Mehmet Özay 13.03.2022
12 Mart Cumartesi günü yapılan Cohor Eyalet seçimleri UMNO’nun büyük başarısıyla sonuçlandı.
56 sandalyeli eyalet parlamentosu için yapılan seçimlerde
40 milletvekilliği kazanan Birleşik Malay
Ulusal Organizasyonu (United Malay
National Organization-UMNO) öncülüğündeki Ulusal Cephe (Barisan Nasional-BN) koalisyonu zaferi
kutluyor.
Koalisyonun büyük ortağı UMNO 33, Malezya Çin Birliği (Malaysian Chinese
Association-MCA) 4 ve Malezya Hint Kongresi (Malaysian Indian
Congress-MIC) 3 milletvekilliği aldı. Böylece, BN
koalisyonu geçen Kasım ayında yapılan Malaka Eyalet seçimlerindeki başarısını
tekrarlamış oldu.
Umut Koalisyonu
(Pakatan Harapan-PH) toplam 12 sandalye kazanırken, Demokratik Eylem
Partisi (Democratic Action Party-DAP)
10, Halkın Adaleti Partisi (Partai Keadilan Rakyat-PKR) 1 ve Emanet Partisi (AMANAH) 1 milletvekili
çıkardı.
Üçüncü koalisyon bloğu Ulusal İttifak ise üç sandalye
kazanırken, Yerli Birlik Partisi (Parti Pribumi
Bersatu Malaysia-Bersatu) 2 ve Malezya İslam Partisi (Parti Islam SeMalaysia-PAS) 1 milletvekilliği kazandı.
Malezya
siyasetine iki ay önce giren, çiçeği burnunda yeni partisi, Malezya
Birleşik Demokrasi Birliği (Malaysian United Democratic Alliance-MUDA) ise bir
milletvekilliği aldı.
Dr.
Mahathir Muhammed’in başında bulunduğu Vatan Partisi (Parti Pejuang Tanah Air-Pejuang) ise girilen
42 seçim bölgesinden hiçbirinden milletvekilliği kazanamamasıyla dikkat çekti. Adı
bir dönem başbakanlık için zikredilen tecrübeli siyasetçi ve Sabah Eyaleti baş
yöneticisi Shafie Apdah’ın partisi Parti Warisan da girdiği altı seçim bölgesinde
başarılı olamadı.
Bu sonuçların ardından, eyalet parlamentosunda üçte iki çoğunluğu elde eden
BN içinden, UMNO milletvekili Hasni Mohammad’in, eyalet baş yöneticisi olarak
seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Seçmenlerin
yüzde 54’ü sandık başına giderken, bu oran bugüne kadarki en düşük katılım
oldu. Katılımda görülen bu dikkat çekici gerilemenin birkaç nedeni olduğunu
söylemek mümkün. Örneğin, daha önceki bazı eyalet seçimlerinin kovid-19
artışına neden olmasından hareketle, seçmenin kalabalıklara girmeme endişesi
hakimdi. Hatta muhalefet, dolaylı da olsa, bu yönde bir öngörüde bulunarak,
seçimlerin ileriki bir tarihe ertelenmesini talep etmişti.
Bir
diğer neden ise, son dönemde siyaset dünyasında sadece muhalif koalisyonlar
arasında değil, koalisyon blokları arasında ve bazı siyasi partilerin bizzat,
kendi içlerinde yaşanan görüş ayrılıkları ve ayrışmanın dikkat çekici bir
boyuta yükselmesinin, seçmende siyaset kurumuna güveni zedelediği şeklinde
yorumlamak mümkün.
Muhalefet niçin kaybetti?
2018 seçimlerinin galibi Umut Koalisyonu (PH) için büyük
bir yıkım anlamı taşıyan Cumartesi günkü seçimlerin ardından, koalisyonun
önemli isimleri yaptıkları açıklamalarda, sonuçlar kabul ettiklerini açıklarken,
eleştiriler de beraberinde geldi. Muhalefet lideri Enver İbrahim, özellikle,
çok partili yapı ve seçmen kitlelerinin neredeyse yarıya yakınının sandığa
gitmemesinin sonuçlar üzerinde etkili olduğu görüşünü dile getirdi.
Öte yandan, BN koalisyon bloğunda yer alan Birleşik
Sarawak Partisi (Gabungan Parti Sarawak-GPS) milletvekili, parlamento ile
hukuk işlerinden sorumlu bakan Junaidi Tuanku Jaafar, Ulusal İttifak’ın Cohor
seçim zaferi ve buna paralel olarak muhalefetin yenilgisine ilginç bir yorum
getirdi.
Bakan açıklamasında, seçmenin 2018-2020 yılı arasında
ülke idaresini elinde bulunduran Umut Koalisyonu'nun yönetim beceriksizliğinin
bugünkü durumu ortaya çıkardığını söyledi.
Bu yorumda haklılık payı olduğu kadar, 61 yıl içerisinde
ilk defa yaşanan iktidar değişikliğinde, o dönemki yeni siyasi oluşumun ülkeye
sunduğu alternatif siyaset yapma biçimi ve politikalarının 22 aylık sürede
karşılık bulacağını düşünmek yanıltıcı olsa gerekir.
Üstelik, 24 Şubat 2020 tarihinde yaşanan sivil girişim
sonrası Umut Koalisyonu’nun iktidarını yitirmesi yönündeki gelişmeleri yabana
atmamak gerekir.
Bu gelişme, iktidar koalisyonun kimyasını bozduğu gibi,
kovid-19’un etkisini göstermeye başladığı dönemde siyasal istikrarsızlığın
geniş seçmen kitlelerinde kayıtsızlığa yol açtığı dikkate alınmalıdır.
Dolayısıyla özellikle, Malaka ve Cohor eyalet seçimlerde,
seçmenler düşük katılım gösterirken, oy dağılımları, seçmenler arasındaki
siyasi eğilimin alışılmış siyasete dönüşün izlerini taşıdığını ortaya koyuyor.
BN koalisyonunun Cohor seçimleri kampanya döneminde, “Gelecek için istikrar”
sloganı da seçmen kitlesine gizli/açık böylesi bir imajı ortaya koyuyordu.
UMNO yenilenecek mi?
Malezya’nın önemli eyaletlerinden biri olan Cohor’daki bu
seçim zaferi UMNO’nun geri dönüşü olarak değerlendirmek gerekiyor.
2018 yılındaki 14. Eyalet seçimlerini Umut Koalisyonu’na
kaptıran UMNO, aradan geçen dört yılın ardından, sadece Cohor eyaleti siyasetinde
belirleyici konuma gelmekle kalmadı. Bu yıl içinde yapılması beklenen erken
genel seçimler için de önemli bir moral kazanmış oldu.
Seçim zaferinin UMNO yönetiminde yeni bir değişikliğe yol
açıp açmayacağı ise, bu ayın sonunda yapılacak parti genel kongresinde belli
olacak. Kaybedilen 2018 genel seçimlerinin ardından, parti içi çatışmaların
yaşandığı son birkaç yıllık süre, aynı zamanda parti eliti arasında yenilenmeye
duyulan önemi ortaya koydu. Özellikle, çeşitli siyasilerin içinde yer aldığı
yolsuzluklarla ilgili açılan davalar değişimin gerekliliği konusunda görüşlerin
ortaya atılmasına neden oldu.
Son üç yıllık süre zarfında Geçen yıl Ağustos ayında
UMNO’dan ismi pek de duyulmayan bir bir siyasetçi olan İsmail
Sabri Yaakob’un başbakan olarak atanması parti içerisinde
liderlik tartışmalarını geçici bir süre durdurmuş gözüküyor. Ancak özellikle,
Malaka ve Cohor Eyalet seçimlerinin ardından, UMNO’nun yeniden güç kazanması ve
yaklaşan genel seçimler parti içinde güç dengelerini harekete geçirmeye yeter
bir sebep olarak görülebilir.
Halen parti başkanlığını sürdüren Ahmet Zahid Hamidi’nin
parti içi bütünlüğü ne kadar sağlayıp sağlayamadığı hususu, geçtiğimiz iki
yıllık süre zarfında gayet açık bir şekilde kendini ortaya koymuştu. Başkan
hakkında süren yolsuzluk iddiaları ve mahkeme süreci kadar ilerlemiş yaşının,
UMNO’da yenilikçi yanlarının alternatif arayışlarında olabileceklerini ortaya
koyuyor.
Muhalefet ve 2018’in “büyük sinerjisi”
Bugün Malezya siyasetinde gelinen noktayı muhalefet
açısından da kısaca ele almakta yarar var. Bu çerçevede, Sabah ve Sarawak
Eyalet seçimlerinin kendi özgü yapıları dışarda bırakıldığında, Malaka ve Cohor
Eyalet seçimlerinde arzu edilen başarının yakalanamadığı gayet ortada.
Bunun temel sebebi olarak, 24 Şubat 2020 tarihinde
yaşanan ayrışmanın önemli bir etkisi olduğunu düşünmek gerekiyor. Bu süreç, bir
yandan iktidarın kaybedilmesine yol açarken öte yandan, 2018 seçimlerinde
başarıyı getiren ve “büyük sinerji” olarak adlandırdığımız Enver İbrahim-Dr.
Mahathir Muhammed koalisyonun da ayrışması anlamı taşıyordu.
Her iki Malay siyasetçinin farklı toplum kesimlerine
hitap eden politikaları ortak paydada buluşabileceklerini 2018 başarısıyla
ortaya koymuşlardı. Dr. Mahathir’in Umut Koalisyonu içinde yer alması, aynı
zamanda özellikle Çin kökenli Malezya vatandaşlarının, zaman zaman yoğun
eleştirilerine konu olan Dr. Mahathir’le birlikte hareket edilebileceğini
kanıtlamıştı.
Bu “büyük sinerji”nin yansımaları, aynı zamanda hem bölgesel
ve hem de uluslararası ilişkilerde de Malezya’nın önünü açacak nitelikte
olduğuna tanık olmuştuk.
Örneğin, ASEAN’da kronik lidersizlik sorununa güçlü
söylemi ile yön verebileceğini gösteren Dr. Mahathir, aynı zamanda içinde
Türkiye ve İran’ın da bulunduğu Kuala Lumpur Zirvesi gibi gayet önemli bir
oluşuma ev sahipliğini başarıyla gerçekleştirmişti.
Yukarıda dikkat çekilen sinerji kaybını örneğin, Malaka
ve Cohor eyalet seçimlerinde alınan parçaları oylara bakıldığında gayet net bir
şekilde izlemek mümkün.
24 Şubat süreci sonrasında bizzat kendisinin kurduğu Yerli Birlik
Partisi’nden (Parti Pribumi Bersatu Malaysia-Bersatu) ayrılan ve
ardından Vatan Partisi’ni kuran Dr. Mahathir’in siyasi varlığı en azından
formel temsiliyet noktasında erimiş gözüküyor.
Kaldı ki, geçtiğimiz birkaç aylık
dönemde sağlık sorunu yaşayan ve 96 yaşındaki Dr. Mahathir’in önümüzdeki
süreçte siyaset mücadelesinde ne denli etkili olabileceği tartışmaya açık.
2018 büyük sinerjisi içerisinde Dr. Mahathir Muhammed’le
birlikte Bersatu’da yer alan Muhyiddin Yasin, sinerjinin sona
er/diril/mesindeki rolüyle dikkat çekiyor. Muhyiddin Yasin, yaşanan ayrışma
sonrasında 1 Mart 2020 ve 8 Ağustos 2021 tarihleri arasındaki başbakanlık yapsa
da, bugün başında bulunduğu Bersatu’nun PAS’la ittifakına rağmen, ulusal
siyasette ne kadar etkili olabileceği ise gayet şüpheli.
2020 yılı başlarında Malezya siyasetinde başgösteren
önemli kırılmalar bugünkü siyaset ve toplum ilişkilerinde belirleyici oldu. Bu
süreçte kovid-19’un hem ekonomik ve hem de toplumsal barış gibi alanlarda bir
tehdit unsuru olarak ortaya çıkması, geniş toplum kesimlerini siyaset kurumuna
mesafeli durmaya ittiği görülüyor. Oluşan bu boşluğu şimdilik, eski güç UMNO
dolduruyor.
Bu yıl içerisinde yapılması beklenen erken genel seçim
öncesinde hem tek tek partilerin hem de koalisyon yapılarının yeni stratejiler
geliştirmeleri ve özellikle de, siyasete güvenini yitirmiş kitlelerle barışması
büyük önem taşıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder