Mehmet Özay 14.03.2022
Malezya’da Cohor Eyalet parlamentosu seçimlerinin galibi Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (United Malay National Organization-UMNO), önemli bir seçim başarısına imza atarken, bu seçimin yansımalarını ulusal siyasette zamanla göreceğimizi söylemekte yarar var.
Bu yöndeki ilk göstergeler, daha seçim kutlamalarının
sürdüğü birkaç gün içerisinde, UMNO’da eyalet baş yöneticisinin (Menteri
Besar) kimin olacağı konusundaki görüşlerle kendini ortaya koymaya başladı.
Bu hususa aşağıda ayrıntılı bir şekilde değineceğim.
Bununla birlikte, Cohor seçimlerinin tüm siyasi partiler
ve koalisyon blokları için etkilerinin de önümüzdeki dönemde görüleceğini
söylemek kehanet olmayacaktır.
Bu iç politik gözlem ve gelişmelerin ötesinde, Malezyalı
siyasetçilerin ulusal düzeydeki politikada çeşitli sorunların üstesinden gelip,
Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (Association of Southeast Asian Nations-ASEAN)
gibi bölgesel ve Birleşmiş Milletler (United Nations-UN), İslam
İşbirliği Teşkilatı (Organization of Islamic Cooperation-OIC), D-8 (Developing
8) gibi uluslararası ve küresel çevrelerde ses getirecek politikalara ev
sahipliği yapabilecek kapasitenin önünü açmaları gerekiyor.
UMNO ve değişim
İlk olarak, ana omurgasını UMNO’nun oluşturduğu Ulusal
Cephe (Barisan Nasional-BN) koalisyonunun, Cohor seçimlerindeki
zaferinin koalisyon yönetimi tarafından temkinli karşılanmasını gerektiren
önemli bir husus var. O da, Cohor seçmeninin sadece, yüzde ellisinden biraz
fazlasının sandık başına gitmiş olmasıdır.
UMNO ve Ulusal Cephe 56 sandalyeli eyalet parlamentosunda
40 sandalye almak suretiyle gayet önemli bir başarıya imza atsa da, eyalet
nüfusunun doğrudan onayını alabildiğini bu şartlarda iddia edebilmek ve ortada
bir konsensüsten bahsedebilmek şüphelidir.
Bazı seçim bölgelerinde katılım oranı yüzde 36’lara kadar
gerilemesi hiç kuşku yok ki, siyasi partilerin seçim başarısının ve
başarısızlığının ötesinde genel anlamda, seçmenin siyaset kurumlarına,
partilere ve koalisyon yapılarına ve tüm bunların siyaset yapma biçimine
getirdikleri pasif bir tepki olarak değerlendirmekte yarar var.
Eyalet baş yöneticisi kim olacak?
Cohor Eyalet seçimlerinin yansımalarını görmek için fazla
beklemeye gerek kalmadı. Cumartesi günü yapılan seçimlerde ‘süper’ bir başarı
sergileyen UMNO ve Ulusal Cephe koalisyonu Cumartesi akşamı ve Pazar günkü
kutlamaların ardından, Pazartesi gününe yeni politik söylem ve düşüncelerle
girdiler.
Cumartesi gece yarısı yapılan zafer şölenindeki
konuşmasında UMNO genel başkanı Ahmet Zahid Hamidi Eyalet baş yöneticisi olarak
seçim öncesinde de görevi yürüten Hasni Mohammad’ın adını zikretmesi beklenen
bir yaklaşımdı. Ancak, Pazartesi sabahı atama kararnamesini bekleyenler küçük
bir sürprizle karşılaştılar.
UMNO’nun Cohor Eyaleti başkanlığını da yürüten Hasni
Mohammad basına yaptığı açıklamada, eyalet baş yöneticiliğine kendisinin yerine
genç bir ismin atanmasını istediğini belirtti.
Aynı saatlerde, UMNO genel başkanı Ahmet Zahid Hamidi
Cohor sultanı İbrahim İskender’le biraraya geldi. Bu gelişme, “Hasni
Mohammad’ın bireysel karamı mı”, “bir parti içi çekişmesinin sonucu mu?” yoksa,
“Cohor Sultanı’nın ‘inisiyatif’ kullanarak eyalet baş yöneticisinin
değiştirilmesi konusunda gizli/açık bir talebi üzerine olduğu mu?’ üzerinde
durulmaya değer.
Bu üç görüşün dışında, dördüncü bir görüş ise, -dünkü
yazımızda dile getirdiğimiz üzere-, UMNO’nun eyalet seçimlerindeki başarısının
ardından, zaten var olan yenilenmeye duyulan ihtiyacı, henüz seçim zaferi
coşkusunun sürdüğü Cohor’dan başlatmasının adı da olabilir.
Şayet bu üçüncü nokta doğrulanırsa, UMNO’yu tebrik etmek
gerekiyor. Bu kadar hızlı bir karar sürecini gündeme almaları hem Cohor için
hem de ulusal siyasette yeni gelişmelerin habercisi olması açısından gayet
önemlidir. Ve böylesi bir sonuca yol açması dolayısıyla, Cohor seçimleri önümüzdeki
dönem siyasetinde bir dönem noktası olmaya aday diyebiliriz.
Muhalefet niçin kaybediyor?
Seçimin hemen ardında bazı yazarların
değerlendirmelerinde haklı olarak özellikle, muhalefet partilerine eleştiriler
getiriliyor. Muhalefetin yeni bir siyaset dili geliştirmesine dönük
yaklaşımlarda haklılık payı olduğuna kuşku yok.
Bununla birlikte, 2018 seçimleri öncesindeki söylemleri
ile siyasal ve toplumsal değişime adım atılabileceğinin işaretlerini vermiş ve
iktidar sürecinde bu konulardan hepsi olmasa bile, belirli alanlarda açılıma
kapı aralanmaya çalışılmışsa da, bunun devamı sağlanamamıştır.
Bunda, 61 yıllık UMNO iktidar ağırlığı karşısında yeni
bir şeyler söyleme ve icraata geçirmenin zorluğu; belki ilk defa iktidar
olmanın getirdiği bir ‘siyasi sarhoşluk’; pragmatik yaklaşımlarla güç
devşirmeye alışmış bir siyasi grubun ve bir siyasi ahlâkın Umut Koalisyonu
içinde de, en azından bazı kesimlerde bulunmasından kaynaklanan bir tıkanıklık hiç
kuşku yok ki, beklenen değişimleri sağlamaya yetmemiştir.
Kaldı ki, bu süreci maddi olarak kesintiye uğratan 24
Şubat 2020 sivil girişiminin neden olduğu koalisyon bloğunda ayrışmaya yol açan
ve bunun ardından gelen psikolojik yıkımı yabana atmamak gerekir.
Bugün Cohor seçimlerinin ardından muhalefetin, artık
siyasi söylem olarak ortaya ne gibi yenilikler getirebileceğini bu çerçeveden
değerlendirmekte yarar var. Nihayetinde, 2018 öncesi ve sürecindeki “reform”
söylemi ve iddialarında haklılık payı olduğu gibi, bunların pratikte nasıl
karşılık bulacağını
Malezya kendini göstermeli
Malezya’da güçlü bir siyasetin varlığının hem ASEAN hem
de İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası organizasyonlar için önem
taşıyor.
Gerek 80’li ve 90’lı yıllarda gerekse, 2018-2022 yılları
arasında 22 ay gibi kısa bir süre iktidarda kalan Umut Koalisyonu döneminde bu
alanda dikkat çekici gelişmeler olduğu ortada.
Malezya siyasetinin iç çekişmeleri bir yana yetişmiş
kadroları, uluslararasılaşmış özel şirketleri, öncü kuruluşları, Doğu Asya gibi
küresel ekonominin öncülerini barındıran bölgeyle sağlıklı ilişkileriyle bu
anlamda gayet değerli olduğunu yüksek sesle dile getirmekte yarar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder