Mehmet Özay 04.05.2018
Malezya önemli bir demokrasi sınavının arefesinde… 9 Mayıs Çarşamba günü yapılacak 14. genel seçimler hiç kuşku yok ki, tüm
aktörleri ve tüm demokratik yönelimleriyle yüzyılda bir karşılaşılabilecek
şeklinde yorumlanmayı hak eden bir tarihi ana işaret ediyor. Bu seçim, ülkede demokrasi
mücadelesinin geldiği nokta, siyasal yaşamına damgasını vurmuş siyasiler,
liderler ile çok etnikli ve çok dinli Malezya toplumunun önemli bir sınavı
görünümünde.
Bu seçim, ülkede yüzyıllık iktidarın değişmesini veya
değişmemesini ilgilendirmesi dolayısıyla kritik bir dönemeç. Birleşik Malay
Ulusal Organizasyonu’nun (UMNO) omurgasını oluşturduğu Ulusal İttifak’ın (Barisan Nasional-BN) 62 yıllık iktidarına
karşılık, muhalefetin düne kadar biraraya gelmesi muhtemel gözükmeyen tüm
siyasal çevrelerle ve aktörlerle yek vücud bir görünüm arz etmesi ülkedeki 14. genel
seçimleri ‘seçimlerin anası’ kılmaya yetiyor.
Demokratik talepler: Malayların siyasal ‘amok’u (?)
Bu nedenle, söz konusu bu seçim, sadece modern Malezya
Federasyonu ulus-devletinde beş yılda bir iktidara gelen siyasi yapının
değişmesi ya da stakükonun devamı anlamı taşımayacak. Şayet tüm renkleri ve tüm
dilleriyle Malezya halkı değişim yönünde karar verecek olursa bu açıkçası sürpriz
de olmayacak. Ülke siyasal ve hatta toplumsal yaşamında farklı bir döneme geçme
taleplerinin 1998’den başlayıp giderek artan bir ivme ile 2008 ve 2013’deki
seçimlerde alınan sonuçların da ortaya koyduğu üzere sürekli artan ve yinelenmesi kayda değer bir
durum hiç kuşku yok ki.
Bu süreçte, kilit seçmen konumunda kabul edilen Çinli
etnik yapının 2013’deki muhalefet yanlısı desteği Başbakan Necib bin Rezzak
tarafından ‘Çin tsunamisi’ olarak yorumlanmıştı. Bugün ise, UMNO’nun birincil
oy kaynağı tarımsal plantasyonlarda çalışan on binlerce Malay ile Sabah ve Sarawak
seçmeni bir siyasal ‘amok’ ile çıkış yapıp siyasal sistemde değişime yol açması
halinde tarihi bir dönüm noktası olacaktır.
Bu bağlamda, bugün demokratik talepler ve sistem
değişikliği konusunda yaşanan sürecin, neredeyse son aşamasına gelindiğini
söylemek mümkün. Bunu söylememize olanak tanıyan unsur, değişim hareketinin
lider kadrosunun ve bu hareketin ortaya çıkmasına neden olan sürecin içerisinde
‘muhalif’ olarak yer alan lider/ler/in bu hareket içinde yer almalarıdır. Yani,
dünün tabiri caizse kanlı-bıçaklı liderleri herkesi yanıltacak denli bir masa
etrafında ve aynı ideal uğruna biraraya gelmiş bulunuyorlar.
Dr. Mahathir: Malezya siyasetinde yeniden inşacı
Kastettiğimiz liderler, başta ‘halk hareketi’, ‘reform
hareketi’ lideri Enver İbrahim… Enver İbrahim’in bu hareketi başlatmasına neden
olan UMNO içerisinde yaşananlar ve özellikle o dönem başbakan ve UMNO genel
başkanı sıfatını taşıyan Dr. Mahathir Muhammed… Bu hareketi genişleten diğer
lider ve oluşumlar arasında Çin etnik azınlığın en güçlü siyasal oluşumu
Demokratik Eylem Partisi (DAP) lideri Lim Kit Siang’ı; Malezya İslam Partisi
(PAS) gibi İslamcı-muhalif çevrede yetişen, ancak PAS’da yaşanan bölünmenin
ardından dışta kalan ve Malezya Emanet Partisi’ni kuran çevreleri ve lider
kadrolarını saymak mümkün.
Bu oluşum, hiç kuşku yok ki herkes gibi UMNO
içerisinde de şaşkınlıkla karşılanıyor. Bunun ötesinde, bu geniş ittifakın
oluşumu, UMNO bağlamında bir başka önemi de var. O da düne kadar hem başkan hem
başkan yardımcılığı yapmış iki liderin bugün ‘ana kaynak’ konumundaki ‘UMNO’nun
iktidarını sona erdirmek üzere biraraya gelmiş olmaları. Bu anlamda, UMNO hiç
kuşku yok ki, tarihinde en çelişkili ve aşılması zor bir dönemi yaşıyor.
Bunun içindir ki, Başbakan Necib bin Rezzak’dan
başlayarak partinin ‘ağır topları’ hedeflerine Dr. Mahathir Muhammed’i alarak, ‘ihanet’
söylemlerini gündeme taşıyorlar. Bu söylemlerini temelde şekillendiren ise
tenakuz arz edecek denli, bir şekilde muhalefetin izinden gitmeleri. Öyle ki,
bugün muhalefet çevreleri ve de Dr. Mahathir ülke siyasal ve ekonomik yaşamında
olup bitenlerle ilgili olarak UMNO’ya yükleniyor. UMNO yönetimi ise eleştirilerin
‘kaynağı’ olarak dönüp yine ‘Dr. Mahathir’i hedef alarak, “Sen değil miydin bize
bunları öğreten…” söylemini her kampanya ortamında gündeme taşıyorlar. Tam da,
bu zaten muhalefeti Malezya toplumu nezdinde güçlü kılan.
Bu süreçte Dr. Mahathir nasıl değerlendirilmeli
sorusunu herkes soruyor... Dr. Mahathir, 22 yıllık başbakanlığından sonra ‘emekli
bir politikacı’ olarak köşesine çekilmemiş, aksine ülkenin içinden geçmekte
olduğu süreçlere şu veya bu şekilde müdahil olmayı bir sorumluluk bilmiş bir
lider profili çiziyor. Bunu yaparken, öyle anlaşılıyor ki, öz eleştiri hakkını
da kullanmaktan geri durmuyor.
UMNO’nun kibri
İktidar çevresinin ise, muhalefeti hedef alırken seçtiği
argümanlara bakıldığında aslında Malezya siyasetini takip edememiş olmanın ve
de ciddi bir zaafiyete düçâr olduğu anlaşılıyor. Açıkçası, bunun günümüzde UMNO’ya
hakim siyasi kadroların bir hatası olarak algılamanın ötesinde başka yönlerine
vurgu yapmak ve dikkat çekmek gerekir. UMNO 62 yılın ağırlığını üzerinde
taşıyan bir siyasi hareket olarak kendini yenileyememiş olmanın sancısını
yaşıyor. Malezya’da muhalefet çevrelerinin UMNO için çokça kullandığı ‘siyasi kibir’dir
(arrogancy) UMNO’nun altından
kalkamadığı. Ve bugün UMNO’yu kuşatacak karizmatik bir lider yok. Buna aday
olan da…
İktidar olmak ya da olmamak
2002 yılından bu yana UMNO’nun ‘taşıyıcısı’ konumunda
olmuş, perde arkasından partiyi ve lider kadroyu belirlemiş ‘emekli kurt
politikacı’ Dr. Mahathir bugün muhalefetle yan yana. Muhalefetin doğal lideri
Enver İbrahim hapiste olduğunda, Dr. Mahathir muhalefetin başbakan adayı… Ve 93’ündeki
kurt politikacı tüm enerjisini mevcut iktidarı yerinden etmek ve Malezya muhalefetini
iktidara taşımak peşinde.
İktidarın değişmemesi ise, muhalefet hareketinin
kurucusu ve bugünlere taşıyan önemli isimlerin -ki, aralarında en başta Enver
İbrahim, Lim Kit Siang gibi isimlerin yaşlarının ‘kemale’ ermesi gibi biyolojik
bir durumun doğuracağı sonuçlarla artık gündemde ol/a/mayacaklarına işaret
ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder