Mehmet
Özay 23.05.2020
Bugün 23 Mayıs... Bundan
üç yıl önce Akif Emre vefat etti. Bugün Ramazan Bayramı arefesinde kendisine
Allah rahmet diliyoruz.
Bu vefat yıl dönümünü
gündeme getirmemizin nedeni, yakın geçmişte yayınlanmış olan Arakanlı
Müslümanlar isimli çalışmanın ortaya çıkışında Akif Emre’nin doğrudan katkısı
olmasından kaynaklanıyor.
Arakan çalışmamızın
gündeme gelmesi bundan yaklaşık on yıl öncesine dayanıyor. 2010 yılından
itibaren Akif Emre’nin editörlüğünü yaptığı dünyabülteni’nde
Güneydoğu Asya bölgesiyle ilgili analiz-haber yazıları yayınlanmaya başladı.
Bölgede yer alan tek tek
ülkelerin yanı sıra, bölgesel ve küresel bağlamdaki gelişmeleri doğru
kaynaklardan sürekli takip ederek, sahada ilgili uzman ve kişilerle görüşerek haber-analizleri
kaleme alıyorduk.
Arakanlı Müslümanlar
konusu da o dönem sadece bölgesel değil, küresel anlamda dikkat çeken bir
nitelik kazanmıştı. Nitelik kazanmıştı diyorum, çünkü Arakanlı Müslümanların,
yaşadıkları toprakları terk ederek okyanus sularında belirsizliğe açılmaları sonucu,
Sumatra Adası’nın kuzeyinde karaya çıkmalarına 2008 yılı sonu ve 2009 yılı
başlarında tanık olmuştum.
Açeli balıkçılar
tarafından kurtarılarak Weh Adası Sabang Limanı’na getirilen Arakanlılar daha
sonra bölgedeki askeri üs içerisinde “konuk” edilmişlerdi. Bu nedenle doğrudan
görüşme fırsatı bulamasak da, hastaneye kaldırılan birkaç kişiyle görüşme ve
mülâkat yapma imkânı bulmuştuk.
2012 yılı Haziran ayında ise
bu sefer bütün dünyanın gündemine oturan gelişmeler gündeme gelmişti. Myanmar’ın
batısında, Bengal Körfezi’ne bakan sahilleri boyunca uzanan Rakhine Eyaleti’nde,
nüfusun yarısını oluşturan Arakanlı Müslümanlara yönelik Eyalet’teki Rakhine
Budisleri ile merkezi yönetime bağlı güvenlik güçlerinin zulmü gün be gün
izliyorduk.
Bu gelişme, hiç kuşku yok
ki, pek çok kez tanık olunacak gelişmelerin giderek daha çok dünya gündeminde
ve uluslararası kurumlar nezdinde ele alınmasının başlangıcını oluşturuyordu.
O güne kadar olduğu gibi
2012 yılı Haziran ve sonrasında Arakanlıların kendi vatanlarında maruz
kaldıkları zulmü bölge kaynakları üzerinden takip ediyorduk. Burada dikkat
çeken nokta, Arakanlılar ilk kez o dönemde zulme maruz kalmadıklarıydı. Bununla
birlikte, Türkiye’de Myanmar ve Arakan konusunun takip edilmesi bir yana, kayda
değer bilgi açığı olduğuna tanık olunuyordu.
Akif Emre’nin, Arakan’daki
gelişmelerin derli toplu anlaşılması hususundaki yaklaşımı, “rapor
hazırlayalım” önerisiyle gündeme geldi. Rapor, sadece o günlerde yaşanan zulüm
ve bu zülme bölge ülkeleri başta olmak üzere küresel çevrelerin nasıl cevap
verdikleri ile ilgili değildi. Daha çok işin tarihi vechesi, Myanmar veya daha
önceki adıyla Burma Krallığı, İngilizlerin Bengal üzerinden bölgedeki varlığı
ve ardından ulus-devleti sürecinde olmak üzere farklı dönemlerde Arakanlı
Müslümanların durumunu ortaya koymaktı.
Böylesi bir yaklaşım,
sorunun sanki bugünün bir sorunuymuş gibi algılanması tehlikesini ortadan
kaldırmak, daha doğrusu toplumsal ve siyasal gelişmelerin köklü tarihsel
nedenleri olduğuna işaret etmekti. Bu yaklaşım, aynı zamanda sorunun varsa
çözümüne dair katkı yapacağı bir imkânı da içinde barındırıyordu.
Bölgenin önemli basın
yayın organlarındaki bilgilerin dışında, Myanmar’ı Rakhine bölgesini, Arakanlı
Müslümanları, bölge tarihindeki konumlarını, sömürgecilik dönemi ve ilişkileri,
ulus-devlet sürecinde rolleri vb gibi süreçleri Malezya’daki kütüphanelerdeki
zengin kaynaklardan istifade ile özet olarak ortaya koymuş olduk. 2012 yılında İstanbul’da uluslararası
bir konferansta çalışmayı yeniden gündeme getirme şansı bulmuştuk. Akabinde,
bazı düzeltilerle 2013 yılında Okur Yayınları tarafından yayınlandı.
Yukarıda ifade ettiğimiz
üzere, Arakanlı Müslümanlar konusu 2012 ile sınırlı kalmamış, bugüne kadar
etkisi giderek artan bir şekilde devam etmesi dolayısıyla bizim de gündemimizde
yer almıştı. Böylece, merhum Akif Emre’nin öncülük ettiği raporun da içinde yer
aldığı ve geçen yıl sonlarına kadar olan tüm yazıların bir araya getirildiği eser
İbn Haldun Üniversitesi yayınları tarafından yayınlanmış oldu.
Akif Emre’nin o dönem Güneydoğu
Asya Müslümanlarıyla ilgili çalışmalar konusundaki teşviki devam etti. Bu
çalışmaların, genelde Güneydoğu Asya bölgesine özelde bölge Müslümanlarına
yönelik ilginin ortaya çıkmasına vesile olmasını temenni ediyoruz.
Bu vesileyle, merhum Akif
Emre’yi bir kez daha şükran ve minnetle anıyor ve Cenab-ı Allah’dan rahmet
diliyorum. Ruhu şad olsun.
https://guneydoguasyacalismalari.com/2020/05/23/akif-emre-ve-arakanli-muslumanlar-kitabi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder