25 Mart 2020 Çarşamba

Malezya’da siyasi meşruiyet sorunu / The problem of political legitimacy in Malaysia

Mehmet Özay                                                                                                                         24.03.2020

foto: asia.nikkei.com
Malezya’da sivil darbenin ardından, siyaset sahnesindeki hareketlilik yerini covid-19 sorunuyla mücadeleye terk etmiş gözükse de, ülkede siyasi yönetimin meşruiyet sorunu devam ediyor.

Hatırlanacağı üzere, Şubat ayının son haftasında iki partide yani, Halkın Adaleti Partisi (Partai Keadilan Rakyat-PKR) ile Yerli Birlik Partisi’nde (Parti Pribumi Bersatu) birbiri ardına gelen siyasi ihanetlerle ülke gündemine bomba gibi düşen siyasi gelişmelerin ardından, umut Koalisyonu hükümeti devrilmiş ve bir dizi gelişmelerin ardından Muhyiddin Yasin federal sultan tarafından başbakan olarak atanmıştı.

İktidar aygıtı ve manipülasyon

Bersatu’nun liderliğini de ele geçiren Muhyiddin Yasin’in, Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (UMNO) ve Malezya İslam Partisi’yle (PAS) ittifak kurarak yeni bir hükümet kurması, halkın seçtiği meşru hükümetin siyasi iktidarının haksız bir şekilde manipüle edilmesi anlamı taşıyor.

Siyasi meşruiyetin sorgulanmasını gerektiren, tam da bu bağlamda, Muhyiddin Yasin’in ve adına Ulusal İttifak denilen hükümetin federal mecliste güvenoyu sürecinin Mayıs ayına ertelenmesi kararıdır.

Siyasi ahlâk sorgulamasında, o dönem muhalefetteki UMNO ve PAS konumunu bir kenarda tutalım...

İhanetler zincirinde PKR içinde Azmin Ali hizbinin, Bersatu’da ise başkan yardımcısı Muhyiddin Yasin’in izlediği siyasi ahlâkla çelişen yaklaşımları, Dr. Mahathir Muhammed’in iktidarda liderlik ortağı Enver İbrahim’e yönelik siyasi tavrının yanında ikinci sırada yer alıyor.

Dr. Mahathir’in, 2013 yılından itibaren yolsuzluklar ve kötü yönetim nedeniyle eleştirdiği UMNO’yu iktidardan etmek için siyasi ittifak kurmak amacıyla kapısına gittiği Enver İbrahim’e karşı geliştirdiği tavır bugünkü siyasi meşruiyet sorununun hiç kuşku yok ki, temel nedenini oluşturuyor.

Dr. Mahathir çelişkisi

Hatırlatmakta fayda var... Dr. Mahathir’i başbakanlığa taşıyan ve UMNO’yu iktidarından eden sürecin, Enver İbrahim olmadan yaşanamayacağını en iyi bilen Dr. Mahathir’in kendisidir.

Zaten bu nedenle, Enver İbrahim daha hapisteyken kendisiyle görüşüp ittifak girişiminde bulunması bunu açık seçik ortaya koymaktadır.

Bu durumda, geçen süre zarfında ortaya koyduğu yaklaşımlar ve PKR içinden Azmin Ali hizbi üzerinden Enver İbrahim’i yıpratma girişimlerini yapan da yine aynı Dr. Mahathir olması oldukça manidardır.

2018 Mayıs ayındaki genel seçimlerle gelen siyasi zafer ülke için önemli bir imkan olarak ortaya çıkmıştı.

Ancak Dr. Mahathir, Umut Koalisyonu hükümetinin devamlılığında en önemli olgu olan başbakanlığın devri konusunda Enver İbrahim’in önünü açacak ve kamuoyunda bir sinerjinin oluşmasını sağlayacak şekilde inandırıcı açıklamalar yapmak yerine, ülke ekonomisini gerekçe göstererek başbakanlık devrini sürekli ertelemesi onulmaz bir hata olarak ortada duruyor.

Oysa Dr. Mahathir bunu görmek ve hiç olmazsa bugünkü koşullarda Enver İbrahim’e olan siyasi borcunu ödemek yerine, iktidarın kaybedilmesinin nedeni olarak önce yanı başındaki Muhyiddin Yasin’i ardından Enver İbrahim’i göstermesi son derece açık bir çelişki içinde olduğunu da ortaya koyuyor.

Bu olup bitenler karşısında Enver İbrahim geçen gün yaptığı açıklamada, artık Dr. Mahathir’e olan güvenin kalmadığını ifade ederken, siyaset dünyasında bugüne kadar karşı karşıya kaldığı düşmanlıklara rağmen, siyasi geleceğinin muhalefet partilerinin ve halkın kararına bağlı olduğunu söyledi.

2018 ittifiakı

Malezya’da neler olup bittiğini anlamak için birkaç yıl öncesine gitmek gerekiyor. 2018 Mayıs ayında yapılan genel seçimlerin ardından, Enver İbrahim’in dönemin federal sultanı V. Muhammed tarafından bağışlanmasının yerleşik siyasi aklın sergilediği yaklaşımın dışına çıkılmasının bir örneğini teşkil ediyordu.

Burada kast edilen, Sultan’ın bu kararının olağanüstülüğü değil elbette. Federal sultan, bu ve benzeri kararlara imza atması yasalarla belirlenmiş sembolik bir lider.

Ancak Enver İbrahim gibi bir siyasetçinin, ülkenin belli çevreleri tarafından politika dışı bırakılmak istenmesinin, sadece UMNO içindeki iç siyasi çıkar hesapları ile açıklamak da saflık olur.

O dönem, V. Muhammed’in aldığı karar, ülkenin adalet sistemine bir katkı anlamı taşırken, aynı zamanda Umut Koalisyonu’nu iktidara taşıyan halkın demokratik seçimini desteklemesi ve onaylamasıyla dikkat çekmişti.

Hiç kuşku yok ki, bu gelişme, adı yolsuzluklarla anılan demokrasi karşıtı ve siyasi genişlemeci eğilimleri arzu etmeyen çevreler için bir tür tehdit anlamı taşıyordu.

Enver İbrahim’in mahkeme ve hapis süreçlerinin bir dizi haksızlıklar ve kumpaslar üzerine kurulmuş olduğu hatırlandığında, aslında normal ve olması gereken bir sürecin dönemin sultanı V. Muhammed tarafından işletildiği düşünülebilir.

Sultanın aldığı bu kararın, o dönem diğer sembolik liderler başta olmak üzere, ülkede siyasi ve toplumsal yapılanmayı kendi temel çıkarları üzerine inşa etmiş çevrelerce nasıl algılandığı meselesi üzerinde durulmayı hak ediyor. Çünkü bugün yine aynı çevrelerin şu ya da bu şekilde birarada hareke ettiklerine tanık olunuyor.

http://guneydoguasyacalismalari.com/2020/03/24/malezyada-siyasi-mesruiyet-sorunu-the-problem-of-political-legitimacy-in-malaysia/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder