Açe’nin Altın Dönemi[1]
Açe Sultanlığı’nın güçlü bir şekilde
tarih sahnesine çıkması 17. yüzyılda İskender Muda ile oldu. 1590 yılında doğan
Sultan İskender Muda, Açe Sultanlığı’nın en önemli sultanlarındandır.[2]
İskender Muda’nın sultanlığı dönemi (1607-1636) “Altın Dönem” olarak adlandırılır.
Üstün zekâsı ve güçlü şahsiyeti ile Açe toplumunun dikkatini çeken Muda, Sultan
Ali Riayat Şah’ın vefatı üzerine sultan seçildi. Tahta çıkmasının ardından
Sultan İskender Muda adını aldı.[3]
İdealist
bir devlet adamı olan İskender Muda’nın yaklaşık 30 yıl süren iktidarı boyunca
gerçekleştirdiği başarısının ardında, elbette kendisinden önce gelen, özellikle
devletin kurucusu Ali Mugayat Şah ve üçüncü sultan Alaaddin Riayat Şah
el-Kahhar’ın büyük katkıları ve devletin temellerini oluşturma ve bölgede hakim
güç olma konusunda verdikleri mücadelenin büyük bir katkısı vardır. Bu anlamda,
Muda tahta çıktığında sağlam temeller üzerine kurulmuş bir devlet devraldı ve
karizmatik önderliği ile devleti her alanda daha da ileriye götürme gayreti
içinde oldu.
Açe’de
yazılı kanunlara dayalı olarak idari yapının kurulması İskender Muda zamanında
olduğu görülür. Muda, Açe topraklarını mukim ve uleebalang denilen soylularca
yönetilen küçük birimlere ayırdı.[4]
Muda dönemi, Avrupa’da ticaret devriminin başladığı yıllara denk düşmesi, Açe
devletinin bu dönemde Avrupalı güçlerle girdiği ilişkilerin önemini ortaya
koymaktadır. “Muda, Malaka Boğazı’nın uluslararası ticaret, özellikle de
Güneydoğu Asya ticareti için ne denli önemli bir su yolu olduğunun farkındaydı.
Keling (Hindistan), İran, Arabistan, Osmanlı ve Batı Avrupa ülkeleri ile
ilişkiler geliştirmekle kalmadı, aynı zamanda, Siam ve Çin’le de (Tionghoa)
ilişkileri geliştirdi. Böylece Muda, Malaka Boğazı’nın ve Malay Yarımadası’nın
hakimiyetini ele geçirmeyi arzuluyordu.”[5]
Muda’nın uluslararası ilişkileri de bu
anlamda bir kilometer taşı özelliği gösterir. Muda, sahip olduğu ekonomik ve
siyasi gücünü Avrupalı güçlere karşı kullanmasını bildi. Sürekli üstün konumda
olan, ticari anlaşmaları rakiplerine dayatan Muda, mümkün olan en yüksek
kazancı elde etmeye çalıştı. Bu süreçte Avrupalıların kendi aralarındaki
rekabetin de önemli bir payı vardır.[6]
Muda, vefatının ardından Marhum Mahkota Alam unvanıyla anılmaya
başlandı.[7]
Muda’nın vefatı Açe tarihinin de bir anlamda dönüm noktalarından birini
oluşturur. Kendisinden sonra tahta çıkan üvey oğlu ‘İskender Sani’, devlet
mirasının takipçisi oldu. Ancak onun da beş yıl sonra vefatı ile Açe duraklama
ve gerileme dönemlerine girdi.[8]
İskender Muda, 17. yüzyılda, İslam devletleriyle
uluslararası ilişkiler geliştirdi. Muda’nın izlediği dış politika tam anlamıyla
küresel bir açılım sergiliyordu. Bu bağlamda, Muda’nın İngiltere, Fas,
Portekiz, Hollanda ve Çin gibi dönemin önde gelen devletleriyle de ilişkiler
kurduğu anlaşılıyor. Muda, aynı zamanda, bir ordu kurmak amacıyla Osmanlı
Devleti ile ilişkileri geliştirmeye gayret etti.
Altın Çağ’ın yaşanmasında yukarıda
değinildiği üzere çeşitli devletlerle kurulan ticari ilişkilerin önemli payı
vardır. Açe İslam Sultanlığı’nda bulunan limanları pek çok ticaret gemisi
ziyaret ederdi. Sultanlığı güçlü donanmasının yanı sıra, karada da son derece
etkili bir fil ordusu bulunuyordu.[9]
Açe, Sumatra Adası’nın kuzeyinde
siyasal ve ekonomik olarak bir güç haline geldi ve 17. yüzyılda Açe Sultanlığı,
Sumatra Adası’nın büyük bir bölümünü hakimiyeti altına aldı. Malaka Boğazı’nı
tam anlamıyla hakimiyet altına almak amacıyla boğazın kuzeyinde stratejik bir
konumda bulunan Malaka şehrine de askeri seferler düzenledi. Muda, 1612 yılında
Deli ve Aru’yu (Medan yakınlarında); 1613 yılında Aru ve Cohor’u fethetti. 1614
yılında bir Portekiz filosunu Bintan’da yenilgiye uğratarak Malezya’daki Pahang
ve Kedah’ı hakimiyeti altına aldı. 1617 (1618) yılında Pahang, 1619 yılında
Kedah, 1620 yılında Perak ve Langkawi, 1625’te ise Nias Adası’nı ele geçirdi.[10]
İskender Muda’nın sultanlığı döneminde
Açe büyük önem kazandı. Kadim dünyanın birleştiği bir coğrafyada metropolitan
bir sultanlık haline geldi. Bununla ilgili olarak ünlü bir dörtlük vardır:
“Adil ve cömert sultan
İskender Muda döneminde,
Açe zenginliği ve büyüklüğü ile ünlüydü;
Mekke Kapısı çok yaşa.”[11]
Muda, adaleti hiçbir zaman elden
bırakmamıştır. Öyle ki, işlediği suçtan ötürü kendi öz oğlunu cezalandırmaktan
çekinmemiştir. Kendisini engellemek isteyenlere de şu karşılığı vermiştir:
“Şayet
oğul ölürse mezarı bulunabilir; Ancak gelenekler yok olursa, kimse bir daha onu
ele geçiremez.”[12]
İskender Muda’nın 1637’de
vefatı üzerine Açe İslam Sultanlığı tedrici olarak gerileme dönemine girdi. Yerine
üvey oğlu İskender Sani (1636-1641) geçti. Bu dönemde sultanlığın genişleme
siyasetinin sona erdiği, ancak Muda’dan devralınan güçlü devlet yapısının bir
anlamda devam ettiği görülür.
[1] 16. ve 17. yüzyıllar Açe’nin en
parlak dönemi olarak bilinmektedir. Bu konuyla ilgili olarak Prof. Dr. Ali
Haşimi şunları söylemektedir: “Aslında, Banda Açe siyasal düzen ve ekonomik
gelişmişlik açısından, sadece Endonezya takımadalarının değil, aynı zamanda,
bütün bir Güneydoğu Asya’nın merkezi konumundaydı. Bu dönemde, Banda Açe
Darusselam ile Çin, Kore, Amerika, Avrupa ve Ortadoğu, Hindistan ve Afrika
arasında münasebetler vardı. Banda Açe, yabancı diplomatların ve elçilerin sık
sık ziyaret ettiği bir siyasal ve kültürel merkezdi. Söz konusu ilişkiler
ülkeler arasındaki diplomatik ve askeri yönleri ya da ekonomik ve kültürel
yönleri içeriyordu.” Daily Peunoh,
s. 1-2.
[2]Zakaria Ahmad,Keradjaan Atjeh (1520-1657), Medan: Penerbit Monora,
1972, s. 63.
[3]J. Paulus, Asal Usul Raja-Raja
Aceh, Ed., Encyclopedie van N.I.
1917 (H. 72-76) A-G, s. 21.
[4]Anas Mahmud, “Turun Naiknya Peranan Kerajaan
Aceh Darussalam Di Pesisir Timur Pulau Sumatra”, s. 301.
[5]J. Paulus, Asal Usul Raja-Raja
Aceh, s. 19.
[6]Anthony Reid, An Indonesian
Frontier -Acehnese and Other Histories of Sumatra-, s. 140; Arum Komar Das
Gupta, “Iskandar Muda and The Europeans”, (Ed.), Ali Hasjmy, Sejarah Masuk Dan Berkembangnya Islam di
Indonesia, Üçüncü Baskı, Ptalmaarif, 1993, s. 47.
[7]Ali Hasjmy, T. A. Talsya, Aceh dan Pahang, Prakarsa Abadi Press, Medan, 1989, s. 44.
[9]Yusny Saby, “The Ulama in Aceh: A Brief Historical Survey”, Studia Islamika, Vol. 8. No. 1, 2001, s.
7.
[10]William Marsden, The History of Sumatra, s. 440; Rodolphe de Koninck, Aceh In The
Time of Iskandar Muda, s. 24; D. J. M. Tate, The
Making of Modern South-East Asia, Vol 1., Oxford University Press, Revised
Edition, Kuala Lumpur, 1977, s. 225.
[11]Buku Objek Peninggalan Sejarah Dan Keperbukalaan Aceh Cab Sikureueng, Tuah
Sejati, Banda Aceh, 1988, s. 3.
[12] A.g.e., s. 3.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder