17 Mart 2012 Cumartesi

Güneydoğu Asya’da Sömürgeleştirilemeyen Krallık: Siam Krallığı


Mehmet Özay – Malezya                                                                                4 Temmuz 2011


Tayland’da monarşi ile özgürlük yanlıları arasındaki mücadele devam ederken, ülkenin tarihine kısaca bir göz atmakta fayda var. Tayland (Thailand) adı, yani “Özgür İnsanlar Yurdu”, görece yakın geçmişte (1939) verilen kullanılan bir isim olmakla beraber, bölge halkının uzun bir geçmişi ve bu anlamda Güneydoğu Asya toplumlarının kadim geleneği içerisinde kendine özgü bir yeri vardır. Tarihte Siam Krallığı olarak da bilinen topraklar üzerinde kurulan Tayland, bir yandan Asya ana kara parçası ile Malezya Yarımadası arasındaki bölgede önemli bir göç yolu olması ile, öte yandan Hint Okyanusu’nun Batısı ile Malay Yarımadası ve Çin arasındaki kadim deniz ticaret yolunda Açe, Bengal, gibi “baharat güzergâhının” uzantısı olarak geniş Güneydoğu Asya toplulukları içerisinde dikkat çekici bir öneme sahiptir. [1]

Bugün Endonezya Takımadaları içerisinde değerlendirilen,  Sumatra Adası’ndaki kimi toplulukların kökeni işte bu tarihi göç yolunu takip ederek bölgeye gelen topluluklara dayanır. Bunlar arasında en dikkat çekeni ise Açe’dir. nedeniyle Açe tarihte Asya ana kara parçasından adalara yapılan göçlere sahne oldu. Bu göç, bugün dahi coğrafi olarak takip edilebileceği üzere, Tayland-Vietnam-Kamboçya sınırları içerisinde yaşayan topluluklarca gerçekleştirildi. Bu çerçevede iki ana göç dalgasından bahsetmek mümkündür. Birincisi, Çampa Krallığı tarihi metinlerinde Kuzey Çampa olarak geçen ve Hue yakınlarında yerleşik halde bulunan Çam dili konuşan topluluklar tarafından gerçekleştirildi. İkinci göç dalgası, 1471 yılında güney başkenti Vijiaya’nın çökmesiyle gündeme geldi.[2] Açe dilinin kökenlerine dair bugüne kadar yapılan araştırmalar Açece’nin Kamboçya’daki Khmer dili ile  benzerliğini ortaya koymaktadır. Konumuz Siam olduğundan göç hikâyesini bu kadarla sınırlandıralım.

Kadim Malay krallıklarının ilki kabul edilen Srivijaya Krallığı yedinci yüzyılda başlayan hakimiyetini zamanla kaybederken, onun bıraktığı boşluğu 14. yüzyıl ortalarında kurulan Ayutthaya Krallığı’nın doldurduğu dikkat çeker. Aslında Ayutthaya’nın ortaya çıkışı, ana kara parçasında meşhur Khmer Krallığı’nın sona ermesiyle de doğrudan ilintilidir. Ayutthaya Krallığı’nın varlığının Malay Yarımadası ile sınırlı olup, Malaka Boğazı’nın güneyindeki Takımadalar’a nüfuz etmediğini de görülür.[3] Siam Krallığı Malay topraklarında kurulan site devletleri üzerindeki siyasi otorite kurma bağlamında sürekli olarak Çin Hanedanlıkları ile mücadele içerisinde oldu. Örneğin, Malaka’daki nüfuzu kendini giderek hissettirmeye başladığı dönemde[4], Pramaswara adıyla meşhur Malay sultanı Çin sarayına yaptığı ziyaretler ile siyasi erk olarak Çin’i tanıdığını açıkça ortaya koymuştur. Bu bağlamda, Malay devletleri içerisinde özgün bir yeri olan Malaka site devletinin kurulduğu Malaka şehrine dair ilk kayıtlar Siam Palatine Yasaları’nda rastlanır.[5] Bu da Siam Budist Krallığı’nda yazılı  kaynaklara verilen önem açısından kayda değerdir.

Siamlı tüccarların Malaka Boğazı’ndaki varlığına delil olarak, 14. yüzyıl site devletlerinden olan Açe’deki Samudra-Pasai Sultanlığı’na bağlı limanlardaki faaliyetleri hatırlanır. [6]
Portekiz kaynakları daha önceki çalışmalarımızda defaatle dile getirdiğimiz üzere, Güneydoğu Asya tarihinin anlaşılmasında kaçınılmaz bir öneme sahiptir. İşte Siam Krallığı’nın bölgedeki nüfuzuna dair yazılı kaynaklar bu anlamda gene başvuru olarak bizi Portekiz kaynaklarına bakmaya yöneltiyor.

Malaka’nın ele geçirilmesinin ardından meşhur Portekizli komutan Albquerque, öncelikle Müslüman tüccarlara ardından Malaka Boğazı’nı çevreleyen İslam Sultanlıkları’na yönelik şiddet içerikli politikalarını gerçekleştirirken, kendine müttefik aramaktan da geri durmadı. Bu bağlamda, bölgedeki yerli krallıklarla siyasi ve ticari birliktelik bağlamında Budist Siam Krallığı ile de temaslar kurdu.. Malaka şehrinde ise Hindu-Budist tüccarlara imtiyazlar ve haklar verirken, Müslüman tüccarları mümkün olduğunca bölgeden çıkartmaya çalıştı.[7]

15. yüzyıl sonlarında Siam Krallığı ile bölgenin, bölgenin İslam devletlerinden Açe Sultanlığı’nın gelişme dönemine denk gelen bir dönemde arasında ilginç bir etkileşim yaşandı. Buna göre, 16. yüzyıl ilk yarısına ve tüm Açe tarihine damgasını vuracak olan Sultan İskender Muda’nı henüz gençlik dönemine rast gelen bu ziyaret sırasında Siam Kralı’nın Açe’ye gönderdiği elçi heyeti Muda’nın at ve filleri kullanma becerisi ve kabiliyetine tanık oldular. Bu sırada müneccimler, Muda’nın büyük bir sultan olacağını ve pek çok ülkeyi fethedeceğini ifade etmesi üzerine, Muda’yı Siam’a getirmek istedikleri de bölge tarihin pek de bilinmeyen gerçeklerinden biri.[8] Bu ziyaretin ardından yıllar sonra, Muda tahtta çıkıp Açe’ye görkemli yıllarını yaşattığı dönemde, Siam Krallığı ile ticari ve siyasi ilişkiler geliştirilmesine önem verdi.[9]

Siam’ın gücünü yüzyıllar boyunca devam ettirdiği, İngilizlerin 18. yüzyılda yeni limanlar aramaya başladıkları dönemde yaşananlardan anlaşılabilir. İngilizler, alternatifler arasında yer almasına rağmen, Siam’la ilişkilerin bozulmaması amacıyla –bugün önemli bir turizm bölgesi olarak tanınan- Puket Adası’na ilgilerinden kısa sürede vazgeçmişlerdir.[10]

20. yüzyıl ikinci yarısına doğru dünya siyaset iklimi çoktan değiştirmiş. Yaşanan birinci ve özellikle ikinci dünya savaşları ve Japon yayılmacılığının sona ermesi, bölgede yeni kurulan ülkeler kervanına Tayland da eklendi.

http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=165881


[1]William Foster, (Ed.), A New Account of the East Indies -by Alexander Hamilton, Vol I-, N. Israel/Amsterdam, 1970, s. 116.
[2]Graham Thurgood, Graham Thurgood, “The Historical Place of Acehnese: The Known and the Unknown”, First International Conference of Aceh and Indian Ocean Studies, 24-27 February, 2007, Banda Aceh, s. 5.; S. Q. Fatimi, Islam Comes to Malaysia, s. 57.
[3]Keith W. Taylor, “The Early Kingdoms”, (Ed.), Nicholas Tarling, The Cambridge History of Southeast Asia, Vol. I, Part I: From early times to 1500, Cambridge University Press, Cambridge, 1992, s. 175.
[4]Manuel Teixeira, The Portuguese Missions in Malacca and Singapore: 1511-1958, Vol. I-Malacca, Agencia-Geral Do Ultramar, Lisboa, 1961, s. 15.
[5]Manuel Teixeira, The Portuguese Missions in Malacca and Singapore: 1511-1958,  s. 9-10.
[6]Armando Cortesao, (Ed.), The Suma Oriental Of Tome Pires, I. Cilt, Asian Educational Services, New Delhi, 1990, s. 107, 142-3.
[7]B. Schrieke, Indonesian Sociological Studies, Part One, W. Van Hoeve Ltd – The Hague, Bandung, 1955, s. 42.
[8]Teuku Iskandar, (Dikaji dan diperkenalkan), Hikayat Aceh, Yayasan Karyawan Kuala Lumpur, 2001, s. xxxv; Anthony Reid, “Contests And Festivals In Seventeenth Century Aceh”, Bunga Rampai Temu Budaya Nusantara PKA-3 (Pekan Kebudayaan Aceh) (The Third Aceh Cultural Festival), (Ed.), H. Ismuha, (Ed.), Syiah Kuala University Press, Banda Aceh, 1989, s. 10.
[9]J. Paulus, Asal Usul Raja-Raja Aceh, Ed., Encyclopedie van N.I.1917 (H. 72-76) A-G, s. 19.
[10]P.P. Courtenay, A Geography of Trade and Development in Malaya, London, 1972, s. 64.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder