18 Aralık 2011 Pazar

Açe Akademya Dünyasının Gündeminde


Mehmet Özay - Malezya
29.03.2011

Açe tüm yönleriyle bir kez daha akademisyenlerce masaya yatırlıdı. Kuala Lumpur’da 26-28 Mart günlerinde II. Uluslararası Açe Kalkınma Konferansı Endonezya Cumhuriyeti Açe Eyaleti’ni çalışan farklı disiplinlerden akademisyenleri bir araya getirdi. Söz konusu konferans Malezya’daki Açeli aydınlar, öğretim görevlileri, ve öğrencilerin işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu girişimin ana damarında ise Malezya İslam Üniversitesi’nin rektörlüğünü yapmış ve bir süredir Kuala Lumpur’daki Açe Kulübü Başkanlığı’nı yürüten Profesör Sanusi Cüneyd’i anmak gerekir. İlki geçen yıl düzenlendiği dikkate alınacak olursa, bu uluslararası konferansın gerçekleştirilmesinde, Açelilerin akademi dünyasında da becerikliliklerini sergilediklerine şahit olduğumuzu söylemeliyiz. Oldukça profesyonelce hazırlanmış programda neredeyse göze çarpan hiçbir aksaklığın gerçekleşmemesi Açeli entellektüellerin ciddiyetini ve işlerine olan sadakatini ortaya koyması kadar, gelecekte çok daha kapsamlı projeleri hayata geçirebileceklerinin işaretini verdi.
Konferansa, içinde Türkiye’nin de yer aldığı onbir ülkeden, toplam 200 civarında  katılım gerçekleştirildi. 26 Mart Cumartesi günü seçkin konukların katılımı ile başlayan konferansa ilgi büyüktü. Ev sahipliğini Malezya Ulusal Üniversitesi (UKM)’in yaptığı bu konferans altı yıl önceki tsunami ve barış anlaşması sonrasındaki gelişmeleri ele aldığı gibi, geleceğe projeksiyon tutma yönünde de önemli bir işlevi yerine getirdiğini söylemeliyiz. Özellikle bu yıl sonlarına doğru, barış anlaşmasının akabinde yapılacak ikinci valilik ve belediye seçimleri arefesinde siyasi gelişmeler kadar, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın zorlukları, engelleri kadar, alternatifler de gündeme getirildi. Söz konusu tebliğlerin iki cilt halinde yayınlanması da konferansın kalıcılığı ve yarına etkisi açısından oldukça önemli.
Yukarıda ifade ettiğimiz üzere konferansın ilk günü aralarında Endonezya hükümetinde Devlet Yatırımlarından sorumlu Bakan Mustafa Abubakar -Ebubekir, tsunami sonrasında 1.5 yıllık geçiş döneminde Açe Valisi olarak görev yapmıştı-, Endonezya Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Açeli Farhan Hamid ve Açe Valisi İrvandi Yusuf gibi önemli konukları ağırladı. İlk gün davetlilerin yaptıkları konuşmalar en az konferansa iştirak eden akademisyenlerin çalışmaları kadar dikkat çekiciydi. Elbette bu durum, Açe’nin içinden geçmekte olduğu şartlardan kaynaklanıyor. Endonezya hükümetini temsil eden Büyükelçi Da’i Bachtiar, konuşmasını 26 Aralık sabahı Açe Polis Müdürlüğü ile iletişiminin kesilmesinden başlayan süreçte yaşananları aktarırken, anlatısının büyük bir bölümünü hayatını kaybeden polisler ve güvenlik güçleri üzerinden sürdürmesi, bir anlamda o dönemlerde Merkezi hükümetle Açe arasındaki ayrışımı da ortaya koyuyordu. Vali İrvandi Yusuf, her zamanki espritüel yaklaşımı ile salonda zaman zaman kahkahalara neden olsa da, her esprisinin ardında önemli mesajlar yattığını valiyi tanıyanlar yakinen biliyor. Yusuf’un üzerinde durduğu önemli konuların başında Açeli yetimlere yapılan valilik yardımlarına vurgusu geliyor. Yusuf, 2007 yılından itibaren başlattıkları ve yüzbini aşkın yetimi kapsayan yardım programını Açe’de son yetim kalana kadar devam edeceklerini dile getirirken, bir anlamda, Büyükelçi Da’i’ye mesaj içerecek şekilde, yetimler arasında ayrım yapmadıklarını ve polis ve asker çocuklarını da kapsadıklarını belirtti. Bakan Mustafa Abubakar’ın konuşmasının en önemli bölümü Açe Barışı’nın korunmasına ayırdığı gözlerden kaçmadı. Abubakar, tsunaminin Açe Barışı’na sebep olan “ilahi bir mesaj” olduğu kurgusu üzerinden hareketle söz konusu barışın bozulmaması için tarafların azami çaba sarfetmeleri gerektiğine vurgu yaptı.  
Açe Barışı’nın devamı bir anlamda Açe Eyaleti’ndeki ekonomik kaynakların kimler tarafından, nasıl ve ne şekilde kullanılacağı ile de yakından alâkalı. Öte yandan, Cakarta’da merkezi yönetimin başında bulunan Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono’yu (SBY) pasif ve “aşırı” reformcu olmakla suçlayan ve bu bağlamda, “komplo çalışmaları” yapan çevreler olduğu haberleri gündemde yer alırken, bundan en çok kaygılananların Açeliler olduğunu söylemeye gerek yok. Açe Valisi’nin, kendisine tanınan özel bir hak olarak, Devlet Başkanı’na telefonla doğrudan ulaşma olanağını kazandığı günümüzde, Açe’nin bir şekilde “elden gideceği” kurguları ile hareket edenler SBY’ı karalamaktan geri kalmıyorlar.
Çeşitli ülkelerdeki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin ve araştırmacıların katılımı bir kez daha Açe’nin uluslararası çevrelerdeki konumunu ortaya koyması bakımından dikkat çekiciydi. Katılımcılar eğitimden tarıma, enerjiden tarihe, İslam hukuku uygulamasından yerel ölçekli kalkınmaya kadar çok çeşitli konulardaki tebliğleriyle Açe’nin bugününe ve yarınına katkı sağlayacak önemli veriler ortaya koydular. Açe’nin yaşadığı sorunlar ve bugünkü siyasi ve ekonomik kalkınmanın hakkıyla anlaşılabilmesi için, geçmişin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu bağlamda, Güneydoğu Asya tarihinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olmuş Açe bölgesinin geçmişteki tecrübeleri ışığında bugünün değerlendirilmesi rasyonel bir açılımı teşkil ediyor. Açelilerin kimliğini anlama ve anlamlandırmada, bu coğrafyanın doğu ile batının buluşma noktalarından biri olması gibi hususiyetleri kadar, bu topraklarda yetişmiş İslam alimleri ve kaleme aldıkları eserleri ile Güneydoğu Asya İslam medeniyetine katkısı Açe’nin İslamla ilişkisinde kaçınılmaz bir önem arz ediyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder