Mehmet Özay 17.10.2024
Prabowo’ya dört yıldız generalliği layık görenin Jokowi
olması ise, ilginç bir sürecin ortaya çıktığına işaret ediyor.
Daha önceki yazılarımda dile getirmiştim...
Jokowi’nin ikinci dönem yani 2019-2024 yılları arasında
başkanlık döneminin krizsiz atlatılmasında, gayet sürpiz bir gelişme olarak,
Prabowo’nun kabineye savunma bakanı olarak atanmasının çok büyük önemi
bulunuyordu.
Bu gelişmeye bakarak, emekli ordu mensuplarının sivil
siyasette ve toplumsal temsiliyette önemli bir yere geldikleri yönünde naif bir
görüş sunmuyorum.
Aksine, eski bir ordu mensubu olarak önemli
kabiliyetlerle donanımlı olduğuna kuşku olmayan Prabowo’nun, sivil siyaseti
dizayn etmek yerine, sivil siyasete sorun çıkartmayacak bir unsur olarak
siyasal yaşamda var olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün gelinen noktada ise, Prabowo yukarıda ifade ettiğim
her iki görüşten birinin doğru çıkması için beş yıl gibi, gayet önemli bir
görev sürecine sahip olacak. Bu süreci, hep birlikte yakından izyeleceğiz...
Başkan değişimi
Başkan değişimi, bazı teknik hususların ötesinde,
Endonezya için ne anlama geliyor?
Bu soruya verilecek cevabın, Endonezya’daki gelişmeler
kadar, küresel gelişmelerle de yakından bağlantılı olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle ilkine değinelim...
Ordu siyaset ilişkisi
1998’de Suharto’nun iktidardan çekilmesiyle başlayan
reform hareketinin, aradan geçen çeyrek yüzyılın ardından geldiği noktada,
sivil demokrasinin ve sivil siyasetçilerin egemenliğini ne kadar yansıtıp
yansıtmadığı, Prabowo’nun başkanlığı ile yeniden tartışılmaya başlanacak...
Hatta, bu sürece girildi bile...
1998 sürecinden hemen sonra, 2000 yılında başkanlık
koltuğuna oturan ve ilk sivil başkan diyebileceğimiz merhum Abdurrahman
Wahid’in, orduda başlattığı reform süreci, ileri geri adımlarla bugüne kadar
süre gelirken, bugün karşımızda yeni bir emekli ordu mensubu Prabowo başkan
olarak yer alıyor.
Ordu mensuplarının emekliliklerinin ardından, siyaset
yapamayacakları yönünde bir kanun bulunmuyor elbette...
Ancak, Endonezya gibi ülkelerde ordunun sadece, ‘askeri’
görevlerle sınırlı olmayan ve hatta ordunun dış tehditlerin ötesinde daha çok
iç tehditlere yönelik yapılaşması ve bunun getirdiği geniş ilişkiler ağı
çerçevesinde, sivilleştikleri iddiasıyla ortaya çıkan ordu mensuplarının, uzun
meslek yıllarında edindikleri köklü bağlarından sıyrılabildiklerini söylemek
güç.
Her ne kadar, ordudan emekli olsa da, asker kökenine güçlü
bir gönderme yapacak şekilde ve hatta bunu daha da öne çıkartacak şekilde, 2024
yılında Jokowi tarafından, 4 yıldızlı general unvanı verilen Prabowo, bu
unvanını sivil başkanlığında nasıl değerlendireceği merak konusu.
Prabowo’nun, öyle sıradan bir ordu komutanı olmadığı,
1966-1998 yıllarında ülkeyi yöneten Suharto döneminin sonlarında öne çıkan bir
isim olmak kadar, Suharto’nun kızıyla evlenmesi dolayısıyla aileden biri olarak
da adı sıklıkla zikredilen bir isim.
Prabowo’nun ordudaki görevi sırasında adının, çeşitli
insan hakları ihlâlleriyle anılacak vakıalara karışmış olması ise -ve bunun
doğrudan bir yansıması olarak ABD gibi ülkelerce yasaklı addedilmesi, temelde
onun ilk iki özelliğini tamamlayıcı mahiyette olduğunu söylemek yanlış
olmayacaktır.
Ve bu sürecin doğurduğu doğal bir gelişme olarak bugün
Prabowo, ülkenin zengin kulübünün en değerli üyelerinden biri konumunda...
Asker siyasetçi
Endonezya siyaset geleneğinde, emekli ordu mensuplarının meslek
yaşamlarının ardından, sivil siyasette yer almalarının, en azından yüksek
olasılıklı darbe ihtimalini zayıflattığı düşünülerek olumlu kabul edilebilir.
Bu çerçevede, toprağı bol olsun, Singapur kurucu
başbakanı Lee Kuan Yew’un zamanında, Myanmar’lı generaller için dile getirdiği,
“üniformayı çıkartıp sivil siyasette yer alın” göndermesini Endonezya 1998
sonrasında gayet olumlu bir şekilde ortaya koydu.
Bunun ilk örneğini, 2004-2014 yıllarında ülkeyi yöneten
Susilo Bambang Yudhoyono oluşturuyordu.
Diğer emekli ordu mensupları benzer süreci takip ederek
bazısı parti kurarak siyasette ana akım olma iddiasıyla öne çıktı, bazıları ile
var olan sivil siyaset dengelerinde kendilerine gayet önemli mevkiler edinerek
siyaset dünyasının renkli sahnesinde yer aldılar ve almaya devam ediyorlar.
Bunların ilkine örnek, Prabowo Subianto ve Wiranto...
İkincisine örnek ise, Jokowi döneminin hükümetlerinde
örneğin, Denizcilik İşleri ve Yatırım gibi önemli bakanlıklarda yer alan Luhut
Pandjaitan oluşturuyor.
Genç nesil ordu mensupu olup istifa ile siyasete
atılanlara örnek ise Susilo Bambang Yudhoyono’nun oğlu Edhie Baskoro
Yudhoyono...
Uluslararası gelişmeler
Endonezya siyasetinde bugün gelinen noktanın,
uluslararası alanla ilişkisi veya uluslararası alandaki gelişmelerin Endonezya
siyasetine ve özellikle de, iki gün sonra başkanlık koltuğuna oturacak olan
Prabowo ile ne türden etkisi olacağını yakından takip etmek gerekiyor.
Hemen ifade edeyim... Uluslararası gelişmeler,
Prabowo’dan yana...
Bu ifadenin iki bağlamı bulunuyor...
İlki, Güney Çin Denizi sorunundan başlayarak Ortadoğu’da
İsrail’in yeniden yapılaşmasına kadar olan boyutlar hiç kuşku yok ki,
Prabowo’nun yakın ilgi alanına giriyor.
Birbirinden gayet farklılık arz eden bu uluslararası
gelişmeler, iç siyasetin gereklerine ve kamuoyu oluşturma biçimlerine göre
Prabowo ve ekibi tarafından şekillendirilmeye matuf alanları oluşturuyor.
İkincisi, uluslararsı çevrelerin veya daha net bir
ifadeyle küresel güçlerin, Endonezya gibi hem nüfus, hem jeo-politik ve
jeo-ekonomi olarak önemi giderek artmış olan bir ülkeyle ittifak ilişkilerini
tesis ve var olan ittifak yapılaşmalarını teyit ve takviye anlamında, Prabowo
önemli bir siyasal aktör konumunda bulunuyor.
Bu noktada, sadece savunma bakanı olarak değil,
geçtiğimiz Şubat ayında yapılan başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından
neredeyse, ‘gölge başkan’ olarak önemli küresel liderlerle ve siyasetçilerle
görüşmeler yapması onun başkanlık mesaisine alıştırmalar olarak kabul
edebiliriz.
Aralarında Rusya devlet başkanı Validimir Putin, Fransa
devlet başkanı Emanuel Macron, Avustralya başbakanı Anthony Albanese, ABD
dışişleri bakanı Anthony Blinken, Malezya başbakanı Enver İbrahim gibi
isimlerle görüşmeler ‘nezaket ziyaretlerinin’ ötesinde anlamlar içeriyor.
20 Ekim’de yapılacak başkanlık değişiminin ve de
Prabowo’nun başkanlığının Endonezya’ya hayırlı olmasını diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder