Mehmet Özay 09.04.2018
Malezya’da bugün
yapılan 14. genel seçimlerde muhalefet ittifakının, yani, Halkın Umudu (PH)
koalisyonunun zaferiyle sonuçlandı. Yazının kaleme alındığı şu ana kadar Seçim
Komisyonu resmi sonuçları açıklamasa da, muhalefet bloğunun lideri ve başbakan
adayı Dr. Mahathir Muhammed Malezya saatiyle 23.00 sularında yaptığı açıklamada
resmi olmayan muhalefetin seçim yarışını ilk sırada tamamladığını söyledi. Ardından
yine Malezya saatiyle 02.30 sularında yaptığı açıklamada Federal Sultanlık
makamından kendilerine ulaşıldığını ve seçim sonucunun tanınacağının
bildirildiğini söyledi.
Mecliste çoğunluk
Bununla birlikte
Seçim Komisyonu resmi sonuçları açıklamasa da, çeşitli haber sitelerinde yer
alan açıklamalar dikkate alınacak olursa, 222 sandalyeli federal mecliste
muhalefet 110 ila 118 sandalye kazandığı, iktidardaki Ulusal İttifak koalisyonu
ise 76 ila 79, Kelantan ve Terengganu eyaletlerinde varlık gösteren Malezya İslam
Partisi (PAS) ise 17-18, bağımsızların ise sandalye kazanmış gözüküyor. Ancak bu
sayıların da ortaya koyduğu üzere nihai kazanımlar ancak seçim komisyonunun
açıklamasının ardından netlik kazanacak. Halkın Umudu koalisyonu adıyla seçime
giren muhalefet partilerinin meclise 120 sandalyeye ulaşmamaları halinde
bağımsızlar başta olmak üzere, PAS’la ittifak kurmaları ya da milletvekilliği
transferleri mümkün gözüküyor.
Sonuçlar sürpriz değil
Bu sonuçlar,
bağımsızlıktan bu yana yani, 62 yıldır iktidarda olan Birleşik Malay Ulusal
Organizasyonu’nun (UMNO) omurgasını oluşturduğu Ulusal İttifak’ın sona ermesi
anlamı taşıyor. Açıkçası bu sonuç Malezya siyasetini ve toplumunu yakından
izleyenler için bir sürpriz olmadı. Aksine, özellikle 2008 ve 2013 seçimlerinde
giderek oylarını artıran muhalefetin iktidara ne kadar yaklaştığına tanık
olunmuştu. 2013 seçimlerin de bile iktidarı yakalayabilecek olan muhalefetin,
popüler oyların çoğunu almakla birlikte, ülke siyasetinin ve seçim sisteminin bazı özel koşullardan ötürü iktidarı elde
edememişti.
Peki 2013’den
bugün ne değişti de muhalefet neredeyse yirmi yıla varan iktidar özlemine
kavuşmuş oldu? Burada UMNO merkezli ulusal ittifak iktidarının seçkinci bir
tavırla halkın belirli kesimlerini sürekli dışlayan politikalarına -ki bu
ülkede dillendirildiği üzere iktidar kibri ile örtüşüyor- özel bir önem vermek
gerekiyor. İktidar olmak ve bu iktidarı ülkenin ekonomik kalkınması yönünde
kullanmak ile halkın talepleri ve isteklerine karşılık gelecek politikalar
üretmek arasındaki farkı belki de en iyi açıklayacak ‘model’ ülke Malezya…
Malay tsunamisi
Başbakan Necib bin
Rezzak’ın bu gelişmeyi görmediği veya farkında olmadığı söylenemez. Öyle ki,
daha 2009 yılında başbakanlık ve UMNO genel başkanlığını devraldığı dönemde
ülkede reform söylemi karşısında, muhalefet çevrelerince dahi olumlu
karşılanmış ve destek bulmuştu. Ancak devam eden süreçte, Başbakan vaad ettiği
reformları hayata geçirmek yerine, siyasette daralmaya giderek, ‘UMNO merkezli’
politikalara dönmesi önce 2013 seçimlerinde Çin tsunamisi ardından ise bugün
Malay tsunamisi olarak adlandırılabilecek seçim hezimetlerini getirdi.
Halkta iktidara
karşı güvensizliğin gün be gün pekişmesinde ise, yine kuruluşu 2009 yılına
dayanan 1 Malezya Kalkınma Fonu (1MDB) usulsüzlükleri karşısında, Başbakanın ve
de hükümetin geniş toplum kesimlerini ikna edici bir politika izleyememesi
önemliydi. Bu usulsüzlükler konusunda Malezya’da başlatılan soruşturma
sürecinde her şey süt liman hale getirilmiş olsa da, yanı başındaki komşu ülke
Singapur’dan başlayarak Avrupa ve ABD’ye kadar uzanan çeşitli ülkelerdeki
soruşturmalar ülkenin “uluslararası” ününe leke sürmenin ötesinde iktidarın
ulusal çapta da gerilemesine neden oldu.
Dr. Mahathir tarihe geçti
Bugünkü seçim
sonuçlarının alınmasında Dr. Mahathir Muhammed faktörünün tek başına ele
alınabileceğine daha önce değinmiştik. 93 yaşındaki kurt politikacı bir 2003
yılında kendi isteğiyle siyasetten emekli olurken, 2004 yılında Abdullah Badawi’yi
ve 2009 yılında da Necib bin Rezzak’ı UMNO genel başkanlığı ve başbakanlık
koltuğuna yerleşmesinde belirleyici bir rol oynamıştı.
Dr. Mahathir bugün
yine ülke siyasetinde belirleyici olmakla kalmadı. Bunun ötesinde, 93 yaşına
ulaşmış bir kişi olarak siyasal mücadelesine devam eden, muhalefetin iktidara
taşınmasında önemli rol oynayan ve bir aksilik olmazsa yarın başbakanlık koltuğuna
oturmasıyla da dünya tarihine geçecektir.
Reform hareketi 20 yıl sonra sonuç verdi
Bu bağlamda, pek
çok açıdan ilklere konu olan bu seçimlerde en büyük faktör Dr. Mahathir
Muhammed’in muhalefet saflarına geçmesi olarak değerlendirilebilir. Ancak, Malezya
siyasetinin son birkaç on yılına göz attığımızda, 1999 yılında Enver İbrahim’in
başlattığı reform hareketinin yaklaşık 20 yıl sonra iktidar hedefini yakaladığını
görürüz.
2015 yılında hapis
cezasını çekmek üzere cezaevine girmeden sadece birkaç hafta önce kendisiyle
yaptığım röportajda, 1990’lı yılların sonu, 2000’li yılların başlarında Türkiye
ve Endonezya’da yaşanan benzer reform süreçlerinin sonuç verdiğini ancak
Malezya’nın bu noktada geri kaldığını ifade etmişti. Şimdi bu seçim sonuçları
uzun yılların ardından Malezya’nın böylesi bir süreci yakaladığını
söyleyebiliriz.
UMNO’da zorunlu değişim
2013 seçim
sonuçları, tüm dış yatırımlara rağmen ülke ekonomisinin girdiği dar boğaz ve
halkın günlük yaşamını zorlaştıran vergiler ve zamların sonunda gelen seçim
mağlubiyetinin faturasını hiç kuşku yok ki başbakan Necib bin Rezzak üstlenecek.
UMNO’da kan
değişiminin bir süredir gerektiği konusunda yapılan, ancak bu uyarılara kulak
asmayan parti yönetimi seçim yenilgisinin ardından yeni bir başkan seçecektir.
Bu ismin ise, geçen yıl kurulan özel bakanlığa atanan kişi olacağını söylersek
büyük bir ihtimalle yanılmış olmayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder