Önsöz
Patani adı, II. Dünya Savaşı sonrasında Güneydoğu
Asya topraklarında kurulan ulus-devletler içinde ortaya çıkmış çeşitli
bağımsızlık hareketlerden biri olarak bölge ve dünyada tanınmıştır.Genel
itibarıyla geniş Malay toplulukları içinden çıkmış bu bağımsızlık hareketlerinden
Patani coğrafi, siyasi özellikleriyle diğerlerinden ayrılır. Bu anlamda, en
dikkat çekici yönü hiç kuşku yok ki, Malay ve Budist-Tay dünyası arasında
konuşlanmış ve bu anlamda iki farklı kültür dünyası arasında etkileşimi
sağlayan bir toplum olma özelliği taşımasıdır.
Patanililerin, toplumsal ve siyasi yapılarının, bağımsızlık
hareketlerininanlaşılması noktasında bugüne kadar kaleme alınmış bir kaç
çalışma dışında kaynak bulunmaması, genelde bu coğrafyaya özelde de Patani’ye
yönelik yaklaşımımızı sınırlayan faktörlerin başında gelmektedir. Bu hususun bağımsız
akademisyenler, araştırmacılar, gazeteciler ve hatta günümüz koşullarında iş
adamları ve birliktelikleri tarafından dikkate alınarak, bu coğrafyaya dönük
yayın faaliyetlerinin artması kuşkusuz ki çeşitli faydalar sağlayacaktır. Bu
çalışma böylesi bir ihtiyacın hissedilmesinden neşet etmiştir. Bu çerçevede,
tarihi perspektifi, dini, kültürel ve sosyal açılımlarının yanı sıra, son
dönemde Barış görüşmelerine konu olan ve bu sürecin halen devam ettiği
hatırlandığında Patani’nin gözlerden ırak olmaması gereken bir toplum ve
coğrafya parçasıdır.
Patani sorununun hakkıyla ele alınabilmesi,
elbette karşısında yer alan güç merkezi Tayland’ın veya Tay yönetiminin neye
tekabül ettiğinin anlaşılmasıyla da alâkalıdır. Bu bağlamda, modern bir
ulus-devlet yapılanması olan Tayland Krallığı üzerinde durulmayı hak
etmektedir. Her ne kadar, bağımsız, parlamenter monarşi ile yönetilen, şu veya
bu ölçüde ‘demokratik’ açılımları olduğu ifade edilen Tayland’ın modern dönem
siyasal yapılanması hiç kuşku yok ki, geçmişten tevarüs eden güç ilişkileri,
siyasi ve toplumsal kültüründen bağımsız değildir. Bu nedenle Bangkok
yönetiminin ne tür bir siyasi ve kültürel geçmişe sahip olduğu, tarihin erken
dönemlerinden itibaren Patani bölgesiyle ilişkileri, sömürgecilik döneminde
Avrupalı uluslarla etkileşimi ve bu sürecin Tay ulus bilincini inşa etme
sürecine evrildiği modern dönem gibi hususiyetlere değinmenin Patani sorununu
anlamaya katkı yapacağını umuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder