16 Mart 2018 Cuma

ASEAN Avustralya ilişkileri ve Genişleme Politikaları / ASEAN-Australia Relations and Expansion Policies

Mehmet Özay                                                                                                                        16.03.2018

Bir süre önce ASEAN dönem başkanlığını üstlenen Singapur’un liderliğinde on üyeli birliğin, özellikle ekonomik yatırımlar, ticari ilişkiler gibi alanlarda önemli adımlar atabileceğine dikkat çekmiştik. Aradan geçen kısa süre zarfında bu yönde inisiyatif geliştirilmeye başlandığı gözlemleniyor. Bugünlerde, Sidney’de gerçekleştirilen Birinci ASEAN-Avustralya Özel Zirvesi’nde ortaya konulan “Dijital Standartlar İşbirliği İnisiyatifi”, hem ASEAN hem Avustralya için bölgesel ticari artırmaya ve geliştirmeye yönelik önemli bir adım anlamı taşıyor.

Bu bağlamda, ilgili başlık çerçevesinde yapılan toplantılar sonrasında, bugün yani 16 Mart günü, Singapur başbakanı Lee Hsien Loong ve Avustralya başbakanı Malcolm Turnbull’un e-ticaret vasıtasıyla ticari ilişkilerin artırılması konusunda yaptıkları açıklamaların, bölge ticaret dünyasınca ilgiyle karşılandığına kuşku yok. Bununla birlikte, söz konusu bu açıklamalar, Asya-Pasifik bölgesinde ticaret hacmini ve işlerliği artırmaya matuf bir yönü içermesi kadar, küresel anlamda bir örneklik teşkil edeceği de düşünülebilir.

ASEAN’da kalkınmacı ilerlemenin imalat sanayi temelinde gelişme gösterdiği hatırlandığında, bu yöndeki inisiyatiflerin artarak devam ettirilmesi, bölge ülkeleri için kuşkusuz ki büyük önem taşıyor. Öyle ki, ASEAN’da gayri safi milli hasılanın yarısının küçük ve orta ölçekli işletmelerce sağlanması ve neredeyse istihdamın yarıya yakınının bu sektörlerce gerçekleştirilmesi e-ticaret uygulamasında hedef sektör/ler olmasına neden oluyor. Bu noktada, Avustralya ile geliştirilen ve ticari işlemlerde maliyetleri düşürmeyi amaçlayan e-ticaret işbirliği inisiyatifinin, özellikle küçük ve orta işletmelerin ticaretteki varlığını artırma yönünde kayda değer bir husus.

Bu gelişmenin Singapur dönem başkanlığında ortaya konması da, hem tarihsel hem de 20 yüzyıl ikinci yarısında yaşanan nedenlerden ötürü, bu Ada ülkesinin bu konudaki sahip olduğu tecrübe ve birikimdir. Öyle ki, küçük ve orta ölçekli işletmeleri sadece sermaye ile değil, yenilikçilik ve üretimcilik kalitesiyle değerlendiren Singapur yönetiminin, dünyanın önemli şehirlerinde açmakta olduğu ‘Singapur Merkezleri’ ile Ada’daki bu üretici güce katkıda bulunmayı hedefliyor.

Bu noktada, ASEAN ve Avustralya arasında hayata geçirilmesine karar verilen Dijital Standartlar İşbirliği İnisiyatifi’nin, genel anlamıyla küresel ekonomik durgunluğun yaşandığı bir dönemde, Güneydoğu Asya bölgesinde yeni ekonomi ve ticari inisiyatiflerin bir anlamda zorunluluğuna işaret ediyor.

ASEAN yönetiminin, 2010’lu yıllardan bu yana sadece bölge değil, küresel ticarette de söz sahibi olmasına yol açacak Trans-Pasifik İşbirliği Anlaşması’na (TPPA) verdiği öneme rağmen, Donald Trump’lı ABD yönetiminin bu anlaşmadan vazgeçmesinin ardından alternatifler arayışında olduğu gözlemleniyor. Bunlardan biri Hindistan, ötekisi ise Avustralya üzerinden gerçekleştirilecek ve ASEAN üretim -ve de tüketim piyasalarını daha geniş coğrafyalarla entegrasyonunu hedefleyen yaklaşımdır. Bu süreçte de, özellikle Singapur gibi varlığı tümüyle ticarete dayalı bir Ada devletinin lokomotif rolü oynadığı görülüyor. Öyle ki, Başbakan Lee, Sidney’deki açıkmalarında, birliğin dışa açık yapısını sürdürme konusunda Singapur’un bugüne kadar ki çabalarını devam ettireceğini hatırlatması bunun bir göstergesidir.

Bu sürecin ASEAN’ı yeni ekonomik ittifaklar aramaya itmesinin ardında, aslında bu birliğin, özellikle kalkınma yarışında önemli mesafe aldığı gözlemlenen veya bu konuda ümit vaad eden ülkelerle  ortaklıklar sayesinde bu kalkınmanın getirdiği imkânları devam ettirme konusundaki talepleri bulunuyor. Bir yandan nüfusu ve orta sınıflaşma eğilimleri, tüketimcilik gibi, zamanında modern Avrupa devletlerinin tecrübe ettiği ‘ekonomik gelişme’ süreçlerini yaşarken, öte yandan da giderek kızışan küresel ekonomi ve ticari ilişkilerde geri kalmamayı hedefliyor. Bugün altı yüz milyonu bulan nüfusunun yüzde altmışından çoğunun 35 yaş altı olması, hem üretim kapasitesi ve gücünü hem de tüketim noktasındaki potansiyeline işaret etmektedir.

Ancak yukarıda zikredilen dijital stratejik işbirliğinden öte, yine toplantılar çerçevesinde Sidney’de bulunan Endonezya devlet başkanı Joko Widodo’nun açıklama kimi çevrelerde şaşkınlık ve merak yaratacak düzeydeydi. Jokowi, açıklamasında Avustralya’nın ASEAN’a tam üyeliğini gündeme getirerek birliğin coğrafi sınırlarını genişletmekle kalmıyor, bir anlamda ekonomik varlığını da daha da güçlendirecek bir sürece işaret ediyor. ASEAN konusundaki yazılarımızda zaman zaman dikkat çektiğimiz üzere, bölgesel ve küresel şartlar çerçevesinde önemi giderek daha da artan birlik içerisinde liderlik konusundaki zaafiyetin bir tezat teşkil ettiğine vurgu yapıyoruz.

Jokowi’nin Avustralya’yı birliğe tam üyeliğe davetinin ardından böylesi bir liderlik eksikliğinin olduğuna ve bu soruna bir çözüm bulmaya matuf bir yönü de içerdiğine kuşku yok. Özellikle Çin’in bölge ülkeleri üzerindeki ekonomik baskısı kadar, yine ASEAN için önemli bir güvenlik meselesi olan Güney Çin Denizi’ndeki hegemonyacı politikaları ASEAN içerisinde liderlik bir yana bölünmeyi körükleyici etkilere sahip. bu bağlamda, Endonezya ASEAN’ın doğal lideri olarak görünmekle birlikte, bu ülkenin geleneksel dış politikası ve özellikle de sahip olduğu iç dinamiklerin neden olduğu açmazlar böylesi bir liderlik konumunu üstlenmek ve devam ettirmek gibi bir işleve dönüşemiyor. Bu noktada, Jokowi’nin bugün yaptığı açıklamada, Avustralya’nın birliğe üyeliği halinde bölgede ticaretin yanı sıra, “savunma ve güvenlik konularında da daha büyük rol oynayabileceği” atfı dikkat çekicidir.

Jokowi’nin bu, biraz da sürpriz çıkışının Singapur’un birliğin ekonomi işbirliğinde oynadığı aktif rolü destekleyici, takviye edici bir yönü bulunuyor. Bu gelişme, belki de herkesin Çin’in yukarıda kısmen değinilen siyasi ve ekonomik konumu ile ABD yönetiminde yaşanan içe kapanma sürecinde ASEAN’ın nasıl bir rota takip edeceği sorularına verilebilecek güzel bir cevap niteli taşıyor bu durum, aslında ASEAN’ın sadece üretimci ekonomiler noktasında değil, bölge siyasetinde yeni arayışlar ve bunu pratiğe geçirme noktasında da alternatifleri olabileceğini göstermektedir.

Singapur başbakanı, Avustralya ile varılan anlaşmanın ASEAN için bölgesel entegrasyonundaki yeri kadar, bu gelişmenin dünyanın başka bölgelerindeki gelişmelerin aksi yönde olmasına rağmen, büyük bir güven sahibi olduğunu söyleyebiliriz. Başbakan Lee, bu söylemiyle özellikle, sadece ASEAN bölgesinde değil, bu birliği de içine alan Asya-Pasifik bölgesinde ortaya konulması hedeflenen Trans-Pasifik İşbirliği Anlaşması’ndan çekilen ABD’yi hedef aldığı da aşikâr. Singapur dönem başkanlığında ASEAN’ın yeni ve benzeri ekonomik entegrasyonları gündeme getireceğini bekleyebiliriz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder