19 Haziran 2018 Salı

Malezya’da hükümet değişikliği ve demokratikleşme / Change of Government and Democratization in Malaysia

Mehmet Özay                                                                                                                         20.06.2018

Malezya’da 9 Mayıs seçimlerinin ardından 62 yıllık iktidarın değişmesi hiç kuşku yok ki, başta ülke bazında olmak üzere, bölgesel ve küresel bağlamlarda üzerinde durulması gereken önemli bir gelişme. Öncelikle Malezya özelinde söylemek gerekirse, ülke siyasal yaşamında sadece bir hükümetin gidip yerine bir başkasının gelmesiyle sınırlı olmayan, aksine kapsamlı bir sistem değişikliğine yol açabilecek bir gelişmeden bahsedilebileceğini vurgulamak istiyorum. Bu yazıda, kısmen de olsa bu husus üzerinde durmaya çalışacağım.

Malezya halkının 9 Mayıs’ta sandıkta verdiği karar, adına Ulusal İttifak (Barisan Nasional) denilen ve omurgasını Birleşik Ulusal Malay Organizasyonu (UMNO) partisinin oluşturduğu ve diğer çeşitli etnik partilerle desteklenen koalisyonun 62 yıllık iktidarının sonunu getirmesiyle sınırlı değil. Halkın verdiği karar, bundan da öte, 62 yıl öncesinde yani, İngiltere Krallığı sömürge yönetiminin doğrudan ve fiili olarak içinde yer aldığı bağımsızlık sürecinde, o dönemki adıyla söylemek gerekirse Malaya topraklarında oluşturulması istenen bir siyasi ve de toplumsal yapının da sarsılması anlamı taşıyor.

O dönemde, İngiliz yönetimi ile dönemin çeşitli etnik yapılarının liderleri arasında varılan toplumsal sözleşme ve ülkenin hangi etnik yapı/lar tarafından ne şekilde yönetileceği konusu, 1957 yılında gelen bağımsızlıktan itibaren geçen 62 yıl boyunca uygulama bulmuş bir duruma işaret etmektedir. Bu toplumsal sözleşmenin varlığını pekiştiren durum ise, ülke anayasasına yansıyan kararlarda karşılığını bulmasıdır.

Bu noktada, Malezya’da birbirinden etnik/dini/ekonomik bağlamlarıyla oldukça farklı toplumsal kesimlerinin, bugüne kadar tanık olunmadık şekilde biraraya getiren muhalefet koalisyonunun ya da ülkede bilinen adıyla umut koalisyonu (pakatan harapan) hükümet olma süreci başladı. Bu anlamda, Malezya siyasal yaşamında bir ilkin yaşandığına kuşku yok. Bu bağlamda, Malezya’da yaşanan hükümet değişimi, sömürge sonrası (post-kolonyal) süreç çerçevesinde ele alınmayı zorunlu kılmaktadır. Bu durumda, ülkede yaşanan değişimin, bazı akademi çevrelerinde post-kolonyal dönemin bittiği yönündeki eleştirileri yanlışlayan bir yönünün de olduğuna burada dikkat çekmekte fayda var.  

Ancak bugün Malezya’da gündeme gelen hükümet değişikliğinin, temelde bir ‘iktidar’ değişikliği anlamına gelip gelmediği meselesi de en az bu değişim kadar önemlidir. Çünkü hükümetin belirlenmesi ile hükümeti oluşturan yapının iktidarını şekillendiren unsurlar farklılık arz etmektedir. Bu bağlamda, ülkede yaşanan siyasi değişimin, adına seçim denilen bir yöntemle, bir siyasi organın yönetimle ilişkisini belirleme sürecinin ‘demokratikleşme’ olup olmadığı konusu, bu ülkenin siyasi ve toplumsal yapılaşması bağlamında değerlendirilmedir.

Öyle ki, yukarıda dikkat çekildiği üzere, 62 yıldır ülkeyi yönetmiş olan siyasi iradenin de, beş yılda bir yapılan seçimlerle oluşturulan hükümetler vasıtasıyla ortaya konduğu hatırlandığında, bu durumun zaten bir ‘demokratik’ yapının varlığına delalet ettiği iddia edilebilir.

Ancak ülkede farklı etnik ve toplumsal kesimlerin uzunca bir süredir eleştirel yaklaştığı ve 62 yıllık geçmişe damgasını vuran ulusal ittifak koalisyonlarının oluşturduğu hükümetler, bu hükümetlerin siyasal ve toplumsal yaşamı şekillendiren yasaları belirlemesi ve bunların somut politikalar şeklinde karşılık bulduğu uygulamaların ‘demokratik’ olmayan süreçlerle ilişkisidir ki, ülkede bir siyasi değişimi gündeme getirmiştir. Bu değişimin adına, yapılan seçimlerden mütevellit ‘demokratikleşme’ diyebilmenin mümkün olup olmadığı üzerinde durulmayı hak ediyor.

Bununla birlikte, söz konusu değişimi örneğin, muhalefetin doğal lideri kabul edilen Enver İbrahim’in 1999 yılında başlattığı “şeffaf ve adil yönetim-temiz toplum” talepleri bağlamında ‘reform’ (reformasi) hareketinden yola çıkarak bir süreç olarak ele almanın ve bunun genel anlamıyla demokratikleşmenin bir başlangıcı saymanın mümkün olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.

Demokratikleşme bağlamında dikkatlerin üzerine çevrilmesi gereken bir başka durum ise, 62 yıldır iktidarı elinde tutan UMNO merkezli ulusal ittifakın temel dayanağının ve bu iktidar aygıtının dinamiklerinin, sömürge öncesi ilişkiler çerçevesinde oluşturulan ve anayasa da karşılığını bulmuş toplumsal konsensüs ile bugün yaşanan değişim çerçevesinde Malezya siyaseti ve toplumunun nasıl bir değişim arzuladığı, bu bağlamda yeni çatışma ve konsensüs süreçlerinin nasıl yapılandırılacağı ve bunun fiiliyata nasıl geçireceğiyle ilgilidir.

Kanımca burada kritik nokta, 9 Mayıs seçimleri ardından geniş etnik ve toplumsal kesimlerin oluşturduğu muhalefet ittifakı hükümetinin, bağımsızlık öncesi dönemde oluşturulan ve siyasi ilişkileri çerçeveleyen yapı üzerindeki değişiklikleri ne kadar arzu ettiği (deconstruction), bunda ne denli sürdürülebilir bir çaba sergileyeceği ve nihayetinde yerine neyi ikame edeceğiyle bağlantılıdır.
Bu durum bizi, yaşanan hükümet değişikliği sonrasında Malezya’da siyasi ve toplumsal yapının, kısa ve orta vadede ne türden değişimlere yol açabileceği ve bunun adına ‘demokratikleşme’ denilen süreçleri ne denli gözetip geniş toplumsal kesimlerin talepleri üzerinde yükselebileceği konusuna getirmektedir.

Tabii bu noktada, Malezya toplumunu ve siyasetini anlama çabasında unutulmaması gereken husus, çoğulcu etnik yapıların varlığıdır. Bu noktada, ülkenin demografik yapısının Müslüman çoğunluk tarafından oluşturulup oluşturulmamasından, özellikle geleneksel eyaletler olarak adlandırdığım ve her birinin başında bir sultanın bulunduğu dokuz eyaletin varlığına; yerel yöneticilerin seçimle iş başına gelip gelmemesinden, üniversiteler ve kamu kuruluşları gibi toplumsal yaşamın tam da odağında yer alan yapılarda bireylerin yer alıp almayacaklarının etnik/dini kimlikleri temelli belirlenmelerine; diyelim ki, Orang Asliler gibi toplum kesimlerinin geniş toplumsal entegrasyondaki yerleri ve bunun sosyo-ekonomik ve siyasal karşılığı ile örneğin, Kelantan Eyalet yönetimi tarafından İslami hükümlerin uygulanması taleplerine kadar pek çok konuyu gündeme taşımak mümkün.

9 Mayıs öncesinde, “Acaba UMNO merkezli ulusal ittifak hükümeti ve de ‘iktidarı’ değişebilir mi?” sorusu soruluyordu. Bugün ise, seçim zaferinin sarhoşluğu sonrasında, hiç kuşku yok ki başka sorular sorma zamanı. Örneğin, “Acaba bu hükümet değişikliği, ‘iktidar’ değişikliği anlamına mı geliyor?” veya “Yeni hükümet ‘iktidar’ olabilmek için neler yapmalı?” türünden sorular gündeme getirilmeli.

Çok dinli, çok etnikli ve çok kültürlü özelliğinin yanı sıra, belki de bundan da öte etnik-siyaset temelinde inşa edilmiş ve siyasal-ekonomik paylaşımların etnik temeller üzerinde pratiğe geçirildiği Malezya toplumunda 9 Mayıs’la başlayan yeni dönemle birlikte tüm bu yapılaşmaların yeniden ele alınacağına tanık olacağımıza kuşku yok.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder