27 Mayıs 2019 Pazartesi

Japonya’da G-20 öncesinde Trump-Abe zirvesi / Trump-Abe Summit before G-20 in Japan

Mehmet Özay - Cakarta                                                                                                       28.05.2019

foto: japantimes.co.jp.
ABD devlet başkanı Donald Trump, 28-29 Haziran günlerinde gerçekleştirilecek olan G-20 zirvesi öncesinde Japonya’da.

Trump, ABD-Japonya ilişkilerini görüşmek üzere zirveden birkaç gün önce Japonya’ya geldi. G-20 zirve öncesinde gerçekleşecek görüşmeler bağlamında bu ziyaret birkaç açıdan önemli.

Bunlardan ilki, Trump’ın yeni imparator Naruhito ile görüşmesi. İkinci husus, ABD’nin içe kapanmayı öncelleyen ekonomi politikalarının Japonya bağlamındaki yansımalarını oluşturuyor. Üçüncü konu ise, Doğu Asya barışında önemli bir olgu olarak ortaya çıkan Kuzey Kore tehdidi.

ABD tarafının belirlediği anlaşılan bu konuların yanı sıra, görüşmelerde ABD’nin özellikle Doğu Asya’dan başlayan, Güneydoğu Asya üzerinden Hint Okyanusu’na uzanan ve geniş anlamda Asya-Pasifik ve yeni/bir başka adlandırmayla ifade edilecek olursa Hint-Pasifik bölgesinin bölgesel ve küresel güvenliğiyle ilişkili bir yanı da.  

Trump-Naruhito görüşmesi
Trump, Japonya gezisine 1 Mayıs’ta resmen ülkenin yeni imparatoru olan Naruhito’yu ziyaretle başladı.

Bunun, ilk etapta sembolik boyuttan ibaret bir görüşme olduğu düşünülebilir. Ancak, ABD-Japonya ilişkileri 2. Dünya Savaşı ve sonrasındaki gelişmeler bağlamında ele alındığında, bu görüşmenin tarihsel bir hatırlama ve hatırlatma olduğunu unutmamak gerekir.

Öyle ki, imparator Naruhito’nun dünya liderleri arasından ilk olarak Trump ile görüşmesi, bu tarihi gelişmenin önemini dolaylı olarak vurgulayan bir özellik taşıyor.

Görüşmenin hedefleri noktasında doğrudan vurgu ise, tahmin edileceği üzere Trump’dan geldi. Trump, iki ülke ilişkilerinin geçtiği zorlu aşamalara dikkat çekerken, 2. Dünya Savaşı vurgusu hiç kuşku yok ki, ABD’nin savaş sonrası yeni Japonya oluşturma sürecindeki rolünü hatırlatmaya yetiyor.

Yeni imparator, savaş sonrasında doğan ve o döneme ait tecrübeleri yaşamamış hanedan mensubu olsa bile, ABD’nin yeni Japonya’yı inşasının bugünlere kadar uzanan siyasi ve toplumsal çerçevesi içerisinde kayda değer bir yeri bulunuyor.

Bu noktada, yeni imparatorla görüşen ilk liderin Trump olması ve Trump’ın yukarıda kısaca ifade edilen söylemi ile imparatorun kendini 1945 sonrası ilişkilerde bağımlı bir yere oturttuğunu ileri sürebiliriz.

Japonya-ABD ticaretinde ‘adalet’ arayışı
Trump ve Abe, hafta sonunu politika dışı etkinliklerle geçirdikten sonra, hafta başında yapılan görüşmelerde bu ziyaretin temel amacına odaklanıldığı gösteriyor.

Trump, Japonya ile ilişkileri değerlendirirken, “hiçbir dönem bu kadar iyi olmamıştı” diyerek ortaya retorik bir yaklaşım sergiledi. Trump’ın çeşitli ülkelerle ilişkilerde bu tür klişe açıklamalarına geçen üç yıl zarfında epeyce rastlandığından, görüşmelere dair Trumpvari bir yaklaşım demek mümkün. Bu ‘samimi’ açıklamaya karşın, iki ülke ilişkilerinde sorunlar olmadığı anlamına gelmiyor.

ABD’de başkanlık değişiminden bu yana başkan Donald Trump’ın en sağlıklı ilişki kurduğu lider Japonya başbakanı Şinzo Abe dersek yanlış söylemiş olmayız.

Trump, başkanlık seçimleri kampanya sürecinde ABD ile çeşitli ülkeler arasındaki ticaret açığına vurgu yaparken, Japonya’nın da listede yer alan ülkelerden olduğu biliniyor.

Bununla birlikte, Japonya’da siyasi yönetim, Trump’ın ticari anlaşmalar ve ABD aleyhine olduğu belirtilen söylemine karşılık çatışmacı bir yaklaşım belirlemek yerine, durumu anlamak ve ABD’de yeni yönetimi iknaya yönelik alternatif söylemler ve politikalar geliştirmeyi tercih ediyor.

Bu nedenle, örneğin ABD-Çin, ABD-Avrupa Birliği vb. süreçlerde olduğunun aksine, neredeyse üç yıla yaklaşan süre boyunca Japonya’nın ve/ya başbakan Abe’nin tavrında olumsuz seyreden bir süreç yaşanmadı.

İkili görüşmeler ağırlıklı olarak ticaret açığı bağlamında ele alınıyor. Bu noktada, yeni düzenlemeler için Ağustos ayı son tarih olarak belirlenmesi, görüşmelerin ciddiyetini artıran bir sebep.

Trump, küresel ekonominin birinci ve üçüncü sırasında yer alan ABD ve Japonya arasındaki ticaret açığının kapatılması konusunda varılacak olası anlaşmanın iki ülke ticaretini biraz daha “adil” bir konuma getireceğini düşünüyor.

Trump’ın adaletten kastını ise, Japonya’nın Amerikan ihraç ürünlerine uyguladığı ticari engellerin kaldırılması oluşturuyor. Ancak görüşmelerden somut bir sonuç alınması beklenmiyor.

Abe yönetiminin Temmuz ayında seçime gitmesi ve alınacak sonucun Ağustos ayında nihayete erdirilmesi beklenen anlaşma için anahtar konumunda. Öyle ki, Abe’nin sürpriz bir genel seçime kararı bile söz konusu olduğu ifade ediliyor.

Japonya’da ulusal düzeyde seyreden siyasi gelişmelere karşılık, ABD’nin Japonya’yı ne kadar köşeye sıkıştırma çabası içerisinde olduğu ise şüpheli.

Gözlemciler, Çin karşısında verilen ticaret savaşında istediğini istediğini alamayan Trump’ın, Japonya ile de bu anlamda ilişkilerin olumsuz bir seyir takip etmeye ekonomik gerekçelerle cesaretinin olup olmadığını tartışıyor.

Kuzey Kore tehdidi
ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiki olmasının yanı sıra, Kuzey Kore’nin belki de birincil tehdit oluşturması, Japonya’nın güvenliğini en az ABD’nin bölgedeki güvenliği kadar önemli kılmaya yetiyor.

Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında geçtiğimiz Şubat ayında Viet Nam’da yapılan görüşmelerde arzu edilen sonucun alınamamış olması ve akabinde Kim’in bir kez daha füze denemelerine başlaması, ABD-Japonya ilişkilerinde Kuzey Kore sorununun halen ciddi bir yeri olduğuna işaret ediyor.

Trump yönetiminin, uluslararası arenada ikili ve bölgesel ilişkiler noktasında sorunlar yaşarken, Japonya ile ilişkilerde Kuzey Kore krizinden kaynaklanan bir yakınlaşmanın olduğu gözlemleniyor. Bunda, Japonya’nın ordu yapılaşmasında yeni adımlar atma arafesinde olsa da, ulusal güvenliği noktasında ABD’ye bağımlılığının önemli bir etkisi var.

Suyollarının güvenliği
ABD-Japonya ittifakının iki ülkenin ulusal güvenliklerinin sağlanmasından öte bir anlamı bulunuyor. Bu da, küresel kapitalizmin beşiğini oluşturan ticaret suyollarının hakimiyetinden geçiyor.

Çin’in Doğu ve Güney Çin Denizleri’nde tarihe referansta bulunarak ileri sürdüğü haklardan kaynaklanan gerginlik son bir iki yıldır yerini statükocu bir konuma geriletmiş gözükse de, Çin’in bu taleplerinden feragat etmesi yönünde bir yönelim -en azından şimdilik- sergilememiş olması, ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiki Japonya ile ilişkilerinde yaşanan tüm sorunlara rağmen istikrarın ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Çin’in belki de bugüne kadar görülmemiş şekilde yayılmacı bir sürece konu olan siyasetinden dolayıdır ki, Abe yönetimi, ülkenin 2. Dünya Savaşı’nın ürünü olan anayasasında ordu ile ilgili düzenlemeleri yenileme kararında ısrarlı.

Hatırlanacağı üzere Trump’ın başkanlık sürecinin daha başlarında Japonya ve Güney Kore savunmasında ABD’nin öncü rolünün getirdiği ekonomik sıkıntılardan ötürü her iki ülkenin paylaşımda etkin bir şekilde rol almaları çağrısı, akıllara Abe’nin yukarıda zikredilen yasal değişiklikleri getiriyor.

Bununla birlikte, ABD’nin küresel anlamda yaşadığı sorunlar ve içe kapanmacı yönelimleri karşısında Japonya’nın ulusal güvenlik sorununu salt ABD desteğine bağlamasının getirdiği riskler de Japon yönetimi tarafından anlaşılmış olmalı.

Japonya’da azımsanmayacak bir kitle, ordunun yeniden yapılandırılması konusunda olası anayasal değişikliklere olumlu bakmaması, aksine mevcut statükonun devamına yönelik görüşler ortaya koymaları nedeniyle Abe’nin bu konuda hızlı adım atmasının önündeki engeli oluşturuyor.

Sadece ABD-Japon askeri işbirliğini değil, suyolları üzerindeki bazı ülkeler ve özellikle de Çin’le siyasi anlaşmazlık yaşayan ülkelerin verdiği destek bugün Asya-Pasifik olarak bilinen kavramın ötesinde Hint-Pasifik kavramının gündeme gelmesine neden oluyor.

Mayıs ayının başlarında ve sonlarında Güney Çin Denizi, Malaka Boğazı ve Hint Okyanusu’nda Japonya, ABD, Hindistan, Filipinler’in katılımıyla gerçekleşen çeşitli düzeylerdeki deniz tatbikatları Süveyş’ten Japonya’ya kadar uzanan suyollarının güvenliğini hedefliyor.

http://guneydoguasyacalismalari.com/2019/05/28/japonyada-g-20-oncesinde-trump-abe-zirvesi-trump-abe-summit-before-g-20-in-japan/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder