28 Haziran 2013 Cuma

PATANİ - Erken Dönem Patani Tarihi

Bu girişin ardından, Patani coğrafyasını ve halkını tanımak için İslam öncesi döneme dair bazı hususları dile getirmekte fayda var. Güneydoğu Asya coğrafyasının neredeyse tüm toplumsal ve siyasal yapılanmasına nüfuz eden Hint-Çin etkisi Patani topraklarında da kendini gösterir. İlk yerleşimlerin 5.yüzyılda, Hinduizmi devlet dini olarak seçen şehir devletleri şeklindeki yapılanma Patani’de Langka Suka adı verilen bugünkü Patani şehrinin Güney Çin Denizi’ne bakan sahilinde kurulmuş bir şehir devletiydi. Şehrin burada kurulma nedenlerinden ilki, Tay Körfezi’nin güney ucunda bulunması ve Kuzey’den yani Vietnam sahillerinden Malaya topraklarına gelen ticaret gemilerinin ilk karaya çıkabileceği yerleşim yeri olmasındandı.[1] Bu Hindu yerleşiminin akabinde tarih boyunca gerek ticaret gerekse siyasi güç merkezlerinin yer değişmesi nedeniyle hacmi ve önemi değişkenlik arz ederek İslam’ın yayılmaya başladığı döneme kadar gelmiştir.

Siyasi bir güç merkezi olarak ortaya çıkan Ayutha Krallığı (1350) zamanla bölgedeki şehir devletlerini kendisine bağlamış ve bu süreçte kadim Siam el yazmalarında Songkla bir Malay Müslüman şehri olarak zikredilmektedir.[2]
Bölgenin İslamlaşma sürecine dair bazı farklı görüşler bulunmaktadır.Bu noktada kesinlikten uzak olunmasının temel nedeni 16.yüzyıl öncesine dair yazılı kaynakların bulunmamasıdır. Aslında bu durum, aşağıda değinileceği üzere, İslam’ın erken dönemlerden itibaren geldiğine dair teori bağlamında ele alındığında İslam toplumlarının yazılı toplum olma özellikleri, alimlerin mobilitesi, sultanların alimleri gözetmeleri ve onlardan istifa etmeleri gibi özellikler dikkate alındığında bazı çalışmaların olabileceği ancak zamanla örneğin iklim şartları gibi nedenlerle bugüne ulaşmadığı yönündedir.

İslam’ın bölgeye geliş nedeni Batılı araştırmacıların ortak kanaatinin ticarete bağlanmaktadır. Ticaretin bölge halklarının etkileşiminde ve kültürel dokuların değiş tokuşundaki rolü yadsınamamakla birlikte, özellikle ‘irşad’a önem veren İslam dini söz konusu olduğunda salt ticari faaliyeti başat bir faktör olarak öne sürmek yanıltıcı olacaktır. Buna ilâve olarak, İslam’ın bu topraklara hangi yüzyılda veya tarihlerde geldiğine dair de gene Batılılar arasındaki ortak kanaat 13 veya 14.yüzyıl olduğu yönündedir.[3] Portekizli tarihçi Tome Pires meşhur eserinde Patani’nin Langkasuka’nın devamı olarak 1370’de kurulduğunu belirtir.[4] Bu iki husus üzerinde özellikle Prof. Naqib al-Attas’ın 2011’de yayınlanan eserinde dile getirdiği[5] ve Batılı araştırmacıları yanlışlayacak yaklaşımının dikkate alınmasında fayda var. Bununla söylenmek istenen husus, İslam’ın bizatihi alimler, mutasavvıflar gibi ehil insanlar elinde bu topraklara tanıştırıldığı ve bunun da öyle söylenildiği üzere 14.yüzyıl gibi görece geç bir yüzyıl değil, daha erken dönemlerde gerçekleştiğidir. Bu noktada, İslamlaşma’nın kısa bir sürede değil, uzun erimli olduğu hatırlandığında, Batılı teorisyenlerin görüşlerinin yer bulmadığını iddia etmekte o denli güçtür. Süreçte, bölge ile ticaretin geliştirilmesindeki rolleriyle Arap, Farsi, Hintli, Sumatralı özellikle Pasai’li- alimler ve tüccarlar arasında yerli yöneticiler üzerinde ekonomik ve siyasi nüfuzlarını kullanarak bu elit tabakayı İslamla tanıştırmaya vesile oldukları uzak bir ihtimal değildir. Örneğin, Pasai’den Patani’ye göç eden alimlerden Şeyh Safiyuddin (Safiyy al-Din) adı bugüne kadar gelmiştir. Şeyh Safiyuddin kısa bir süre sonra Müslüman olmasına vesile olduğu Raja Antira adındaki kral tarafından sarayda Datuk Seri Raja Faqih sıfatıyla müftülük makamı verildi.Raja Antira, Muhamad Şah adıyla bölgenin ilk sultanı oldu.[6] Kral’ın Müslüman olmasıyla ilgili yukarıda zikredilen hadisenin benzeri Hikayat Patani’de yer almaktadır. Buna göre, Tu Nakpa adındaki Kral, düçâr olduğu hastalıktan kendisini kurtaracak kişiyi evlat edineceğini söyler. Pasai’li Şeyh Said adında biri Kral’ı tedavi eder. Nihayetinde kral İslamı benimser, Ardından kralın, İsmail Şah adını almasıyla birlikte topraklarda İslamlaşma süreci başlar. Gene aynı eserde, Müslüman olan ilk kralın oğlu Muzaffer Şah döneminde(1540-1564) Pasai’li Şeyh Safiyuddin’in Patani’ye geldiğinden ve bölgede İslamın yayılmasına katkı yaptığından bahsedilir.[7]

Ancak İslam’ın bir köklü bir dini yapılanma, bir hayat görüşü ve felsefesi olarak yapılanmasında alimlerin, sufilerin başat rolü her zamanki gibi ön planda olduğuna kuşku yok.

15. yüzyıl bölgede Malaka Sultanlığı gibi önemli bir siyasi yapının varlığı ile dikkat çeker. Bu süreçte Patani, Ayutthaya’nın vasal devletiydi. Bougas’ın bahsettiği bir el yazmasında Patani’nin İslamlaşmasının bu yüzyılın ikinci yarısında (1470) gerçekleştiği yönündedir.[8] Malaka Sultanlığı’nın bölgenin İslamlaşma sürecinde rol üstlendiği yıllarda kuzeydeki Malay topraklarına yönelik ‘irşad’ hareketleri söz konusuydu. Öte yandan, Portekiz ilhakı Müslüman unsurların varlıklarına bir darbe vurmak bir yana hem bölgesel hem etkinlik olarak yaygınlaşmasına neden oldu. Bu bağlamda bu ilhakı takiben, Malaka’dan başlayan yoğun göçler diğer toplumsal kesimler kadar, alimlerin de çeşitli Malay yerleşimlerine göçlerine sebep oldu. Bu nedenle, Malaya topraklarının kuzey ve doğu bölgelerini teşkil eden Kelantan, Kedah, Patani gibi yerlerde siyasi ve ekonomik hareketlenmeler kadar İslamlaşma sürecininde de ivme kazandığını düşünmek mümkün. Malaka Sultanlığı’nın 1511 yılında Portekizliler elinde siyasi varlığını yitirmesi bölgedeki siyasi yapıların örneğin, Açe, Johor, güçlenmesini gündeme getirmiş, bu süreç Patani’nin de öne çıkmasında başat rol oynamıştır.Tabii burada dış faktörler kadar,bölgede yaşayan Malay topluluklarının siyasi olarak farklı bir ırk ve din mensubu olan Taylara bağlılıktan kurtaracak yeni açılımlara psikolojik olarak hazır oldukları da dikkate alınmalıdır. Bu noktada, bağımsızmış gibi gözüksede süreçte birbirini destekleyen birçok parametrenin varlığı aşikârdır. Bu noktada, Louis Golomb’un Wilkinson’dan yaptığı alıntı Malay Mülümanların dini bağlılıklarını ırki veya millet olma özelliğinden bağımsız kabul etmediklerini ortaya koymaktadır.[9]

16. yüzyıl ve sonrasında Patani kaynaklarının bölgeyle şu veya bu şekilde ilişkiler geliştirmiş olan Batılı kaynaklar üzerinden yürütüldüğü görülür. Önce Portekiz, ardından İngiliz ve Hollandalıların gerek bireysel gerekse içinde yer aldıkları Doğu Hint Şirketleri’ndeki rolleriyle Patani’ye dair anlatıları bugüne kadar ulaşmıştır. Örneğin, 17. yüzyıl ilk yarısını içeren Dutch Papers adlı kaynaklar bunlardan bazılarıdır.[10] Bu süreçte, Patani Sultanlığı Siam Krallığı’nın merkezi Ayutha ile ilişkiler geliştirmiştir. Ayutthaya’nın askeri gücü bölgedeki görece zayıf askeri yapılanmalara sahip devletler karşısında üstün konuma getirmiştir.[11] Bu süreçte, Avrupalı sömürgecilerin Hint-Çin’i ve Burma’daki varlıklarının giderek güç kazanması Siam yönetimini güneydeki Patani Malayları üzerindeki hakimiyetinin zayıflamasına yol açmıştır.



[1]Wayne A. Bougus. (1990). “Patani in the Beginning of the XVII Century”, Archipel, Volume 39, s. 114.
[2]Chusiri Chamoraman. (1988). “A Group of Thai Muslims Who Were Amongst the Earliest Settlers of Songkla”, In The Muslims of Thailand, Vol. 1, Historical and Cultural Studies, (eds.) Andrew D.W.Forbes, Centre for Southeast Asian Studies, Bihar (India):Soma Rkasan, s. 47. 
[3]Louis Golomb. (1985). An Anthropology of Curing in Multiethnic Thailand, Illinois Studies in Anthropology, No. 15, Urbana: University of Illinois Press, s. 9. (
[4]Tome Pires, The Suma Oriental of Tome Pires: An Account of the East, From the Red Sea to Japan, Written in Malacca and India in 1512-1515, Vol. 1, New Delhi: Asian Educational Services.
[5]Bkz.: Naqib Al-Attas. (2011). Historical Facts and Fiction, Johor Bahru: UTM Publication House. 
[6]; Ibrahim Syukri (2002), s. 32, 34.
[7]A. Teeuw&D.K.Wyatt. (1970). Hikayat Patani: The Story of Patani, The Hague-Martinus Nijhoff, s. 151, 154-5..
[8]Bougas, Wayne A. “Patani in the Beginning of the XVII Century”, Archipel, Volume 39, 1990, s. 115.
[9]Louis Golomb, s. 10. 
[10]Chusiri Chamoraman. (1988). “A Group of Thai Muslims Who Were Amongst the Earliest Settlers of Songkla”, In The Muslims of Thailand, Vol. 1, Historical and Cultural Studies, (eds.) Andrew D.W.Forbes, Centre for Southeast Asian Studies, Bihar (India):Soma Rkasan, s. 47. 
[11]Wayne A. Bougas “Patani in the Beginning of the BVII Century”, Archipel, Volume 39, 1990, p. 115; D.G.E. Hall, A History of Southeast Asia, 4.Baskı, Hampshire: MacMillan, s. 339.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder