Mehmet Özay 14.11.2020
Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nde (Association of Southeast Asian Nations-ASEAN) yılın ikinci zirvesi dönem başkanı Vietnam’ın liderliğinde geçtiğimiz Perşembe günü başladı.
Çeşitli boyutlardaki
toplantılarla hafta sonuna kadar sürecek zirve geçen bir kaç yılda Güney Çin
Denizi sorununun aksine, 2020 yılına damgasını vuran kovid-19 gündemiye önem taşıyor.
Zirve, kovid-19’un
etkisinin sürmesi nedeniyle, bölge ülkelerinin ekonomik işbirliğine vurguların
öne çıkmasına neden oluyor.
Bu çerçevede, ASEAN
dönem başkanı Vietnam tarafından gündeme getirilen Kapsamlı Yeniden Düzenleme ve
Uygulama Plânı kabul edildi.
Ekonomi bakanları
arasında yapılan görüşmelerin ardından ise, üye ülkeler arasında temel ürünlerin
akışının sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasında anlaşma imzalandı.
Hanoi Eylam Plânı
çerçevesinde varılan anlaşma, üye ülkeler arasında güvenin yenilenmesi ve
kovid-19’la ortak mücadele adına olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmeyi
hak ediyor.
Kovid-19’la mücadelede
İçinden geçilmekte
olan süreçte, kovid-19 aşısı konusundaki çalışmalarda Çin’in attığı adımların olası
bir başarıya dönüşmesi halinde, bölge ülkeleri aşıyı edinme konusunda çekimser davranmayacaktır.
Özellikle,
Endonezya gibi nüfusu 250 milyona yaklaşan bir ülkenin bu anlamda önemli bir sağlık
piyasası oluşturduğuna kuşku yok.
Bunun ardından
vaka artışlarının görüldüğü Filipinler ve Malezya’nın da bu konuda destek
arayışlarında olacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır.
Başkanlar zirvesinde
de konunun ele alınması ve Çin tarafının bölge ülkelerine bir anlamda taahhüdü,
olası bir aşı başarısı Çin’in yumuşak gücü olarak hizmet edecektir.
Doğu Asya ile işbirliği
Zirve vesilesiyle,
ASEAN’a üye on ülke arasındaki ilişkiler kadar, belki de daha çok Doğu Asya’daki
Japonya, Çin ve Güney Kore ile yapılan görüşmeler büyük önem taşıyor.
Bu çerçevede, Çin
başbakanı Li Keqiang, Japon başbakanı Yoshihide Suga ve Güney Kore başkasın
Moon Jae-in ile yapılan görüşmeler, önceliğini ekonomik işbirliği olarak
belirlemiş olan ASEAN’ın ilgili ülkeler arasında siyasi diyaloğa zemin
hazırlamasıyla da dikkat çekiyor.
Bu çerçevede en
önemli hedef, Doğu Asya ülkeleri ile ASEAN arasında ulaşımı yeniden başlatmak
ve ticari ilişkilerde akışı sağlamaya yönelik yeni mekanizmaları hayata
geçirmek amaçlanıyor.
Çin’in ASEAN kamu sağlığı programı için 5 milyon
Dolar bağışı, bir sosyal jest olarak kabul edilebilir.
Ayrıca, Singapur’un
Hong Kong ve Japonya ile özel ulaşım hattı konusundaki anlaşmasını ekonomiye
ivme kazandırmak olarak değerlendiriliyor.
Ekonomileri olumsuz
etkilenen ASEAN’ın, komşu ülkelerden yardım alması, bu süreçte bölgesel
işbirliğinin bir başka açılımı olarak gündeme geliyor.
Öte yandan,
zirvenin bölgesel öneminin ötesinde küresel etkisi ise Vietnam başbakanı Nguyen
Xuan Phuc’un, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik İşbirliği’nde (Regional Comprehensive Economic Partnership-RCEP) hafta sonu imzalanacağı
müjdesi oldu.
Kovid-19 ekonomisi
Kovid-19 nedeniyle
geçen Haziran’daki zirve gibi sanal ortamda gerçekleştirilen zirvede ana konu yine
salgının neden olduğu ekonomik sarsıntının üstesinden gelinmesi konusu öncelikli
alanı oluşturuyor.
Kovid-19’un Avrupa
ve Kuzey Amerika’daki düzeyde olmasa da bölgede hâlâ etkisini sürdürmesi,
ekonominin canlandırılması konusunda işbirliklerini adeta zorunlu kılıyor.
Geçtiğimiz Aralık
ayında kovid-19 salgını üzerine, Çin yeni yılı nedeniyle milyonlarca kişinin
Güneydoğu Asya’ya seyahatinin gerçekleşmemesi ulaşım ve turizm sektörüne önemli
bir darbe olarak yansımıştı.
Aradan geçen süre zarfında
kovid-19 vak’a sayısı ve ölümle sonuçlanan vakalara bakıldığında, bölge
ülkelerinin kovid-19’la mücadelede görece başarılı olduğu söylenebilirse de,
her bir ülkeyi kendi toplumsal, ekonomik ve siyasi gerçekliği ile
değerlendirmek gerekir.
Bu bağlamda, Avrupa
ve Kuzey Amerika’da ortaya çıktığı ölçüde ciddi bir kriz durumundan bahsedilmese
de, bölge ülkelerinde kovid-19’un süreciyle karşı karşıya kaldıkları bir gerçek.
Bu durum, başta imalât
sanayiine ve lojistiğe bağlı ülkelerde üretim süreçlerinin inkitaya uğraması ilgili
sektörlerin hükümetler tarafından desteklenmesini gündeme getirdi.
Küresel ekonominin
atardamarı olarak adlandırılabilecek olan bölge özellikle, Çin’le yakın
ilişkileriyle dikkat çekiyor.
Bu noktada, ABD
başkanı Donald Trump’ın döneminde ABD’nin ASEAN’la gerileyen ilişkileri
karşısında bölge ülkelerinin Çin’e yaklaşmasının bir anlamda kaçınılmaz olduğu ortada.
Ancak bu durum,
ASEAN’ın Çin’e tam bağımlılık anlamı taşımak yerine, kontrollü bir ilişkiden
yana olduğuna söylemek mümkün.
RCEP umudu
Liderler
zirvesindeki görüşmelerde bir aksilik olmazsa en önemli gelişme RCEP’in imzalanması
olacak.
Pazar günü
imzalanması beklenen 15 üye ülkeli RCEP dünyanın en büyük ticaret birliği
olacak.
İşbirliğinde en
büyük ortağın Çin olması, bu sürecin Çin güdümünde gerçekleştirildiği intibaı
uyandırsa da, başta Japonya olmak üzere ASEAN içerisinde Singapur’in önemli
katkıda bulunduğunu söylemek gerekiyor.
Bu gelişme, hiç
kuşku yok ki, ABD’de Trump yönetiminin bölgeyle ilişkileri geriletmesi anlamı
taşıdığı gibi, yaşanan gerginliklere rağmen, Çin’in bölge ülkeleriyle
işbirliğinin geldiği aşamayı göstermesi bakımından da önem taşıyor.
Bir yandan
kovid-19’la mücadele ve olası aşı geliştirilmesi sürecinde Çin’in rolü öte
yandan Hindistan’ın çekilmesiyle birlikte yeni bir Asya-Pasifik inisiyatifi
olarak adlandırılabilecek olan RCEP’in imzalanması bölgenin yeniden ve farklı
bir şekilde küresel ekonomideki yerini pekiştiricek bir öneme sahiptir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder