Mehmet Özay 20.06.2024
Putin’in ziyaretlerinin, Rusya’nın Kuzey Kore ve Vietnam
ile ikili ilişkileri çerçevesinde değerlendirilmesi kadar, başta Doğu Avrupa’da
savaşın devam ettiği bir döneme denk gelmesi kadar diğer küresel gelişmelerle
de bağlantılıdır.
Putin Pyongyang’da
Putin, ilk olarak dün yani, 19 Haziran’da Kuzey Kore’de
devlet başkanı Kim Jong Un ile Pyongyang’da biraraya geldi.
Putin’in kısa ancak, önemli Kuzey Kore ziyaretinde,
“karşılıklı yardımlaşma” adı verilen ikili güvenlik anlaşması imzalanması
dikkat çekti.
Tarafların olası bir saldırıyla karşılaşmaları halinde
gelişmelere doğrudan taraf olacakları anlamına gelen anlaşma Rusya’nın genelde,
Doğu Asya özelde ise, Asya kıtasında askeri varlığını pekiştirmesi olarak
yorumlanabilir.
Vietnamla önemli süreç
Putin, Pyongyang ziyaretinin ardından dün, geç saatlerde Vietnam’a
geçti.
Vietnam komünist partisi genel sekreteri Nguyen Phu
Trong’un resmi daveti üzerine Vietnam’da bulunan Putin, üst düzey bir ilgiyle
karşılandı.
Bu sabah yapılan resmi karşılama töreninin ardından,
taraflar arasında görüşmelerde, iki ülke arasında yeni işbirliği anlaşmaları
imzalandı.
İki ülke arasında, ticaret, ekonomi, bilim, teknoloji ve
insani çalışmaları, kapsamlı stratejik işbirliğinin alt başlıklarını
oluşturuyor.
Bugün yirmiyi aşkın anlaşmaya imza atılması, son dönemde
gelişme gösteren küresel gelişmeler çerçevesinde iki ülkenin daha da
yakınlaşması anlamına geliyor. Bu yakınlaşmanın, iki ülke ilişkilerinin 75.
yılı olan 2025 yılına az bir süre kala gerçekleşmesi dikkat çekiyor.
Putin’in Vietnam ziyaretinin özellikle, iki ülke arasında
yakın işbirliklerini hedefleyen anlaşmalar zinciriyle gündeme gelmesi, son
dönemde bölgesel ve küresel gelişmeler dikkate alındığında tahmin edilir
konulardı.
Her ne kadar, görüşmelerde açıkça askeri ve güvenlik
işbirlikleri açıkça konuşulmasa da, Putin’in ziyaretinin iki ülke arasında
normalleşme süreci olarak yorumlanabilir. Ve görüşmeler de, zaten bu şekilde
seyretti.
ABD’den tepki
Öte yandan, Rusya’nın, Kuzey Kore ve Vietnam’la
imzaladığı anlaşmaların hem, ABD ve hem de, Çin tarafından yakından takip
edildiğini söyleyebiliriz.
Özellikle, Rusya ve Vietnam ilişkilerinin, kapsamlı
işbirlikleriyle ortaya konulduğu üzere ‘normalleşme’ sürecine girmiş olması,
ABD tarafından tepkiyle karşılandı.
Öyle ki, Vietnam’ın dış ticaretinde ilk sırada yer alan
ABD’den gelen ilk açıklamalarda, Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesinden
duyulan tepki dile getirildi.
ABD’nin gizli/açık tehditkâr bir uslübu içinde barındıran
yaklaşımı dikkate alındığında, Vietnam’ın Rusya’yla ticari ilişkileri
geliştirmesi halinde olası ticari yaptırımların gündeme gelebileceği
belirtiliyor.
Putin’in hedefinde ticari ilişkileri geliştirmek olmadığı
söylenemez. 2022 verilerine göre, Vietnam-ABD ticari ilişkileri 123 milyar
dolar, Vietnam-Çin ticari ilişkileri 175 milyar dolar olarak gerçekleşirken,
Rusya-Vietnam ticari ilişkileri sadece 3.5 milyar dolar civarında.
Bugün varılan işbirliği anlaşmalarının, iki ülke ticaret
ve ekonomik işbirliğine yansıyacak boyutlarının önümüzdeki dönemde meyvelerini
vereceğini düşünmek mümkün.
Çin’in bu ziyarete bakışını hiç kuşku yok ki, birbiriyle
yakın işbirliğiyle dikkat çeken Rusya-Çin arasında Doğu Asya’da rekabet
şeklinde algıladığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Üstüne üstlük, Güney Çin Denizi’nde kıta sahanlığı
sorunun yaşandığı Vietnam açıklarındaki Vietnam petrol ve doğal gaz sondaj
bölgelerinde Rus firmalarının da bulunması, Çin-Rusya ilişkileri açısından
potansiyel bir anlaşmazlık nedenidir.
Putin’den destek arayışı
Putin’in Doğu Avrupa’da Ukrayna’da devam eden savaşın hem,
Kuzey Kore ve hem de, Vietnam’da gündeme gelmesine şaşırmamak gerekiyor.
Putin, Ukrayna konusunda Batı karşısında sergilediği
haklılığını, Kuzey Kore ve Vietnam’a yaptığı ziyaretlerle, anlaşmalarla ve
aldığı destek açıklamalarıyla pekiştirmiş olduğunu söyleyebiliriz.
Kuzey Kore devlet başkanı Kim Jong Un, Ukrayna konusunda
Putin’e açık destek verirken, Vietnam yönetimi, ‘bambu politikası’ adı verilen
kavramla Ukrayna sorunu karşısında tutumunu belirliyor.
Bu politika, taraflardan herhangi birini açıkça
destekleme eğilimi göstermezken, çatışan taraflara eşit mesafe ile çözüme kapı
aralamayı amaçlıyor.
Kuzey Kore ve Vietnam’dan tutum farkı
Putin’in ziyaretleri çerçevesinde, Kuzey Kore ile
Vietnam’ın siyasi tutumlarını farklı değerlendirmek gerekiyor.
Öyle ki, dış dünyaya kapalı ülke konumunu sürdüren Kuzey
Kore’nin, Soğuk Savaş döneminde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’yle (SSCB)
olan yakın ilişkisinin, 1989 sonrasında görece gerilediği bir gerçek.
Bu çerçevede, Putin’in Pyongyang’a yaptığı ziyareti, hiç
kuşku yok ki, Rusya’nın dış politika Doğu Asya’ya yönelik yeni bir adımı olarak
değerlendirmek mümkün.
Bununla birlikte, bugün uluslararası gelişmelerde tanık
olunan değişimler öyle anlaşılıyor ki, Rusya’yı Kuzey Kore’ye yaklaştırmış
durumda.
Putin, gelişmelere paralel olarak Pyangyong’da ikili
güvenlik işbirliğini gündeme getirmesini, iki ülke yakınlaşmasının bir
göstergesi olduğu aşikâr.
Vietnam: İstikrarlı ülke
Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (Association of
Southeast Asian Nations-ASEAN) üyesi olan Vietnam ise son dönemde ortaya
koyduğu istikrarlı kalkınma politikasıyla hem, bölge ülkelerinde hem de,
küresel güçler tarafından takdirle karşılandığı gibi, ilgili ülkelerle yakın
işbirlikleri de bu temel üzerinde yükseliyor.
Putin’in bugün Vietnam’a yaptığı ziyareti de bu bağlamda
ele almak gerekiyor.
Putin, Vietnam’a ilk ziyaretini 2001 yılında devlet
başkanlığından kısa bir süre sonra gerçekleştirmişti.
Ardından, 2006, 2013 ve 2017 yıllarında özellikle APEC
toplantıları bağlamında Vietnam’a resmi ziyaretleri oldumştu. Putin, bugün beşinci
kez Vietnam’da...
Ziyaret çerçevesinde, Putin’e yönelik dikkat çekici ilgi
gözlerden kaçmıyor.
Bunun, komünist bir siyasal rejimle idare edilen
Vietnam’da halkın ve hükümet çevrelerinin Soğuk Savaş dönemi Rusya’sının
izlerini Putin’de görmelerinden kaynaklandığını söylemek mümkün.
Ancak daha derinde, 1970’li yıllarda, ABD ve Fransa’nın
Vietnam’da giriştiği askeri harekat sürecinde SSCB’nin Vietnam’a verdiği destek
önemli bir yer tutuyor.
Bu anlamda, Vietnam’da Rusya’ya yönelik bir anlamda, romantik
bir tarihsel görünüm ortaya çıkarken, Rusya’da yaşanan değişimler sonrasında
Putin’in geçmişe dair benzer bir algıya sahip olup olmadığı ise tartışılabilir.
Vietnam’ın, yanı başındaki tarihsel olarak sorunlar
yaşadığı dev komşusu Çin karşısında özellikle, Obama döneminde ABD ile olan
yakınlaşması sonrasında bugün, Rusya ile gayet önemli ikili işbirlikleri
anlaşmaları imzalaması, Vietnam’ı dış politikada çoklu fırsatlara sahip bir
ülke konumuna getirmiş durumda.
Vietnam’ın uluslararası güçler nezdindeki bu kabul
edilebilirliğini, hiç kuşku yok ki, son dönemde gerçekleştirdiği önemli
kalkınma süreçlerine bağlamak yanlış olmayacaktır.
Öyle ki, ASEAN üyesi olan Vietnam’ın, bu bölgesel birlik
üye ülkeleriyle ilişkileri, yakın komşuları ve küresel güçlerle işbirliği, dış
politika karnesine çok yönlü geliştirme stratejileri nedeniyle başarı olarak
geçiyor.
Vietnam, komünist rejimle idare edilmesine rağmen, hem,
doğu ve hem de, batı ile ilişkilerini so dönemde önemli ölçüde artırmış
durumda.
Vietnam’ın Çin’le tarihsel olarak yaşadığı çelişkilerine
ve Batı ile olan ideolojik ayrışmasına rağmen, ekonomik işbirlikleri noktasında
her iki tarafla da ilişkilerini sürdürmesi, aslında Vietnam’ın doğru yolda
olduğunun bir ifadesidir.
Vladimir Putin’in Doğu ve Güneydoğu Asya’da iki ülkeye
yaptığı resmi ziyaret, Ukrayna savaşı sürecinde Batı’yla ilişkileri zayıflayan
Rusya’nın, Doğu’da eski iki dost ülkeyle ilişkilerini yeniden güncellemesi
anlamına geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder