Mehmet Özay 26.09.2020
Malezya’da Sabah Eyaleti’nde bugün, yani 26 Eylül günü yapılan eyalet seçimleri Sabah Halk Birliği’nin (Gabungan Rakyat Sabah-GRS) federal hükümeti oluşturan koalisyon yapısıyla oluşturduğu ittifak kazandı.
Söz konusu
koalisyon yapısının, Sabah Eyalet meclisindeki 73 sandalyeden 38’ini alması
üzerine eyalette yeni, ancak azınlık hükümeti kurması bekleniyor.
Öte yandan, 2018 yılındaki
seçimlerin ardından eyalet yönetimini oluşturan Shafie Apdal’ın bulunduğu Sabah
Mirası Partisi (Parti Warisan Sabah-Warisan)
ve Umut Koalisyonu (Pakatan Harapan-PH)
bloğu ise 32 milletvekilinde kaldı.
Bu sonuçlar, Federal
hükümette başbakan Muhyiddin Yasin’in başında bulunduğu Ulusal İttifak (Perikatan Nasional-PN) koalisyonunun
eyalet seçimlerinde parlamentoda asgari çoğunluğu oluşturmak üzere 1 milletvekili
farklı önde bitirdiği anlamına geliyor.
PN’in ulusal
siyasetteki yerini pekiştirmesiyle dikkat çeken bu seçim sonucuna rağmen,
eyalette hükümeti kurma görevinin hangi partiye mensup milletvekiline
verileceği ise henüz kararlaştırılmış değil.
Öyle ki, kazanılan
38 milletvekilliği koalisyon yapısı içerisinde PN’in 17, BN’in yani UMNO’nun
omurgasını oluşturduğu BN’in 14, PBS’nin ise 7 milletvekilliği kazanması liderlik
noktasında PN ve BN arasında gizli/açık bir çatışmanın olduğu anlamına geliyor.
Bu noktada, PN
koalisyonu, başbakan Muhyiddin Yasin’i başında bulunduğu ve partinin Sabap
Eyaleti başkanlığını yürüten Datuk Hajiji Noor’u, BN ise Bung Moktar’ı aday
gösterdiği biliniyor.
Sadece eyaletin
değil, ulusal siyasette de kendine özgü bir yeri bulunan Shafie Apdal’ın eyalet
yönetimi kaybetmesi hiç kuşku yok ki, çeşitli yönleriyle tartışılacaktır. Öncelikle,
söylenmesi gereken, adı daha önce Dr. Mahathir Muhammed tarafından olası bir
yeni hükümet kurulması durumunda adı başbakan adayı olarak zikredilen Shafie
Apdal’ın artık böyle bir şansının zora girdiği yönünde.
PN hükümeti meşruiyeti ve olası genel seçimler
Daha önce de dile
getirdiğimiz üzere, Sabah Eyaleti seçimleri yerel bir seçim olmanın ötesinde
ulusal siyasete yön verme gücüne sahip bir nitelik taşıyor.
Bu sonuç, 24 Şubat
2020 tarihindeki sivil darbe sonrasında kurulan hükümetin başbakanı Muhyiddin
Yasin’in, şu ya da bu şekilde, siyasi meşruiyeti anlamına geliyor.
Bu noktada, başbakan
Muhyiddin Yasin, GRS’in eyalet yönetimini kazanması halinde genel seçimlere
gitmek için yeşil ışık yakacağı yönündeki geçen hafta yaptığı açıklama dikkat
çekiciydi.
Şimdi beklenti,
Muhyiddin Yasin’in verdiği bu açıklamanın arkasında durup erken genel seçimlere
gitme kararı alması yönünde.
Öte yandan,
seçimlerin doğrudan bir sonucu olarak değerlendirilebilecek bir gelişme
yaşandı. Ve Dr. Mahathir Muhammed, 15. genel seçimlerin zamanında yani, 2023’te
yapılması halinde aday olmayacağını açıkladı.
Öte yandan,
muhalefetin doğal lideri konumundaki Halkın Adaleti Partisi (Partai Keadilan Rakyat-PKR), genel
başkanı Enver İbrahim 23 Eylül Çarşamba günü yaptığı süpriz bir basın
toplantısıyla ulusal mecliste çoğunluğun desteğini aldığını ve başbakan olarak
atanmak amacıyla federal sultan’dan randevu talep ettiğini açıklamıştı.
Enver İbrahim’in,
Sabah eyalet seçimlerinden sadece birkaç gün önce yapmış olduğu bu açıklama,
ulusal siyasete tabiri caizse bomba gibi düşerken, akla acaba Sabah eyalet seçimlerine
dolaylı bir müdahale mi sorusunu da akıllara getiriyordu.
Enver İbrahim,
PKR, Demokratik Eylem Partisi (Democratic
Action Party-DAP) ve Emanet Partisi’nden (Partai Amanah) oluşan Umut
Koalisyonu’nun toplam 91 milletvekilinin dışında, en azından bir azınlık
hükümeti kurabilmesi için toplum 222 sandalyeli federal mecliste,112 milletvekiline
ulaşması gerekiyor.
Bu noktada, dışardan
21 milletvekilinin desteğine ihtiyaç duyarken, yaptığı basın toplandısında söz
konusu desteğin hangi partilere mensup milletvekillerinden geldiği yönündeki
soruları cevapsız bırakması spekülasyonlara yol açmıştı. Ancak, Enver İbrahim’in,
federal sultanla görüşmesinin ardından bu yönde bir açıklama yapacağını
belirtmesinin siyasi teamüllere uygun olduğuna dikkat çekiliyor.
Sabah’ta seçim detayları
Muhyiddin Yasin’in
başında bulunduğu PN ile bu oluşumun en önemli destekçisi olarak dikkat çeken
Ulusal Cephe (Barisan Nasional-BN) ve
eyalet bazında siyaset yapan diğer ortaklar Sabah Birlik Partisi (Parti Bersatu Sabah-PBS), Vatan Birliği
Partisi (Parti Solidariti Tanah Airku-STAR)
kazanılan bu seçim başarısının ardından eyalette yönetimi Sabah Halk Birliği’ne
(Gabungan Rakyat Sabah-GRS)
kazandırmış oldular.
Bu noktada ulusal
düzeyde faaliyet gösteren partilerin, tıpkı Sarawak Eyaleti’nde olduğu gibi,
Sabah Eyaleti’nde de önemli bir organizyon gücüne sahip olmalarına karşın,
eyalet düzeyinde faaliyet gösteren partilere eyalet yönetiminde öncelik
verilmektedir.
PN koalisyonu, Sabah
Eyalet meclisindeki 73 sandalyeden 38’ini alırken, 2018’den bu yana eyaleti
yöneten Warisan ve koalisyon ortakları 32 sandaye kazandı.
Bu sonuçlara göre,
eyalet parlamentosunda hükümeti oluşturmak için asgari 37 milletvekili şartını
bir milletvekili fazlalığı ile elde edilmiş oldu. Bağımsızlar ise 3
milletvekili kazandı.
Shafie Apdal’ın
başında bulunduğu ve eyalet bazında siyaset yapan Warisan partisi, 2018 seçimlerine
Umut Koalisyonu şemsiyesi altında girmiş ve eyalet seçimlerinde başarılı
olmuştu.
Sabah Eyaleti’ndeki
seçimlerde Warisan, Birleşik İlerlemeci Kinabalu Organizasyonu (United Progressive Kinabalu Organization-UPKO)
ile Umut Koalisyonunu oluşturan PKR, DAP ve Amanah partileri birlikte hareket
etmişti.
1 milyon 100 bin
seçmenin kayıtlı bulunduğu eyalet’te, katılım yüzde 60’ın biraz üzerinde oldu. Yukarıda
da görüldüğü gibi iki koalisyon grubuna mensup partilerden 447 aday ile
bağımsız 56 adayın iştirak ettiği eyalet seçimi temelde ulusal siyasetin bir
yansıması niteliğinde.
Sarawak Eyaleti’nden
sonra eyaletler arasında en yüksek seçmen sayısı noktasında ikinci sırada
bulunan Sabah’taki bu gelişmenin yakında yapılacak ulusal siyaset için
avantajlı ve dezavatajlı yönleri bulunuyor.
Bu durum, seçmenin
aslında kaynayan siyaset kazanı etrafındaki gelişmelere ve bu noktada mevcut
siyaset yarışına ilgi göstermediği şeklinde yorumlanmaya açık.
Açıkçası, eyalet
ve ulusal düzeyde siyaset yapan partilerin yüzde 40’lık seçmene ulaşamamış
olması siyasetin gücü ve etiği açısından büyük bir eksikliğe tekabül ediyor.
Özellikle, şu anda
ulusal siyasette muhalefet konumunda bulunan Umut Koalisyonu’nun ve eyalet
bazında işbirliği yaptığı Warisan’ın söz konusu yüzde 40’lık seçmenin toplumsal
yapıda hangi kesimlerden oluştuğu, talepleri, gelecek beklentileri gibi
alanlarda önemli bir alt yapı çalışması yapmaları gerekirdi.
Bugün alınan sonuç
söz konusu muhalefet yapısının bunu yap/a/madığını ortaya koyarken, yakında yapılacak
genel seçimler için bu yönde acil çalışmanın yapılmasının elzem olduğunu da
ortaya koyuyor.
Peki bu sonuçlar
ne ifade ediyor? Daha önce de dile getirdiğimiz üzere, Sabah Eyaleti, Malezya’nın
Borneo Adası’ndaki bir diğer eyaleti Sarawak gibi son dönemde ulusal seçimlerde
belirleyici olmalarıyla öne çıkıyor. Özellikle 2008 ve 2013 genel seçimlerinde
UMNO’nun omurgasını oluşturduğu Ulusal Cephe (BN) iktidarının yakalanmasında bu
iki eyaletteki oylar belirleyici olmuştu.
Bugün, yani 26
Eylül Cumartesi günü yapılan eyalet seçiminde federal iktidara aday iki
koalisyon bloğundan birinin diğeri önünde yarışı bitirmiş olması, yakından
yapılacak 15. genel seçimler için bir gösterge kabul edilebilir.
Ulusal düzeyde
olduğu gibi ulusalararası arenada da Malezya’da siyasetin rotasının nasıl
belirleneceği konusundaki beklenti devam ediyor. Sabah Eyalet seçimlerinin
ardından başbakan Muhyiddin Yasin’in federal meclisi fesh ederek seçim kararı
alması yakın bir olasılık olarak gözüküyor.
İkinci alternatif,
yukarıda dikkat çekildiği üzere Enver İbrahim’in federal mecliste çoğunluğu
sağladığı yönündeki çıkışının ardından federal sultanın görüşme talebini kabul
ederek bu konuda yeni bir hükümet kurma görevini Enver İbrahim’e vermesi
yönünde. Ancak Sabah seçimleri sonuçlarının federal Sultan’da bu yönde bir
karar vermesine imkan tanımayacağı sürpriz olmayacaktır.
Beklenmeyen, ancak
olasılıklar arasında bulunan bir diğer karar ise, Muhyiddin Yasin’in mevcut
iktidarla yoluna devam ederek, 15. genel seçimleri normal zamanında yani 2023’e
kadar ertelemesi.
Ancak bu durum,
daha önce de dikkat çektiğimiz üzere, Sabah eyalet seçim zaferinin etkisini
kısa bir süre sonra yitirmesinin ardından Muhyiddin Yasin hükümetine yönelik ulusal
siyasette belirsizlik ve meşruiyet sorununun yeniden nüksedeceğine kuşku
bulunmuyor.
Bu durumda, olası
bir erken seçim en istikrarlı çözüm olarak ortada duruyor. Bu durum, 24 Şubat
2020 sivil darbesinin ardından muhalefete düşen Umut Koalisyonu’nun Enver
İbrahim liderliğinde siyasi gücünü yeniden ortaya koyması için belki de son fırsat
olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder