5 Kasım 2020 Perşembe

Açe’de yolsuzluk hesabı mı, sistem değişimi mi? / Is it the corruption case or systemic change in Aceh?

Mehmet Özay                                                                                                                          05.11.2020

Açe’de vali değişimi ne anlama geliyor?

2017 yerel seçimlerinde valilik koltuğuna oturan Açe Milliyetçi Partisi (Partai Nasional Aceh-PNA) kurucusu Irwandi Yusuf, seçimlerden kısa bir süre sonra gündeme gelen bir rüşvet iddiasıyla görevinden uzaklaştırılmıştı.

Hakkında verilen mahkumiyet kararının ardından, Açe Eyalet parlamentosunca (DPRA) hazırlanan belgeler geçtiğimiz 15 Ekim’de devlet başkanı Joko Widodo tarafından onaylanmasıyla, Irwandi Yusuf’tan boşalan valilik makamına yardımcısı Nova Iriansyah’ı atandı.

Başkan Jokowi’nin söz konusu onayının ardından, Nova Iriansyah, bugün yani 5 Kasım’da Açe meclisinde yapılan töremle vali olarak atandı.

Bu gelişme, sadece Açe Eyaleti iç siyasetinde bir gelişme olmakla kalmadığını söylemek gerekiyor. Her ne kadar, Nova Iriansyah, sabık vali Irwandi Yusuf’un yardımcısı olarak bu makama atanma hakkına sahip olsa da, Açe siyasetinin hassas özelliğinin en başta Nova Iriansyah ve mensubu olduğu Demokrat Parti tarafından dikkate alınması gerekir(di).

Açe siyasetinin hassa özelliğinden kasıt, barış anlaşması süreci ve bu çerçevede alınan kararlardır.

15 Ağustos 2005 tarihinde imzalanan Helsinki Barış Anlaşması’yla Açe Eyaleti’ne özerk yönetim tanınırken, eyaletin yönetiminin yerel siyasi partiler ve bağımsız adaylar tarafından yönetilmesi önemli maddelerden biri olarak yer alıyordu.

İkinci valilik süreci

Sabık vali İrwandi Yusuf, 2017 yerel seçimlerinde Açe Eyaleti’nde demokratik yollardan ikinci kez valilik makamına oturmasından kısa bir süre sonra, yani 2018 yılı başlarında gündeme gelen bir rüşvet iddiasıyla ardından hakkında açılan dava sonrasında aynı yılın Temmuz ayında, yedi yıl hapse mahkum oldu.

Böylece 2017-2022 yılları arasında Açe’yi yönetmesi beklenen Irwandi Yusuf, yerel yöneticilik vasfını yitirirken, yaşanan gelişmenin boyutları dikkate alındığında siyasi yaşamının da sona erdiğini söylemek mümkün.

Rüşvet haberlerinin gündeme geldiği daha o günlerde dile getirdiğimiz üzere, Irwandi Yusuf’un yargılanmasına konu olan rüşvet hadisesi, yerel seçimler sonrasında çıkar ilişkilerinden kaynaklanan ve meblağ olarak oldukça sınırlı olmasına rağmen, aldığı mahkumiyet incelenmeye değer özellikle taşıyor.

Irwandi Yusuf’un mahkumiyetine konu olan gelişme, seçimlerin ardından alt yapı çalışmaları için Orta Açe’de Benar Meriah belediyesine verilen ihaleler karşılığında alınan rüşvetle bağlantılı.

İrwandi Yusuf’a kumpas mı?

Bölgede rüşvete dayalı ilişkilerin yaygınlığı bilinmesine rağmen, ne pozitif hukuk ne de Açe’de uygulanan İslam hukuku bugüne kadar böylesine önemli toplumsal sorunun üstesinden gelebildi.

Bu durum, neredeyse tüm ilgili tarafların bu gayri-etik davranış üzerinde ortak bir meşruiyet zemininde buluştukları anlamına geliyor.

Bu noktada, Irwandi Yusuf’un içinde yer aldığı rüşvet hadisesinde meblağın görece küçük olmasına karşın, aldığı cezanın ağırlığı, akla Açeli valiye bir kumpas mı sorusunu akla getiriyor.

Bu soru, söz konusu rüşvet ilişkisine meşruiyet kazandırmak değil, aksine adalet mekanizmasının konuyu ele alış tarzı ve nihayetinde Irwandi Yusuf’un 7 yıl gibi ağır bir mahkumiyet ve ardından 5 yıl boyunca siyasetten men ile cezalandırılması geliyor.

Bu toplumsal gerçeklikten hareket ederek, Irvandi Yusuf’un göz altına alındığı günlerde bir hususa dikkat çekmiştik.

O da, şayet Irwandi Yusuf’un böylesi bir yolsuzluk ilişkisine girdiği doğru ise, yapması gereken tek işin bu sorunun Açe’den köklü bir şekilde kaldıracak bir girişimde bulunmasıydı.

Daha açıkçası, ortaya çıkıp resmi makamlarda Açe Eyaleti’nde belirli çevreler etrafında süreklilik arz eden yolsuzluk süreçlerini ifşa etmesi ile sadece Açe’nin bu toplumsal sorundan temizlenmekle kalmayacağını, Endonezya genelinde bir örneklik teşkil edeceğini iddia etmiştik.

Bu iddiamız hâlâ devam ediyor...

Geçiş dönemi mi, sonun başlangıcı mı?

Açe’de yaşanan bu gelişmede eyalet siyasetinde önde gelen çevrelerce nasıl yorumlanacağını zaman gösterecek.

Ancak Helsinki Barış Anlaşması şartlarını gizli/açık ihlâl ettiği şeklinde yorumlanabilecek yeni vali atamasının şimdiden sorgulanmaya başladığını söylemek mümkün.

Ulusal düzeyde faaliyet gösteren Demokrat Parti’ye mensup olan Nova Iriansyah’ın Açe’yi yönetmesi, Açelilerin özerk bir siyasi yapıya kavuşmuş olan kendi bölgelerinde kim tarafından yönetilecekleri sorusuna karşılık gelmediği ortada.

Öte yandan, bir sonraki eyalet yerel seçimlerinin 2022 gibi kısa bir süre sonra yapılacak olması dikkate alınarak, bu siyasi sorunu şimdilik görmezden gelecek çevreler olacağını da düşünmek mümkün.

Irwandi Yusuf örneğinden hareketle, Açe siyaset elitinin eyaletin bizzat kendileri tarafından yönetilmesi için mevcut fraksiyonlar/partiler arasında siyasi ittifakları acilen kurmalarını gerektiriyor.

Irwandi Yusuf’un, Helsinki Barış Anlaşması’ndan kısa bir süre sonra yapılan seçimlere bağımsız aday olarak girmesi ve 2006-2011 döneminde Açe’yi yönetmesinin ardından yaşanan bazı görüş ayrılıkları, söz konusu anlaşmaya taraf olan Açe Bağımsızlık Hareketi’nin siyasi devamı olan Açe Partisi’nde kopmalara neden olmuştu.

Aradan geçen süreçte, birleşme yerine bölünmenin gündeme gelmesi üzerine, Irwandi Yusuf’un başını çektiği çevreler yeni bir parti ile siyasal yaşamda var olmayı tercih ettiler.

Ancak bugün gelinen noktada, söz konusu ayrışmanın, aradan geçen yaklaşık on yıllık sürede Açe’yi getirdiği yer gayet açık ve net olarak ortada.

Bir yandan merkezi hükümetin, Helsinki Barış Anlaşması’nda yer alan özellikle ekonomik haklar konusunda Açe’yi kalkındıracak politikaların hayata geçirilmesini imkân tanıyacak girişimlerde bulunmaması, öte yandan Açe iç siyasetinde yaşanan ve kanımca anlamsız ayrışmaların Açe eyaletine kazandıracağı bir şey olduğunu söylemek mümkün değil.

Gelinen noktada, Açe siyasi elitinin gerek yakın geçmişte verilen mücadelenin önemini, gerekse Helsinki Barış Anlaşması gibi uluslararası tanınırlığı olan bir belgenin varlığını dikkate alarak, aralarındaki suni ayrışması sona erdirecek girişimleri acilen başlatmaları ve birlik olarak 2022 seçimlerine girmeleri gerekiyor.

Böylesi bir gelişmenin gerek Açe toplumuna ve siyasetine gerekse içinde yer aldıkları Endonezya ulusal siyasetine kayda değer bir katkısı olacağına kuşku bulunmamaktadır.

https://guneydoguasyacalismalari.com/2020/11/05/acede-yolsuzluk-hesabi-mi-sistem-degisimi-mi-is-the-corruption-case-or-systemic-change-in-aceh/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder