15 Ağustos 2024 Perşembe

Japonya’da iktidar partisi LPD’den istikrar arayışı / Japan’s ruling party LDP seeks stability

Mehmet Özay                                                                                                                            14.08.2024

Japonya’da iktidardaki Liberal Demokrat Parti (Liberal Democrat Party) genel başkanı ve başbakan Kishida’dan gizli/açık istifa açıklaması...

Başbakan Fumio Kishida, bugün yaptığı basın açıklamasında, Eylül ayında yapılacak olan parti başkanlık seçimlerine katılmayacağını söyledi.

Söz konusu bu açıklama, 67 yaşındaki Kishida’nın başbakanlıktan da ayrılacağı anlamına geliyor...

Parti içi seçimler

20 ilâ 29 Eylül arasında yapılması öngörülen parti içi başkanlık seçimlerinin ardından Kishida’nın Ekim başlarında görevini bırakacağı kesinleşti...

Kishida’nın dikkat çektiği konulardan bir diğeri ise parti içi desteği yitirmiş olması...

İktidar partisi olarak ülkeyi uzunca bir süredir yöneten Liberal Demokratların başbakan’a olan desteklerini çekmeleri, hükümet politikalarının fiiliyata geçirilememesine neden olduğu vurgusu öne çıktı.

Bu nedenle, partinin yeniden güç kazanması için, güçlü bir adayın şart olduğunu ifade etmesi önemliydi.

Önümüzdeki dönemde parti başkanlığı için isimleri öne adaylar arasında LDP genel sekreteri Toshimitsu Motegi, eski savunma bakanı Shigeru Ishiba ve dijital bakan Taro Kono bulunuyor.

Yeni parti başkanı ve dolayısıyla başbakanı bekleyen en önemli süreç hiç kuşku yok ki, 2025 Ekim ayında yapılacak olan genel seçimler...

Bu anlamda, Kishida’nın başkanlık yarışından çekilmesi, parti içi gerginliğe son vermesi kadar ve partinin gelen seçimlere daha sağlıklı koşullarla hazırlanması anlamına geliyor.

Güven bunalımı

Kishida’nın bizzat yaptığı açıklama, parti yönetimi ile başbakan arasındaki gerginleşen ilişkileri su yüzüne çıktığının bir göstergesidir.

Gizli/açık bu istifa kararı, bir süredir gündemde olan “güven” bunalımının ifadesidir.

Ülke siyasetinde güven sorunu karşısında başbakanın aldığı kararı, siyasal etik ve demokratik yapılaşma bağlamında ele almak gerekiyor.

Öyle ki, Kishida’nın açıklamasındaki ana vurgu, “siyasetin halk desteği olduğu sürece mümkün olduğu yönündeki güçlü inanç” söylemiydi.

Bu söylem, siyaset kurumunun hangi şartlarda olgunlaşabileceğini ve siyasetçilerin hangi şartlarda görevlerini hakkıyla icra edebileceklerinin iyi bir göstergesi olduğuna kuşku yok.

Temel nedenler

Kishida’nın başkanlık yarışında yer almayacağı konusundaki gelişmenin ardında, iki temel bulunuyor.

Bunlardan ilki, son bir yıldır parti ve hükümet gündemini meşgul eden husus, partiye sağlanan fon sağlama süreçlerindeki skandallar...

Bir başka deyişle yolsuzluklar...

LDP’ye mensup yaklaşık 80 milletvekilinin karıştığı belirtilen yolsuzluk skandalı sonrasında Kishida ile parti yönetimi arasında gerginlik yaşanmıştı.

Kishida, bugün yaptığı açıklamada bu gelişmenin farkında olduğunu ve istifa için uygun zamanı beklediğini söyledi.

Kishida’nın ‘etik bir siyasal yaklaşım’ olarak, bu nedeni de göz önüne alarak yeni dönemde aday olmayacağını açıklamasını dikkatle incelemek gerekiyor.

Bu uygun zamanın, 20 ilâ 29 Eylül aralığında yapılacak parti başkanlık seçimleri öncesine gelmesi oldukça anlamlı.

Bu durum, partide var olan güven sorununun derinleştirmesini veya bir başka açıdan bakılacak olursa, parti içi demokrasi teamüllerinin en azından, ritüel olarak yerine getirilmesi çabasına matuf olduğunu söyleyebiliriz.

Bu açık istifa açıklamasının dayanak noktası olan ikinci husus, başbakan Kishida’nın parti içi desteği yitirmesidir.

Reformcu bir parti olarak bilinen LDP’de, parti desteğinin yitirilmesi hiç kuşku yok ki, iktidardaki hükümetin politikalarının hayata geçirilebilmesinin önündeki engeli teşkil ediyor.

Son üç yıl

Son üç yılda ülkeyi yöneten Kishida, istatistiklere bakıldığında en uzun süreli başbakanlık koltuğunda oturan 8. Başbakan olarak anılıyor.

Bununla birlikte, özellikle sabık başbakan Shinzo Abe ile kıyaslanarak, güçlü siyasal söylem diline sahip olmayan bir siyasetçi tipi olarak tanımlanıyor.

Kishida ve başında bulunduğu hükümetin kamuoyun yoklamalarında yüzde 20’lik bantlarda seyreden desteği, onu, 1947’den bu yana görev yapan başbakanlar arasında en az popüler başbakan statüsüne sahip olarak göstermesi ortada kayda değer bir çelişkinin olduğuna işaret ediyor.

Kishida icraatları

Kishida hükümetinin üç yıllık süre zarfında Japonya’yı özellikle, ekonomik yenilenme ve bölgesel güvenlik konusunda etkin bir aktör olarak öne çıktığını söylemek gerekiyor.

Benzeri ülkeler gibi ekonomisi durgunluk yaşayan Japonya Kishida hükümeti sürecinde ekonomiyi canlandırmayı başarırken, aynı zamanda özellikle, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Güney Çin Denizi bağlamında bölgesel bir tehdit unsuru olarak ortaya çıkması; Kuzey Kore’nin Rusya ile yakınlaşması ve bu üç ülkenin yani Çin, Kuzey Kore ve Rusya’nın ortak askeri tatbikatları Japona’nın ulusal güvenlik stratejilerinde önemli yenilikler yapmasını gerektirdiği aşikâr.

Bu çerçevede, özellikle Pasifik Savaşı’ndan bu yana, ABD’nin bölgedeki en önemli müttefik olan Japonya’nın bizatihi ABD tarafından daraltılan askeri yapılaşmasının önünün açılması anlamına geliyor.

Aradan geçen üç yıllı süre zarfında ABD, Güney Kore ve Japonya arasındaki üçlü güvenlik işbirliği yapılaşmasında gözle görülür artışın, önümüzdeki dönemde de devam edeceğini söylemek kehanet olmayacaktır.

Bu çerçevede, Kishida hükümeti, 2022 yılında aldığı kararla 2027 yılına kadar beş yıllık süre zarfında, ulusla savunma harcamalarını 43 trilyon Yen (yaklaşık 253 milyar Dolar) artırmayı plânlamış olsa da, ultra savunma bütçesinin nasıl karşılanacağı henüz netlik kazanmış değil.

Bu sürecin, suikast sonucu hayatını kaybeden Şinzo Abe döneminde başladığı hatırlanacak olursa, Kishida döneminin bu süreci konsolide etmede önemli bir aşama olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

2021 yılı Ekim ayından bu yana, Japonya başbakanı ve Liberal Demokrat Parti başkanı olarak görevini yürüten Kishida bugün yaptığı açıklamada, Eylül ayında yapılacak olan Parti başkanlık yarışında yer almayacağını açıklaması hem, hükümet hem de, parti cephesinde istikrarsızlığın son örneği olarak dikkat çekiyor.

Eylül ayında yapılacak parti içi başkanlık seçimleri sonrasında başbakanlık koltuğunda yeni bir isim yer alacak.

https://guneydoguasyacalismalari.com/japonyada-iktidar-partisi-lpdden-istikrar-arayisi-japans-ruling-party-ldp-seeks-stability/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder