Mehmet Özay – Malezya 4 Temmuz 2011
Tayland’da monarşi ile özgürlük yanlıları arasındaki
mücadele devam ederken, ülkenin tarihine kısaca bir göz atmakta fayda var. Tayland
(Thailand) adı, yani “Özgür İnsanlar Yurdu”, görece yakın geçmişte (1939)
verilen kullanılan bir isim olmakla beraber, bölge halkının uzun bir geçmişi ve
bu anlamda Güneydoğu Asya toplumlarının kadim geleneği içerisinde kendine özgü
bir yeri vardır. Tarihte Siam Krallığı olarak da bilinen topraklar üzerinde
kurulan Tayland, bir yandan Asya ana kara parçası ile Malezya Yarımadası
arasındaki bölgede önemli bir göç yolu olması ile, öte yandan Hint Okyanusu’nun
Batısı ile Malay Yarımadası ve Çin arasındaki kadim deniz ticaret yolunda Açe,
Bengal, gibi “baharat güzergâhının” uzantısı olarak geniş Güneydoğu Asya
toplulukları içerisinde dikkat çekici bir öneme sahiptir. [1]
Bugün Endonezya Takımadaları içerisinde
değerlendirilen, Sumatra Adası’ndaki
kimi toplulukların kökeni işte bu tarihi göç yolunu takip ederek bölgeye gelen
topluluklara dayanır. Bunlar arasında en dikkat çekeni ise Açe’dir. nedeniyle
Açe tarihte Asya ana kara parçasından adalara yapılan göçlere sahne oldu. Bu
göç, bugün dahi coğrafi olarak takip edilebileceği üzere,
Tayland-Vietnam-Kamboçya sınırları içerisinde yaşayan topluluklarca
gerçekleştirildi. Bu çerçevede iki ana göç dalgasından bahsetmek mümkündür.
Birincisi, Çampa Krallığı tarihi metinlerinde Kuzey Çampa olarak geçen ve Hue
yakınlarında yerleşik halde bulunan Çam dili konuşan topluluklar tarafından
gerçekleştirildi. İkinci göç dalgası, 1471 yılında güney başkenti Vijiaya’nın
çökmesiyle gündeme geldi.[2] Açe dilinin kökenlerine dair bugüne kadar yapılan
araştırmalar Açece’nin Kamboçya’daki Khmer dili ile benzerliğini ortaya koymaktadır. Konumuz Siam
olduğundan göç hikâyesini bu kadarla sınırlandıralım.
Kadim Malay krallıklarının ilki kabul edilen Srivijaya
Krallığı yedinci yüzyılda başlayan hakimiyetini zamanla kaybederken, onun
bıraktığı boşluğu 14. yüzyıl ortalarında kurulan Ayutthaya Krallığı’nın
doldurduğu dikkat çeker. Aslında Ayutthaya’nın ortaya çıkışı, ana kara
parçasında meşhur Khmer Krallığı’nın sona ermesiyle de doğrudan ilintilidir.
Ayutthaya Krallığı’nın varlığının Malay Yarımadası ile sınırlı olup, Malaka
Boğazı’nın güneyindeki Takımadalar’a nüfuz etmediğini de görülür.[3] Siam Krallığı Malay topraklarında kurulan site
devletleri üzerindeki siyasi otorite kurma bağlamında sürekli olarak Çin
Hanedanlıkları ile mücadele içerisinde oldu. Örneğin, Malaka’daki nüfuzu
kendini giderek hissettirmeye başladığı dönemde[4], Pramaswara adıyla meşhur Malay sultanı Çin sarayına
yaptığı ziyaretler ile siyasi erk olarak Çin’i tanıdığını açıkça ortaya
koymuştur. Bu bağlamda, Malay devletleri içerisinde özgün bir yeri olan Malaka
site devletinin kurulduğu Malaka şehrine dair ilk kayıtlar Siam Palatine
Yasaları’nda rastlanır.[5] Bu da Siam Budist Krallığı’nda yazılı kaynaklara verilen önem açısından kayda
değerdir.
Siamlı tüccarların Malaka Boğazı’ndaki varlığına delil
olarak, 14. yüzyıl site devletlerinden olan Açe’deki Samudra-Pasai
Sultanlığı’na bağlı limanlardaki faaliyetleri hatırlanır. [6]
Portekiz kaynakları daha önceki çalışmalarımızda defaatle
dile getirdiğimiz üzere, Güneydoğu Asya tarihinin anlaşılmasında kaçınılmaz bir
öneme sahiptir. İşte Siam Krallığı’nın bölgedeki nüfuzuna dair yazılı kaynaklar
bu anlamda gene başvuru olarak bizi Portekiz kaynaklarına bakmaya yöneltiyor.
Malaka’nın ele geçirilmesinin ardından meşhur Portekizli
komutan Albquerque, öncelikle Müslüman tüccarlara ardından Malaka Boğazı’nı
çevreleyen İslam Sultanlıkları’na yönelik şiddet içerikli politikalarını
gerçekleştirirken, kendine müttefik aramaktan da geri durmadı. Bu bağlamda,
bölgedeki yerli krallıklarla siyasi ve ticari birliktelik bağlamında Budist
Siam Krallığı ile de temaslar kurdu.. Malaka şehrinde ise Hindu-Budist tüccarlara
imtiyazlar ve haklar verirken, Müslüman tüccarları mümkün olduğunca bölgeden
çıkartmaya çalıştı.[7]
15. yüzyıl sonlarında Siam Krallığı ile bölgenin,
bölgenin İslam devletlerinden Açe Sultanlığı’nın gelişme dönemine denk gelen
bir dönemde arasında ilginç bir etkileşim yaşandı. Buna göre, 16. yüzyıl ilk
yarısına ve tüm Açe tarihine damgasını vuracak olan Sultan İskender Muda’nı
henüz gençlik dönemine rast gelen bu ziyaret sırasında Siam Kralı’nın Açe’ye
gönderdiği elçi heyeti Muda’nın at ve filleri kullanma becerisi ve kabiliyetine
tanık oldular. Bu sırada müneccimler, Muda’nın büyük bir sultan olacağını ve
pek çok ülkeyi fethedeceğini ifade etmesi üzerine, Muda’yı Siam’a getirmek
istedikleri de bölge tarihin pek de bilinmeyen gerçeklerinden biri.[8] Bu ziyaretin ardından yıllar sonra, Muda tahtta çıkıp
Açe’ye görkemli yıllarını yaşattığı dönemde, Siam Krallığı ile ticari ve siyasi
ilişkiler geliştirilmesine önem verdi.[9]
Siam’ın gücünü yüzyıllar boyunca devam ettirdiği,
İngilizlerin 18. yüzyılda yeni limanlar aramaya başladıkları dönemde
yaşananlardan anlaşılabilir. İngilizler, alternatifler arasında yer almasına
rağmen, Siam’la ilişkilerin bozulmaması amacıyla –bugün önemli bir turizm
bölgesi olarak tanınan- Puket Adası’na ilgilerinden kısa sürede vazgeçmişlerdir.[10]
20. yüzyıl ikinci yarısına doğru dünya siyaset iklimi
çoktan değiştirmiş. Yaşanan birinci ve özellikle ikinci dünya savaşları ve
Japon yayılmacılığının sona ermesi, bölgede yeni kurulan ülkeler kervanına
Tayland da eklendi.
[1]William
Foster, (Ed.), A New Account of the East Indies -by Alexander Hamilton,
Vol I-, N. Israel/Amsterdam, 1970, s. 116.
[2]Graham
Thurgood, Graham Thurgood, “The Historical Place of Acehnese: The Known and the
Unknown”, First International Conference
of Aceh and Indian Ocean Studies, 24-27 February, 2007, Banda Aceh, s. 5.;
S. Q. Fatimi, Islam Comes to Malaysia,
s. 57.
[3]Keith
W. Taylor, “The Early Kingdoms”, (Ed.), Nicholas Tarling, The Cambridge
History of Southeast Asia, Vol. I, Part I: From early times to 1500,
Cambridge University Press, Cambridge, 1992, s. 175.
[4]Manuel
Teixeira, The Portuguese Missions in Malacca and Singapore: 1511-1958,
Vol. I-Malacca, Agencia-Geral Do Ultramar, Lisboa, 1961, s. 15.
[5]Manuel
Teixeira, The Portuguese Missions in Malacca and Singapore: 1511-1958, s. 9-10.
[6]Armando Cortesao, (Ed.), The Suma
Oriental Of Tome Pires, I. Cilt, Asian Educational Services, New Delhi,
1990, s. 107, 142-3.
[7]B.
Schrieke, Indonesian Sociological Studies,
Part One, W. Van Hoeve Ltd – The Hague, Bandung, 1955, s. 42.
[8]Teuku
Iskandar, (Dikaji dan diperkenalkan), Hikayat Aceh, Yayasan Karyawan Kuala Lumpur,
2001, s. xxxv; Anthony
Reid, “Contests And Festivals In Seventeenth Century Aceh”, Bunga Rampai Temu Budaya Nusantara PKA-3
(Pekan Kebudayaan Aceh) (The Third Aceh Cultural Festival), (Ed.), H.
Ismuha, (Ed.), Syiah Kuala University Press, Banda Aceh, 1989, s. 10.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder