Mehmet Özay 08.07.2021
Malezya’da siyaset durma noktasına geldi. Değişimle, değişime direnme arasındaki Malezya siyasetinde dün yaşanan gelişmeler siyasetin durma noktasına geldiğini ortaya koyuyor.
Birleşik Malay
Ulusal Organizasyonu’nun (United Malay
National Organization-UMNO) dün geç saatlerde yapılan genel kurul
toplantısında, mevcut Ulusal İttifak (Perikatan
Nasional-PN) iktidarına desteğin çekildiğini ve başbakan Muhyiddin Yasin’i
istifaya davet etmesiyle ilgili açıklama, ülkede siyasi kaosun geldiği noktayı
ortaya koyması açısından önemli.
Ahmed Zahid Hamidi
açıklamasında, kısa dönemli görev yapacak bir başbakan atanmasıyla yeni bir
hükümetin kurulması önerisini gündeme taşıdı. Geçici hükümet kurulması
önerisinde, aynı zamanda eski başbakanlardan ve UMNO milletvekili Necib Rezzak
tarafından da gündeme getirildi.
Öte yandan, Dr.
Mahathir Muhammed geçen ay gündeme getirdiği “acil durum yönetimi” önerisini
tekrarladı. Dr. Mahathir, bu önerilerini başında bulunduğu Vatan Partisi (Pejuang) olarak 26 Temmuz’da yapılacak parlamento görüşmelerinde
dile getireceklerini söyledi.
İktidarı destekleyen,
örneğin Muhyiddin Yasin’in başında bulunduğu Yerli Birlik Partisi’nden (Parti Pribumi Bersatu
Malaysia-Bersatu) yapılan açıklamalarda, Ahmed Zahid Hamidi’yi
muhalefin argümanlarıyla hareket etmekle suçlanıyor.
Başsavcı’dan hükümet devam ediyor açıklaması
Siyaset kurumunun
aldığı bunca darbenin üzerine, bir diğer önemli açıklama başsavcıdan geldi. Başsavcı
Idrus Harun yaptığı açıklamada, “Muhyiddin Yasin’in başında bulunduğu PN
hükümetinin devam ettiği” yönündeki açıklaması olduğuna kuşku yok. Başsavcı
işini en iyi bilen kişi olarak ilgili yasalara atıfta bulunmayı da eksik
etmedi.
Buna göre federal
anayasanın 43. Maddesi 1. ve 2. Fıkraları’na göre mevcut hükümetin federal
mecliste çoğunluğu sağlamamıştır derken; 43. Madde’nin 2 fırka a bendine göre
ise meclis çoğunluğunun güven oyu olup olmaması herhangi bir parti başkanı
tarafından değil, aksine meclis tarafından belirlenir” açıklamasını gerekçe
göstererek mevcut başbakan ve hükümetin görevinde olduğunu ileri sürüyor.
Aşağıda
değinileceği üzere, zaten söz konusu bu son izah tarzı 1 Mart 2020’den bu yana
görev yapan mevcut başbakan ve hükümetin neden siyasi merşuiyet taşımadığını da
açıkça ortaya koymaktadır.
UMNO genel başkanı
Ahmed Zahid Hamidi, dünkü açıklamaları arasında, UMNO’nun muhalefet lideri
Enver İbrahim’i desteklemeyeceğini
açıklamasına rağmen, partisindeki milletvekillerini istedikleri siyasi parti
ve/ya lidere destek verme noktasında serbest bırakması ise bir tür çelişkiye
işaret ediyor.
Öyle ki, bu
gelişme geçen Eylül ayından bu yana gündemde olan UMNO içinden bir grupun
muhalefet lideri Enver İbrahim’e destek verdiği iddialarının yeniden ve de
güçlü bir şekilde ortaya çıkması anlamı taşıyor.
Son iki günde
yaşanan somut gelişmeler, 24 Şubat 2020 tarihindeki sivil darbenin ardından
kurulan hükümet yapısının işlemediğinin en bariz ve son göstergelerinden biri
olurken, aradan geçen süreçte sadece siyaset kurumu değil, kovid-19 karşısında uygulanan
istikrarsız politikalar nedeniyle toplumsal barış ve güvenin de tehdit altında
olduğunu söylemek mümkün.
Federal parlamento’da son durum
Dün UMNO genel
başkanı Ahmed Zahid Hamidi’nin açıklaması ne anlama geldiğini en iyi gösteren
ölçüt federal parlamentoda mevcut PN hükümetine desteği somut olarak ortaya
koymakla anlaşılabilir.
222 sandalyeli
mecliste iki millevekilliği vefatlar dolayısıyla boş olurken, geri kalan
milletvekilleri arasında başbakan Muhyiddin Yasin ve PN hükümetine desteğin
111/112 civarında olduğu belirtiliyor.
Dün akşam UMNO
genel kurul toplantısı sonrası açıklamalar ise federal mecliste 38 milletvekili
bulunan bu partinin desteğini çekmesinin başbakan ve hükümetin meclisteki
çoğunluk desteğini yitirmesi anlamına geliyor.
Siyasi meşruiyet krizi yeni değil
1 Mart 2020’de federal
sultan tarafından başbakan olarak olarak atanan Muhyiddin Yasin’in kurduğu PN
hükümeti sürecin başından itibaren birkaç milletvekili çoğunluğu ile sözde
siyasi meşruiyetini sağladığı iddiasındaydı.
Ancak bu söylem
teknik ve siyasi etik ve düzenlemeler açısından bugüne kadar sınanmış değil.
Yani federal meclis’te bugüne kadar mevcut başbakan ve hükümet ile ilgili güven
oylaması yapılmamaması, hiç kuşku yok ki, ülke siyasal yaşamına yönelik en
önemli zararlardan biri olarak tarihe geçecektir.
Dün akşamki UMNO
genel kurul toplantısından çıkan kararın da, bir sürpriz olmadığını söylemek
gerekiyor. Bu noktada, geçtiğimiz Mart ayında yine, UMNO genel kurul
toplantısında, “bir genel seçim atmosferinin doğmaması halinde mevcut PN
hükümetine desteğin sona erdirilebileceği konusunda bir kabul ortaya çıkmıştı. Böylece,
bugün yaşanan tartışmanın önü açılmış olmuştu.
Başbakan Muhyiddin
Yasin, UMNO’nun bu siyasi restini görmüş olmalı ki, dün apar topar boş olan
başbakan yardımcılığı makamlarına UMNO üyesi iki milletvekilini atadı.
Bunlardan biri
Ahmed Zahid Hamidi’ye parti içi muhalefetiyle dikkat çeken İsmail Sabri Yaakob,
diğeri ise Hişamuddin Hüseyin Onn’un güvenlikten sorumlu kidemli bakan (senior minister) olarak atanması oldu.
Her ne kadar, başbakanın
bu yeni atamaları, PN hükümetinin kuruluşundan bu yana UMNO’nun hükümette güçlü
bakanlıkları alma konusundaki talebine karşılık gelse de, farklı bir amaca
yönelik girişim anlamına geliyor.
Bu noktada, söz
konusu bu atamaların, UMNO içerisinde mevcut hükümete desteği sağlamanın bir
aracı işlevi görürken, aynı zamanda zaten var olan parti için bölünmeyi
artıracağına hatta gelişmeleri başkan değişimine kadar götüreceğine kuşku yok.
UMNO’da bölünme
UMNO genel başkanı
Ahmed Zahid Hamidi tarafından yapılan açıklamalar sonrasında Malezya’da siyaset
gündemi yeniden büyük bir karmaşanın içine girdi.
1 Mart 2020’de federal
sultan’ın onayıyla başbakan olarak atanan ve bugünkü PN hükümetini kuran
Muhyiddin Yasin ve hükümetin siyasi meşruiyeti bugüne kadar sorgulanıyordu.
Aradan geçen süre
zarfında, özellikle kovid-19 bahane edilerek federal mecliste güven oylaması
süreci işletilmemesi, bugünkü yaşaman kaosun temellerini oluşturuyor.
Hükümet bu süre
zarfında ülke genelinde kovid-19’la mücadelede başarısızlığa imza atması ise hiç kuşku yok ki, kaosun
görünmeyen yüzünün toplum katmalarında çok daha büyük olduğuna işaret ediyor.
Siyaset
kulislerinin oldukça yoğun olduğu dün ve bugün ortaya oldukça ilginç siyasi
tabloları çıkarıyor. Tablolar diyorum, çünkü içinde başbakan adayı geçici,
hükümet vb. gibi birbiriyle ilişkili ve aynı zamanda çelişkili siyasi çözüm
önerileri bulunuyor.
Federal parlamentoda
38 milletvekilliğine sahip UMNO’nun mevcut PN hükümetinden desteğini çekmesi
hiç kuşku yok ki, teknik anlamda hükümetin düşmesi demek.
UMNO günah çıkartıyor
UMNO, hem 24 Şubat
2020 sivil darbesi hem de ardından 1 Mart tarihinden itibaren gündeme gelen
yeni hükümet senaryolarındaki rolü ile öne çıkıyordu.
Aradan geçen
süreçte hükümette arzu ettiği yeri al/a/maması, parti içerisinde zaten var olan
kırılmaların derinleşmesine ve aynı zamanda, bugün mevcut PN hükümetini de destekleme
ve desket vermeme arasında gidip gelmesine neden oldu.
Dün akşamki genel
kurul toplantısında UMNO’nun özellikle kovid-19 nedeniyle geniş toplum
kesimlerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmesi ve gizli/açık hükümete atıfta
bulunarak bu süreçte sürekli kaybeden tarafla birlikte olmak istemediklerini
gündeme getirmeleri önümüzdeki seçimlere yönelik bir girişim olarak düşünmek
gerekiyor.
Her ne kadar,
başbakan Muhyiddin Yasin mevcut hükümeti, çok partili ve bağımsız milletvekilleri
desteğiyle ayakta tutuyorsa da, kovid-19 sürecinde olumlu gelişmelerle birlikte
gündeme gelecek bir seçimde kazanma şansı gayet şüpheli.
Yaşanan gelişmeler
24 Şubat 2020 tarihindeki sivil darbeye maruz kalan Umut Koalisyonu (Pakatan Harapan-PH) hükümeti sonrasında
ülkenin siyasal ve toplumsal barışında yaşanan erozyonun geldiği nokta
açısından gayet önemli.
Halkın oylarıyla
seçilmiş meşru hükümet PH hükümetine yönelik sivil darbe girişiminin ardından,
siyasiler arasında siyasi etik duruşu değer kaybetmeye devam ederken, hükümet
ayakta kalabilmek için kovid-19’u gizli/açık bir tehdit olarak kullandı ve
kullanmaya devam ediyor. Bugün bu sürecin sürdürülemezliği karşısında en büyük
karşı çıkışta, yukarıda zikredilen sürece en büyük desteği veren UMNO’dan
gelmesi gayet manidardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder