Mehmet Özay
13 Mart 2012
Açe’nin son dönem önemli alimleri
arasında kabul edilen Abuya Prof. Muhibuddin Wali geçen hafta (7 Mart 2012) Çarşamba
akşamı vefatının ardından baba ocağı Güney Açe’deki Labuhan Hacı’da toprağa
verildi. Binlerce Açelinin son yolculuğuna uğurladığı Prof. Abuya Muhibuddin, 8
Mart günü akşam saatlerinde babasının temellerini attığı Darusselam adlı
pesantren kompleksi içindeki mezarlığa defnedildi. 76 yaşında hakkın rahmetine
kavuşan Muhibuddin Wali, son günlerine kadar öğrencileriyle dersler yapmaya
devam etmekle kalmamış, son dönem Açe barışına katkıları ile de gündemde önemli
bir yer tutmuştu. Aslında bu özelliği ile Açe’nin görkemli yüzyıllarında umera
ile ulema arasındaki bağları hatırlatmasıyla Açe’nin köklerine bağlılığını
ortaya koyan sosyal bir hadise olarak dikkat çekiyordu. Halk arasında “Abuya
Doktor” olarak da tanınan Muhibuddin Wali, Açe’deki her kesime açık ve sıcak
yaklaşımı ile tanınıyordu. Abuya, Açe’de bir gelenek halini alan “Safari Ramazan”
adıyla anılan ve Ramazan ayı boyunca Açe’yi bir baştan bir başa dolaşarak irşad
çalışmaları ile geçirilmesi ile bu mübarek aya farklı bir boyut kazandıran organizasyonlara
katılıyordu. Öte yandan, Cava ve Malezya İslam çevreleri ile de irtibatlı bir
zattı. Zaman zaman bu coğrafyalara yaptığı ziyaretlerle bir anlamda tarihte
yaşanan “seyyah alimler” geleneğinin günümüzdeki temsilcisi niteliğindeydi.
Abuya, üç oğlu ile birlikte görülüyor |
Muhibuddin Wali’ye niçin ”Abuya”
denildiğini kısaca izah edelim. Malay dünyasının çeşitli bölgelerinde Kyai, Tok
Guru, Babo gibi adlarla anılan dini ilimlerle meşgul ve geleneksel İslami
eğitim kurumlarında hocalık görevlerini yürütenlere Açe’de Teungku deniliyor.
Ancak bu derecelendirmede ‘Abuya’ unvanı döneminin önde gelen alimleri için
kullanılıyor. Muhibuddin Wali’ye bu ismin verilmesinin nedeni elbette onun Açe
toplumu içerisindeki önemine de ortaya koyuyor.
Muhibuddin Wali’yi diğer hocalardan
ayıran özelliği, modern İslami ilimleri de tehsil etmesi ve çeşitli kurumlarda
öğreticilik vazifesini devam ettirerek akademik kariyer de yapması dolayısıyla
Profesörlüğü de bulunuyordu. Doktorasını döneminin en önemli alimi addedilen
babası Teungku
Syeikh H. Muhammad Waly Al-Khalidy Al-Syafi’inin direktifleriyle Mısır’da
Al-Azhar’da tamamladı. Cakarta’da Güneydoğu Asya’nın meşhur camilerinden
İstiklal Camii’nde on yıl süreyle Pazar günleri sohbetleri devam ettirdi. Bu
sohbetlerden hasılı olarak Al-Hikam adlı eseri kaleme aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder