Mehmet Özay 10.11.2021
Endonezya’da Açe Eyaleti’nde öğretim üyesi Dr. Saiful Mahdi hakkında açılan davanın ardından aldığı mahkumiyet kararı Devlet Başkanı Joko Widodo (Jokowi) ve ulusal parlamento tarafından af edildi.
2019 yılından bu yana gündemde olan dava, Banda Açe’deki Şah
Kuala Üniversitesi’nde (Universitas Syah Kuala) Teknik Fakültesi’nde memur
alımında usulsüzlük yapıldığı ve bunun Dr. Saiful Mahdi tarafından sadece
üniversite mensuplarının üyesi olduğu whatsapp grubunda hicvedilerek,
isim verilmeden eleştirilmesinden kaynaklanıyordu.
Adalet Bakanı ve Anayasa Mahkemesi eski başkanı Mahfud
MD, geçen hafta 5 Ekim’de yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Jokowi’nin, Dr.
Saiful Mahdi’nin af belgesini imzaladığı ve onanması amacıyla ulusal
parlamentoya gönderdiğini açıklamıştı. Bunun ardından, parlamentoda ilgili
komisyon konuyu öncelikli olarak görüşerek 7 Ekim’de ilgili affı onayladı.
Böylece, üç yıla yakın bir süredir yerel yani, Açe
Eyaleti ve ulusal gündemde önemli bir yer tutan hak ihlâli davasında kazanan
Dr. Saiful oldu.
Söz konusu bu davanın ortaya çıkmasında, “çelişkili”
olarak adlandırılan ve 2008 yılında yürürlüğe giren “İnternet Yasası”na (Electronic
Information and Transactions Law-ITE) yönelik eleştiriler sürerken, Adalet
Bakanlığı’ndan ve ilgili resmi kuruluşlardan yasanın acilen değiştirilmesi
talep ediliyor.
Bununla birlikte, Dr. Saifil Mahdi davasında yaşananlar,
bir yasanın teknik olarak uygulanıp uygulanmamasıyla sınırlı olmayacak kadar
derin toplumsal içeriklere sahip.
Kamu vicdanı ve adalet
Dr. Saiful’un yerel ve ulusal mahkemelerce mahkum
edilmesinin kamu vicdanında açtığı yaranın ardından, devreye Adalet Bakanının
girişimleriyle, Devlet Başkanı Joko Widodo ve ulusal parlamentonun girmesiyle
mahkumiyetin affa dönüşmesini sağladı.
İlkini 5 Ocak 2020’de ikincisini ise, 5 Eylül 2021
tarihindeki yazılarımızla gündeme getirdiğimiz bu konu Açe’de son dönemde
yaşanan yolsuzluklarla ilgili gelişmelerde hiç kuşku yok ki, adaletsizliklerin
ortadan kaldırılması adına sevindirici bir haber.
Dr. Saiful Mahdi’nin, mahkumiyet kararının onanmasının
ardından, uluslararası düzeyde imza kampanyası başlatılmış; hapis sürecinde
başta ulusal olmak üzere uluslararası çevrelerden destek gelmiş ve devlet
başkanı Joko Widodo’nun af hakkını kullanması talep edilmişti.
Yukarıda dikkat çekilen internet yasasına dayandırılarak
sadece, 2016-2020 yılları arasında 786 davanın açıldığı ve bunların yüzde
88’inini mahkumiyetle sonuçlandığı belirtilirken, özellikle Dr. Saiful Mahdi
davasıyla birlikte Devlet Başkanı Jokowi’nin ilgili yasanın gözden
geçirileceğini söylemesi gayet önemli.
Gelişmeye dair
Dr. Saiful Mahdi’nin yargılanmasına sebep olan gelişme,
mensubu bulunduğu fakülteye 2018 yılında memur (Calon Pegawai Negeri Sipil-CPNS)
alımıyla ilgili görüş beyanıyla ilgiliydi.
Dr. Saiful, söz konusu memur alımı sürecinde, Açe’nin
tanınmış üniversitelerinden Şah Kuala’da (Universitas Syah Kuala) yeni
kurulmuş olan Teknik Fakülte’nin dekanı Taufik Saidi’nin usulsüzlük yaptığını
ve bunu da sadece üniversite mensuplarının üyesi olduğu whatsapp
grubunda hicvederek, isim vermeden eleştirmişti.
Dr. Saiful söz konusu mesajında, saygın bir yükseköğretim
kurumu olan Şah Kuala Üniversitesi’nde, meritokrasi (meritocracy) ilkesinin
göz ardı edilmesi karşısında bireysel tepkisini ortaya koymuştu.
Söz konusu eleştiri karşısında, sorumluluğu üstlendiği
anlaşılan dekan Taufik Saidi, Dr. Saiful’un mesajını, “ismini karalamaya
yönelik” bir açıklama olarak değerlendirerek dava açmıştı.
Polis soruşturmasında tarafları barıştırma girişimi
karşısında Dr. Saiful Mahdi suç işlemediğini öne sürerek bu yaklaşımı reddetmiş
ve kararlı bir duruş ortaya koymuştu.
Bu süreçte, Saiful Mahdi’nin hukuki açıdan haklarını
korumada destek olan Banda Açe’deki “Hukuk Derneği” (Lembaga Bantuan Hukum-LBH)
ve Cakarta merkezli “Elektronik Enformasyon ve İletişim Yasası Mağdurları
Derneği” (PAKU ITE) söz konusu davanın, 1945 yılı anayasasında insan haklarıyla
ilgili 28. Madde’ye aykırı olduğunu ileri sürmüştü.
Açe’de yolsuzluklarla ilgili gelişmelerin sadece
üniversite kampüsü ile sınırlı olmadığını, toplumun çeşitli kesimlerinden gelen
eleştirilerle farklı kamu/resmi kuruluşlarında da var olduğu konusu bilinmeyen
bir durum değil.
Söz konusu davayla ilgili bu gelişmeler olurken, Şah
Kuala Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Samsul Rizal yaptığı açıklamada,
gizli/açık fakülte dekanını koruyan açıklamasıyla dikkat çekiyor. Prof. Samsul
Rizal, “Saiful Mahdi’nin affına neden olan şeyin yaptığı hatadır” anlamına
gelen açıklaması üniversite yönetiminin Dr. Saiful Mahdi’ye yönelik tutumunu
ortaya koyuyor.
Rektör Samsul Rizal’ın, “Saiful Mahdi fakülte dekanından
özür dileseydi zaten dava bu safhaya gelmezdi” açıklaması ise temelde sorunun
hak ve adalet düzleminde nasıl anlaşıldığına dair bir örnek olarak önümüzde
duruyor.
Meritokrası: özellikle Açe’nin ihtiyacı
Açe’nin özellikle tsunami felâketini yaşamış ve ardından
Helsinki Barış Anlaşması’yla barış sürecine geçilen Eyalet’te aradan geçen 17
yıla rağmen, özellikle ekonomi ve siyaset dünyasının ve bunlarla ilintili
olarak kamu kuruluşlarının, Açe halkının sorunlarını çözmede yetersiz kalışının
sadece, belli çevrelerin engellemeleri ve bürokratların beceriksizlikleriyle
açıklanması mümkün değil.
Açe’de yetişmiş insan kaynağı hem eyalet içinden hem de
dışından atamalarla var olmasına karşın, temel sorunun yolsuzluk süreçlerinin
ve bunun beslediği yolsuzluk ekonomisinin varlığıdır.
Yaşanan bu son örnek, Açe’nin son dönemde karşı karşıya
kaldığı siyasal ve ekonomik zorlukların ardında, aslında temel sorunun etik
olduğunu gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor. Dr. Saiful’a karşı açılan dava
velev ki devlet başkanı tarafından haksız bulunup affa maruz kalmasaydı bile,
onun bu davranışının haklılığını ortadan kaldırmayacaktı.
Eyalet mahkemesi ve ardından üst mahkemeye kadar taşınan
dava sürecinde mahkemelerin verdiği kararların Dr. Saiful’u mahkum etmesi
açıkçası, sorunun bir üniversite kampüsünden nasıl yüksek mahkemeye kadar
uzanabileceğinin bir örneği olarak karşımızda duruyor.
2018’de başlayan ve geçtiğimiz günlerde nihayete eren Dr.
Saiful Mahdi davası sadece diğer toplumsal ilişkilerden bağımsız izole bir dava
değil. Aksine, Başta Açe Eyaleti’nde olmak üzere ülkenin temel toplumsal,
ekonomik ve siyasal sorunlarının belirleyicisi olarak meritokrasi ilkesinin
çiğnenmesinin nasıl bir şey olduğunu, hak ve adalet duygusunun nasıl rencide
edilebileceğini; hak ve adalet duygusu arayışındaki bireylerin ve toplum
kesimlerinin nasıl mağdur edilebileceğine dair bir hatırlatma.
Bu yönde iyileştirmelerin sadece, Dr. Saiful Mahdi ile
sınırlı olmayacak şekilde, tüm toplum kesimlerinde ve başta resmi ve özel
üniversiteler olmak üzere tüm özel ve kamu kuruluşlarında geçerlilik kazanacak
bir meritokrasi anlayışı ve uygulamasının başlatılması en büyük dileğimizdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder