Mehmet Özay 20.02.2021
Malezya siyasetinde bir süredir sessizliği ile dikkat çeken Dr. Mahathir Muhammed, yeni bir öneriyle yine gündem olmayı başardı.
Dr. Muhammed
yeniden Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (United Malay National Organization-UMNO) dönmek istediğini
açıkladı. Ancak bir şartla, ülkenin kurucu partisi hükmündeki UMNO’da “yolsuzluklara
bulaşmış liderlerin ayrılması şartıyla”.
Dr. Mahathir’in ortaya
koymuş olduğu UMNO’ya dönme isteğini, iki açıdan değerlendirmek mümkün.
İlki, 95 yaşındaki
Dr. Mahathir’in halen sahip olduğu siyasi hırsı... Elbette, Dr. Mahathir uzun
yıllar başkanlığını yaptığı partiye dönme gerekçesini bu şekilde izah etmiyor.
Daha ‘smart’ bir yola başvurarak UMNO’yu
hâlâ sevdiğini söyleyerek duygusal bir tonla mevcut durumu dile getiriyor.
İkincisi ise, UMNO’nun
uzunca bir süredir yaşadığı hizipler arası mücadele nedeniyle sürekli kan
kaybetmesidir. Buna çare olarak da, güçlü ve birleştirici bir ismin -ki gelişmelere
bakılırsa bu Dr. Mahathir’den başkası değil- partiyi toparlayabileceği
konusunda bazı çevrelerin güttüğü yaklaşımdır.
Söz konusu bu
birleştiriciliği, sadece UMNO ile sınırlı tutmayan, aksine Malay etnik
partilerinin dağılmışlığı karşısında birleştirici kuvve olarak Dr. Mahathir’li UMNO
formülünü ileri sürenlerin görüşlerini de zikretmekte yarar var.
Parti sevgisi
Bugün Dr. Mahathir’in
bu duygu dolu söylemine tanık olunca, insanın aklına yaklaşık yirmi yıl önceki bir
gelişme geliyor.
Dr. Mahathir, 2002
yılında 21 yıllık başbakanlığının ardından Müslüman Malay toplumunda gereken
değişiklikleri yapamadığını belirterek göz yaşlarıyla partiden ayrılma kararını
açıkladığı konuşma geliyor.
O dönem herkesi
şok eden bu karar, onun parti sevgisi ile Malay Müslüman toplumunu sosyolojik
olarak değiştirme süreci arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyordu.
Bunun ardından,
parti içerisinde kendisini seven siyasilerin ısrarları üzerine, bir süre daha
başbakanlığı devam ettiren Dr. Mahathir, 2003 yılında kapalı kapılar ardından UMNO’yu
yönetmek amacıyla aktif siyasetten ayrılmıştı.
İkinci neden: UMNO’daki karmaşa
Dr. Mahathir’in
UMNO’ya katılmak istemesinin salt bireysel bir talebin ötesinde, uzunca bir
süredir UMNO içerisinde yaşanan kaosun rolü bulunuyor.
Diğer bazı
faktörler bir yana, Parti içerisindeki hizipleşmeler partiyi ne iktidar yapabildi,
ne de sayısal olarak güçlü olduğu mevcut Ulusal İttifak (Perikatan Nasional-PN) iktidar yapısı içerisinde sahip olduğu
sayısal güce paralel bir temsil hakkı kazanabildi.
Şu an UMNO’da
genel başkan olarak görev yapan Ahmed Zahid Hamidi, partiyi tek bir vücud
haline getirebilecek karizmadan yoksun. Ancak, Ahmed Zahid’in başkan olmasında
onun belli bir grubun temsilcisi olması kadar, yaşca ‘senior’ bir konumda olmasının da etkisi var.
Bir diğer neden
ise, 2009-2018 yılları arasında başbakan ve parti başkanı olan Necib bin Rezzak’ın
ve hem ailesinden hem de parti içerisinden kendisine yakın çevrenin maruz kaldığı
yolsuzluk skandalları nedeniyle, hakkında açılan davaların en azından bir
bölümünün sürmesi nedeniyle, parti içerisinde arzu ettiği siyasi hareketi
gerçekleştirememiş olmasıdır.
Güçlü ama zaafiyetiyle öne çıkan UMNO
1 Mart 2020
tarihinden bu yana iktidarda olan Muhyiddin Yasin başbakanlığındaki sivil darbe
ürünü PN hükümetinde daha çok bakanlık alma yönünde Ahmed Zahid Hamidi’nin
bugüne kadarki çabaları sonuç vermedi. Aynı şekilde, bu hükümeti devirme
konusunda bütçe görüşmeleri başta olmak üzere önüne çıkan birkaç fırsatı da
kullanabilme cesaretini gösteremedi.
Muhalefet lideri Enver
İbrahim’in, 2020 Eylül ayının sonlarında federal parlamentoda çoğunluğu ilân
ettiğini açıkladığında, arkasında UMNO’dan yaklaşık on kişilik bir grubun
olduğu ileri sürülmüştü.
UMNO’da böylesi
bir desteğin başkan Ahmed Zahid Hamidi’nin açık bilgisi ve desteği olmadan
gerçekleşmesi mümkün değildi. Ancak, UMNO lideri bu noktada da kararlılık
gösteremeyerek, belirli çevrelerin baskısı karşısında bir süre sonra, Enver İbrahim’e
desteğini geri çektiğini gösteren gelişmeler yaşanmıştı.
Eski tüfek Tengku Razaleigh
Enver İbrahim’in
başbakanlığının engellenmesi anlamı taşıyan yaklaşık altı ay önceki bu
gelişmede, kapalı kapılar ardındaki aktörlerden biri Dr. Mahathir’di. UMNO içerisinde
özellikle eski tüfek ve partinin danışma kurulu başkanı Tengku Razaleigh ile
birlikte hareket eden Dr. Mahathir Enver İbrahim’in başbakan olmaması için
çalışmıştı.
Bu ikilinin siyasi
bir karar olarak Enver İbrahim’i hedef almaları makul görülebilir. Ancak Dr. Mahathir
ve Tengku Razaleigh’in UMNO içerisinde zamanında birbirine rakip oldukları
hatırlandığında ortada temel dinamiklerin farklı bağlamlarda şekillendiği bir
siyasi yapının olduğunu söylemek mümkün.
Bu noktada, bugün Dr.
Mahathir’in UMNO’ya yeniden katılma projesinin ardında Tengku Razaleigh’in
rolünün gayet önemli olduğunu söylemek mümkün.
Başta parti
başkanı Ahmed Zahid Hamidi olmak üzere parti içerisinden Dr. Mahathir’in bu
teşebbüsüne karşı temkinli yaklaşımların Dr. Mahathir’e yönelik öyle bütüncül
bir kabulün olmadığını da ortaya koyuyor.
Üstüne üstlük
partinin ilgili kanallarından yapılan açıklamalar dikkate alınacak olursa, Dr.
Mahathir’in “hiçbir talep öne sürmeksizin partiye katılmak için başvuru
yapabileceği” dile getiriliyor. Söz konusu bu “hiçbir talep”ten kasıt, açıkçası
parti yönetiminde söz sahibi olma konusunda bir talep, irade ortaya koymaması
şeklinde algılanması lazım.
Yolsuzluklar ve UMNO
Ancak girişte
dikkat çekildiği üzere, Dr. Mahathir, UMNO’ya dönme konusunda bir şart ortaya
koyuyor. O da yolsuzluklara karışmış olanların partiden ayrılması... Bu
noktada, partideki yolsuzluk konusunun sadece Necib bin Rezzak’la sınırlı
olmadığı, aynı zamanda Ahmed Zahid Hamidi’yi de içine alan bir grubu içine
aldığını hatırlatmak gerekir.
Bunun dışında, Dr.
Mahathir’in herhangi bir taleple ortaya çıkmamasını beklemek beyhude bir
girişim. Bunun için son yirmi yıllık süreçte belli başlı gelişmelere bakmak
yeterlidir.
Şöyle ki, 2002’deki
istifa konuşması; 2003’de partiden ayrılırken yerine Abdullah Badawi’yi, 2009’da
Necib bin Rezzak’ı getirmesi; 2013’de Necib bin Rezzak’ın parti başkanlığını
bırakması konusunda gayet önemli girişimlerden sonuç alamaması üzerine bizzat
kendisinin 2016’da partiden ayrılması ve Yerli Birlik Partisi’ni (Parti Pribumi Bersatu
Malaysia-Bersatu) kurması; 2018’de o güne kadar kanlı bıçaklı
olduğu Enver İbrahim’le ittifak kurarak 61 yıllık UMNO iktidarına son vermesi;
24 Şubat 2020’de sivil darbeye giden süreçte şu veya bu şekilde aktif rol
alması gibi süreçler dikkate alındığında Dr. Mahathir’in UMNO’ya kabul edilmesi
halinde öyle yerinde sessiz sedasız oturacağını düşünmek gayet büyük bir saflık
olur.
Sevgi siyaseti!
Bugün Dr. Mahathir’in,
UMNO’ya katılma arzusunun, sadece ‘sevgi’ ile açıklanamayacak yönü olmadığı
aşikâr.
Bugüne kadar,
siyasi iradesi ve karizmasıyla ülke siyasetinde önemli bir yer edinmekle
kalmayan ve her daim bu yerini bir şekilde koruyarak belirleyiciliğini devam
ettirmek isteyen Dr. Mahathir’in bu sefer bu hedefini eski partisine dönerek
gerçekleştirmek istiyor.
Yaklaşık bir yıl
önce, 24 Şubat 2020 tarihinde yaşanan gelişmelerle meşru Umut Koalisyonu
hükümetinin yıkılmasında gizli/açık manipülasyonlara maruz kalan Dr. Mahathir,
aradan geçen süre zarfında, ne yeniden başbakan olma hedefini
gerçekleştirebildi, ne de 2018 Mayıs-2020 Şubat ayları arasında aynı iktidar koalisyonunda
birlikte yer aldığı Enver İbrahim’in başbakanlığına destek verdi.
Dr. Mahathir, 2016
yılında birlikte UMNO’dan ayrıldığı ve Bersatu’yu kurduğu Muhyiddin Yasin’in, 24
Şubat sürecindeki söz konusu sivil darbenin mimarlarından olması ve bu darbenin
hedeflerinden birinin kendisi olduğunu açıklamasının ardından, Vatan Mücadelesi
Partisi’nin (Parti Pejuang Tanah Air-PPTA)
adıyla yeni bir parti kurdu.
Malay ittifakı mı?
Şu an bu partinin
başkanı olan Dr. Mahathir yeniden iktidar çevresinde yer alabilmesi amacıyla “büyük”
koalisyonlara ihtiyaç duyuyor. Bugün yaşanmakta olan gelişmelere bakıldığında,
bunun yollarından en makul olanı, yeniden UMNO’ya girerek faaliyetlerini orada
yürütmek teşkil ediyor.
Bazı siyasi
analistlerin görüşlerine kulak kabartılırsa, bugün Malay etnik kökenli siyasi
hareketin bölünmüşlüğü karşısında toparlayıcı figür olarak Dr. Mahathir
görülüyor. Bu görüşte haklılık payı olmadığı söylenemez.
O zaman şu soruyu
sormak gerekir. Mevcut sivil darbe mahsulü PN hükümetinin başındaki Muhyiddin Yasin’e
UMNO’yu, Malezya İslam Partisi’ni (PAS) ve Halkın Adaleti Partisi’nden (Partai Keadilan Rakyat-PKR) kopartılan
11 milletvekili katılımıyla kurulan ittifakla Malayları birleştirme görevini
veren kimdi acaba?
Kaldı ki, 2000’li
yılların başlarından itibaren ülkede yolsuzluklara, adaletsizliklere karşı Halk
Cephesi ve daha sonra Umut Koalisyonu adıyla siyaset yapan yapıyla ittifak
yaparak yolsuzluklara bulaşmış 61 yıllık UMNO iktidarına son veren Dr. Mahathir,
24 Şubat 2020’deki sivil darbe ile ülkede reformları öncelleyen bu koalisyon
hükümetinin ortadan kalkmasında şu veya bu şekilde aktör olarak yer almıştı.
Bugün aynı Dr. Mahathir,
Enver İbrahim’in neredeyse her konuşmasında vurgu yaptığı “yolsuzluklar”, “adaletsizlikler”
konusunu bir ön şart olarak UMNO’ya karşı kullanarak kendine yeni bir siyasi
gelecek çizmeyi hedefliyor.
Tüm bu olup
bitenlere bakıldığında, ülke siyasetinde hâlâ gayet önemli tuhaflıklar olduğuna
kuşku yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder