Mehmet Özay 01.09.2020
Güneydoğu Asya veya daha doğru bir deyişle Malay dünyası Müslümanları sahip oldukları kültür ve medeniyet birikimleri ile geniş Müslüman toplumlar arasında önemli bir yere sahiptir.Söz konusu Malay dünyasının
İslamlaşma evreleri farklı süreçlere tekabül ederken, Malaka, Banten, Cohor
gibi belli başlı site devletlerinin yanı sıra, zamanla bölgesel güç olarak
ortaya çıkan devlet yapılaşmalarına paralel olarak gelişen kültür ve medeniyet
merkezlerinden belki de en başta geleni Açe’dir.
Bugün
Endonezya’nın en batısında bir eyalet olan Açe’de, başkent Banda Açe merkezindeki
Kampung Pande, bölgenin kültür ve medeniyetinin gelişmesinde erken dönemlere
tanık olmuş bir yerdir.
Tarihi beldeye atık merkezi projesi
Bir süredir Açe’de
bazı kurumlar tarafından gündeme getirilen projeyle Kampung Pande’yi başkentin
çöp ve atık toplama merkezi haline dönüştürme çabalarına tanık olunmaktadır.
Söz konusu bu
gelişmeye, şu ana kadar bazı sivil toplum kuruluşları, tarihçiler ve bölge
halkı dışında pek dur diyen yok. Başkent belediyesi ve belediye meclisinden
yükselen bazı seslerin yeterli olmadığı ise ortada.
Bu gelişme, sadece
şehrin sahil şeridine doğru uzanan bölgesinde sıradan çevre bir tartışması
olmakla kalmıyor, bundan da öte bölgenin tarih ve kültür varlıklarına yönelik tastamam
bir yıkım anlamına geliyor.
Tarihi mekânlarla
ilgili saha çalışmalarıyla dikkat çeken sivil toplum kuruluşlarından biri olan Mapesa (Masyarakat Peduli Sejarah Aceh) yöneticileri yaptıkları açıklamada,
Kampung Pande’nin kültür varlıkları koruma alanı olarak ilân edilmesi
konusundaki yaklaşımların bugüne kadar olumlu bir gelişmeye yol açmadığına
dikkat çekiyorlar.
Mapesa’lı
yöneticiler, bölgenin tarihi ve kültürel varlıklarının sadece Açe’nin değil,
İslam kültür ve medeniyetinin Güneydoğu Asya’daki önemli yapısal karşılığına
denk geldiğine vurgu yapıyorlar.
Tsunami sonrası Pande
Açe’nin diğer
bölgeleri gibi Kampung Pande de, 26 Aralık 2004 tarihindeki deprem ve tsunaminin
ardından uluslararası gündeme taşındı.
Dehşet günü olarak
anılan 26 Aralık’ta, eyaletin güneyinden kuzeyine doğru sahil şeridi yerle bir
olurken, çeşitli yerleşim yerlerinde sadece camilerin ayakta kalabildiğine tanık
olunmuştu. Kampung Pande de ise, tsunami sonrasında yapısal unsur olarak
görülebilecek harap olmuş bazı evlerin yanı sıra, tarihi mezarlık dikkat
çekiyordu.
O dönem oluşan hazin
manzara ortamında, bölge halkından geride kalan az sayıdaki kitle, yakınlarını ve
tüm maddi varlıklarını kaybetmekle birlikte, sadece yaşadıkları mekânın değil, bölgenin
İslam kültür ve tarih değerlerinin en önemlilerini oluşturan tarihi mezarlığın
yerini ve mevcut kalan mezar taşlarını koruma adına ellerinde geleni
yapmışlardı.
BRR dönemi
Tsunamiden kısa
bir süre sonra başlatılan ve profesyonel anlamda faaliyet gösteren Rehabilitasyon
ve Yeniden Yapılandırma kurumu (Badan
Rehabilitasi dan Rekonstruksi-BRR), bölge halkının yaşamını normale döndürme
çabası sergilemiş ve bu anlamda Kampung Pande’de halkın temel ihtiyacı olan
meskenler inşa edilirken, bölgedeki mezarlıkların düzenlenmesi de gündeme
gelmişti.
Ancak kısa bir
süre sonra Banda Açe şehrinde nüfusun artmaya başlaması ile çöp toplama merkezi
olarak Kampung Pande’ye komşu Kampung Java seçilmiş ve bu bölgede giderek artan
bir çöp yığınağı oluşmuştu.
Daha ilk günden
itibaren tarihçiler, çevre korumacılar, gönüllüler tarafından eleştirilen bu
uygulamanın Banda Açe temizlik işleri müdürlüğü tarafından yapılıyor olması
başlı başına bir çelişki anlamına geliyordu.
Bugün
gerçekleştirilmek istenen ise bundan farklı bir şey değil. Kampung Java’daki
mevcut çöp toplama merkezini Kampung Pande’ye doğru genişletmektir.
Bu girişim, sadece
kamu sağlığı açısından değil, eyalet başkenti Banda Açe’nin en güzel sahil
kesimlerinden birine ev sahipliği yapmasıyla da turistik, uzun bir tarihi geçmişe
ve mirasa ev sahipliği yapması nedeniyle de kültür ve medeniyet dokusuna
yönelik bir ihlâl anlamın taşımaktadır.
İlk şehir yerleşimi
Kampung Pande, Milâdi
1205 yılında bugünkü Banda Açe şehrinin ilk kurulduğu yer olması ve o dönem
Darüsselam Sultanlığı adıyla bir site devletinin ortaya çıkışına zemin
hazırlamıştır.
Böylece şehrin ve
bölgenin İslamlaşması, yerleşik kurumların ortaya çıkması ve zamanla bölgesel
ve uluslararası ticaret ve ilişkilere konu olmasıyla korunması birinci derecede
önem arz etmektedir.
Bölgedeki
yerleşimin Malaka Boğazı’nın çıkışında, kuzey-batı bölgesinde kurulması, başta
Malay dünyası ve Bengal Körfezi ve Hint Okyanusu üzerinden dış dünya ile
irtibatının da bir kanıtıdır.
Tarihin ilerleyen
evrelerinde Banda Açe merkezli gelişme gösteren site devletlerinin ardından,
Pande, 1510’lu yıllarda kurulan Açe Darüsselam Sultanlığı’nda saray bölgesine
bağlı bir mevki olmuştur. Kampung Pande’nin bu anlamda döneminin hanedan ailesine
ve önde gelen hocaların mezarlarına ev sahipliği yapması bu sürece işaret
etmektedir.
Zanaatkârlık ve ticaret
‘Gümüş’ anlamına
gelen ve tarihte bölgenin bu zanaatkârlıkla öne çıkması dolayısıyla bu bölgeye
Pande adı verilmiştir.
Pande, aynı
zamanda bölgenin ticaret alanları kabul edilen ve Malaka Boğazı üzerinden
bölgeye gelip yerleşen farklı kitlelere ev sahipliği yapan Bitay, Eumpeorum,
Peulanggahan and Jawa gibi yerleşim yerleriyle iç içe bir özellik sergiler.
19. yüzyılda
Singapur ve Penang Adaları’ndan buharlı gemilerin işlemeye başlamasından önce
Pande’ye komşu Kampung Jawa bölge Cava ve Sumatra Adaları’nın değişik
bölgelerinden gelen hacıların Kutsal Topraklara çıkış noktası özelliği taşıyordu.
Pande’nin, 16.
yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı topraklarından buraya geldiği anlaşılan grupla
da ilişkisine dair bazı yaklaşımlar bulunmaktadır. Öyle ki, Kampung Bitay’a
yerleşen gruptan bazılarının zamanla çeşitli nedenlerde komşu Emperoum ile Kampung
Pande’ye yerleşimleri söz konusu olmuştur.
Kampung Pande’deki
tarihi koruma altında olması gereken bölgenin bir süredir çöp ve atık toplama
merkezinin genişletilmesi projesinde yer alacağı konusundaki yaklaşımlar
açıkçası Açe gibi kendini herşeyden öte Müslümanlığı ile öne çıkaran bir
toplumda tarih ve medeniyet varlıklarının korunmasına öncelik verilmesinin
doğallığı yerine, günün getirdiği sorunlara palyatif çözümlerden biri olarak
şehrin çöp deposu olarak kullanılması yönündeki girişimler esef ve üzüntü
konusu olmaktadır.
Bununla birlikte,
Açe’de akademisyenler, araştırmacılar, kolleksiyonerler, gönüllüler, sivil
toplum kuruluşları gibi Açe tarih, kültür ve medeniyetinin farklı alanlarında
çalışmalar yapan ve ürünler ortaya koyan kişi ve kurumların ortak çabasına
ihtiyaç bulunmaktadır.
Kampung Pande’de
yapılması plânlanan çöp ve atık toplama merkezinin bölgenin çevre ve tarihsel
dokusuna zarar vereceğine kuşku yok. Bu nedenle söz konusu bu girişimi açıkça
tarih ve kültür varlıklarına yönelik bir ihanet olarak değerlendirmek
gerekiyor.
Keşfedilmeyi bekleyen değerler
Bölge tarihine
ışık tutan veriler sadece mevcut mezar taşlarıyla sınırlı değil. Güneydoğu
Asya’nın çeşitli bölgelerinde yapılan su alt ve yüzey arkeolojisi
çalışmalarının ilgili kültür ve medeniyetlerin varlığını ortaya çıkardığı gibi,
Kampung Pande de böylesi çalışmalarla geçmişin gizli sırlarının ortaya
konulmasına aday bir bölgedir.
Malaka Boğazı’na
açılan bir noktada, klasik dönem Açe devletinin saray merkezine yakınlığı ile
dikkat çekerken, aynı zamanda yanı başındaki limanın bölgesel ve uluslararası
denizcilik ve ticaret faaliyetlerindeki rolü, dönem dönem ortaya çıkan savaşlar
ve korsanlık faaliyetleri gibi nedenlerle dış dünyayla bağı, hiç kuşku yok ki,
su altı ve yüze arkeolojisinin önemini ortaya koymaktadır.
Tsunamiden sonra
bölgeye gelen çeşitli araştırmacılar arasında bulunan Fransız ve Alman
arkeologların yaptıkları yüzey çalışmalarında dahi bölgenin geçmişteki zengin
ticari ilişkilerine ışık tutacak veriler elde edilmişti. Buna ilâve olarak,
yine tsunami sonrasında yoğun yağışlara konu olan muson dönemlerinde, zaman
zaman bölgede yüzeye çıkan altın dirhemler bir başka veriyi oluşturmaktadır.
Bu bilinçli ve
doğal bağlamlarına rağmen, Kampung Pande’de bugüne kadar kapsamlı bir su altı
ve yüzey arkeolojisi çalışması yapılamamış olması büyük bir kayıp. Üstüne
üstlük bir süredir bölgenin yapılaşmasını ve tarihi dokusuna ve olası yer altı
ve su altı verilerine ulaşmayı engelleyecek bir göç toplama merkezi haline
dönüştürülmesi ise, geri dönüşü olmayan bir sürecin başlangıcı anlamı taşıyor.
https://www.dunyabulteni.net/makale-yorum-1/acede-tarih-ve-kultur-mirasina-darbe-h476612.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder