, diğer sultanların yabancı bir bayanı, federal sultanın eşi olarak sarayda yer almasına karşı çıkmaları yatıyor. Bu bir neden kabul edilebilir. Ancak, bağımsızlık öncesi dönemde de olsa, nihayetinde sultanlıklarda yabancılarla evlilik tecrübesi bulunuyor.

Örneğin, Cohor Sultanlığı’nın meşhur isimlerinden Sultan Ebubekir ile oğlu Sultan İbrahim’in bu tür evlilikleri bulunuyor. Böyle bir gelenek olduğuna göre, salt Rus bir kadınla evliliğin 5. Muhammed’in istifasına yol açması görünür bir neden olsa da arka planda başka gerçeklikler olduğunu düşündürtüyor.

Bu nedenle 5. Muhammed’in yabancı evliliğini, salt bununla açıklanması mümkün gözükmüyor.

5. Muhammed’in evliliğini gizli tutması, gelenekleri dikkate almamasıyla dikkat çekmişti. Geçen yıl Kasım ayında iki aylık sağlık izni aldığı bir dönemde devlet erkanının haberi olmaksızın sessiz sedasız gerçekleştirdiği evlilik, sosyal medya üzerinden ülke gündeme oturmuştu.

Dr. Mahathir o dönemde kendisine sorulan bir soruya, “Böyle bir bilgi bize ulaşmadı.” diyerek karşılık vermişti. Bu gelişme, Federal Sultanlık makamı ile hükümet arasında geleneklerin dışında bir tür ilişkinin varlığına dolaylı bir gönderme yaptığına kuşku yok.

Siyasal değişim ve Sultanın rolü

5. Muhammed, 9 Mayıs seçim akşamı ve sonrasında yaşanan değişimlerle anılan bir isim olarak zaten tarihe geçmiş bulunuyor.

1957-2018 yılları arasında 61 yıl boyunca aralıksız ülkeyi yönetmiş olan Ulusal Cephe koalisyonu ve özellikle de bu iktidar koalisyonunun omurgasını oluşturan Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu’nun (UMNO) varlığını sultanlar ve de Federal sultan ile bağdaştırmamak mümkün değil. Sabık Sultan siyasal değişim sürecindeki kilit rolü ile kimi çevrelerin dikkatlerini üzerine çekmemiş olamaz.

Öyle ki, siyasi-seküler iktidarı elinde tutan Malay etnik partisi UMNO ile sömürgecilik döneminden kaynaklanan ilişkilerin modern döneme aktarılmasıyla sembolik konuma indirgenen sultanlık makamı arasında organik bir bağ olmadığı söylenemeyeceğinden, 5 Muhammed’in hükümet değişimine yeşil ışık yakan yaklaşımı tarihi bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Nihayetinde ülkede siyasi egemenliği etnik bir temel üzerinden ortaya koyarak, ‘Müslüman-Malay’ etnik yapısını bu sürecin merkezine oturtmak elbette ki, sultanların varlığının korunması ve devamı için de büyük önem arz etmektedir.

Seçimlerin yapıldığı 9 Mayıs akşamı, ülkede kökleşmiş iktidarın değişip değişmeyeceği konusu kendini acaba darbe olur mu söylentilerine vardırırken, sivil darbe anlamına gelebilecek gelişmeler de yaşanmıştı.

Dönemin başbakanı ve yardımcısının hapishanedeki muhalefet lideri Enver İbrahim’le görüşmeleri; UMNO, Malezya İslam Partisi (PAS) yöneticilerinin girişimleriyle muhalefet saflarından meclise girmeye hak kazanan bazı isimler üzerinden milletvekili transferleri gündeme gelmesi.

Bunlara ilâve olarak, dönemin sultanı 5. Muhammed’in Dr. Mahathir yerine, Enver İbrahim’in eşi Dr. Wan Azizah’yı başbakanlık koltuğuna oturtma çabaları bunların en azından şu ana kadar tanıkları tarafından ortaya konulmuş unsurlardı.

Hükümet değişiminin ve başbakanlığı Dr. Mahathir’e tevdisinin ardından yine Malay-Müslüman etnik azınlığın veya bu azınlık içinde öne çıkan milliyetçi kadroların sindirmek istemedikleri bir diğer gelişme, Başsavcı atanmasında yaşandı.

Bir Hıristiyan Hintli olan Tommy Thomas’ın atama kararnamesi, bazı önemi görüşmeler sonrasında federal sultan tarafından iki hafta gecikmeyle imzalanmış olmasıdır. Bu ve benzeri gelişmelerin Malay-milliyetçiliğinin kalesi hükmündeki UMNO ve yakın çevrelerinin girişimleri olarak okumak yanlış olmayacaktır.

Bu ve benzeri süreçlerin önümüzdeki dönem yeni açılımlarıyla birlikte gündeme geleceğini düşünmek ise mümkün. Bu durum, sabık federal sultan 5. Muhammed’in, şu an iktidarı oluşturan Umut Koalisyonu hükümeti ve muhalefet rolüyle yetinmek zorunda olan UMNO arasındaki kapalı kapılar ardında süren mücadelede hedef olabileceği intibaını güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.

Yukarıda dikkat çekilen süreçlerde sabık Sultanın bir yandan Enver İbrahim’i bağışlar ve ‘Bireysel olarak onun suçlu olduğuna zaten inanmıyordum’ türünden açıklamalar yaparken, öte yandan, Dr. Mahathir’i başbakanlık koltuğuna oturtmamak için bazı girişimlere teşebbüs etmesi, sultanın salt kendi iradesiyle hareket edip etmediğini gündeme getirilmesine neden oluyor.

Ancak, 5. Muhammed seçim sonuçlarını tanıdığını açıklaması ülkenin modern tarihinde bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin açılması anlamı taşıyacak kadar önemli bir sürece işaret ediyordu.

Kaldı ki, 5. Muhammed, seçimlerden kısa bir süre sonra da hapisteki Enver İbrahim’i ‘bağışlamasıyla’, son yirmi yılın muhalefet ve reform döneminin liderine siyasetin başına geçeceği süreci başlatmıştı.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder