Mehmet Özay 16.05.2018
Malezya’da 9 Mayıs
seçimleri, ülkede siyaset alanının bugüne kadar hakim olduğu tüm toplumsal
alanlarda değişimi öngören bir bütüncül değişim hareketi olarak
değerlendirilmeyi hak ediyor.
Bu durum, muhalefet
bloğunu oluşturan partilerin tek tek veya bu partileri seçimde desteklemiş olan
seçmenlerin her birinin böyle bir istekten hareketle ve bilinçli bir eylemle
ortaya koydukları meselesinin dışındadır. Öyle ki, bugün siyasal tsunami
metaforuyla açıklanan büyük siyasal dönüşüm, aynı zamanda bir ahlaki dönüşümün
önünü açma imkânını da içinde taşımaktadır.
1MDB fenomeni
Bu ahlâki
dönüşümün olabileceğinin sembolik görünümünü ise, sabık Başbakan Necib bin
Rezzak’ın 1 Malezya Kalkınma Fonu (1MDB) usulsüzlükleriyle ilgili olarak
yargılanmasının gündeme getirilmesidir. Yeni başbakan Dr. Mahathir Muhammed’in
geçen hafta göçmen müdürlüğüne, Necib bin Rezzak ve eşi Rosmah Mansur’un
ülkeden ayrılmalarına yasak getirilmesi konusundaki emriydi.
1MDB konusu 2014
yılından itibaren giderek ivme kazanarak ülkenin ve zaman zaman da bazı
uluslararası medya kuruluşlarınca küresel medyaya taşınmıştı. Bu konuda daha
önce kafi miktarda açıklamayı gündeme getirdiğimizden burada tüm bu süreçleri
tekrar etmeyeceğim.
Ancak burada dikkat
çekilmesi gereken husus, 1MDB konusunun, 9 Mayıs’ta ortaya çıktığı üzere ülkede
62 yıllık iktidarı devirebilecek sürecin en temel nedenlerinden biri haline
gelmesidir. Öyle ki, yeni Başbakan Dr. Mahathir’in daha hükümeti bile açıklamadan
aldığı ilk kararın, sabık başbakanın ülkeden ayrılmasının önüne geçmek olması
bunun bir göstergesidir.
Ahlâki sapma
Bununla birlikte,
1MDB konusunun salt sabık başbakan ve eşi ile sınırlı olmayan aksine,
başbakanın hükümet organının ve de özellikle partinin, yani Birleşik Malay
Ulusal Organizasyonu’nun (UMNO) başkanı olması dolayısıyla bu kurumu da içine
alan geniş bir çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor.
Çünkü bir kurum
olarak UMNO kuruluşundan itibaren, Malezya toplumsal ve siyasal yapısı
bağlamında sıradan bir siyasi parti olmayıp, ülkede yukarıdan aşağıya her şeyin
yapılaşmasında belirleyici bir kurum olarak işlev görmüştür. Bu durum, yanı zamanda
niçin 62 yıl boyunca aynı siyasi hareketin bu ülkeyi yönetiyor olduğunu da
açıklayan bir duruma tekabül etmektedir.
Seçimlerden hemen
sonra, yani bugünlerde söz konusu fonun kullanımındaki usulsüzlüklerle ilgili
olarak sabık başbakan özelinde yeniden ele alınacağı bir hukuki sürecin başlatılacaktır.
Bu durum, halen mecliste milletvekili statüsüne sahip bir siyasinin bu
gelişmeden bireysel sorgulamaya tabi tutulmasının ötesinde bir anlam
içermektedir. Öyle ki, 1MDB bireysel bir ahlâki sapmadan öte, kurumsal ve
toplumun derinlerine nüfuz eden bir sapmanın en görünür biçimi olmasıyla
sembolik bir anlam taşıyor.
62 yıllık belirleyicilik
9 Mayıs, 62 yıldır
iktidarda olan ve merkezinde UMNO’nun bulunduğu ulusal ittifak yapısının
yerinden edilmiş olmasıyla Malezya’da siyasal dönüşümün adıdır. Bununla birlikte,
UMNO bağlamında bakıldığında ortaya çıkan bu siyasal mağlubiyet, yarım yüzyılı
aşkın bir süredir iktidar olmuş bu yapının yerinden edilmesiyle de sınırlı
değildir. Çünkü UMNO sadece bir siyasi yapıya tekabül etmeyen, haddi zatında bunun
ötesinde ülkenin siyasal ve toplumsal varoluş ve gerçeklikleri üzerinde gayet
belirleyici bir araç işlevi gören bir kurum olarak var olmuştur.
UMNO’nun bu gayet
büyük ve önemli yapılaştırıcı gücünü 1946 yılındaki kuruluş şartları sonrasındaki
gelişmelerde aramak gerekir. Bu anlamda, söz konusu bu siyasi hareketin
varlığı, 2. Dünya Savaşı veya bölgedeki adıyla Pasifik Savaşı’nın ardından, içinden
çıktığı Malay Müslüman toplumun çeşitli toplumsal katmanlardaki varoluşu
üzerinde belirleyiciliği ile de sınırlı değildir.
Aynı zamanda,
ülkedeki diğer dini ve etnik azınlıkların toplumsal varlıklarının sınırlarının
genişletilip daraltılması gibi bir tür iç dinamik ve hareketlilikler üzerinde
de belirleyici bir etkisi vardır. Bu durum, UMNO’nun 1957 yılındaki bağımsızlık
sürecine kadarki kurumsal yapılaşması ve bu anlamda hem diğer etnik azınlıklar
ve daha çokca da İngiliz sömürge yönetimi ile ilişkilerince belirlenmiştir.
Bumiputra ve toplumsal yapılaşma sorunu
UMNO’nun bu
siyasal yaptırım gücünün temelinde, bağımsızlık öncesi dönemde ve özellikle bağımsızlığa
giden süreçte bu oluşuma biçilen rol ile açıklanabilir. Bu ülkenin asli
unsurları (bumiputra) olarak anılmayı
hak eden toplumsal yapı yani, Malay Müslümanlar siyasal varoluşlarını ve
İngiliz sömürgeciliği karşısında mevcudiyetlerini bu kavram üzerine inşa
etmişlerdir.
Ancak süreçte, bu durumun
yani bumiputra temelli bir siyasi ve
toplumsal yapılaşmanın hakim ve sürdürülebilir bir nitelik kazanması, öncelikle
UMNO’nun seçmen kitlesini oluşturan Malay Müslüman toplumuyla ve ardından UMNO
ile ittifak yapan Çin ve Hint etnik temelli partilerin toplumsal karşılığı olan
kitlelerle kurulan ilişkilerce belirlenmiştir.
UMNO ve toplumsal ahlâk sorunu
İşte bu noktada,
UMNO’nun Malay Müslüman kitle ve diğerleri üzerindeki yaptırımcı kuvveti, ahlâki
bir zafiyetin doğmasını zamanla belki de kaçınılmaz kılmıştır. Bağımsızlık öncesinde
çizilen sınırlar, kendini ‘ülkenin asli unsuru’ kabul etmek düşüncesinin,
ülkede ilelebet bir siyasi egemenlik tesis etmeyi içinde barındıran bir
hususiyete işaret etmektedir.
Bu süreçte, diğer
etnik ve dini azınlıklar bir yana, Malay Müslüman kitlenin UMNO yörüngesinde ve
yönlendirmesinde yapılaşmasının kayda değer ahlâki sapmaların başında
gelmektedir. Bu siyasi anlayış ve bu yapının uygulamada toplumun geneline
yaydığı anlayış ve pratik, bir dizi değerler silsilesinin göz ardı
edilebileceğini ortaya koymuştur. Bu durumda, bir tür Maklevelistleşmeden de
bahsedilebilir.
Hiç kuşku yok ki,
UMNO geçen 62 yıllık iktidarı boyunca kendi ahlâkını üretmiştir. Ancak bu ahlâkın
sorgulanmaya değer yanı, öncelikle adına Malay Müslüman denilen toplum
kesiminin bağlı olduğunu iddia ettiği değerler silsilesiyle ne denli
uyuştuğudur. Bu noktada, aşılması gereken husus, ortada 1MDB usulsüzlüğü ile
sınırlı olmayan, bunun çok ötesinde siyasal ve toplumsal mekanizmada yukarıdan
aşağıya hiyerarşik bir şekilde yapılaşan ve de içselleştirilmiş bir ahlâk
sorunun nasıl halledileceği meselesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder