Mehmet Özay 31.07.2021
ABD savunma bakanı Lloyd Austin, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) üyesi Singapur, Filipinler ve Vietnam ziyaretlerde bulunuyor.
Bakan Austin, ziyaretleri
çerçevesinde, 26-28 Temmuz günlerinde, Singapur’daydı. Cuma günü Filipinler’de başkan
Roberte Duterte ile görüşen Austin’in son durağı Vietnam olacak.
Bu ziyaretler, ABD’de
Joe Biden yönetiminin Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkileri yeniden geliştirme
politikasının önemli adımlar atılmaya başlandığının işareti olarak
değerlendirilmeyi hak ediyor.
Singapur ve Filipinler’de
yapılan görüşmelerde güvenlik merkezli önemli anlaşmalar gündeme geldi. Singapur’da
askeri işbirliği siber güvenlik ve yapay zekâ alanlarını kapsayacak şekilde
genişletilirken, Filipinler’de başkan Rodrigo Duterte’nin 2020 yılında Şubat
ayında feshettiği ABD üsleriyle ilgili anlaşmanın, dün yapılan görüşmelerle yenilenmesi
önemli gelişmeler olarak dikkat çekiyor.
Austin, Haris ziyaretleri
Austin’in bu
ziyaretlerine dair analizler daha gündeme gelmeden, Beyaz Saray’dan Cuma günü
yapılan açıklamada, Ağustos ayı içerisinde bu sefer, ABD başkan yardımcısı
Kemala Haris’in Singapur ve Vietnam’a ziyaret yapacağı duyuruldu.
ABD yönetimi önce
savunma bakanı ve ardından başkan yardımcısını bölgeye göndermek suretiyle, hem
her yıl yaptığı bölge ziyaretlerindeki devamlılığı sağlamaya çalışıyor, hem de
oldukça sıcak gelişmeler konu olan bölgede ittifak yapısını yenilemeyi ve
güçlendirmeyi hedefliyor.
Bu girişimler hiç
kuşku yok ki, ABD’nin ulusal güvenlik olgusunu, genelde Asya-Pasifik ve özelde ASEAN
bölgesiyle irtibatlandırdığını bir kez daha gösteriyor.
Beyaz Saray
yetkilileri, Lloyd ve Harris ziyaretlerine atıf yaparken, vurgu Biden
yönetiminin “küresel işbirliğinin yeniden inşası” olgusuna vurgulamaları dikkat
çekicidir.
Güvenlik protokolünün yenilenmesi
Savunma bakanı Austin’in,
Singapur Savunma bakanı Dr. Ng ile yaptığı görüşmede temel vurgu, iki ülke
savunma işbirliğinin “uzun ve mükemmel” bir geçmişe dayandığı ve bugünün
koşullarında söz konusu bu ilişkinin geliştirilmesine yönelik ihtiyacın olduğu
yönündeydi.
Bu söylemin somut
karşılığı ise, iki ülke işbirliği çerçevesi terörle mücadeleden, yapay zekâ ve
siber savunma alanlarını içerecek şekilde genişletilecek olmasıdır.
Bu çerçevede, 1990
yılındaki anlaşmanın güncellenmesine yönelik, 2019 yılı yenileme protokolünün
imzalanması gündeme geldi.
Söz konusu
protokol ABD ve Singapur açısından gayet stratejik maddeler içeriyor. Bu noktada,
ABD’nin genelde Asya-Pasifik ve özelde ASEAN güvenlik bölgesinde, hem kendi ve
ittifak ülkelerin ulusal güvenliğini hem de uluslararası ticaret suyollarının
serbest dolaşımını sürdürmeye yönelik olarak deniz ve hava kuvvetlerinin Singapur
deniz ve hava limanlarından istifadesini öngörüyor.
Bu durum, ABD’nin
zaten bugüne kadar bu alanda Singapur’un somut olarak sağladığı teknik ve lojistik
desteğin öneminin artarak devam edeceği anlamına geliyor. Özellikle, sahil
güvenlik ve çoklu görev işlevi gören P-8 Poseidon uçaklarının bölgede
konuşlandırılması önem taşıyor.
Singapur açısından
ise en somut gelişme, hava kuvvetlerinin Ada ülkesinin teritoryal
sınırlılığından dolayı eğitim/tatbikat gibi süreçlerde, ABD’den destek almasına
olanak tanıyacak olmasıdır. Buna göre, Singapur hava kuvvetleri mensupları, ABD’nin
Guam Adası’ndaki üssününün yanı sıra, ABD’de Arizona’da askeri eğitimlerine devam
edebilecekler.
22 Haziran-7 Temmuz
tarihleri arasında iki ülke deniz kuvetlerinin Guam Adası çevresinde
gerçekleştirdikleri 3. Pasifik Griffin
tatbikatı işbirliğinin son örneğini teşkil ediyor. İlki 2017 yılında
gerçekleştirilen tatbikat, iki ülke deniz kuvvetlerinin işbirliğini artırması hedefliyor.
Uluslararası hukukun işlerliği ve güvenlik
2010 yılından bu
yana Güney Çin Denizi teritoryal haklar meselesinde Çin’in agresif
yapılanmasına karşı ASEAN’a üye beş ülkenin tepkisi tepkisi zaman zaman gündeme
gelirken, bu ülkeler arasında olmamasına karşın Singapur’un, ABD ile
geliştirmekte olduğu straetjik güvenlik işbirliği ABD merkezli bölgesel ittifak
yapılaşmasının önemini ortaya koyuyor.
ABD’nin Singapur
merkezli askeri yapılaşması Hint Okyanusu bağlantısını sağlayan Malaka Boğazı ile
Güney Çin Denizi’nde uluslararası seyir güvenliğinin tesisi için önem arz
ediyor.
Yukarıda dikkat
çekilen ve yeni dönemde giderek daha da öne çıkacağına kuşku olmayan alan ise
siber güvenlik. Bu yılın başlarında Microsoft
sunucularına yönelik siber saldırının sorumlusu olarak, ABD ve İngiltere
başta olmak üzere Kanada’dan Yeni Zelanda’ya kadar Anglo-Saxon dünyası
öncülüğünde batılı ülkeler Çin’i hedefe koyarken, siber alan, güvenlik ve
ekonomi alanında yeni tehdit olgusu olarak yer işgal edecektir.
Geciken ziyaretler
ABD üst düzey
yetkililerince gerçekleştirilmekte olan bu ziyaretlerin, kovid-19 salgını
nedeniyle gecikmeli olarak gündeme geldiğini söylemek gerekiyor.
Singapur’da her
yıl organize edilen geleneksel Shangri-La
toplantılarının bu yıl Haziran ayında yapılacağı konusunda yapılan açıklama,
salgının yeni bir safha ile bölgeyi vurması dolayısıyla son anda ertelenmişti.
Toplantı, küresel
anlamda öne çıkan ülke savunma bakanlarının da biraraya gelmesine mani olduğu
gibi, özellikle ABD’nin yeni dönemde Asya-Pasifik bölgesinde savunma ve
güvenlik politikalarıyla ilgili politikalarını ortaya koyacağı bir zemin
olacağı bekleniyordu.
Trump döneminde
bölge ile ilişkiler ticaret ve güvenlik ilişkileri bağlamında gerilimlere neden
olurken, özellikle Filipinler devlet başkanı Rodrigo Duterte, ABD ile olan
askeri işbirliği anlaşmasından çekilmesi genel anlamda güvenlik özelde ise, ABD’nin
bölgedeki fiziki varlığı, lojistik destek vb. gibi konularda zaafiyetine işaret
ediyordu.
Gerek Asya-Pasifik
bölgesindeki geleneksel ittifaklarıyla arasının açıldığı Trump döneminden
farklı olarak, Biden yönetimi savunma ve güvenlik anlamında genel olarak Asya-Pasifik
özelde ise ASEAN ile yeni işbirlikleri konusunda önemli inisiyatifler
geliştirileceğinin sinyallerini vermeye başladığını söyleyebiliriz.