Mehmet Özay 16.12.2020
Ungku Abdul Aziz’in vefatı bize ne anlatıyor sorusunu gündeme getirmemiz gerekir. Bu soru içinde bireysel bir yaşam hikâyesi kadar, bir milletin yaşadığı toplumsal ve siyasal dönüşümlere de tekabül eden yönleriyle gayet dikkat çekicidir.
98 yaşında dün,
yani Salı günü Kuala Lumpur’da vefat eden Ungku Abdul aziz, bir yüzyıla
sığan ölümünün ötesinde anlamlar içeren bir şahsiyetti.
Bu noktada, Ungku
Abdul Aziz’in yaşamı farklı bakış açıların göre değişkenlik göstereceğine de
kuşku bulunmamaktadır.
Bu durum bir yaşam
hikâyesinden bir millete, bir sömürge yönetiminden görece erken dönem bazı
ilişkilere, akademisyen ve entellektüel bir yaşamdan yeni ulus-devletin
sosyo-ekonomik kalkınmasına kadar çeşitli alanlarıyla önem arz etmektedir.
Ungku, geleneksel Malay
toplumunda saray çevresine mensup aileler için kullanılan unvanlardan biri. Bunu,
geniş Malay dünyasının farklı bölgelerinde kullanılan Tengku, Teuku vb. kullanımlar çerçevesinde değerlendirmek mümkün.
Bu çerçevede, Cohor
Saray ailesine mensup olduğunu söyleyebileceğimiz Ungku’nun İngiltere’de
doğması, ardından baba yurdu Cohor’a yerleşmesi ve eğitimini burada alması, onu
daha çok Cohor bağlamında ve de yerli olarak değerlendirmeye imkân tanıyor.
Cohor’un bir ulus
devlet olarak Malaya Federasyonu ve ardından Malezya Federasyonu’nun ortaya çıkmasındaki
belirleyici rolünü -bir başka yorumla, Ungku’nun yaşamında toplumsal yapı
içerisinde sahip olduğu yerle örtüştürmek mümkün.
Ungku’nun Malezya
gibi çok etnikli ve çok dinli bir toplumda tanınmasına yol açan gelişme, onun
bir ekonomisyen olarak çalışmaları, Malaya Üniversitesi (Universiti Malaya) rektörlüğü (1968-1988) ile söz konusu bu üniversiteye
saygın bir yer kazandırmak ve aynı zamanda kendi ayakları üzerinde durmaya
çalışan yeni bir ulus devlet olarak Malezya’nın ekonomik kalkınma
politikalarında o dönemin hükümetine yaptığı danışmanlıklarla toplumsal yaşama yaptığı
doğrudan katkılardır.
Müslümanlıklarını
ciddiye alan ve bilinen ibadetlerini yerine çabası kadar, inançlarını toplumsal
yaşama aktarmada tereddüt etmeyen Malay Müslümanlarının sömürge sonrası
ekonomik yoksulluk sürecinde belki de, en mağdur oldukları alandan biri hac
farizasını yerine getirme konusundaki zorluklarıdır.
Bir ekonomisyen
olarak Ungku Abdul Aziz, bu toplumsal talebe ve soruna bir karşılık olarak
bugüne kadar sürdürülebilir bir gelişme kaydeden Hac Vakfı’nın (Tabung Haji) (1959) ve Ulusal Kooperatif
Hareketi (Angkatan Koperasi Kebangsaan Malaysia)
kuruluşundaki rolüyle hiç kuşku yok ki, nesiller boyu anılacaktır.
Bu iki ekonomik
yapının ortaya konulması, uzun sömürge döneminin gizli/açık yansımasını ve eleştirisini
gündeme getirdiği gibi, 20. yüzyıl ikinci yarısında dışardan modernleşmeci
çabalara maruz kalan çeşitli ülkelerin aksine, toplumun önemli bir kesiminin
sosyo-ekonomik gelişimine katkı olmasıyla gayet anlamlı bir çaba olarak
değerlendirilmeyi hak etmektedir.
Ungku’nun, ekonomi
alanındaki katkısının gayet önemli olması, bugün Malezya toplumunun çeşitli
alanlardaki başarısının ardındaki rolü ile belirginlik kazanmaktadır.
Öyle ki, sömürge
dönemi yerleşikliği ve belirlenmişliğiyle dikkat çeken toplumsal yapıdaki
farklı etnik unsurların, belirli meslek çevrelerine mensubiyetleri, sanki genetik
olarak üretilmişcesine bir yaklaşım olarak sunulurken, Ungku’nun gerek teorik
gerekse hükümet politikalarını yön verecek pratik katkısı, onu bir bilim
adamından beklenen unsurları bizatihi kendinde topladığını göstermektedir.
Ungku’yu akademi
ve kültür çevreleri için unutulmaz kılan ise ‘Dewan Bahasa dan Pustaka’nın (Dil ve Kültür Kurumu) kuruluşundaki rolüdür.
Bugün Malezya’nın
en saygın kültür kurumları arasında yer alan bu yapı, sadece Malezya’ya dair
değil, geniş Malay coğrafyası kültür, din, medeniyet çalışmalarıyla ilgili
yayınları ve etkinlikleriyle son derece önemli bir rol icra etmektedir.
Bir akademisyen
olarak Ungku çeşitli dönemlerde kaleme aldığı yayınlarıyla da tanınıyor. Uzun akademisyenlik
geçmişine bakıldığında 1950’li yıllarda başlayanyayın çalışmaları yakın döneme
kadar devam ettiği görülüyor.
Ungku Abdul Aziz’e
Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder