5 Ağustos 2020 Çarşamba

Malezya’da Necib Rezzak’ın yargılaması ve gelişmeler / The verdict of Najib Razzak and other issues in Malaysia

Mehmet Özay                                                                                                                            05.08.2020

Malezya’da sabık başbakan Necib Rezzak’ın görülmekte olan “1 Malezya Kalkınma Fonu” (1MDB) davasında, 28 Temmuz’da çıkan karar hiç kuşku yok ki, modern Malezya siyasetinde bir dönüm noktası anlamına geliyor.

Mahkemenin 12 yıl hapis ve 50 milyon dolar para cezasına çarptırdığı Necib Rezzak, 2009 yılında başbakanlık kolduğuna oturmasının ardından, Maliye Bakanı sıfatını da taşıması dolayısıyla, ülke ekonomisini geliştirmeye yönelik attığı önemli bir adım olan 1MDB bugün ona, sadece mahkumiyet kararı olarak dönmüş değil.

Babasının oğlu değil!

Ülkenin ikinci başbakanı ve saygın bir siyasetçi olarak bilinen Rezzak bin Hüseyin’in oğlu olan Necib Rezzak, babasının aksine başbakanlık koltuğunda oturduğu 2009-2018 yılları arasında halka mesafeli, elitist duruşuyla dikkat çekiyordu.

Necib Rezzak’ın kendisinden ziyade ülkeyi eşi Rosmah Mansur’un yönettiği yollu istihza ile karışık ifadeler, açıkçası onun siyaset dünyasındaki ağırlığına dair kısmen de olsa bir izah getirmektedir.

Mensubu olduğu ve yıllarca bakanlık yaptığı UMNO’da 2009 yılında başbakanlığa getirilmesi de, eski başbakan ve Malezya siyasetinin duayeni Dr. Mahathir Muhammed tarafından olmuştu.

Dr. Mahathir, 2008 seçimlerinde o dönemki adıyla Halk Cephesi’nin (Pakatan Rakyat-PR) iktidardaki Ulusal Cephe (Barisan Nasional-BN) hükümetinin ve dolayısıyla bu hükümetin omurgasını teşkil eden UMNO’nun federal parlamentoda üçte ikilik çoğunluğuna son vermesinin ardından başbakan Ahmed Badawi’yi değiştirme kararı, gündeme Necib Rezzak’ın gelmesine neden oldu.

Dr. Mahathir, UMNO içinde güçlü liderlik arayışında kararını ve desteğini Necib Rezzak lehine kullanmasında onun güçlü bir siyasal kişilik olmasından öte, tıpkı kendisinin açıkladığı gibi, “babasının yani, Rezzak bin Hüseyin’in siyasi kararlılık ve dürüstlüğüne” atfen bu yönde bir karar verdiğini söylemektedir.

UMNO siyasi eliti

Gelinen noktada, UMNO’daki hiyerarşik yapılanmada Necib Rezzak’ın geldiği noktayı da göz ardı etmemek gerekir. Çeşitli bakanlıklarda ve parti yönetiminde görev yapmanın ardından, parti içinde kayda değer bir destek alan siyasetçilerin başbakanlık yolunun açık olduğu UMNO’da genel bir kural olarak bilinmektedir.

Dr. Mahathir’in, özellikle aralarında 1MDB sürecininde olduğu bazı gerçeklerin zamanla gün yüzüne çıkmasıyla, Necib Rezzak liderliğine karşı eleştirilerini açıktan gündeme getirmeye başladı.

Bu çerçevede, 2013 yılında yapılan 13. genel seçimlerde muhalefet koalisyonunun, Ulusal Cephe hükümetinin federal parlamentoda üçte iki çoğunluğu almasının önüne bir kez daha geçmesi ve hatta popüler oylar noktasında halkın daha çok teveccühünü kazanması dönüm noktası oldu.

O dönem henüz sınırlı çevreler tarafından tartışılan 1MDB’nin yanlış yönetildiği konusu giderek gündemde daha ciddi bir şekilde yer etmeye başlaması ve bunun Dr. Mahathir’in Necib Rezzak’ın siyasi kalibresine yönelik eleştirileriyle birleşmesi UMNO’da ciddi kopmaların yaşanmasına neden oldu.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından Dr. Mahathir, UMNO’da 2009’da yaptığı değişikliği bu sefer yapamaması 2016 yılında partiden ayrılmasına neden oldu. Bu gelişme, Dr. Mahathir’i giderek muhalefete yaklaştırırken, ortak nokta ülkede yolsuzlukların önüne geçilmesi ve buna sebep olan Necib Rezzak yönetimindeki Ulusal Cephe koalisyonu ve dolayısıyla UMNO’nun iktidardan edilmesi konusuydu.

Siyasi etik söylemi

2009 yılında başbakanlık koltuğuna oturan Necib Rezzak, iktidarının ilk yıllarında siyasi ahlâk ve etiğe vurgu yapan political integrity kavramını çokça dillendirmesi, aslında ülke siyasetinin ve toplumunun neye ihtiyacı olduğuna kavradığına delâlet ediyordu.

Bu vurguyu güçlendirecek şekilde, ülkede bazı temel hakları askıya almaya matuf yasaları düzenleme kararı da eklenmesi genel kamuoyu nezdinde olumlu gelişmeler olarak yorumlanmıştı.

Ancak, söz konusu bu süreci yönetemeyen Necib Rezzak’ın yargılama sürecinde avukatları vasıtasıyla gündeme getirdiği üzere, ‘kendisinin kurban edildiği’ şeklinde anlaşılabilecek bir söylemi dillendirmesi onun, en hafif ifadesiyle, ne kadar siyasi manipülasyonlara ve çıkar çevrelerinin nüfuzuna açık olduğunu ortaya koymaktadır.

Dava süreci

Necib Rezzak’a verilen mahkumiyet kararının, sadece bir siyasetçinin hataları ve yanlış uygulamalarıyla sınırlı olduğunu düşünmek yanlış olur.

Yukarıda dikkat çekildiği üzere, hem aile çevresi, hem de yıllarca içinde yer aldığı UMNO elitiyle birlikte hareket ettikleri dikkate alındığında, yolsuzluk davasını bir kişi özelinde değerlendirmek Malezya siyasetini saran yolsuzlukların göz ardı edilmesi anlamı taşır.

Öte yandan, Necib Rezzak’ın 1MDB sürecindeki yargılanması bitmiş değil, bir yandan şu anki sonuca itiraz ederek temyize giderken, görülmeye bekleyen dört davanın daha olması, yolsuzluğun boyutlarına işaret ediyor.

Kazanan Muhyiddin Yasin mi?

1MDB davasının geldiği noktada, kimi çevrelerin gelişmelerin siyasi kazanımına dair söylemleri gündeme geliyor.

24 Şubat sivil darbesinin ardından kurulan Ulusal İttifak (Perikitan Nasional-PN) hükümetin başındaki Muhyiddin Yasin’in yakında yapılacak erken genel seçimlerde Necib davasından dolayı halkın siyasi desteğini alabileceği dillendiriliyor. Özellikle, geçen Şubat ayından bugüne kadar yaşanan gelişmeler dikkate alındığında, böylesi bir olasılığın mantıksal temellere dayanmadığı aşikâr.

Bu noktada, Muhyiddin Yasin’in önünde üç temel engel var. Birincisi 24 Şubat’taki sivil darbenin ardından kapalı kapılar ardında önce mensubu bulunduğiu parti başkanına yani, Dr. Mahathir Muhammed’e ihanet; ikincisi yılların deneyimli siyasetçisi olmakla birlikte, federal sultanın kendisini başbakan olarak atarken, parlamentoda kaç milletvekilinin desteğini aldığına dair güçlü bir referansının olmaması ve bunu bugüne kadar  parlamentoda güvenoyu oturumuyla teyit etmeye yanaşmaması.

Federal parlamentonun toplanamamasına, kovid-19 sürecinin tıpkı pek çok gelişmelerde olduğu gibi bir bahane olarak ileri sürülmesi kabul edilemeyecek bir durumdur. Çünkü, söz konusu bu gelişmeler, kovid-19’un Malezya’da etkisini göstermeye başladığı dönemin öncesinde olurken, aynı zamanda aradan geçen zaman zarfında kovid-19’un hız kesmesine rağmen, parlamentoda bu yönde bir icraata henüz rastlanmamış olmasıdır.

Üçüncüsü ise, 2018 genel seçimleri öncesinde başkan yardımcılığını yaptığı Yerli Birlik Partisi (Parti Pribumi Bersatu Malaysia-Bersatu) ile birlikte, reformcu siyasal söylemi ile öne çıkan Umut Koalisyonu’nu (Pakatan Harapan-PH) oluşturmasına rağmen, 24 Şubat sürecinde sadece bu siyasi oluşuma değil, ülkede yolsuzluklar başta olmak üzere siyasal ve toplumsal bozukluklarla mücadele ve ülkeyi yeni hedeflere taşıyacak bir hükümete karşı gerçekleştirilen ihanet plânının bir parçası olmasıdır.

 

Sivil darbe ve sonrası

Muhyiddin Yasin’in, sivil darbenin ardındaki koalisyon yapısı içerisinde, eski mensubu olduğu ve bünyesinde yıllarca başkan yardımcılığı ve çeşitli bakanlıklar yaptığı UMNO ile işbirliğine kapı aralayan isimlerden biri olduğuna kuşku yok.

 

Yeni Birlik Partisi’ni, bu skandal sivil darbeci koalisyonun içine çeken Muhyiddin Yasin’e en iyi cevabı partinin eski üyesi ve genç siyasetçisi ve gençlik ve spor bakanı Syed Saddiq Syed Abdul Rahman o günlerde “Parti olarak yolsuzluklara bulaşmış olan UMNO ile işbirliği yapmamalıyız” şeklinde beyanlar veriyordu.

Benzer söylemi Dr. Mahathir Muhammed de dile getirmesine rağmen ve bizatihi kendisinin aldatıldığı yönündeki açıklamalar rağmen, bugün hâlâ sağlıklı bir koalisyon yapısıyla muhalefetin yeniden iktidarı ele geçirmesinin önündeki en önemli engeli, yine kendisi oluşturması onun Malay siyasetine hediye ettiği “ikilem” (dilemma) kavramının tastamam şahsında zuhur ettiği anlamı taşıyor.

Bugün, 1MDB yargılanmasında Necib Rezzak’ın hapis cezası almasında başbakan Muhyiddin Yasin’in önemli bir siyasi kazanım elde ettiği görüşünü temkinli karşılamak gerekiyor.

Yukarıda da dikkat çekildiği üzere, gayri meşru temeller üzerine inşa edilen Ulusal İttifak (Perikatan Nasional-PN) hükümetinin oluşumunda tüm gücüyle yer alan UMNO’da hâlâ önemli bir siyasetçi konumundaki Necib Rezzak’ın “erken seçim yap” tavsiyesinde bulunduğu kişi Muhyiddin Yasin.

2018 Mayıs seçimlerinin ardından kurulan reform hükümetinin iktidarının ilk günlerinde başlattığı 1MDB soruşturması nedeniyle UMNO başkanlığından istifa eden Necib Rezzak’ın bu soruşturmadan aklanması halinde, yine UMNO’nun başına geçmemesi için kayda değer bir neden bulunmuyor.

Acaba Necib Rezzak’ın “erken seçim” talebi, 1MDB ile bir ilişkisi olabilir mi sorusu akla gelen ilk nedeni teşkil ediyor. Şu anki Muhyiddin Yasin hükümetinin federal parlamentodan güven oyu almak yerine, seçimi tercih etmesi halkın teveccühünün, tıpkı Ulusal Cephe iktidarları dönemindeki gibi, bugünkü Ulusal İttifak hükümetinin de omurgasını oluşturan UMNO’ya yöneleceği hususunda sağlıklı bir kamuoyu açıklaması veya güçlü bir hissiyat mı var acaba?

https://www.dunyabulteni.net/makale-yorum-1/malezyada-necib-rezzakin-yargilamasi-ve-gelismelernbsp-h474288.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder