Mehmet Özay 16.06.2021
Malezya’da kovid-19’la mücadelede, bu ay başında alınan iki haftalık genel kapanma iki hafta daha uzatıldı. Başbakan Muhyiddin Yasin tarafından yapılan açıklamada, iki hafta daha uzatılan genel kapanma ile kovid-19’la mücadelede dört aşamalı mücadeleye başlandığına vurgu yaptı.
Öte yandan,
Federal Sultan çeşitli siyasi parti başkanlarıyla geçen hafta yaptığı
görüşmelerin ardından, yarın yani Çarşamba günü gerçekleştirilecek olan
sultanlar konferansı adı verilen geleneksel toplantıda gündeme gelen konuları
masaya yatırması bekleniyor.
Sorun sadece sağlıkla sınırlı değil
Malezya’da gelinen
bu noktada, ülke genelinde sadece sağlık sorununun değil, mevcut hükümetin
kovid-19’la mücadelede arzu edilen başarılı mücadeleyi sergileyememesi
nedeniyle farklı toplum kesimlerinin ekonomik sorunlarla yüzleşmeye devam
edeceği anlamı taşıyor.
Ülke genelinde
görülen vak’a ve ölümcül vak’a artışlarının ardından mevcut hükümet 1 - 15
Haziran tarihleri arasında genel kapanma kararı almıştı.
Haziran ayı
boyunca yaşanmakta olan genel kapanma, başbakanın talebi üzerine federal
sultanın geçen Ocak ayında ilân ettiği olağan üstü hâl uygulamasının da
kovid-19’la mücadelede yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.
Ocak ayından bu
yana yaşanan sürece ilâve olarak başbakanın dört aşamalı olduğunu söylediği
mücadele nedeniyle faaliyetlerini yerine getiremeyen federal meclisin en erken
Eylül veya Ekim ayında açılabileceği anlaşılıyor.
Federal sultan hükümet ilişkisi
Federal sultanın
geçen hafta 18 siyasi liderle yaptığı görüşmelerin ardından, başbakan Muhyiddin
Yasin’in genel kapanmayı iki hafta daha uzatma kararı ve bununla bağlantılı
olarak dört aşamalı mücadele konusundaki açıklaması üzerinde dikkatle durulmayı
gerektiriyor.
Başbakan’ın
hükümet adına bu açıklamaları, Federal sultanın yarın yapılacak Sultanlar
konferansından önce yapması, yarınki toplantıda bir anlamda hükümeti
destekleyici bir kararın çıkabileceği öngörüsünü güçlendiriyor.
Geçen Ocak ayında
da, o dönem çeşitli siyasi ve toplum kesimlerinden gelen tepkilere rağmen, yine
başbakanın önerisiyle federal sultan olağanüstü hal kararına imza atmıştı.
Ülkede son bir buçuk
yıldır yaşanan süreç, kovid-19’la mücadelede arzu edilen başarıyı getirmezken,
sağlık sorunu kadar önemli bir toplum kesiminin ekonomik faaliyetlerini yerine
getirememesinden kaynaklanan toplumsal huzursuzluk siyasal çevreler tarafından
dillendirilmesi sonrasında Federal Sultan Abdullah Ahmet, liderlerle teke tek
görüşmelerde bulunmuştu.
Parlamenter demokrasi (mi?)
Malezya’da geçen
hafta yaşanan olağanüstü siyaset trafiği sonrasında, başbakan Muhyiddin Yasin
hafta başında yaptığı açıklamada, ülkedeki parlamenter demokrasiye ve anayasal
monarşiye vurgu yapması dikkat çekiciydi.
Kovid-19’un henüz
etkisinin Malezya’da hissedilmediği bir dönemde, 24 Şubat 2020’de yaşanan sivil
darbenin en önemli mimarlarından ve ardından 1 Mart 2020’de yeni hükümeti
kurmak amacıyla federal sultan tarafından başbakan olarak atanan Muhyiddin
Yasin bugüne kadar federal meclisten güven oyu sürecini işletmiş değil.
Muhalefet
partilerinin bugüne kadar kovid-19’la mücadelede gündeme getirdikleri eleştirilerin
temelinde açıkçası, bu demokratik olmayan süreç bulunuyor.
Öyle ki, toplumun
önemli bir kesininin mevcut siyasi meşruiyet ortamında kurulu hükümete ve
başbakana yönelik tepkilerinin hiç kuşku yok ki, hükümetin sözde aldığı
belirtilen kovid-19’la mücadelenin de bugüne kadar gözlemlendiği üzere
başarısızlığının temelini oluşturuyor.
Ekonomide sağlıksız gelişme
Federal sultan
Ahmed Şah geçen hafta Çarşamba gününden başlayarak ülkenin önde gelen siyasi
partilerinin başkanlarıyla tek tek görüşerek ülkede yaşanmakta olan ve ülke
genelini kapsayan kovid-19 kapanma süreci ilânında gelinen noktayı görüşmüştü.
Söz konusu görüşmelerde
sadece muhalefetin önde gelen liderleri değil, mevcut Ulusal İttifak (Perikatan Nasional-PN hükümetinin en
büyük ortağı konumundaki Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (United Malay National Organization-UMNO)
lideri Ahmed Zahid Hamidi tarafından da önemli eleştiriler gündeme
getirilmişti.
Üstüne üstlük,
federal sultanın verdiği bir demeçte, iki haftalık kapanmanın yarardan çok
zarar getirdiği vurgusu ise üzerinde durulmayı hak ediyor.
Muhalefetin
gündeme getirdiği eleştirilerin odağında ise, geçen Ocak ayından bu yana
uygulanan olağanüstü hâle rağmen, kovid-19’la mücadelede arzu edilen başarının
elde edilememesi bulunuyordu. Ardından, bu ayın başında ilân edilen ülke
genelini kapsayan iki haftalık kapanma ise eleştirilerin dozunun artmasına
neden oldu.
Hükümetin birbiri
ardı sıra ilân ettiği ekonomi paketlerine rağmen, muhalefet yaşanan gelişmenin
özellikle, dar gelirli kesimler açısından giderek olumsuzlaşmasına dikkat
çekiyordu.
Bu nedenle,
kapanma süreci yerine, halkın ekonomik faaliyetlerini yürütebilmelerine olanak
tanıyacak farklı politikaların uygulanması çağrısı dikkat çekiyordu.
Aradan geçen süre
zarfında yaklaşık 92 milyar Dolarlık kovid-19 ekonomi paketi ilân edilse de,
toplumun belirli kesimlerinin bu gelişmeden pay alıp almadığının sorgulandığı
da bir gerçek.
Öte yandan, başbakan
Muhyiddin Yasin, Haziran ayı boyunca yaşanmakta olan genel kapanma nedeniyle
ülke ekonomisinin her gün yaklaşık 250 milyon Dolar kayba uğradığını açıklaması
ise, durumun vahametini ortaya koyması açısından dikkat çekici.
Umutlar Eylül veya Ekim’e kaldı
Başbakan Muhyiddin
Yasin yaptığı açıklamada, kovid-19’la mücadelede yeni bir yaklaşım ortaya
koyması, yaşanan siyasi ve toplumsal baskılarla açıklanabilir.
Buna göre, bugüne
kadar uygulanan kapanmanın ardından günlük vaka sayısının 2000’in altına
inmesi, hastahanelerde yoğun bakım ünitelerinde has sayısının azaltılması ve
halkın yüzde 40’ının aşılanması geliyor.
Dört aşamalı bu
plânın yürürlüğe girmesi kadar, bu aşamalarda geçirilecek zaman dilimi de önem
taşıyor.
Söz konusu bu
safhaların sona ermesi, vak’a sayılarının 500 ilâ 600 arasında seyretmesiyle
mümkün olacağı anlaşılıyor. Bu durum, dünkü yani, Salı günkü vak’a sayısının
5419 olduğu dikkate alındığında, açıkçası Malezya’nın önünde önemli bir
sürecin olduğuna işaret ediyor.
Bu noktada
muhalefetin geçen haftaki görüşmelerde öne çıkardığı konulardan biri olan
federal meclisin faaliyetlerine başlaması yönündeki kararlı tutumlarına rağmen,
başbakanın açıkladığı dört aşamalı sürecin öngörülebilirliği dikkate
alındığında, kararının daha üç-dört ay gündeme gelmeyeceğine işaret ediyor.
Başbakanın
açıklamasında nihai başarı olmasa da, kovid-19’la mücadelede mesafe kat
edileceği belirtilen süre, Eylül veya Ekim ayının sonu olarak gösteriliyor.
Kovid-19 sürecinden
bu yana ülke ekonomisinin giderek daha da kötüleşmesi, yukarıda dikkat
çekildiği üzere toplumun belirli kesimlerinin bundan daha çok etkilenmesi
anlamı taşıyor.
Yarın yapılacak
Sultanlar Konferansı’da yeni bir hükümet kurulması ya da Dr. Mahathir Muhammed’in
geçen hafta önerdiği üzere, “Ulusal Operasyon Konseyi” (Mageran) yönetiminin ilânı kararı zor gözüküyor.
Bununla birlikte,
federal meclisten onay almamış başbakan Muhyiddin Yasin ve onun başında olduğu
hükümetle birlikte, ülkenin sembolik kurumu olan federal sultanlık makamında
inandırıcılık noktasında zaafa uğraması kaçınılmaz gözüküyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder