30 Eylül 2012 Pazar

Padang Depremi’nin Üçüncü Yılı


30 Eylül 2012

Padang Depremi’nden bu yana üç yıl geçti. 30 Eylül 2009 tarihinde Endonezya’nın Batı Sumatra Adası’nın tarihi şehri Padang ve çevre illeri vuran deprem, cazibe merkezi olması itibarıyla o günlerde epey ses getirmişti. Uluslararası çevreler, yardım kuruluşları rotalarını Padang istikametine çevirirken, azımsanmayacak bir çevre yeni bir “Açe vakıası” oluşmasını bekliyordu. Bu beklentinin, artık günümüzde çok iyi anlaşıldığı üzere adı ne olursa olsun, bu tür doğal afetleri çıkar ilişkisine dönüştürme maharetini sergileyen gerek ülke için gerek dışı oluşumların varlığının gün yüzüne çıkmış olmasıdır. Bu türden doğal afetlerin artık bilançosunun önceden tespiti gibi bir takım önseziler oluştuğu gibi, akabinde bu afetlerin getireceği “kazanımları” da belirleme konusunda cambazlıklarda gelişme katedildiğini görmek zor değil.

Yeniden Padang Depremi’ni gündeme taşımanın ne anlamı var diye soranlar çıkabilir. Ancak Padang Depremi ile ortaya çıkan durumun salt “insani yardım” boyutunda kalmadığı, aksine küresel çıkar ilişkilerinden bağımsız okunamayacak bir ilişkiler ağına evrildiğinden hareket edersek, ki bundan bağımsız bir okuma kesinlikle eksik kalacaktır, bu değininin anlamı ortaya çıkar. Ayrıca, günümüzde hâlâ bu türden doğal afet, etnik savaş vb. unsurlar nedeniyle adına sivil toplum denilen oluşumların “tayakkuz” halinde oluşları da dünden ders alınmayı gerekli kılıyor.

Örneğin, dün Padang Depremi’ni allayıp pullayıp merkezlerine sunan çıkar ilişkileri geniş bireylerin ve kurumların bugün Arakan/Rohingya Müslümanlarını ‘kurtarma’ çabası içerisinde benzer yaklaşımlarla gündeme oturma arzusu taşıdıklarının ilk sinyalleri gelmeye başladığına tanık olmak dün ne olduğunu sorgulamayı kaçınılmaz kılıyor. Dün Padang’da depremin yol açtığı etkileri “sanal yollarla” abartma becerisi gösteren kişi ve kurumların, ya aynıları veya benzerleri, bugün aynı yollarla Arakan Müslümanlarının maruz kaldığı zulümle ilgili materyalleri seçme ve eleme noktasındaki sığlıklarına tanık olunuyor. Dün Padang’da depremin akabinde küresel medyaya yansıyan ölü sayısı ve yıkımın boyutlarını gerçeklere ulaşmadan kabul eden çevreler hemen Padang yardımı için kolları sıvarken, bugün Arakan’da neyin, nasıl ve ne için olduğunu bilmeden aynı yardım kanallarını açmaktan geri durmuyorlar.

Örneğin, bugünlerde Kurban Bayramı vesilesiyle kurbanlık fiyatlarını ilân edenler, niçin Padang’ı zikretmiyorlar. Niçin Padang çabuk unutuldu? Şimdi yol güzergâhları Arakan’a doğru akıyor... Arakan vesilesiyle bir de Bendalgeş sınırında olup bitene bakalım. Kimi kurumların Arakan için topladıkları veya toplayacaklarını söyledikleri yardımlar Arakanlı mültecilere mi, Bengaldeşlilere mi gidecek? Bu soruların sorulmasının elbette kayda değer sebepleri var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder