Bangkok yönetim
çevrelerinde, Hacı Sulong’nun mücadelesinde pondok liderleriyle ortak hareket
etmesi, etkisi bugüne kadar sürecek bir algının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. 1969 yılından başlayarak okul öncesi eğitimde Tay eğitim
politikalarının[1]kayda
değer bir neden olarak ortaya çıktığına kuşku yok.Özellikle 2001’den sonra
bölgede faaliyet gösteren pondokların ‘eğitim sistemine entegrasyonu’ konusunda
büyük çabalar sarf edilmiştir.Bugün dahi bu konuda önemli sıkıntılar olduğu
bilinmektedir. En azından bazı pondok hocaları merkezi hükümetin maddi
yardımları bu kurumların Milli Eğitim politikalarına adaptasyonu şartına
bağlamalarının kabul edilemeyeceğini dile getiriyorlar. Bu entegrasyon
çabalarının pondok eğitim sisteminin yapılanması ve hedefleri ile uyuşmadığı görüşündeler.[2]Buna
rağmen, aşağıda görüleceği üzere pondokların dönüşüm süreci devam etmektedir.
Merkez güçler,
2004’den itibaren başlayan yeni şiddet dalgasının ardında da geleneksel eğitim
kurumlarının varlığını ileri sürmüştür. Burada, özellikle 9/11 vak’asının
Güneydoğu Asya’daki özellikle azınlık konumundaki Müslüman toplumlarını
etkilediği ve bu bağlamda Patani bölgesinde ve halkı üzerinde de yeni
politikaların uygulamaya geçirilmesine neden olduğu vurgulanmalıdır. Bunda
sadece bölgedeki ilgili ülkelerin siyasi karar mekanizmaları değil,
uluslararası çevrelerin dünyada bloklaşmaya neden olan, bir anlamda
tehditkâr/zorlayıcı yaklaşımının rolü göz ardı edilemez. Bu bağlamda, ortaya
çıkan bu ‘koalisyon’ ortamında Bangkok yönetiminin de yer aldığını söylemek
yanlış olmayacaktır.[3]Buna
eniyi örnek, ASEAN Genel Sekreterliği de yapmış olan Surin Pitsuwan’ın dile
getirdiği üzere, 2003 yılında Washington’da Thaksin-Bush görüşmesi öncesinde
Narathiwat’da geleneksel İslami öğretim kurumu hocalarından birkaçının tutuklanmalarıdır.Pitsuwan,
bu olayın bölge Müslümanlarının tepkisini çektiğini ve ardından istenmeyen
gelişmelerin yaşandığını vurguluyor.[4]Bu
vakıadan kısa bir süre sonra bölgede araştırma yapan ekibin bulguları
Pitsuwan’ı destekler mahiyettedir.Aralarında Dr. Waemahadi Wae-dao gibi
profesyonel ve toplum yararına çalışanların da içinde bulunduğu bu
tutuklamaların haksız olduğu, toplumda saygın kişilerin bile nedensiz yere
tutuklanabildiği bir yerde herkesin güvenlik sorunu yaşadığı ve ortada bir
genellemeci yaklaşımın hakim olduğu ortaya konuyor.[5]
Merkez güçler,
modern eğitim kurumları vasıtasıyla Patani Müslümanların aidiyet algısını
değiştirme uğraşıgündemden düşmemiştir.Benzeri toplumlarda gözlemlendiği üzere,
ulusal kimlik inşasının en önemli oyutunu teşkil eden ‘dil’ olgusu birbirini
tekrar eden safhalarla etnik gruplar üzerinde baskı aracı kılınmıştır.[6]Bu
süreçte, aileler çocuklarının Malay dili ve İslam dini öğretiminden uzak
kalmalarını gerekçe göstererek Tay eğitim kurumlarına veya Tay Milli Eğitim
Bakanlığı’nın uygulamalarını yürürlüğe koyan okullara göndermede isteksiz
davranmışlardır. Bunun yerine, dil, din ve kültürel dayanakları bağlamında çok
daha yapısal öneme sahip pondokları tercih etmişlerdir. Özellikle, ilköğretim
sonrasında pondoklara devam eden çocukların Tay dili zaafiyeti başgöstermesi[7]Tay
yönetiminin pondoklara yönelik negatif algısının dayanaklarından bir diğeridir.
Bu pondoklara devam eden çocukların Tay dil, kültür ve sosyal yaşamına katılımı
ve katkısının neredeyse yok denecek seviyede oluşu merkez için kabul edilebilir
bir durum değildir.
[2]Supara Janchitfah. (2003). Violence in The Mist: Reporting on the Presence on Pain in Southern
Thailand, Bangkok: Kobfai Publishing Project, s. 61.
[3]Kusuma Snitwongse. (2002). Southeast Asia in 2001: A
Paradigm in Transitino?”, In Southeast
Asian Affairs 2002, Singapore: ISEAS, s. 3. (syf: 3-26)
[4]Surin Pitsuwan. (2006). “Keynote Address-The Cosmology
of the Southern Conflict”, In Understanding
Conflict and Approaching Peace in Southern Thailand, (eds.) Imtiyaz
Yusuf&Lars Peter Schmidt, Bangkok: Konrad Adenauer Stiftung, s. 290.
[5]Supara Janchitfah. (2003). Violence in The Mist: Reporting on the Presence on Pain in Southern
Thailand, Bangkok: Kobfai Publishing Project, s. 159-160.
[6]Michael Kelly Connors. (2003). Democracy and National Identity in Thailand, London:
RoutledgeCurzon, s. 6.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder